Sayfalarmatbaa

Page 1




Editör

Söz uçar yazı kalır Yazlık ve kışlıkların yer değiştireceği bir sonbahar daha geldi çattı. Değişim rüzgârları uzak tepelerin ardından sis perdesi siluetinde kapı eşiklerinde içeri alınmayı bekliyor. Şimdi yeniden en yeni ve en güzel olanı yaşama zamanı… Yazdan sonra yeniden masamızın başında yaşadığımız şehri ve insanlarını anlatmak için buradayız. Ekim ayı geç gelen sezon hareketliliğini de beraberinde getirdi diyebiliriz. Yazın rehaveti yerini dozajı artarak meşguliyetlerimize kilitliyor bizi. Ekim sayımızla yine evlerinize ve işyerlerinize konuk olmanın keyfini yaşıyoruz. Bizce Göktürk ve Kemerburgaz her geleni kendine hayran bırakan iki nezih kasaba… Gün geçtikçe cazibesi nedeniyle artan popülâsyonu ise yeni planlama ve alt yapıya ihtiyaçları artırıyor. Ancak hizmetler yetersiz kalıyor. Bugüne kadar birçok okurumuzla bölgemizin sorunların konuştuk ve dergimizde yansıtmaya çalıştık. Amaç; güvenilir ve keyifli alanların tadını daha fazla kaçırmamak doğal olanı ise yapay objelere terk etmemek. Bu ay bölgemiz siyaset ve sanatta önemli konukları ağırladı. Başbakan R. Tayyip Erdoğan Kemerburgaz’da yapımı biten Kasımpaşa Spor Kompleksi’nin açılışını yaptı. Ardından Kahve Dünyası’nda kahve molası verdi. Burada bölgenin sorunlarını yetkililerden dinlemek yerine sorunu yaşayanlardan dinlemeyi tercih etti. Göktürk belediyesinin kapatılma safhasında rahmetli Osman Yağmurdereli’nin evinde “Benden Göktürk belediyesinin kapatılmamasını istemeyin, Eyüp’e bağlandıktan sonra Göktürk’e daha fazla hizmet sözü veriyorum” demişti. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen Göktürk’ün ve Kemerburgaz’ın problemleri çözüldü diyemeyiz. Göktürk’te yaşayanların sokak köpekleri sorunu varken, şimdilerde yeni bir sorunla karşı karşıya kaldılar: İSTAÇ’tan yayılan metan gazı kokusu… Halkın tepkileri karşısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekolojik Enerjiyi kapatarak bölgeye yayılan çöp kokusunu bertaraf etmişti. Son günlerde İSTAÇ tesislerinden yayılan metan gazı kokuları ise Göktürk’lülerin evlerinde hissedilmeye başladı. Büyükşehir Belediyesi Göktürk’e bir hava ölçüm cihazı koyarak sağlığımızı tehdit edip etmediği konusunda bizleri aydınlatmalıdır. Diğer yandan Başbakan, Kemerburgaz Spor tesislerinin bir yıl içinde yapılacağının sözünü verirken, 70 yıldır çözülemeyen mübadillerin tapu sorununu da meclise taşıyıp çözüm kavuşturacağının müjdesini verdi. Sanata gelince… Zekeriyaköy’den bir köprü kuruldu Göktürk’e. İyi de oldu. Birbirine yakın ama mesafeli iki eski köy artık Sanat köprüsüyle bağlı iki kadim dost oldu… Detayları Açık Atölye’de… Ekim Sayımızı Sanat, Siyaset, Sağlıklı Yaşam, Eğitim, Aramıza Katılanlar ile yurt içi ve yurt dışı Gezi-Yorum sayfalarıyla çeşitlendirdik. Gezi yazılarımızı giderek, görerek, yaşayan yazarlarımızın kaleminden okuyacaksınız. Bayram tadında Bayram neşesinde yeni sayımızda buluşma dileğiyle…

BİRSEN ÇELİK Sevgiyle kalın...

4

www.mycountrylifeturkey.com

İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik Fcelik1@hotmail.com Yazı İşleri ve Yayın Yönetmeni Birsen Çelik Birsen_celik@hotmail.com Art Director Mehmet Akif Dilmen makifdilmen@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Haber Merkezi Şeyda Erva Kılıç Katkıda Bulunanlar Fatma Taş Merve Sena Kılıç Fatma Sezer Çırakoğlu Füsun Altaş Ahmet Fatih Çelik A.Serdar Kozanoğlu Selver Çelik Sadi Tunç Sözen Muhammet Öksüzoğlu Baskı Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş. Tel: 0212 454 35 06 Tiraj 5000 Yönetim Yeri Country Life Mimar Sinan Mah. Dereboyu Sok. No: 2 Kemerburgaz-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 countrylifetr@gmail.com www.mycountrylifeturkey.com Reklam Rezervasyon için,

322 70 22 Aylık Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.



EKİM 2013

İÇİNDEKİLER 05 ANAOKULU

Sihirli Orman Göktürk’te

09

YENİ MEKAN

ARADIĞINIZ, ÖZLEDİĞİNİZ TATLAR TİBA CAFE’DE…

10

ESTETİK&GÜZELLİK VİPDERM İLE ESTETİK VE GÜZELLİĞİNİZ EMİN ELLERDE

12

GÖKTÜRK KEMER KIDS’GARDEN ANAOKULU MÜDÜRÜ FERİDE AKDİK İLE SÖYLEŞİ

14

GEZİ-YORUM

LONDRA’YA SEYAHAT

18

TURİZM

TURSAB BAŞKANI ULUSOY İLE ÇÖZÜM SÜRECİNİN TURİZME ETKİLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ…

22 FUAR

EMITT, 2014 Yılında Yeni ve Yenilikçi Projelerle Geliyor.

6

www.mycountrylifeturkey.com

18



26 AÇILIŞ

78

BAŞBAKAN R. TAYYİP ERDOĞAN KEMERBURGAZ’DA AÇILIŞ YAPTI. BÖLGENİN SORUNLARI MASAYA YATIRILDI ÇÖZÜM SÖZÜ ALINDI.

32

EĞİTİM

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ SİSTEMİ.

34

84

40

MUTFAK SANATI

EN KEYİFLİ TARİFLER BURADA

42

DERMATOLOJİ

50 MODA

KEMAL ÖNCÜ ÖMRÜ AT SIRTINDA GEÇEN BİR ŞAMPİYONUN HİKAYESİ

34

ÜNLÜ MARKALARIN SONBAHAR TRENDLERİ 50

66

KİTAP

EYYÜP ALTUN İLE ‘SONA’ ÜZERİNE SÖYLEŞİ

70 YEREL

Mezoterapi’de Yenilik ile Estetik

AÇILIŞ VE SERGİLERLE BÖLGE HABERLERİ

43

81

PRODENT

Özel ERGENE Diş Kliniği Göktürk’te 6.yılını kutluyor…

44

DİYETİN SİMGESİ

BOLLUK ÇAĞININ FARKINDA MISINIZ?

8

www.mycountrylifeturkey.com

KOCAELİ

Yanı başınızdaki güzellik…

86

SANAT

KENT VE BÖLGEMİZDEKİ EKİM AYI SANAT HABERLERİ



VİPDERM İLE ESTETİK VE GÜZELLİĞİNİZ EMİN ELLERDE !... YÜZDE YÜZ BİTKİSEL ÜRÜNLERLE CİLDİM TAZELENSİN, KIŞ GELMEDEN FAZLA YAĞLARIMDAN ARINAYIM DİYORSANIZ KONUSUNDA UZMAN DENİZ KARA’YA KULAK VERİN DERİM. Sizi kısaca tanıyalım? 1984 doğumluyum. Samsun 19 Mayıs Tıp Fakültesi mezunuyum. Uzmanlığımı Estetik üzerine yaptım. Birçok hastanede kademeli olarak lazer ve estetik branşlarında hizmet verdim. Göktürk’te oturuyorum. 1 Yılı aşkındır Vipderm Merkezi’nde estetik uygulamalarımıza devam ediyoruz.

Sonbahar kapıda cildimize nasıl bakmalıyız? Özellikle güneş ve doğum lekelerinden arınma yöntemlerinizden bahseder misiniz? Cilt bakımını yüzde yüz bitkisel her cilt tipi ve her yaşta uygulanan Green Peel marka ürünlerle yapılmaktadır. Biz Tüm vücutta doğayla uyumlu sağlıklı güzelliği hedefliyoruz. Özellikle mevsim değişimi derinlemesine cilt bakımını daha da gerekli kılar.

Salonunuzdaki yeni bir uygulamadan TriLipo™ teknolojisinden bahseder misiniz? TriLipo™ Yağ azaltma ve vücut şekillendirme için üstün bir non-invaziv çözümdür. Yüz, boyun, kollar, karın, iç bacaklar ve kalça bölgesine uygulanır.

Sonuçları kaç seans sonra görülür? Daha ilk seanstan itibaren cilt gerginleşir. Cilt daha elastik ve sıkı bir görünüme kavuşur. Vücut konturlarında en iyi sonuçları elde etmek için bir seri bakım gerekir.

Seanslar ne kadar sürer? Bakımlar çık hızlıdır ve günlük yaşantıyı kesintiye uğratmaz. Ortalama ve bakım yapılan bölgeye bağlı olarak tek bir seans 30 ile 45 dakika arasındadır. İyi ve uzun dönemli bakımlar için 4-6 seans önerilir.

Uygulama tüm cilt tiplerine yapılabilir mi? Evet. TriLipo™ bakımları koyu ve pigmentli ciltler dahil, tüm cilt tiplerinde etkilidir.

İlerisi için hedefleriniz neler? Bir yılı aşkındır Göktürk ve Kemerburgazlılara hizmet sunuyoruz. Misafirlerimiz hizmet kalitemizden oldukça memnun. Büyümeyi müşterilerimizin talebi yönünde sürdüreceğiz. İlerisi için Merkezimizi polikliniğe dönüştürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Pilates salonu da hedeflerimiz arasında yer alıyor. Keyifli söyleşi için teşekkür ederiz. Ayrıntılı Bilgi İçin İrtibat: 0212 322 70 07



Söyleşi

GÖKTÜRK KEMER KIDS’ GARDEN ANAOKULU MÜDÜRÜ FERİDE AKDİK İLE SÖYLEŞİ… Sizi kısaca tanıyalım, bize kendinizden ve kurumdaki görevinizden bahseder misiniz? Feride AKDİK, 1981 yılında Sakarya’da doğdum, ilk ve orta dereceleri eğitimlerimi Sakarya’nın Geyve ilçesinde tamamlayarak, yüksek öğrenimimi 1999-2003 yılları arasında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde tamamlayarak yaşamımı İstanbul’da sürdürmeye karar verdim. 2003 yılından bu yana İstanbul’da çeşitli köklü kurumlarda önce öğretmenlik akabinde Okul Müdürü olarak görev aldım. 2013 yılında Kemer Kids Garden ailesine katılarak Okul Müdürlüğü görevime devam etmekteyim.

Neden yeniden Göktürk? Bilindiği üzere 2009 yılında Göktürk merkez şubesi eğitim hizmetini durdurmuş ancak çeşitli semtlerde hizmet vermeye devam etmekteydi, Göktürk merkezde yaklaşık iki yıllık bir fizibilite çalışması sonucunda aldığımız olumlu dönütler doğrultusunda 2013 yılı itibari ile Kemer Kids’ Garden Göktürk’te hizmete devam etme kararı alarak yeniden doğuşunu gerçekleştirdi.

Bölgemizde okul öncesi eğitimde hangi açığı kapatacaksınız? Kemer Kids Garden Eğitim Kurumları Dünya standartlarında eğitim veren IBO (Uluslararası Bakalorya Organizasyonu)’nun PYP (Primary Years Programme-ilk yıllar programı) ve Kanada kökenli eğitim programı olan Maple Bear programını uygulamaya yetkilendirilen ayrıca çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli beslenmeleri için organik mutfağıyla bölgemizdeki ilk butik anaokulu olarak açığı kapatmaktadır. Deneyimli ve donanımlı eğitim kadrosu ile hizmet veren Göktürk Kemer Kids eğitim odaklı yaklaşımı ile birlikte çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve dil gelişimlerini destekleyecek etkinlikleri de programlarına entegre etmektedir.

