deney: Bilimsel bir gerçeği göstermek. derinlere dalmak: Dalgın dalgın düşünmek. dostluk: İyi geçinme, candan olma, iyiliğini isteme.
E engin: erişmek:
Derin. Amaca varmak, ulaşmak.
F fışkırmak:
Bir şey bir yerde bol bol görünmek.
G geçinmek:
Uzlaşmak, yaşamak için gerekeni sağlamak.
H hain: halife:
Zarar vermekten, kötülük yapmaktan hoşlanan kimse. Hz. Muhammed’in vekili olarak Müslümanların imamlığını, dini inancın ve geleneğin koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse. İleri atılma, atılım. Ufak tefek ihtiyaçlar için ayrılmış para. Öfke, kızgınlık. Hile yapan, herkesi aldatan. Bir olaydan çıkarılan ders, pay çıkarmak. Her şeyi anlayışla karşılama durumu, tolerans. Özgür. İç kapanıklığı, gönül üzgünlüğü.
hamle: harçlık: hiddet: hilekar: hisse: hoşgörü: hür: hüzün:
İ iç yüzü: ikram: iltifat: isabet: irkilmek: itaat:
İnsanın dıştan görünmeyen tarafı. Buyurmak. Güzel söz söyleme, güler yüz gösterme. Hedefe varma, hedefi vurma. Ürkerek geri çekilmek. Söz dinleme.
185