eCampus'Mag / Sayı 1

Page 31

Aile Hekimliği alanında Türkiye’de birçok ilke imzanızı atarken, yurt dışında da oldukça başarılı bir görüntü oluşturdunuz. Bu gelişmelerden bahsetmek gerekirse, neler anlatmak istersiniz? Aile hekimliği disiplininin yurt dışı ilişkilerinde aktif olarak görev yaptım. Özellikle Balkan coğrafyasındaki ilişkilerin geliştirilmesine çok emek verdim. Bu alanda harcadığım emeğimin,geri dönüşü olumlu sonuçlar oluşturdu. Bu bölgede son beş yılda yaklaşık yirmiye yakın toplantıya katıldım. Aynı zamanda, Balkan Aile Hekimleri Birliği’nin, bilimsel kurul üyeliğini yapıyorum. Paramedik Programı’nda, Türkiye’de öncülerden birisiniz. Bu programı ve programda yer aldığınız konumu anlatabilir misiniz? Paramedikler acil sağlık sisteminde çok önemli yere sahipler. Biz, bir çekirdek ekiple, 1997’de bu alanda ülkemizin üçüncü programını kurduk. Şu an program “İlk ve Acil Yardım Programı” olarak tanımlanmakta, ancak; tüm mezunlarımız ve öğrencilerimiz “paramedik” ismini tekrar alma konusunda kararlılar. Programın amacı; hastane öncesi acil hizmetlerinin profesyonelce verilip ardından hasta ve yaralıların esas tedavisi yapılıncaya kadar geçen süre içerisinde yaşam kurtarıcı ve sakat kalmayı önleyici tıbbi müdahale olanakları sağlayabilecek yardımcı sağlık personeli yetiştirmektir. Bu programı, Eskişehir Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu bünyesinde kurarken, bu oluşum içerisinde kurucu başkanlığı üstlenmiştim, o yıldan bu yana aynı görevime devam ediyorum.

Son dönemde kurulan ve aktif bir tempo sergileyen kulüplerimizden birisi olan; Kızılay Kulübü’nün etkinliklerine katılmaya çalışıyorum ancak, vakit sorunu yüzünden her zaman yanlarında olamıyorum. Hiçbirini diğerinden ayırmadan söylemeliyim ki, öğrenci kulüplerimiz güzel çalışmalar yürütüyorlar ancak “Yapılanlar yeterli mi?” diye sorulduğunda, yeterli demek sanırım hedeflere ulaşıldı anlamına gelir ve bence her zaman daha iyisi olabilir. Bir de bu konuda Kızılay Kulübü’nden özel olarak bahsetmem, daha yeni bir kulüp olmalarına rağmen bu kadar aktif ve başarılı olmalarından kaynaklıdır. Tüm öğrenci kulüplerimizin başarı grafiklerini daha da yükselteceklerine eminim. Belirtmek istediğim bir başka durumda, öğrenci kulüplerinin temsilcileri ile vakit buldukça, buluşmaya çalışıyorum. Öğle yemeklerinde bir araya geldiğimiz öğrenci kulüplerimiz mevcut. Bu buluşmalar sohbet havasında geçerken, karşılıklı fikir alışverişleri yapılıyor. Bu etkileşim sırasında asla neler yapmaları gerektiğini değil, fikirlerimi tavsiye şeklinde onlarla paylaşmak beni gerçekten bir eğitimci olarak mutlu ediyor.

Sohbetimizin yönünü birazda Osmangazi Üniversitesi’ne çevirdiğimizde, okul içerisinde hangi projeler içinde yer alıyorsunuz? Bugün bulunduğum konum içerisinde, yapılan görev dağılımında okul içerisindeki sağlık birimlerinden sorumluyum. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ile çalışmalar yürütüyoruz ve öğrenci kulüplerimizde bu başkanlığa bağlıdır. Şu an itibariyle üniversitemizde 85 öğrenci kulübümüz mevcut. Bizlerde bu noktada, ilk olarak yeni kulüplerin kuruluşuna destek veriyoruz, elimizden gelen imkânları sunmaya gayret gösterirken, her türlü kolaylığı kendilerine sağlamaya çalışıyoruz. Tek tek tüm projelerde yer aldığımız noktalara değinmek yerine, onlara gönülden destek verdiğimizi bir kez daha belirtmek yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Bir de bu konu içerisinde unutulmamalıdır ki, rektörlüklerinde imkânlarının bir sınırları var ve bu sınırlar içerisinde olanakları eşit şekilde dağıtmaya çalışıyoruz. Özetle; üniversitemizde, öğrencilerimizin yapıcı nitelikteki tüm etkinliklerini destekliyoruz.

RÖPORTAJ 31


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.