Eğitim modeliniz, materyal seçiminiz, eğitimde yaş aralığı ve eğitimleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Uyguladığımız eğitim modellerinin PYP ayağında, çocukların çevrelerindeki sosyal ve fiziksel dünyadaki deneyimlerini en anlamlı şekilde kullanabilmelerini sağlayan aktif öğrenme yaklaşımı üzerine kurulmuştur. PYP, sorgulama merkezli bir programdır. Çocuklar, işlenen konular üzerinde soru üretmeye ve sorularının yanıtlarını araştırmaya yönlendirilirler ve eğitimci bu aşamada planlayan, rehberlik eden, gözleyip değerlendiren ve katılımcı olma yolunda motive eden kişidir. Zaman zaman çocuklar çalışmalarını diğer arkadaşlarına sunmak üzere bir araya gelirler. Sunum yaparken kendi öğrendiklerini diğer arkadaşlarına da öğretebilme imkânı bulurlar. Böylece birbirlerinden öğrenerek özgüvenleri gelişir. Çalışmaların sonunda yapılan gözden geçirme aktiviteleri aracılığıyla

12

www.mycountrylifeturkey.com

da çocuklar hayatı ve kendilerini sorgulamaya teşvik edilir. Maple Bear ayağı ise; Kanada kökenli bir İngilizce okul öncesi eğitim programı olup tüm güne yayılmış ve haftanın belli günlerinde 40 dakika Türkçe dersi yapılmaktadır. Yaş gruplarına göre hedefler belirlenir uygulamalar bu doğrultuda gerçekleştirilir. Fransızca eğitimimiz de bu doğrultuda uygulanmakta ve PYP sınıflarımızda da ikinci bir dil olarak yer almaktadır. Öğrencilerimiz 08.00- 09.30’da okula gelmektedirler, hazırlanan günlük program çerçevesinde eğitim ve öğretim saat 17.00’ da biter. Servis kullanmayan öğrencilerimiz nöbetçi öğretmenlerimiz eşliğinde aktivitelerine devam ederler. 2 yaş (24 ay) 3 yaş (24-36 ay) 4 yaş (36-48 ay) 5 yaş (48-60 ay) 6 yaş (60-72 ay) aralığındaki çocukların düşünen, araştıran, sorgulayan, sağlıklı iletişim kuran, riski göze alan, bilgili, ilkeli, duyarlı, açık görüşlü, dengeli ve dönüşümlü düşünebilen bireyler yetiştirmek hedeflenir. Bu doğrultuda kullandığımız materyaller çocuklarımızın yaş gruplarına göre seçilerek, her ünitemizi kapsayan geziler, partiler, sunumlar ve öğrenci gelişim değerlendirmeleri yapmaktayız. Branş derslerimizle de eğitim modelimizi destekleyerek çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkararak desteklenmesi gereken alanların üzerinde durulur, güçlü yönlerini ise hem velilerimizin hem de öğrencilerimizin farkındalıklarını uyandırarak onların bu alanlarda daha da ileriye gitmeleri sağlamaktadır.



Seyahat&Gezi

Şeyda Er va K ılıç w w w.y e du a e t g e z . c o m

LONDRA’YA SEYAHAT…

14

www.mycountrylifeturkey.com


Seyahat&Gezi

2

buçuk aylık yaprağı olan boş bir seyahatname defteri tutuşturuldu elimize, gidin, görün, öğrenin ve paylaşın! Belki de güzel zamanlar diye sırt çantama attığım birçok güzel şeye yenilerini ekleyeceğim burada, yeni, güzel ve Londra’da olan şeyler! Londra’ya en yakın Heathrow havaalanını tercih ettik ama sanıyorum ki Gatwick havaalanından tren olduğu için oradan merkeze gelmek daha kolay ve zahmetsiz. Londra’ya adım atar atmaz kendimi 1-2 saat içerisinde bütün şehri örümcek ağı misali saran undergroundlardan birinin içerisinde buldum, hemen bir oyster kart aldım ve galiba şimdi tam bir Londralıyım! Her yerde bulabileceğiniz metro haritasından bir tane alın, o sizin en iyi yol arkadaşınız olacak, hiç kafanız karışmasın 2 güne kadar her yere gidebilecek cesareti bulacaksınız kendinizde:) İki adet kendimden büyük valiz ve elime tutuşturulmuş ev adresimle metro ağlarında dolandım durdum. Başta kulağa imkânsız gibi geliyor ama daha sonra İngiliz aile yanına yerleşen ve her hafta ev değiştiren arkadaşlarımızın evlerini bulmak eğlence haline geldi. 2 haftaya tube map’i bir kenara atıp o line’dan bu line’a gözünüz kapalı geçeceğinizi görebiliyorum şimdiden. Merkezi Trafalgar meydanı olarak düşünüyoruz ve işimizi kolaylaştırıyoruz. Okumuş olduğum okul da Trafalgar’a çok yakın ve konumu itibarı ile gerçekten harikaydı. 2 ay boyunca Avalon School’da eğitim aldım ve bu 2 ayın sonunda da Avalon’u tercih etmekle doğru yaptığımı düşünüyorum. Okulum daha çok speaking üzerine olduğu için artık ezberden sıkıldığımız grameri bir kenara bırakıyoruz, hem de dünyanın en eğlenceli öğretmenleriyle. Günde bazen 5 ve bazen de 4 saat ders gördüğüm için okulumun merkezde olması benim için güzel bir avantajdı. Okul sonrası aktiviteleri, gezmeleri, görmeleri, spor günleri, yemek günleri bakımından gayet zengin ve plan sahibi bir okul. Londra her açıdan pahalı bir şehir. Yemek yemek, ulaşım, alışveriş oldukça pahalı. Her yerde hazır sandviçler satılıyor, hatta eczanelerde bile. Tesco benim favori marketim oldu daha ilk günde. Hafta içi 24 saat açık olduğundan her okul dönüşü muhakkak o mis reyonlarını dolaşır dururduk, özellikle havanın 35 derece olduğu zamanlarda soğuk reyonlar evim gibiydi… Şaka değil Temmuz ve Ağustos ayı boyunca sayabildiğim gün kadar yağmur yağdı Londra’ya… Şemsiyem bile olmadı benim, yıktım tabuları. Londra’nın öyle büyülü bir etkisi var ki, daha öncesini unutacaksınız. İngiltere’ye adım atar atmaz üzerimize işlenmesi gereken tek mühim nokta var; nezaketin ülkesindeyiz ve ağzımızdan ‘sorry, thank you’ hiç eksik olmasın. Öyle hoş ki, burada herkes birbirinden özür diliyor. Ev arka-

London Eye

Big Ben

London Bridge

Görmeyi elbette en çok istediğim ve gördüğümde yapısına hayran kaldığım Parlamento Binasının meşhur saat kulesi. Aslında o kulenin değil de içerisindeki çan’ın Big ben olduğunu nükte olarak söylemekte fayda var. Westminster bölgesinde bulunuyor ve London Eye ile karşılıklı, kesinlikle gece görülsün diye ısrarcıyım.

The London Eye Görsek hemen tanıyacağımız Londra dönme dolabı. Her daim öldürücü bir sırası var ama akşama doğru azalıyor gibi. Ah, şu Londra’nın en kötü yanı her yerin 6-7’de kapanıyor olması, buna London Eye da dahil.

Tower Bridge Britsih Museum Mısır Kralı

Thames nehrinin üzerinde, pek çok karede gözümüzün aşina olduğu ve hatta birçok filmde izlediğimiz Londra köprüsünün üzerinde yürümeyi ihmal etmeyin, özellikle gece. Köprünün diğer tarafına geçtiğinizde Thames nehri tarafında çiçekler ile süslenmiş cafelerin birinde oturup içeceğinizi yudumlayın derim.

Buckingham Palace Green Park

daşım Türkiye’ye geldiğinde Londra havasından çıkamamış ve otobüste birisinden ‘gereksiz’ yere özür dilediği için deli muamelesi gördüğünden bahsetmişti.:) Londra’da her şeyden ve herkesten özür dileyebilir, teşekkür edebilirsiniz.:) Londra görülmesi gereken yerler bakımından çok zengin bir şehir, o yüzden vakit kaybına zaman yok hemen gezmeye başlıyoruz!

Trafalgar kapısından geçip St. James Park’ın yanından sıyrılıp, İngiltere bayrakları arasında ve yerlerde ‘işte prenses diana burada yürüdü!’ gibi mühim noktaları gördükten sonra sağ tarafta kraliyet ailesinin yaşadığı Buckingham Palace kalıyor. Bir tarafını Green Park, bir diğer tarafını St. James Park ve Buckingham Palace Garden sarmış. Her gün erken saatlerde asker nöbet değişimleri oluyor, fakat hafta sonunu tercih etmemeliyim diye not düşün, inanılmaz kalabalık oluyor. Kraliçe yazlığına gittiği dönemlerde sarayın bir kısmını ziyarete açıyor. Eğer siz de bu zamanwww.mycountrylifeturkey.com

15


Seyahat&Gezi

Avalon Spor Günü James hocaya iki kulak

lardan birine denk gelirseniz sarayı ziyaret edebilirsiniz. Sarayın içerisindeki The Garden Cafe’ye mutlaka uğrayın.

British Museum

“Londra’da yaşamaktan sıkılan hayattan sıkılmış demektir”

Avalon School’un bulunduğu Tottanham Court Road’a çok yakın, dünyanın her yerinden gelen, eski çağdan kalma eserleri görebileceğiniz ve koca bir gününüzü ayırmanız gereken harika bir müze. Burada 3500 yıldır cesedi yok olmayan Mısır Kral’ını görebilirsiniz. Saçlarının bir kısmı, dişleri ve hatta dili bile halen yerinde, ayakları ve elleri secde eder şekilde fakat yana yatırılmış vaziyette, ibret-i âlem olarak ‘mumyalanmamış’ bir şekilde sergileniyor. Gerçekten hayretlere şayan...

National Gallery Avrupa sanat tarihi eserlerinin bulunduğu ve birçok serginin yer aldığı Trafalgar’da yer alan sanat galerisi. National’den karşıya baktığınızda ortada Nelson Sütunu, uzaktan bütün ihtişamıyla gözüken Big Ben ve sokak şovlarıyla Trafalgar meydanını görüyor olacaksınız. Gidilmesi gereken başlıca yerler; Tate Modern, Saatchi Gallery, V&A Museum, National History Museum, Brick Lane açık hava sergisi,

16

www.mycountrylifeturkey.com

madame tussauds. Elbette ki gitmeden namını duyduğunuz Soho’nun yeşilliklerine de uzanmayı ihmal etmeyin. Londra’da hep çok yürüdük ama ben her seferinde başka sokaklardan çıkmayı, her seferinde başka yerleri keşfetmeyi tercih edip, çok şeker dükkânlar ve mis gibi tatlı yürüyüş yolları buldum. Her bulduğum şeker dükkâna girip hepsine ayrı ayrı hayran kaldım. Özellikle Cath Kidston mağazasını evime almak istiyorum mümkünse. Urban Outfiters da çok çok şeker mesela. Primark inanılmaz ucuz ve her şey var. En sevdiğimiz kitapevi Foyles’dan Writing London haritasını alıp Londra’lı yazarların nerede yiyip içtiğini, çizdiğini ve zaman geçirdiğini öğrenebilirsiniz. Bence çok tatlı bir düşünce olmuş. Londra’nın en yüksek binası The Shard’a çıkıp Londra’yı yukarıdan seyredebilirsiniz, ayrıca içerisinde akşam yemeğiniz için hazır ve nazır bir restoran var. Londra’da en sevdiğim olay her an, her yerde çimlerine uzanıp, mis gölgelerde

dinlenebileceğin harika güzelliklere sahip olan parkların olması. En sevdiğim parkların başında St. James parkı geliyor, Green Park ve Buckingham Palace’a yakın, içerisinde yanlış hatırlamıyorsam 1800’lerden kalma köşk var ve inanılmaz masalsı görüntü katıyor parka. Sanki içerisinden volanlı, kabarık etekli kardeşler çıkacakmış gibi. Hyde Park’ta bisiklet kiralayıp, pazar günleri insanların özgürce fikirlerini ifade ettiği Speakers Corner’dan da geçtikten sonra, gölün yanına, pek sevimli beyaz kuğuların yanına kâh meyvelerimizi, kâh kahvelerimizi alıp kurulmayı çok sevdik biz. Regent’s Park, Greenwich Park, Whitehall Garden, Primrose Hill, Hampstead Heath, Victoria Embankment Gardens ve daha gidemediğim, ismini sayamadığım bir çok yeşillik zaman geçirmek için çok güzel. Eğer ağ gibi sarılan metrolardan, otobüs beklemekten, tren durmalarından sıkıldıysanız rotanızı bisiklet ile çizmenizi tavsiye ederim. Bi-


