FETHULLAH GULENIN ORDUSU

Page 51

yaptığı röportajda Kındıra, öğrenci olduğu dönemde temelleri atılan emniyetteki Fethullahçı kadrolaşmanının geldiği noktayı, “Cemaatin siyasi iktidardan da güçlü bir konumda bulunan, siyasi iktidara etki eden, yönlendiren bir güçte oldukları konuşuluyorken, cemaatin Emniyetten güçlü olup olmadığını tartışmak, abesle iştigal etmektir”51 diye açıklıyordu. Avcı’nın cemaatin avı olmaya mahkum olacağını vurgulayan Kındıra, “Cemaatçi polisler, kendi kadrolaşmalarını tamamlayabilmek için önce Atatürkçü, demokrat, ulusalcı kesime yönelik operasyonlar yaptılar. Daha okul sıralarında başlayan bu ayrıştırma, kendilerinden olmayanları karalama ve yok etme sistemlerini, aktif birimlerde daha da katı bir şekilde sürdürdüler. Dahası güçlendikçe, önce kendi yanlarında ve yakınlarında tuttukları Ülkücü kökenli polisleri de saf dışı etmek için aynı karalama yöntemleriyle suçlamaya başladılar. Ülkücü kökenli polisler de bunu tıpkı Hanefi Avcı gibi, yıllar sonra fark ettiler. Hanefi Avcı gibi ‘devletçi’ polisleri de bir süre kızdırmadılar ama güçlenince pasifize etmeye başladılar. Avcı da bu nedenle bir müddet cemaate yakın gibi algılanmış, cemaat ile kolkola görünmüş hatta cemaatin hedefine hizmet eden operasyonlara imza atmış olabilir. Telekulak operasyonu da buna örnek gösterilebilir. Bu bağlamda Hanefi Avcı’nın son çıkışı ve 2010 Ağustos’unda yayınlanan kitabı, senelerdir gücü hakkında yayınlar yapılan cemaatin artık dış desteğe ihtiyaç duymayacak bir güce ulaştığını ve kendisinden olmayanların tamamını tasfiye etmeye yönelmesine bir karşı duruşu da simgeliyor. Ama bildiğim bir şey var ki, cemaate dokunan yanar. Cemaat arkasına aldığı ABD desteği, CIA koruması ve katkılarıyla, devlet ve iktidar içindeki kadrolaşmasıyla önemli bir güçtür ve önceki örneklerinde olduğu gibi Avcı da, cemaatin avı olmaya mahkûmdur. Sadece bürokratik yaşamına son vermek zorunda kalması gibi bir fatura ile kurtulabilirse sevinmelidir. Fethullah Gülen hakkında dava açılmasına rağmen, örgütü hakkındaki soruşturmanın ‘soruşturmaksızın’ takipsizlikle sonuçlanması ve bu takipsizlik kararı gerekçe gösterilerek Gülen hakkında beraat kararının Emniyet tarafından verilen belgeye dayandırılması unutulmamalıdır”52 diyordu. Fethullahçılara ilişkin yapılan ilk önemli çalışma Şimdi yeniden hileli kura olayına dönelim. Ünal Erkan’ın Emniyet Genel Müdürü, Ümit Erdal’ın Polis Akademisi Başkanlığı yaptığı dönemde başlatılan bu soruşturma, o dönemde Polis Akademisi’nin deyim yerindeyse bir “cemaat yuvası” olduğunu ortaya koyuyordu. Yapılan baskınla genel müdür gözünde de açığa çıkan Akademi’deki Fethullahçılarla ilgili bizzat Ünal Erkan’ın görevlendirmesiyle müfettişler inceleme başlattı. EGM Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 1991/313 51 52

Birgün Gazetesi, 26 Ağustos 2010 Birgün Gazetesi, 26 Ağustos 2010

51


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.