Koxuz komplo

Page 21

21 İkinci Tavır ise, PKK'nın demokratik olmayan nitelikleri ve Milliyetçi karakteri konusunda benzer bir körlük ve suskunluk içinde bulunuyor. Bu iki zıt gibi görünen tavır, aslında birbirini tanımlamaktadır ve aynı ortak varsayımları paylaşmaktadırlar. Ortak varsayımları paylaştıkları, onların farklı dönemlerin egemen söylemleriyle sorunu ele almaları yüzünden görülememektedir. Bununla demek istediğimiz şudur. Murat Belge veya ÖDP gibilerinin problematikleri seksenli ve doksanlı yılların ideolojik iklimiyle belirlenmiştir. Bu problematikler arasında, anti-emperyalizm, enternasyonalizm gibi sözcükler bulunmamaktadır. Hakim kavramlar: sivil toplum, demokrasi (bununla anlaşılan genellikle organizasyon içi demokrasidir), çok kültürlülük vs. türünden kavramlardır. PKK'yı destekleyen Türk solunun problematikleri yetmişli ve altmışlı yılların ideolojik iklimini yansıtmakta ve daha ziyade Demokratlık (demokrasi değil), anti-emperyalizm ve enternasyonalizm gibi kavramlara dayanmaktadır. Bunların sözlüklerinde ise, sivil toplum, demokrasi ve çok kültürlülük gibi kavramların pek bir önemi yoktur. Bu ideolojik iklim farklılıkları, tavırların ardındaki özdeki özdeşliği görmeyi engellemektedir. Vurguların farklılığı, gerçek ayrımın vurgularda olduğu gibi bir görünüme yol açmaktadır. Ama her iki tavrı da önem verdiği kriterler ve tavrını belirleyen varsayımlar bakımından ele aldığımızda bu ortaklık daha iyi görülür. PKK'ya karşı çıkanlar, gizli olarak şu varsayıma dayandırmaktadırlar çıkarsamalarını ve dolayısıyla tavırlarını: Bir hareket demokratik değilse desteklenmemelidir. Burada olumsuzluk, anti-demokratikliktir. Destekleyenlerin gerekçelerinden hareketle baktığımızda ise, onların da gizli olarak şöyle bir varsayıma dayandıkları görülür. Bir ulusal Kurtuluş hareketi milliyetçi ise, ya da anti-emperyalist veya sosyalist değil ise desteklenmemelidir. Her iki tavırda ortak olan, önem verilen kavram bakımından olumluluk atfedilenin o harekette bulunup bulunmamasıdır. Ama bu olumluluk atfedilen kavramlar ise, o toplumsal hareketin yapısına değil, ideolojisine ilişkin kavramlardır. Yani, gerek, demokratlık, gerek anti-emperyalistlik, gerek enternasyonalistlik, gerek örgüt içi demokrasi vs., bunların hepsi bir hareketi, toplumsal konumundan hareketle değil, ideolojisiyle tanımlamakta ve tavrını ona göre belirlemektedir. Her ikisinde de, toplumsal bir hareketi, onun nesnel konumundan hareketle değil, o harekete damgasını vuran ideolojisinden dolayı belirleme söz konusudur. Bu anlamda, bütün Marksist söylemlerine rağmen, Tarihsel Maddeciliği ret ederler, onu tekrar kafa üstü dikerler, Hegelyan yaparlar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.