Seyahat&Gezi

The National Gallery

Londra sokakları

Trafalgar, Nelson Sütunu, Big Ben (National Gallery’den bakış)

siklet Londra’nın kesinlikle kendisi. Ben bisiklete binmeyeli uzun uzun yıllar oldu ve Londra’da bu uzun arayı kapatırken London Eye ışığında pedal çevirip ‘ah işte şimdi Londra’dayım’ dedim. Londra’dayım demişken, gece Westminster’da Thames nehrinin yamacında yürümenizi kesinlikle tavsiye ederim. Zira gece görülmeyen Londra görülmüş sayılmaz. London Eye, Big Ben unutamayacağınız kareyi sunacak gözlerinize. En çok keyif aldığım saatlerde en çok keyif aldığım yer olan Covent Garden’da bulunmak Londra’da geçirdiğim en iyi zamanlarıma güzellik kattı. Leicester Square, Trafalgar ve Charing Cross Station’a yürüme mesafesinde, en önemlisi okulumuza da çok yakındı. Covent Garden’ın

“Londra’nın öyle büyülü bir etkisi var ki, daha öncesini unutacaksınız” Tabii ki Jamie’s Italian’da nefis makarna, muhteşem hint restoranı Dishoom’da yemek yiyebilirsiniz. Eğer canınız kebap çekerse Londra’nın kuzeyine buyurun, istemediğiniz kadar… Caravan’da özel kahvaltı yaparsanız ne hoş. İngiliz kahvaltısı için Breakfast Club’ı önerebilirim. Bunlardan bahsederken Lower Lane’deki Scooter Cafe’ye de bir kahve için uğrayın, kendisi eski bir vespa tamirhanesi olur, çok tatlı. Ah, kahveden mi bahsettim ben, kesinlikle Covent Garden’da Monmouth Cafe’de milyon kere kahve için. Leicester Square’daki Five Guys da efsane, ayrıca bağımlılık yapıyor.

ilk telefon kulübesi

kaldırım taşlarına oturup sokak şovlarını izlemelere doyamadık biz. Özellikle Covent meydanda Ladureé’da special çayınızı yudumlayıp, etrafınızdaki olan biteni izleyebilirsiniz, ayrıca pamuk şekerli macaronu da ayrı bir mis doğrusu. Alışveriş için en gözde yerler Spitalfield, Westfield, Oxford Street, Regent Street ve tabii ki Harrods. Harrods, Arapların yoğunlukta olduğu Knightsbridge’de bulunuyor. Underground’dan çıktığınız anda havasıyla ve etrafınızda dolaşan insanların farklılaşmasıyla ben başkayım diyor Knightsbridge. Mısır’ın yapısından esinlenilmiş, içerisinde envai lüks markaların bulunduğu, yemek mekânlarının ve hatta çay katının, ev tasarımlarının bulunduğu bu alışveriş merkezini mutlaka ziyaret edin.

Özellikle vintage dekore edilmiş 38 numara kırmızı otobüse atlayıp şehir turu yapın! Kim bu sözü aklıma kazıdı ve sözün sahibi zat kimdi hatırlayamıyorum ama demişler ki; ‘Londra’da yaşamaktan sıkılan hayattan sıkılmış demektir.’ Londra’da gezilecek çok yer var fakat ben bunları bir çırpıda anlatıp kenara kaldırmak istemiyorum, daha Notting Hill’in sokaklarında dolaşıp meşhur kitapevini ziyaretimi anlatmadım, Portobello Road’da mevsimler değişiyor mesela, Londra’da bir antika cenneti, hiçbir yerde bulamayacağınız vintage kıyafetlerin satıldığı dükkanlar var, Leicester Square’da dünyaca ünlü film galaları yapılıyor ve birçok lüks mağazanın bulunduğu indirim köyünü biliyorum, yazının devamı için bir sonraki sayıyı bekleyin, takipte kalın, hepinize bol gezmeli zamanlar diliyorum. www.mycountrylifeturkey.com

17


Röportaj

“Geçen yıl turist geliş sayısına göre dünyada 6.ncı, turizm gelirleri itibarıyla da 12. sırada yer aldık. Hedefimiz 2023’te her iki kategoride de ilk 5 içerisinde yer almaktır.”

TURİZME ÇÖZÜM SÜRECİ KATKISI BAŞARAN ULUSOY: “Çözüm süreci ile yeni iş olanakları ve istihdamın artacağı kanısındayız”. 18

www.mycountrylifeturkey.com


Röportaj

Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemiz çözüm süreci ile birlikte yerli ve yabancı turist akınına uğruyor. TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentalari Birliği) tüm gelişmeler ışığında geçtiğimiz günlerde, Diyarbakır’da 6 ili kapsayan bir bölge müdürlüğünün açılışını yaptı. Birlik ayrıca Mardin’de “İnanç turizmi sempozyumu” düzenleyerek dikkatleri bölge üzerine çekmeye devam ediyor. Ayrıntıları TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a sorduk. Çözüm sürecinin turizme etkileri neler oldu? Bu süreçle beraber TÜRSAB olarak bölgede gelişen yatırımlar ve son olarak Diyarbakır’da yeni açılan Bölgesel Yürütme Kuruluyla ilgili gelişmeleri aktarır mısınız? Bölgemiz özellikle kültür, inanç, mutfak ve kültür açısından oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. İlerleyen yıllarda bölge, turizm sektöründe adından sıkça söz ettirecektir. TÜRSAB olarak 25 yıldır bölgede üyelere yönelik hizmetler vermekte ve vermeye de devam edeceğiz. Bölgenin turizm potansiyelinin artması için çalışmaktayız. İlk kurulduğumuz dönemde bölgenin tamamı Gaziantep merkezli, GAP BYK tarafından yürütülmekteydi. Ancak yıllar içerisinde gerek GAP BYK hinterlandının çok geniş olması gerekse bölgede acenta sayısının artmasına paralel olarak GAP BYK içerisinden Diyarbakır Merkezli, Mardin, Şırnak, Siirt, Batman ve Bingöl illerini kapsayan Güneydoğu BYK kurulmasına karar verdik. Dolayısıyla bölgede verilen hizmetlerimizin daha da artarak devam edecektir.

Hükümetin başlattığı çözüm süreci ilk meyvasını turizm ile vermeye başladı diyebilir miyiz? Şu aşamada sadece temelleri atılmış olup ilerleyen zamanlarda turizm sektöründe ve diğer sektörlerde de meyvesini vermeye başlayacaktır. Çözüm süreci Bölge halkına turizm ile birlikte ne gibi ekonomik katkı sağlayacak? Çözüm süreci ile birlikte bölgeye talep artacak ve turist sayısının artmasıyla beraber yeni tesis temelleri atılıp yeni iş olanakları ve istihdamın artacağı kanısındayız.

Türkiye tarihi zenginliğinin yanında müze fakiri, Güneydoğu’da müze açmayı düşünüyor musunuz? Gerekli sayıda turist alt yapısını oluşturduktan sonra bölgenin kültür ve yapısına uygun müze veya müzelerin açılacağını söyleyebiliriz. İlk olarak temel hedefimiz bölge için gerekli tanıtım ve yatırımların yapılmasıdır. www.mycountrylifeturkey.com

19


Röportaj

7 farklı inancı barındıran bir şehir olması ve tarihi dokusunu koruyan ender şehirlerden olması sebebi ile Mardin’in sizce UNESCO dünya mirasına alınması gerekmez mi? Dünya Miras Listesi’nde yer almak için UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş olduğu kriterleri yerine getirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Usanmadan yılmadan değerlerimizi ortaya çıkarıp ilgili kuruluşlara tanıtıp dünya mirası kategorisine sokmamız lazım.

Mardin’de TÜRSAB tarafından düzenlenin ‘inanç turizm sempozyumu’ ile turizm deyince insanların aklına gelen deniz kum ve güneşin ötesine mi ulaşmaya çalışıyoruz? Turizm sektöründe kaliteli ve güvenilir hizmet kadar, turizmin çeşitliliği ve yaygınlığı da önemli. Ülkemizde turizm deyince yıllarca akla gelen hep deniz, kum, güneş oldu. Şüphesiz deniz, kum ve güneş turizminin belli bir yeri var, olmalıdır da. Ancak ülkemizin potansiyel ve imkânları bu üçlü ile sınırlı değil. Ülkemiz Alternatif Turizm çeşitleri ile kültür turizmi, kongre ve toplantı turizmi, incentive turlar, alışveriş turizmi, sağlık turizmi, İnanç turizmi türleri bakımından oldukça zengin potansiyele sahiptir.

“Ülkemizde turizm deyince yıllarca akla gelen hep deniz, kum, güneş oldu. Ancak ülkemizin potansiyel ve imkânları bu üçlü ile sınırlı değil.”

2014 turizm hedefleri nelerdir? Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün 2012 değerlendirmelerine göre, Türkiye, uluslararası turist gelişleri itibarıyla dünyada 6’ıncı, turizm gelirleri itibarıyla 12’inci sırada yer aldı. Türkiye dünyanın turist girişleri itibarıyla 2013 yılında da ilk 10’da yer alacaktır. 2013 yılı için ülkemize gelecek olan turist sayısının 33 milyon civarında olacağı, turizm gelirinin 31,5 milyar ABD doları seviyesinde olacağı tahmin edilmektedir. Asıl hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023’te her iki kategoride de ilk 5 içerisinde yer almaktır.

Bölgemizdeki sıcak savaşlar ülke turizmini ne kadar etkiledi? Suriye’de yaşanan siyasi kriz, turist sayısında ve turizm gelirlerinde ülkemiz açısından büyük oranda olumsuz etki yaratmamıştır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Ocak-Ağustos döneminde ülkemiz gelen ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %10.67 oranında artarak 24 milyon 89 bin 31 kişiye ulaşmıştır.

20

www.mycountrylifeturkey.com

“Suriye’deki olaylar turist sayısında ve turizm gelirlerinde büyük oranda olumsuz etki yaratmamıştır.”


Genel Müdürü Mehmet Dumlu ile concierge hizmetleri üzerine Concierge hizmetinden bahsedebilir misiniz?

Araç muayene hizmetini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Concierge aslında hayatımıza 5 yıldızlı otellerle giren bir kavram. Biz Alfred olarak bu hizmetleri genişlettik. Araç muayenelerinden, sigortalı saatlik şöför hizmetine kadar geniş yelpazede hizmetler sunuyoruz. Zaman kaybettiren birçok angarya işi hallediyoruz. Üstelik herhangi bir üyelik veya kart ödemesi olmadan kullandıkça öde yöntemiyle. Kısaca Concierge: “İnsanların hayatını kolaylaştırmaktır.” Tüm servislerimizi : www.alfred.com.tr adresinden bulabilirsiniz.

Misafirlerimiz adına öncelikli olarak vergi borcu, OGS vb yasal yükümlülükleri kontrol ederek TUVTURK Araç muayene istasyonlarından misafirlerimizin uygun olacağı gün ve saat için randevu alıyoruz. Araçları misafirlerimizin işyerinden veya evinden alıp işlemlerin tamamlanmasını müteakip misafirimizin istediği adrese evine veya ofisine teslim ediyoruz. Diğer hizmetlerimiz de olduğu gibi hem araç hem de şoför %100 sigorta güvencesi altında. Sabah uçarken alanda verip akşam muayenesi bitmiş olarak yine alanda teslim alan misafirlerimiz var. Bunun için bize sadece 150 TL ödüyorlar.

Hangi hizmetleri sunuyorsunuz?

Çok ilginç istekler geliyor mu ?

Günlük hayatınızda, vaktinizi harcamak istemediğiniz veya yardım almak istediğiniz her alanda ayrıcalıklı hizmet sunuyoruz. Yurtiçi yurtdışı etkinliklere bilet temininden, 150 TL ye araç muayenesine, özel davetlere vale temininden saatlik özel asistan ve özel şoförler gibi hizmet veriyoruz. Alfred’e aracını bırakan misafirlerimizin araç yıkama ve bakımını yapıyoruz. Bunun yanı sıra kuru temizleme, lostra, alışveriş gibi işlerini de bize emanet eden misafirimizin, aracına döndüğünde hepsinin bagajında hazır bulunmasını sağlıyoruz. Kısacası vakit ayıramadığınız her işiniz için “kişisel asistanınız” olarak yardımınıza koşuyoruz. Ayrıca bu hizmetleri Alfred güvencesi ile yüzde yüz sigortalı olarak sunuyoruz. Hem çalışanlarımız hemde alınan araçlar anahtar tesliminde sigotalanıyor..

Roger Waters konseri için Avrupa’dan gelen misafirlerimiz oldu. AHL’da karşılanmasından, otel ve konser alanına transferlerine kadar tüm süreçlerde kesintisiz hizmet verdik. En çok kendi aracıyla havaalanından anne ve babalarını karşılatıp eve bırakmak için arayanlar hoşumuza gidiyor. Ofisten çıkmadan, saygıda kusur edilmeden halledilmesi insanların çok hoşuna gidiyor.

Özel şoförlük hizmetini biraz açabilir misiniz? Misafirlerimizin araçları ile sunduğumuz bir hizmet. Özellikle çocuklarının okuldan alınması, dershaneye veya spora getirilmesini isteyen Havaalanından birini karşılatmak isteyen misafirlerimize misafirlerimize kendi araçları ile sunduğumuz bir hizmet. Saatlik, günlük veya haftalık olarak bu hizmetten yararlanabiliyorlar. Üstelik hem araç, hem de şoför %100 sigorta güvencesi altında. Yine akşam davetlere katılan misafirlerimiz alkollü araç kullanmak istemediklerinde Alfred’i tercih ediyorlar. Önceden rezervasyon yaptırarak belirttikleri saatte bildirilen adreste misafirlerimizi karşılıyoruz. Onlara saatlik hizmet sunuyoruz evlerine bırakıyoruz. Belirli bir yaştan sonra şehre gitmek istiyor gençler. Birçok anne baba arabayı onların kullanmasını istemiyor ama araçları var. Alfred’ler onların araçlarını güvenli bir şekilde kullanıyor. Dilerlerse araç+şöför imkanı sunuyor. Maliyet olarak saatlik şöför hizmetimiz 50 TL.

Nerelerdesiniz ? Residence hizmeti olarak Zorlu Center, Trump Tower Residence, Kanyon Residence, Ulus Savoy, Ofis Hizmeti olarak Zorlu Center, Trump Towers, Kanyon, Papirus Plaza, 6 tane AVM de servis sunuyoruz. Bunlar Kanyon, Cevahir, Metrocity, Safir İstanbul, Meydan Ümraniye, Buyaka, Kemerburgaz ve Göktürk’e 444 82 53 (444 8 ALF J ) ve info@alfred.com.tr merkez ofisimizden direk hizmet sunmaktayız. Turkcell, Borusan Otomotiv, Bridgestone, İşbankası, finansbank, Fleetcorp, özel işbirliği anlaşmalarımız var.. Alfred Concierge İletişim Bilgileri: Tel:444 8 253 Web: www.alfred.com.tr


Turizm

DÜNYANIN 5. BÜYÜK FUARI EMITT REKORA KOŞUYOR EMITT, 2014 Yılında Yeni ve Yenilikçi Projelerle Geliyor

22

www.mycountrylifeturkey.com


Turizm

Dünyanın merakla beklediği EMITT bu yıl 30 Ocak-2 Şubat 2014 tarihlerinde açılıyor. Ajandanıza mutlaka bu tarihleri kaydedin. Zira Bu yıl 18’ncisi yapılacak olan EMITT Fuarı gezginlere yepyeni sürprizler hazırlıyor. Ziyaretçilerine bambaşka bir fuar havası yaşatacaklarını söyleyen Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın ile bu yılki yenilikleri konuştuk. Bu yılki beklentilerinizden bahseder misiniz? Bu yıl18. EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı Türkiye turizminin çeşitliliğine destek vermek ve gelen işbirliği taleplerini değerlendirmek adına yeni projelerle geliyor. 2014 yılında da geniş bir katılımcı ve ziyaretçi rekoruna imza atmaya hazırlanıyoruz.

Bu yıl kimler fuarda yerini alacak? 2013 Eylül ayı itibariyle 18. EMITT Turizm Fuarı’nda yer almak için başvuru yapan ülke sayısı 67’ye, turizm şirketi sayısı ise 4.000’e ulaşmış bulunuyor. İlerleyen tarihlerde ülke katılımının 70’i, uluslararası katılımcı kurum, kuruluş, belde sayısının ise 4500’ü aşması bekleniyor.

Yeni bir rekor geliyor Ekin Fuar A.Ş. - ITE Group organizasyonunda TUROFED ve TYD ortaklığıyla gerçekleşen EMITT Fuarı’na Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOBB, 6 meslek odası, 36 dernek ve vakıf destek veriyor. Sektörel çevreler, 2014 yılında 18. kez düzenlenecek olan EMITT Fuarı’nın yeni bir katılımcı ve ziyaretçi rekoruna imza atacağına şimdiden kesin gözüyle bakıyorlar. Dünyanın 5. büyük turizm fuarı konumuna sahip olan ve önümüzdeki yıllarda ilk üçe girmeyi hedefleyen EMITT Fuarı’nın katılımcılarını tur operatörleri, seyahat acentaları, oteller ve zincir oteller, hava yolları, cruise firmaları, turistik beldeler, uluslararası tanıtım ofisleri, araç kiralama firmaları, hastaneler ve turizm sektörüyle tüm kuruluşlar oluşturuyor. Her yıl yeni rekorlar kıran EMITT Fuarı, yıllardan bu yana gerçekleştirdiği yüzde 10’un üstünde büyüme oranıyla bölgedeki tek turizm fuarı olarak da dikkatleri üzerine çekiyor.

Yeni ve yenilikçi konseptler 2014 EMITT Fuarı’nda katılımcı kurum, kuruluş ve ziyaretçilerin birçok yenilikle karşılaşacağını ifade eden Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın, yeni eklenen sağlık ve kış turizmi salonlarında zengin konsepti buna örnek olarak gösteriyor. Türkiye’de hızla gelişen turizm sektöründeki çeşitliliğe destek vermek ve gelen işbirliği taleplerini değerlendirmek için yeni projeleri hayata geçirdiklerini kaydeden Aydın, EMITT Fuarı’nın yıllardan bu yana beldelere, kalkınma ajanslarına, turizm firmaları ve sektör profesyonellerine yüksek katma değer sağladığının altını çiziyor.

Dünya ülkeleri EMITT’te buluşuyor Rekorlar kıran 2013 EMITT Fuarı ile kıyaslandığında, 2014 EMITT Fuarı’nın çok daha geniş bir ülke katılımına sahne olacağına dikkat çeken Aydın, yeni katılımcılar arasında Seyşeller, Kamboçya, Moğolistan, Bosna Hersek, Mauritus ve Hırvatistan gibi ülkelerin bulunduğunu, geçen yıl olduğu gibi Abu Dhabi, Adıgey Özerk Cumhuriyeti, Almanya, Arjantin, Azerbaycan, Bulgaristan, Brezilya, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Dubai, Dominik Cumhuriyeti, Dubrovnik-Hırvatistan, Ekvator, Endonezya, Ermenistan, Fas, Filistin, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kazakistan, Karadağ, Kenya, www.mycountrylifeturkey.com

23


Turizm

Kırım Özerk Cumhuriyeti, Kosova, Kore, Küba, Lübnan, KKTC, Kuveyt, Macaristan, Makedonya, Meksika, Moldovya, Maldivler, Mısır, Rusya Federasyonu, Özbekistan, Pattaya-Tayland, Peru, Senegal, Singapur, Slovenya, Sudan, Tanzanya, Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Tanzanya, Tayland, Tunus, Ukrayna, Ürdün, Vietnam ve Yunanistan’ın katılımcı ülkeler arasında yer aldığını belirtiyor. Aydın, dünya ülkelerini bir arada bulmak, kültürel, coğrafi ve doğal güzelliklerini daha yakından tanımak için 2014 EMITT Fuarı’nın büyük bir fırsat olacağına vurgu yapıyor. 2014 EMITT Fuarı’nda tam kapasite dev fuar alanı kullanımı olacağını belirten Aydın, TÜYAP’ta 65 bin metrekare alanda, 11 salonun tümünde yer alacak fuarın katılımcıların tüm taleplerini karşılayacağını ifade ediyor.

Rekorlara doymuyor EMITT Fuarı, 2013 yılında Türkiye ve dünyadan geniş katılıma sahne olmuş ve 131 bin ziyaretçiyle önemli bir başarı gerçekleştirerek yine rekor katılıma sahne olmuştu. 2014 yılında çok daha geniş katılımla yeni bir rekora imza atmaya hazırlanan EMITT Fuarı’na 2013 yılında dünyanın 67 ülkesi ve Türkiye’nin 150 şehir ve turizm beldesinden katılım gerçekleşmiş, 60.500 m2 fuar alanını 4.500 uluslararası katılımcı, 58.920 profesyonel ve 72.080 tatilci ziyaret etmişti. 2012 yılına kıyasla toplam ziyaretçi sayısında yüzde 12 oranında artış gerçekleşmişti. Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın, 2014 EMITT Fuarı’nın yeni rekorlar kıracağının şimdiden belli olduğunu müjdeleyerek, tüm sektörel çevreleri EMITT’te yerlerini almaya davet ediyor. Ayrıca fuar biletlerini internet adresinden ücretsiz temin edebilirsiniz. www.emittistanbul.com

24

www.mycountrylifeturkey.com



Başbakan Açılış

BAŞBAKAN ERDOĞAN KEMERBURGAZ’DA AÇILIŞ YAPTI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşa Spor Kulübü’nün Kemerburgaz’daki tesislerinin açılışını yaptı. A Milli takım Romanya maçına burada hazırlandı.

B

ir yıl önce temeli atılan Kemerburgaz Kasımpaşa Spor tesislerinin açılışı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle yapıldı. Başbakan Erdoğan kurdeleyi, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Vali Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, milletvekilleri, Kulüp Başkanı Zafer Yıldırım, kulüp yöneticileri ile A Takım teknik heyet ve futbolcularıyla kesti. Kurdele kesimi öncesinde konuşan Erdoğan, açılışı yapılan tesisin daha önce fotoğraflarını gördüğünü ve çok beğendiğini belirterek, “A Milli Futbol Takımı da burada kamp yaptı ve bu tesislerle ilgili övgü dolu sözler sarf edildi. Şu anda Süper

26

www.mycountrylifeturkey.com

Lig’de müstesna tesislere sahip olan Kasımpaşa’mızı, özellikle doğduğum büyüdüğüm bir yer olması hasebiyle de uzun yılların arzusu, beklentisiyle bu tür tesislere kavuşmuş olmasından dolayı bahtiyarlığımı ifade etmek istiyorum. Bir de tabii örnek olma noktasında bu iddialı bir yatırım ve çıkış oldu. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte altyapısıyla birlikte çok daha güçlü bir geleceğe Kasımpaşa Spor Kulübü, sadece futbolda değil diğer branşlarda da adını yazdıracaktır. Bu yıl iddialı bir çıkış yakaladı ve devam ediyor. Gerek Başkan ve yöneticilerine, teknik kadrosuna, sporcularına ben de özellikle, 2013-14 sezonunda şimdiden başarılar diliyorum.

Başarılarının artarak devamını diliyorum. Bu aynı zamanda Kemerburgaz’ın da değişimine dönüşümüne çok ciddi katkı sağlayan bir yatırım oldu. Ondan dolayı yönetimi kutlamak bizim de görevimizdir. Ben kendilerini ayrıca kutluyorum. Bu başarıların devamını diliyorum” diye konuştu. Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, Kasımpaşa Spor Kulübü’nün Kemerburgaz Tesisleri’nin açılışının ardından tesisi gezdi. Futbolcular ve yöneticilerle yemek yiyen Erdoğan’a, üzerinde futbolcuların imzası ve “Kasımpaşalı Başbakanımıza” yazısının bulunduğu futbol topu ile “1” rakamını taşıyan Kasımpaşa forması hediye edildi.


Başbakan Açılış

Başbakan Kahve Dünyası’nda mola verdi Country Life Dergisi olarak bizde Başbakan’ın Kemerburgaz’ın ileri gelenleri ile yaptığı toplantıya katılarak bölgenin kangren haline gelen problemlerini Başbakan’a ilettik.

B

aşbakan Recep Tayyip Erdoğan Kasımpaşa spor tesisleri açılışı için geldiği Kemerburgaz’da belediye başkanı, muhtarlar ve dernek yöneticileri ile Kahve Dünyasında bir araya gelerek bölgenin yıllardır çözülemeyen problemleri masaya yatırdı. Başbakanlık müsteşarı Efkan Ala, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun da katıldığı toplantıda Eyüp Belediye Başkanı İsmail

Kavuncu, Mithatpaşa Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda Muhtarlar Birliği Başkanı Kemal Kesici, Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Turgut Koçum, Mübadele mağduru İşadamı Yalçın Bölükbaşı, Rumeli Türkleri dernek başkanı ve Kemerburgaz’ın imar mağdurları problemlerini bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a aktararak çözüm bulunmasını istediler. Başbakan heyetin bütün üyelerini tek tek dinleyerek problemlerin çözümü konusunda müsteşar Efkan Ala’ya görev vererek konunun takip edilmesini istedi. Ayrıca mübadele ile Selanik’ten Kemerburgaz ve civar köylere yerleştirilen soydaşlarımızın ellerinde bulunan Atatürk tapusu diye tabir edilen arazilerin ellerinden alınması ile mağdur olan orman köylülerinin sorunlarını bizzat dinleyerek çözümün mecliste olduğunu işaret etti. Erdoğan kendi tapulu arazilerini ektikleri için hapis yatan kişilerin bile olması karşısında “Anayasa ile çözülecek bir meseledir. Yeni yasama döneminde iktidar ve muhalefet el birliği ile bu meseleyi çözebiliriz. Özellikle muhalefetin bu konuda destek vermesi gerekir bizim istememiz ile çözülecek bir mesele değil. Anayasal değişiklikler için muhalefet bize destek verirse mübadillerin sorunları çözmeye hazırız” dedi.

www.mycountrylifeturkey.com

27


Başbakan Açılış

KEMERBURGAZ SPOR TESİSLERİNİN TEMELİ KASIM AYINDA ATILACAK Başbakan “Tesisin açılışını bizzat ben yapacağım” diye söz verdi.

K

ahve Dünyası’ndaki toplantının en önemli gündem maddelerinden birisi Kasımpaşa Spor tesisleri yapılırken yıkılan “Kemerburgaz Spor Tesislerinin” geleceği oldu. Yıkımının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala temeli bile atılamayan, ama yıkılırken “bir yıl içinde yapılacak, Kasımpaşa spor tesisleri ile birlikte açılacak” diye Kemerburgaz halkına verilen sözün yerine getirilmemesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiler. Erdoğan tesisin 1 yıl içinde bitirilmesi için Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu’ya talimat verirken birde Kemerburgaz halkına söz verdi ”Tesisin açılışını bizzat ben yapacağım” dedi.

Adem Koçyiğit, Eyüp

Belediye Başkan Yardımcısı ve Kemerburgaz Spor Kulüp Başkanı

Kasımpaşa Spor Tesisleri’nin açılışından sonra Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Kahve Dünyası’nda Belediye Başkanımız İsmail Kavuncu, muhtarlarımız ve dernek başkanlarımız ile bir araya gelerek bölgenin yıllardır çözülemeyen problemlerini konuştuk. Özellikle 1946 yılındaki orman kanunu ile arazilerini kaybeden orman köylülerinin sorunlarını aktardık. Kemerburgaz Spor kulübünün yeni tesislerinin ihalesi Ekim ayında başlayacak ve en kısa sürede inşaatını tamamlayacağız. Kemerburgaz’da; yaklaşık 17.500 m2’lik alana yapılacak tesiste, futbol sahası, kapalı spor salonu, yarı olimpik yüzme havuzu, kafeteryalar, büyük bir düğün salonu olduğunu öğrenen Başbakan, “Kemerburgaz İstanbul’un yeşili, suyu bol, merkeze yakın en müstesna yerlerinden biri… Kasımpaşa Spor Kulübü için yapılan tesis gerçekten çok güzel olmuş. Sizden de Kemerburgaz Spor için böyle muazzam bir tesis yapmanızı bekliyoruz. Açılışınıza söz geleceğim” dedi.

28

www.mycountrylifeturkey.com

Turgut Koçum, Muhtar Bizler mahallenin oyları ile seçilmiş halkın temsilcileriyiz. Halkın isteklerini gerekli yerlere ulaştırıp çözüm arayan kamu görevimiz var. Kemerburgaz Spor tesislerinin yıkılıp yerine Kasımpaşa tesisleri yapılırken yıkılan tesisin ilave birimleri ile birlikte aynen yapılacağı sözü verilmişti, ama bu söz bu gün kadar yerine getirilmedi. Gençlerimizin spor yapabileceği, eğlenebileceği, düğünlerimizin yapıldığı bir tesisten mahrum kaldık. Belediye başkan ve yardımcıları Tesisin ihalesinin 11 Ekim’de yapılacağını ve 21 gün askıda kaldıktan sonra ilk kazmayı vuracaklarını başbakanımızın yanında söz verdi. Tesislerin en geç bir yıl içinde bitirileceğini ve açılışını da bizzat başbakan kendi yapacağını” söyledi. Bu tesislerin yapılmasında bize bir görev düşerse yapmaya hazırız.


Başbakan Açılış

Kemerburgaz halkı 16 yıldır imar mağduru 18. madde uygulamasının sonuçlanmasını son çare başbakana ilettiler.

1

980 ihtilaline kadar belediye ile yönetilen Kemerburgaz, Eyüp ilçesine bağlı bir mahalle olması ile birlikte sorunları bitmek bilmiyor. Aynı bölgeye sınır Göktürk köyü ise 15 yıl belediye ile yönetilmesi ile İstanbul’un en lüks semtlerinden birisi oldu. Kemerburgaz Göktürk’e sınır olmasına rağmen 18. madde uygulamasının yıllardır yapılamaması sebebi ile mağduriyet yaşıyor. Kiralık ev bulmanın bile zor olduğu bölgede ekonomik problemlerde artmaya başladı. Aileler arsalarına inşaat yapamadıkları için evlendirdikleri çocuklarını bölgeye 15 kilometre mesafedeki Alibeyköy ve Eyüp ilçelerinden ev tutmak zorunda kaldıklarını belirterek ”Artık bu meselenin bir an önce çözü-

me kavuşmasını istiyoruz. Arsamız var, ev yapma imkanımız var ama kirada oturuyoruz. Başkaları devletten gasp ettikleri 2/B arazilerini işgal edip apartman yapıyor, bizler tapulu arazimize ev yapamıyoruz. Bunun neresi adalet sormak istiyorum” dediler.

Muhtar Kemal Kesici Kemerburgaz’ın 1997 yılından bu yana çözülemeyen imar sorunlarını başbakanımız ile yaptığımız toplantıda gündeme getirdik. Çünkü 18.madde uygulamaları bir türlü hayata geçirilemiyor. Daha önce mahkeme tarafından durdurulan planlar 4 yıl önce yeniden yapıldı. Askı safhasında yapılan itirazlar Eyüp Belediyesi tarafından değerlendirilerek düzeltildiği söylendi.. Şimdi büyükşehir belediye meclisinden onay beklediğini biliyoruz. Muhtarlığımıza gelen vatandaşlar imar planları ile ilgili sorularına cevap veremiyoruz. Zaman uzadıkça doğru veya yanlış bilemiyoruz, planların iptal olduğu ile ilgili sorulara muhatap oluyoruz. İmar planları bölgelerin gelişmesinde en büyük etkenlerdir. Bizler yıllardır imar planlarının yapılmamasının mağduriyetini yaşıyoruz. Kemerburgaz’da satılık bir tane daire bulamıyorsunuz. Kat karşılığı arsalarının müteahhide verenler yıllardır evlerinin yapılmasını bekliyor. Kemerburgaz’da kiralık ev bulunamadığından aileler parçalanıyor. Çocuğunu evlendiren başka semtte ev tutmak zorunda kalıyor.

www.mycountrylifeturkey.com

29


Başbakan Açılış

70 yıldır devlet tarafından gasp edilen haklarını arıyorlar

Dedeleri ile başlayan hak arama mücadelesi bugün torunlarına kaldı. Başbakan “Mübadele mağdurlarının problemlerini muhalefet destek verirse meclis de çözeriz” dedi.

1

924 yılında Mübadele ile Yunanistan’dan ülkemize gelen soydaşlarımız 70 yıldır devlet tarafından gasp edilen arazilerin haklarını arıyorlar. Atatürk tarafından bizzat verilen tapuları 1940’lı yıllarda çıkarılan “ormanları koruma kanunu” ile ellerinden alındı. Karşılığında ne bir arazi verildi ne de para… Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bile haklı bulduğu orman köylüsü son çare olarak dertlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a aktardılar. Başbakan anayasa ile ellerinden alınan haklarının yine bir anayasa değişikliği ile kendilerine iade edilebileceğini belirterek ”Konuyu meclise taşırız. Muhalefet destek verdiği takdirde çözüme kavuşturur, mağduriyetleri gideririz” dedi.

İşadamı Yalçın Bölükbaşı Başbakanımızın ziyareti ile bizde Kemerburgaz’ın sorunlarını aktarma fırsatı bulduk. Kemerburgaz halkının yüzde 90’ı mübadele göçmenidir. Selanik’in muhtelif yerlerinden, Karacaova, Sarışaban, Kavala gibi kazalarından gelmişlerdir.1923’de yapılan Lozan Anlaşması ile birlikte oradaki arazilerine karşılık buradan araziler tahsis edilmiştir. Burası eski bir Rum köyüdür. O gün babalarımızı, dedelerimize verilen arazilerde Kemerburgaz’da yaşayan Rumların ekip biçtikleri tarım alanlardır. Araziler ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti tapuları kendilerine

30

www.mycountrylifeturkey.com


Başbakan Açılış

verilmiştir. Arazi dağıtımı da nüfusa göre yapılmış hatta, oradaki arazilerinin değerlerinin onda biri kadar bir kısım mal verilmiştir. Yüzde 90’ı da devletin borçlarının ödenmesine istinaden Yunan hükümetine bırakılmıştır. Köylü yıllarca bu arazileri ekip biçmiş geçimini temin etmiştir. Komünizmin hakim olduğu 1940’lı yıllarda Türkiye’de de ormanları koruma adı altında bir kanun çıkartılmıştır. O tarihlerde halkın okuma yazma oranı düşük tebligatlar yapılmamış orman sınırları genişletilmiş ve tarım arazileri de içinde kalmıştır. Ayrıca ormanlara “Muhafaza Ormanı” statüsü verilmiştir. Anayasa’ya da bir madde ilave etmişler, “Muhafaza ormanlarında kadastro çalışması yapılamaz” diyerek hiçbir işlem yapmaya açık kapı bırakmamışlar. O günden beri dedelerimiz, babalarımız şimdi de bizler Ankara’yı yol edindik. Gidiyoruz geliyoruz önümüze konan şey hep aynı “Efendim anayasada hüküm var. Muhafaza ormanı görünüyor, burası üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamıyoruz”. Meclisler ne için var, hükümetler ne için var, sorunları çözmek için var. Bu ülkede hiç mi anayasa değişmedi, ortada bir haksızlık var. Bu madde vatandaşın lehine olarak değiştirilebilir vatandaşların hakları iade edilebilirdi. Son yıllarda devlet 2/B çalışmaları yapıyor. Nedir bu, devletin ormanlık arazilerini işgal edip, gasp edenler arsa elde edip kaçak yapılaşma sonucu rant elde edip zenginleşmişlerdir. Bu açıdan baktığınız zaman gasp edenler işgal edenler mal sahibi mülk sahibi olurken, devlet kendi verdiği tapulu arazilerimizi gasp etmiştir. Kemerburgaz halkı bu konuda çok çileler çekti, kendi tapulu arazisine girdiği için 15-20 ye yakın arkadaşımız cezaevlerinde yattı. Bunlardan birisi de benim, traktörlerimiz, at arabalarımız ellerinden alınıp mahkeme de suçlu ilan edildik. Biz devletin ormanı genişletmek için arazilerimize el koymasına bir şey demiyoruz. Ben Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden bir karar çıkarttım. Onlar diyorlar ki “Biz Türkiye Cumhuriyetinin ormanları koruma rejimini kabul eder. Ama vatandaşın el koyduğun arazisine karşılık ona ne verdin. Yerine paramı verdin yoksa başka bir yerden arazi mi tahsis ettin, bu yapılmadı ise seni mahkum ediyor. Çünkü hak gaspı var. Biz bu konuyu başbakanımıza özet olarak aktardık. Bu konuyu daha önce Anayasa komisyonu başkanı Burhan Kuzu bey ile de görüşmüştük, o bakanlar kararı ile çözülebilecek bir mesele diye bize söylemişti. Devlet, hükümet bu konunu üzerine eğilirlerse her şeyin çözümü olduğu gibi bunun da bir çözümünü mutlaka bulacaklardır, biz buna inanıyoruz.

Atatürk tapusu nedir “Türkiye Cumhuriyeti, 1924 mübadelesi ile Selanik’ten Türkleri getirmiş, onlara iskan ve tevzi tapular vermiştir. 1925’te öşür vergisi kaldırılmış, herkese kullandığı arazi bedelsiz verilmiştir. 1930’da toprak tevzi komisyonlarıyla araziler dağıtılmış. 1937’de Türkiye’nin ilk ve liberal orman kanunu çıkmıştır. Atatürk döneminde çıkan bu kanunla vatandaşa ormandaki mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yani siz, Selanik’ten geliyorsunuz; 100 dönüm toprağınızı bırakıyorsunuz. Devlet ona karşılık yüzde 20 veriyor. Çünkü, buradan göç eden Rumlar, tarımla fazla uğraşmadıkları için gelen tarım nüfusu fazla olduğu için mübadelede böyle bir alan çıkıyor. 1937 orman kanunu 10 yıl içinde kadastronun bitirilmesini öngörür. Atatürk’ün ölümünden sonra, çıkan Orman Kanunu uygulaması esnasında vatandaşın tarım arazileri olmak üzere tamamı, o zaman yeniden orman alanı içine alınır. 1942 yılına kadar bu çalışmalar tamamlanır. Vatandaş o zaman önemsemez, çünkü kendinin mülkiyet hakkı vardır. 1945 yılında tam savaş yıllarında savaşın bitimini 2 ay takip ettiği sürede, İsmet İnönü 4785 sayılı kanunu çıkartır. Bu kanun vatandaşın orman içindeki arazileri dahil arazileri devletleştiren bir kanundur.”

Bölükbaşı: “AİHM’ye başvurduk. Mahkemeden çıkan karar ise şöyle ‘Biz Türkiye Cumhuriyetinin ormanları korum rejimini kabul ediyoruz. Ancak vatandaşın el konulan arazisine karşılık hiçbir bedel verilmediği görülmüştür. Bu şartlar yerine getirilmediyse devlet suçludur.’ www.mycountrylifeturkey.com

31


0212 360 31 41

www.hisarkaynak.com.tr


G ö k t ü r k M e r k e z M h . K a r t a l S k . B a ş a r a n P l a z a N o : 1 / 3 A G ö k t ü r k E y ü p İ s t a n b u l Te l : 0 2 1 2 3 2 2 4 0 0 4 w w w . c o s m o d e n t . c o m . t r

Gülüş Dizaynı Estetiğimiz için en önemli adım güzel bir gülüştür. Estetik bir gülüşe ulaşmak için kullanılan yöntemleri Özel Cosmodent Kemer Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’ne sorduk Güzel bir gülüş için bazen çok küçük dokunuşlar bile büyük farklar yaratır. Peki nedir bu küçük dokunuşlar? •

Öncelikle dişlerin rengini değerlendiririz. Bazen sadece diş beyazlatma ile çok güzel sonuçlara ulaşabiliyoruz. Estetik Konturlama ile dişler üzerine yapılan küçük aşındırma ve şekillendirmelerle çok şaşırtıcı sonuçlar elde edebiliyoruz. Bu yolla keskin kenarlı bir dişin köşesi yuvarlatılarak veya küçük ilaveler yaparak gülüşte büyük farklar yaratabiliyoruz. Kompozit restorasyonlar ile dişlerde çeşitli estetik düzenlemeler yapmak hem ekonomik hem de çok kısa

süreli işlemlerdir. Kompozit restorasyonlar ile kırık dişleri tedavi edebilir, diş aralarındaki boşlukları kapatabilir ve dişlerde çeşitli değişiklikler yapabiliriz. • Porselen Laminalar dişlerin sadece ön yüzeylerinden minimum aşındırma yapılarak uygulanan estetik bir yöntemdir. 0.5 mm kalınlıkta istenen boy ve formlarda üretilebilen Porselen Laminayı özel bir yapıştırıcı sayesinde dişlerin ön yüzeyine yapıştırırız. Yapıştırıldıktan sonra oldukça dayanıklıdır. Porselen laminaların avantajı son derece doğal ve estetik olmalarıdır. Çok ince porselenler oldukları için doğal mine yüzeyi gibi durur. Size uygun şekil, büyüklük ve renkte yapılan porselen laminaları yapıştırıldıktan sonra kullanırken çok aşırı hassasiyet göstermenize gerek yoktur. Kendi dişlerinize göstermeniz gereken titizliği göstermeniz yeterlidir.

www.mycountrylifeturkey.com

33


Söyleşi

2 metre 18 santim atlayarak Türkiye ve Balkan rekorunu kırmış ve bu rekor hala kırılamıyor. Yazı : Birsen Çelik

Fotoğraf: Firuzan Hüseyni

47 Yıldır kırılamayan rekorun sahibi

Kemal Öncü ÖMRÜ AT SIRTINDA GEÇEN BİR ŞAMPİYONUN HİKAYESİ 34

www.mycountrylifeturkey.com


Söyleşi

1

943’te İstanbul’da doğmuş Kabataş ardından Amerika’da Petrol mühendisliği okumuş. 1956 senesinde biniciliğe başlamış futbolla ara vermiş ve sonra yeniden döndüğü binicilik sporunda tam 900 kupa kazanmış. Amerika’da ve Ortadoğu’ da hem binicilik hem de araba yarışlarında birinci olmuş. 1965’te yılın sporcusu unvanını kazanmış. Balkanlar’da 5 sene üst üste şampiyon olmuş. 1966’da ise 2 metre 18 santim atlayarak Türkiye ve Balkan rekorunu kırmış ve bu rekor hala kırılamıyor. 2005 yılında yılın en centilmen sporcu ödülü Fair-Play’i alarak medarı iftiharımız olmuş. Kemal Öncü, başarılarla dolu hayatına şimdilerde Kayra At Çiftliği’nde yeni gençler yetiştirerek devam ediyor.

Kemal Bey, At merakınız nasıl başladı bize bu sevdanızdan bahseder misiniz? Babamız Eyüp Öncü’den geliyor. Babam askerdi. Üsteğmen olarak Atatürk’ün 2 yıl korumalığını yaptı. 1938 Mayısında Dünyada en büyük kupa olan Mussolini kupasını kazanmış. Çok mutlu olan Atatürk beni çok mutlu ettiniz diyerek, babam ve 3 arkadaşına bir at silah ve imzası bulunan altın saat hediye etmiş. Spordaki başarı siyasete de damgasını vurmuş. Bu başarıdan sonra Atatürk İtalyanlarla masaya oturarak Hatay’ı topraklarımıza katmış. Babam emekli olduktan sonra bizi çalıştırdı. 1967 yılına kadar Türkiye ve Avrupa müsabakalarına katıldık. Türk sivil biniciliğinin doğmasında babamın katkısı büyük olmuştur.

Sizce binicilik sporu ülkemizde hak ettiği yerde mi? Bizde binincilik ata sporudur. Türkler Orta Asya’dan at sırtında gelmiş ve Atı dünyaya tanıtmış. Fakat şimdi ne yazık ki bu sporu biz dünyadan öğreniyoruz.

Peki Neden? Federasyonun yanlışlıklarından kaynaklanıyor. Ehil olmayan insanların işbaşında olması bu Ata sporunu maalesef bu durumlara düşürmüştür. Halbuki bu gençliğin at binme hevesi ve gücü çok fazladır. Anadolu’da birçok gencin elinden tutulsa şampiyonalıklar gelir. Bir diğer unsur atlar çok pahalı yurt dışından at getiriliyor. Bir zamanlar Bulgarlar Nasıl bir Türk gibi at binebiliriz derken şimdi Bulgar seyisler buraya gelip at seyisliği yapıyor. Arabadan at söküp 25-30 bine burada satışını yapıyorlar. Durum içler acısı anlayacağınız…

Çözümü var mı? Binicilik bir canlı üstünde kravat ve ceketle yapılan yegane tek spordur. Atla binicisinin kaynaşması ve bir hatırasının olması lazım. Yoksa hadi atı alalım koşalımla olmuyor. Bence iyi bir hocanın nezaretinde 4 sene çalışan binici dereceler elde edebilir. Artık Avrupalı

2005 yılında yılın en centilmen sporcu ödülü Fair-Play’i alarak medarı iftiharımız olmuş. hocalarla değil Türk hocalarla çalışmalıyız. Binicilik sabır işidir. Sabır, sabır, sabır ister, uzun vadeli çalışma ister.

Kemal Hocam Sinemamızın duayenlerinden Cüneyt Arkın ile olan anınızı da anlatır mısınız? Eniştem Süleyman Turhan ile film setindeyiz. Hendekten atlama sahnesinde Cüneyt Arkın’ın dublörlüğünü yaptım. Cüneyt çok güzel at biner atletik vücuda sahip. Ancak teknik yönü yoktur. Anadolu usulü çala kırbaç biner yani…

“Binicilik bir canlı üstünde kravat ve ceketle yapılan yegane tek spordur.” www.mycountrylifeturkey.com

35


Söyleşi

“At 7 günde İt yediği günde sahibini tanır.” Binici At ile nasıl bir duygusal bağ kurar? At insana en yakın varlıktır. Keşke at evde beslense her dakika hep birlikte olunabilse… Bir deyim vardır; At 7 günde İt yediği günde sahibini tanır. At sizi tanıdığında ayak sesinizden geldiğinizi bilir. Ve sizi senelerce unutmaz. Ben ABD’den 8 yıl aradan sonra döndüğümde atım Kongo başını omzuma koymuş dakikalarca ağlamıştı.

Strese ve günlük kaygılara iyi gelir mi? At stresinizi atar. Doğanın kucağında at binme kafanızdaki tüm sorunları unutturur. Atla beraber olmak atla bütünleşmek arazide dolaşmak bütün dertlerinizi kaygılarınızı alır götürür.

Size kendisini unutturmayan atınız oldu mu? En sevdiğim Atım Kongo ağlayan atımdır. Kazanova ile de bir çok müsabakalar kazanmıştım. Şimdi 14 senedir birlikte olduğum Zara Goza ile beraberiz.

Şimdilerde biliyoruz ki Kemerburgaz’da hocalık yapıyorsunuz. Kayra At Çiftliği’ndeki eğitmenliğinizden de bahseder misiniz? Kayra’daki eğitmenliğime Aslı Hanımla birlikte başladık. Orada güzel bir mekan ve manej alanımız var. Burada gelen talebeleri dağarcığımızdaki birikimleri vermeye çalışıyoruz.

Profesyonel biniciliğin eğitim yaşı nedir? 2 yaşında miniklerde at binebilir. Ama bu işin eğitimi 10 yaşında başlar ve 3-4 yılda profesyonelleşir.

Teknoloji bir nimet ancak çocuklar üzerinde olumsuz etkilerini de biliyoruz. Özellikle bir çoğumuz dikkat dağınıklığından şikâyetçiyiz. At binmenin sağlayacağı yararlar olabilir mi? At sporunda dikkat dağınıklığı olmaz, olamaz. Altınızda bir canlı var. Tüm duygu yoğunluğunuz onunla paylaşmışsınız. İşte burada çocuk nazari dikkatini ata verir. Bodrum’da yaşarken engelli çocukları ata bindiriyorduk Rehabilite olsun diye. Hiç konuşamayan bir çocuk bize annesiyle geldi. ilk ata binişte öyle heyecan yaşadı ki ağzında At sözcüğü çıktı ve çocuk zamanla cümleler kurmaya başladı. Yıllardır çocuğunun konuşması için merkez merkez dolaşan Annesi bize çok minnettar kalmıştı.

36

Son olarak ilerisi için düşünceleriniz var mı? 55 senelik birikimlerimi gençlere aktarmak isterim. Maalesef üzülerek söylüyorum; Türkiye’de hala benden iyi at binen, rekorlarımı egale edecek disiplinde eğitmen göremiyorum. Bu içimi çok acıtıyor. Binicilik Federasyonu’nda ve özel kurumlarda bu işe gönül verecek insanlara ihtiyaç var. Devamlılık ve sabır gösterecek iyi yerli antrenörlerle bu yolda ilerlemek mümkün olacak. Neden futbolda dünya 3.’lüğünü kapan ülkemiz binicilikte o eski altın yıllarına dönüş yapmasın. Umarım yakın tarihlerde ata sporu Binicilik başta olmak üzere sporun tüm branşlarında ülkemize şampiyonalar getirecek sporcular yetiştiririz. Kemal Bey bu içimizi ısıtan sıcak sohbet için çok teşekkürler.

“Bodrum’da yaşarken engelli çocukları ata bindiriyorduk. Rehabilite olsun diye. Hiç konuşamayan bir çocuk ilk ata binişte öyle heyecan yaşadı ki ağzından At sözcüğü çıktı ve zamanla cümleler kurmaya başladı.”

www.mycountrylifeturkey.com

Country


Bu Sineklik Bozulmaz Çünkü

SA

ĞL I KLI ÜR

ÜNLE

R

CountryDergisi22x30.indd 1

29.04.2013 17:05


6 R R A E RAH M A B N H E A O K BS


AR L N YO RKI S İZA N PA N GA OYU İ R O İN YF Ü E Ç N İ K GÜ LAR AK UM UK HAM Ğ C DO ÇO

I

C.TESİ-PAZAR AÇIK BÜFE KAHVALTI KENDİN PİŞİR KENDİN YE IZGARA ÇEŞİTLERİ NARGİLE SEMAVER İletişim: K A H V E D Ü N YA S I K A R Ş I S I / K E M E R B U R G A Z 212 322 70 22 532 272 76 80 507 787 44 33


Yemek Tarifi

ı t a n a S k a f t Mu AÇMA 2 kg kokulu siyah üzüm 7 su bardağı su 2 çay bardağı toz şeker 1 çay bardağı nişasta 1 çay bardağı mısır unu

3 su bardağı süt 1 çay bardağı sıvıyağ 2 adet yumurta 6 yemek kaşığı şeker 1 tatlı kaşığı tuz 1 paket yaş maya Aldığı kadar un Çöreotu 100 gr tereyağı

Siyah üzümleri iyice yıkayıp ayıkladıktan sonra bir tencerede suyu ilave edip kaynatın. Özünü bıraktıktan sonra süzgeçten geçirin. 6 su bardağı üzüm suyu elde edin. Üzüm suyunu bir tencereye alın. Bütün malzemeyi tenceredeki üzüm suyuna ekleyin. Karıştırarak pişirin. 10 dakika kaynadıktan sonra, küçük kase veya kuplara paylaştırın. Soğuduktan sonra servis yapın. Afiyet olsun.. Şimdi tam zamanı hem lezzetli hem besleyici

Süt sıcağa yakın ısıtılır. İçine şeker ilave edilerek eritilir. Yaş maya katılır iyice karıştırılır. Unun ortası havuz gibi açılır ve tüm malzemeler katılarak yumuşak bir hamur yapılır. Yumurta büyüklüğünde parçalar alınır ve uzun bir şerit yapılır. Her iki uç birleştirilerek burgu yapılır ve tekrar iki uç birleştirilir. Tepsiye dizilir. Üzerine yumurta sarısı ve çöreotu serpilerek 180 derecede pişirilir (hamura yumurtanın akları katılır) afiyet olsun:)

PEPEÇURA

Denenmiş lezzetli tarifler… Yakında www.mistarifler.com ile sizinleyiz... Şimdilik bizi facebook.com/MisTarifler ‘den takip edebilirsiniz

40

www.mycountrylifeturkey.com


bafra karaf覺r覺n


Mezoterapi

Mezoterapi’de

Yenilik ile Estetik

Cilde hangi yöntem ile uygulanır, ağrı lı mıdır? Ci

lde özel bir iğne ile, farklı bir yöntem ile en je edildiğinden ağ kte acı hemen hem rı yada hissedilmediği en hiç gibi kullanılan formülasyona gö bölgesindeki en re uygulama sayısı bilinen yö jeksiyon göre üçte bir or ntemlere anında azalır.

eller, üst kol iç yüzeylerinde, göbek, uyluk iç yüzeylerinde ve saç köklerinde kullanılır.

Cildi nasıl forma sokabiliriz? En etkin anti-aging nedir? Yaşlanmayı geciktirmek bir anti-aging metodudur. Fraksiyonel lazer sonrası da uygulanabilir.

Hangi ürünler kullanılmalıdır? Dr. Cemile Ertan Dermatoloji Uzmanı Göktürk Florence Nightingale 0-212-322 63 22

M

ezoterapi cilde “ışıltı” ya da “parlaklık” görünümü vermek amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Günümüzde farklı ve yeni injeksiyon tekniği ile cildi yeniden şekillendirerek ve yaşlanmayı geciktirerek kırışıklıkları tedavi etmek mümkün. Göze çarpan farklardan biri kişinin mimiklerinden vazgeçmek durumunda kalmamasıdır. Bu yöntemde kişi, kas-mimik hareketlerini tamamen doğal şekilde kullanmaya devam edebilmektedir. Mezoterapide yeni estetik bir yöntem olan MIIT (Mikro Intradermal Injeksiyon Tekniği) ciltte uygulandığı bölgede kalınlaşma ve sıkılaşma oluşturur. Bu özel enjeksiyon yöntemiyle ciltte cerrahi müdahale gerektirmeden kısa bir sürede lifting elde edilir, ince çizgiler kaybolur. Ciltteki toparlanma iki seans sonra görülebilir. Elde edilen sonucun kalıcı olması ve prosedüre göre iki yıl kadar sürmesi avantajlarındandır. Ciltte yeniden şekillenme, aktif maddelerin özel teknik ile cildin doğurgan tabakasına ulaşacak biçimde injekte edilerek, hücrelerin kontrollü çoğalması (bio-stimülasyon) ve dokunun yeniden yapılanması (bio-revitalizasiyon) ile sağlanıyor.

Vücutta hangi bölgelere uygulanılır? Yüz, göz torbaları, boyun, dekolte,

42

www.mycountrylifeturkey.com

Önemli olan ürünlerin formülleri, etkinlikleri ve güvenirlikleri bilinen uluslararası sertifikalı maddelerden oluşmasıdır. Bunların arasında etkinliği bilinen ve kanıtlanmış etken maddelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan formülasyonlar tercih edilmektedir. Cildin ihtiyacına veya probleme göre gençleştiren, yaşlanmayı geciktiren veya yeniden forma girmeyi sağlayan formüller içeren ürünler kullanılır.

Gözaltı morlukları bu yöntemle giderilebilir mi? Farklı rahatsızlıklara bağlı olmadığı takdirde gözaltı morlukları ve torbalanmaları gidermek ya da hafifletmek mümkündür.

Saç dökülmesinde etkili mi? Saç köklerinde oluşturduğu biosti-

mülasyon sonucunda hormonal olmayan saç dökülmesinde kullanılmaktadır.

Hangi kırışıklılar giderilebilir? Genç ciltlere ve olgun ciltlere göre uygun formülasyonun kullanılmasına dikkat edilmelidir. Yüz, boyun, dekolte ve eller üzerindeki kırışıklıklarda cildin su tutma kapasitesini arttırarak nemlenmesi (hidrasiyon), lifting etkisinin gelişmesi ile genel bir parlaklık kazandırarak, ciltteki incelmelerine karşı onarıcı maddeler ile cildi besleyerek kalınlaşması, kolajeni yeniden şekillendirerek (re-modelling) dolgu etkisi göstermesi sonucunda cilt güçlenir ve forma sokulur. İnce kırışıklıklarda göz ile görülen azalma sağlanır.

Uygulama sıklığı nedir? Genellikle 10 gün aralıklarla 4 seanslık kür uygulanır. Kalıcı bir etki için idame tedavisi olarak önce 6 ay sonra arkasından yılda bir kez seansların tekrarlanması uygundur.

Etkisini ne sürede görebilirim? Üründeki formülasyona göre lifting etkisi ikinci seansdan sonra görülebiliyor.


Dt. Ece ÜSTEL

PRODENT / Özel ERGENE Diş Kliniği Göktürk’te

6.yılını kutluyor… Prodent/Özel ERGENE Diş Kliniği, bundan tam 6 yıl önce, Eylül 2007 de Göktürk’te ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmaya başladı. Göktürk nüfusunun sürekli artış kaydettiği bu 6 yıl boyunca, Kliniğin dişhekimleri, bölgede yaşayan ailelerin ağız ve diş sağlıklarını korumaya yönelik çalışmalar yaptı ve sorunlarına etkili çözümler üretti. Özellikle çocuklarda koruyucu dişhekimliği uygulamalarını yaygınlaştırdı. Prodent Diş Kliniği, bugün, gelişen teknolojiyi yakından takip ederek, diş tedavilerini uzun ve yorucu süreçler olmaktan çıkaran birçok yeni uygulamayı da hastalarının hizmetine sunmaya devam ediyor. Ağız ve diş sağlığı çok önemlidir, çünkü sağlıklı ve düzgün dişlerle doğal bir gülümseme sosyal hayatta olumlu ilk izlenim yaratmanın temel unsurudur. Gelişen bilgisayar teknolojisinin desteği ile artık sağlıklı, estetik ve doğal görünümlü dişlere sahip olmak kolaylaşmıştır. Estetik dişhekimliği uygulamalarının birçoğu artık yeni geliştirilen 3 boyutlu dijital dişhekimliği teknolojisi kullanılarak yapılmaktadır. Bu sayede, tedavi sırasındaki bazı aşamalar, (örneğin işlemin laboratuara

gönderilmesi, geçici diş takılması gibi) ortadan kalkmakta ve tedavi süreleri kısalmaktadır. Estetik uygulamaların en önemlilerinden bir tanesi porselen lamine işlemidir. Dişlerde ileri derecedeki renk ve şekil bozukluklarının düzeltilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Sorunlu dişin sadece ön yüzeyinden çok ince bir tabaka aşındırılır ve istenilen renk, boy ve formda önceden hazırlanmış olan porselen tabaka özel tekniklerle buraya yapıştırılır. Porselen lamine, ön dişlerdeki aralıkların kapatılmasında, çarpma/düşme gibi travmalarla oluşan kırıkların tedavisinde, dişlerdeki koyu renklenmenin düzeltilmesinde, bazı çapraşık ve eğri dişlerin estetik görünüme kavuşturulmasında çok başarılı sonuçlar vermektedir. Beyaz kompozit ve porselen dolgular ile full porselen kuron tedavileri de artık 3 boyutlu dijital dişhekimliği teknolojisi kullanılarak tek seansta tamamlanmaktadır. Full porselen kuronlar, doğal dişler gibi ışığı geçirme özelliğine sahiptirler, derinlik ve canlılıkları vardır. Genelde ön grup dişlerde kullanılırlar ve alt yapılarında metal olmadığı için dişeti hizasında tam bir uyum görülür. Zirkonyum esaslı metalsiz porselen

kuronlar ise özellikle ağzın arka bölgelerinde kullanılırlar, bunlar çiğneme ile ilgili basınçlara karşı daha dirençlidirler. Bu tedavilerdeki ağızdan ölçü alma işlemi, daha önce özellikle hassas bireylerde öğürme refleksine neden olabilirken, artık 3 boyutlu kamera ile kolaylıkla yapılabilmektedir. Kamera ile alınan ölçü, 3 boyutlu olarak bilgisayar ekranına aktarılmakta ve yapılacak olan tedavi hekim tarafından sanal olarak tasarlanmaktadır. Bilgisayarda tasarlanan bu işlem, üretim için klinikteki tornalama cihazına gönderilmekte ve hekim tarafından son kontrolleri yapılarak hasta ağzına uygulanmaktadır. Bu sayede tedaviler tek seansta tamamlanabilmektedir. Sonuç olarak, ağız ve diş sağlığı önemlidir, çünkü genel vücut sağlığının bir parçasıdır. Dişlerin düzenli aralıklarla bir dişhekimi tarafından kontrol edilmesi ve diştaşı temizliği yapılarak bakteri plağının ağız ortamından uzaklaştırılması gereklidir. Çocuklarda ise özellikle 6 yaş civarında çıkacak olan ilk azı dişlerine koruyucu dolgular yapılmalı ve 6 ayda bir düzenli flor uygulanmalıdır. Bu sayede, onların, gelecekte sağlıklı ağız ve diş yapılarına sahip bireyler olmaları sağlanabilir.

Prodent / Özel ERGENE

Ağız Ve Diş Sağlığı Göktürk Polikliniği Belediye Cad. Işıldar Sok. Göktürk İş Merkezi Kat:1 D:1 Göktürk-Eyüp/İstanbul 0212 322 69 98 -99 www.prodentgokturk.com


Sağlık

Bolluk çağının farkında mısınız? Uzm. Dyt. Simge ÇITAK Göktürk : İstanbul Caddesi Suvenue Residans E blok No: 6 Göktürk / İstanbul - 0212 322 08 73 Nişantaşı : Abdi İpekçi Cad. Reassürans Han2 No: 61 Kat: 5 Nişantaşı/ İstanbul -0212 219 12 02 www.simgecitak.com simgecitak@gmail.com

A Y

üzyıllarca savaşlar nedeniyle kıtlıklar yaşayan insanoğlu, sanayi devrimiyle birlikte artık bolluk çağını yaşıyor. Ancak; ilkel beynimiz henüz bunun farkında değil sanki.. Dünyayı refah, özgürlük ve çevre koşullarında iyileşme dönemi bekliyor. Geleceğin tarihçileri, içinde yaşadığımız çağı, dünya tarihinin olağanüstü bir dönemi olarak değerlendiriyorlar. 1980-2020 arasındaki kırk yıllık dönemi büyük dönüşümün anahtar yılları olarak görüyorlar. Bolluk çağında olmamıza rağmen neden pek çok insan hala zihinsel olarak kıtlık çağını yaşıyor, peki? Hala tuzlu, yağlı ve şekerli gıdalara karşı bir çekim hissediyoruz. Bunun evrimsel bir açıklaması var. Tarih boyunca uzun kış mevsimlerinde ve göç zamanlarında bu yiyeceklerden destek aldık. O zamanlarda bir sonraki öğün için yiyecek bulup bulamayacağımızı hiçbir zaman bilmiyorduk. Bulduğumuzda olabildiğince fazla yemek ve depolamak zorundaydık. Acıkınca buzdolabını açıp ne yesem diyemiyorduk tabi.. Son birkaç yüzyıldır seri üretim ve endüstrileşme sayesinde gıdaya bolca ulaşabilme imkânımız var. Bugün Dünya’nın pek çok bölgesinde kıtlık insan hayatını tehdit eden bir unsur değil. Hatta Dünya’da fazla yemekten kaynaklı şişmanlık sorunu var. Şişmanlık katlanarak büyümeye de devam ediyor. Sorun şu aslında; ilkel beynimiz henüz

44

www.mycountrylifeturkey.com

Dünya’nın bugünkü değişimine adapte olmuş değil. Hala ya yiyecek bulamazsam endişesi taşıyor. Çok düşük kalorili veya sevdiğiniz yiyecekleri yiyememekte bu endişenizi artırıyor aslında. Ve ilkel beyninizi harekete geçiriyor. Bu nedenle yapılan yanlış diyetler sonucu verilen kilolar hızla geri alınıyor. Aç kalmadan ve sevdiğiniz yiyecekleri yiyerek kilo vermeniz bu nedenle çok önemli. Bana gelen danışanlarımdan da dinliyorum. Çok sevdiği yiyecekleri bir gün içinde gereğinden fazla tüketiyorlar. Cümleler hep şöyle başlıyor: “Bunu çok seviyorum. Bir tepsi yiyebilirim. Bu kadar güzelini bir daha ne zaman bulurum?” Bu cümleler tam bir kıtlık psikolojisi cümleleri. Sevdiğiniz yiyeceği sadece bugün değil her gün seveceksiniz. Sevdiğiniz yiyeceği 1 lokmada yeseniz, 100 lokmada yeseniz değişen bir şey yok aslında. Aynı zamanda böyle bir düşünce sizin o lezzetle tatmin olmanızı

engelliyor ve doyumsuzluğa neden oluyor. En önemlisi farkında olun. Nefsinizi tatmin edemediğinizi hissettiğinizde, geçmiş atalarımızdan gelen kıtlık bilincini zihninize ve bedeninize yaşatmayın. Yiyecekleri suçlamayı bırakın. Seçim şansınızın olduğunu hatırlayın. Kendinizi bolluğa ve berekete açın.. Atalarımızın bize miras bıraktığı kıtlık bilincinden bugünün bolluk bilincine geçerken yeni davranış biçimleri geliştiriyor olmak çok önemli. Beynimiz sürekli olarak deneyimlerimiz, seçimlerimiz ve öğrendiğimiz yeni bilgilerle fiziksel ve düşünsel yapısını değiştiriyor ve böylece yaşama adapte oluyoruz. Hayatınızda her zaman bolluk ve bereket olsun..



Göz Sağlığı

Diyabetik Retinopati

Diyabetik Retinopati nedir?

Diyabet (şeker hastalığı), insülinin vücutta bulunmaması veya görev yapamaması nedeniyle kan şekerinin yüksekliği sistematik bir hastalıktır. Bütün vucudun damarlarını, özellikle küçük ve orta çaplı damarları etkiler. Ömür boyu süren bir hastalık olduğundan, yıllar içinde çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Diyabetten en çok etkilenen organlar, küçük damarlardan zengin olan göz, böbrek ve beyindir. Diyabette gözün bütün bölümleri etkilenir. Görme kaybının nedeni ise, retina (ağsı tabaka) damarlarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Bu durum “diyabetik retinopati” olarak tanımlanır.

Doç.Dr. Yaprak Banu Ünver

Türkiye’de ve Dünya’da retinopati hastalarının istatistiksel verileri nelerdir? Dünyada Diyabet prevalansına baktığımızda, 2000 de %2,8 iken 2030 da % 4,4 olacağı tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle kırsal kesimde 2000 ile 2030 yılları arasında diyabet oranının ikiye katlanması beklenmektedir. 65 yaş üstü insan sayısındaki artış Diyabet prevalansında oluşacak değişikliğin önemli nedenlerinden biridir. 2000 yılında ‘Türkiye’de Diyabetik Retinopatinin Prevalansı’ konulu bir çalışmada; diyabetik retinopati prevalansı %30.5 olup, 30 yaş altı tanılı insüline bağımlı diyabet hastalarda %31.2, insüline bağımlı olmayan diyabet olan hastalarda %27.7, 30 yaş ve üstü tanılı insüline bağımlı diyabet olan 560 hastada %50.5, insüline bağımlı olmayan diyabet olan hastada %22.7 olarak bulundu.

Diyabetik Retinopati kimlerde görülmektedir? Gerek Tip (İnsüline), gerekse Tip II (İnsülinden bağımsız) diyabette hastalığın süresi ne kadar uzunsa, kan şekerinde düzensizlikler ne kadar fazla ise, göz damarları o ölçüde hasar görür. On yıldır Tip l diyabeti olan her 100 kişinin 70-90’ında retinopati bulguları vardır. Tip ll diyabette retinopati daha geç başlar ve daha hafif seyreder. On beş yıldır Tip ll diyabeti olan 100 kişinin 60 ‘ında retinopati mevcuttur

46

www.mycountrylifeturkey.com

Diyabetik retinopatiye yol açan etkenler nelerdir? Diyabetli hastalarda en sık karşılaşılan göz sorunu olan diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran faktörler şeker hastalığının yanı sıra hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek bozukluğunun (diyabetik nefropati) varlığı, kansızlık ve gebeliktir.

Diyabetik retinopatinin seyri nasıldır? Diyabetik Retinopati’nin çeşitli evreleri vardır. Başlangıçta küçük damarlarda değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklerin neticesinde retinada kanamalar başlar, damarlar sızması gereken maddeleri damar dışına sızdırır, bu sızıntı retinada sıvı toplanmasına (ödem) yol açar.

Ayrıca küçük damarlarda tıkanıklıklar olur, tıkanan damarlar dokulara gerekli oksijeni ve besini götüremez. Sonuç olarak yeni damarlar ortaya çıkar, ancak oluşan yeni damarlar anormal yapıda olduğundan kolayca kanar, şiddetli göz içi kanamalarına ve görme kaybına yol açarlar.

Diyabetik Retinopatiyi önlemek mümkün mü? Diyabetik retinopatiyi tedavi etmekte esas amaç, yeni damarların oluşmasını engellemek, böylece hastanın ilerde görmesini tamamen kaybetmesini önlemektir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi tedaviye erken başlandığında, hastalığı başlangıç aşamasında durdurmak mümkün olmaktadır.


Ortopedi

Fizik Tedavi

TIP MERKEZİ Estetik Cerrahi

Uzm.Dr. A. Demet Aşkın - DYT. UZM. Nüket Bağışgil

Tüm tecrübe ve yeniliklerimizle sezona hazırız

Bir yıl sınırsız epilasyon kampanya şansı için arayıp bilgi alabilirsiniz.

212-3240324 /141 • 532 767 16 41 lBotox, Dolgu, Işıltı Dolguları

lSaç Tedavileri

lBeslenme ve Diyet Tedavileri

lGençlik Aşısı

lCilt Gençleştirme

lAmeliyatsız Liposuction

lFibrocell Kök Hücre Tedavisi

lGüneş ve damar leke tedavisi

lAdrese Teslim Diyet Paket Hizmeti

lPRP tedavisi

lTerleme Tedavileri

lBölgesel Vücut Tedavileri

lLazer Tedavileri

lGöz altı, boyun, el gençleşme lGıda ve Vücut Analizi

lVaris Tedavileri

lKalıcı Makyaj

lYüz ve vücut bakımları

İletişim: Çilekli Cad. No:32, 3.Levent 34330 İstanbul/ Türkiye www.isomestetik.com demet.askin@isom.com.tr www.drdemetaskin.com


Moda

MODA’DAN FAZLASINI İSTEYENLER İÇİN

Emi-le Moda’dan fazlasını isteyenler için tavsiye edebileceğimiz iyi bir adres… Kendine özgü stiliyle kumaşa adeta ruh veren Emine Demir, Neo Vista’daki küçük atölyesini evine taşıdı. Özgün ve rahat giyinmeyi sevenler için Emine Demir’in çalışmalarına göz atalım.

Sizi yakından tanıyalım? 1980 Karaman doğumluyum. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar tasarım bölümünü bitirdim. Uzun yıllar ünlü markalara koleksiyon hazırladım. Göktürk’te yaşıyorum. Küçük yaşlarda başlayan dikiş hevesi beni bu mesleğin aşığı yaptı diyebilirim.

Giyside moda anlayışınız nedir? Moda insanın kendini rahat hissetmesi kendisine yakışanı giymesi her şeyden önce kıyafeti üstünde taşımasıdır. Moda biliyorsunuz 6o’lı 70’li yılardan bu yana hep sürekli gündeme gelen aynı tarzların tekrarı. Ama ben modayı çok özgün tanımlıyorum. Yani kafama ne esiyorsa ruh halime göre çalışıyorum. Koleksiyonlarıma gelince; çok sayıda koleksiyon çıkartmıyorum ama bunun yanında özel siparişler de alıyorum. Arada da boş kaldıkça da tasarım yapıyorum.

Tasarımlarınızda esin kaynağınız nelerdir? Esin kaynağım kumaşlar ve doğa. Doğada gördüğüm her şeyi kumaşa yansıtıyorum. Daha çok doğaçlama çalışıyorum modayla ilgili dergilere de tabi arada bakıyorum gündemi takip etmek için.

48

www.mycountrylifeturkey.com

Koleksiyonlarınızın özelliğinden bahseder misiniz? Kıyafetin optik görünüşünden çok rahatlığı önemli benim için. Özellikle üst giyimde tercihim ipek kumaşlar oluyor. İpek, teni ve vücudu güzelleştiren bir kumaş, doğallığı nedeniyle tercih ediyorum. Kostüm, şal, kumaşla yapılan her çeşit aksesuar, özel gece kostümleri dizayn ediyorum. Tasarımlarımda ince detaylar ön plandadır (dantel, orijinal deri, fiyonk ve kurdeleler gibi). Genelde eski Osmanlıyı modernize ediyorum. Taklidin dışında tamamen içten gelen duygularla tarzım ortaya çıkıyor. İrtibat Telefon: 0542 377 70 35



MODA EBEVEYN

iPEKYOL’dan Cesur ve Siyah Bir Kış İpekyol Sonbahar-Kış

kreasyonu ile ihtişamlı 40’lar ve cazibeli 50’lerin tarzını günümüze taşıyor. Kumaş ve jean mixleri, deri ve bancuk birlikteliği, maskülen kesimler, barok motifler, örme elbiseler ve militar kabanlar İpekyol koleksiyonlarında yer buluyor

50

www.mycountrylifeturkey.com


Essence’in Yeni Trendleri

essence’in sonbahar-kış koleksiyonunda gözlerde metalik ve ışıltılı vurgular; koyu siyah kirpikler; doğal pembe, uzun süre dayanıklı rujlar; yaz pembesi yanaklar ön plana çıkıyor.

VICTORIA’S SECRET

kadınları da düşündü Victoria’s Secret yeni sezonda parlak gri ve yılan derisi

desenli iPhone kılıfları, telefon ve bilgisayarlarla uyumlu kulaklıkları ve MacBook gözü bulunan çantaları ile modayı ve teknolojiyi yakından takip edenlerin gözdesi olacak.

ATALAR’dan Deri Detaylar

ATALAR 2013-2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nda dar ve net kesimlerin yanı sıra, zıtlık yaratan geniş ve rahat kesimlerin de yer alıyor. Koleksiyonda, güpür dantel elbiseler ve bilekte dar paça pantolonlar, mevsim geçişlerinde ise yine güpür ve tweet ceketler bulunuyor.

www.mycountrylifeturkey.com

51


MODA EBEVEYN

KİP ile Erkekler Daha Özgür KİP, 2013-2014 SonbaharKış Koleksiyonu erkeği renk ve kalıp uyumu açısından zorlamayan, özgür bırakan ve kendi tarzını oluşturmasını destekleyen parçalardan oluşuyor. Renk yelpazesinin çeşitliliğiyle alternatifli kombinler yaratan koleksiyonda; “Black is New Black” grubu ile siyah yeniden yorumlanıyor. Siyahtan başka koyu renk tercih etmek isteyenler için ise sezonun rengi bordo.

52

www.mycountrylifeturkey.com


Abdullah Kiğılı’dan Bambu Rahatlığı Abdullah Kiğılı’nın, bambu ağacından elde edilen kumaşlar ile hazırladığı ceketler dayanıklılığı ve sağlamlığı ile dikkat çekerken hafif dokusu ile de kullanıcılarını sıcaktan bunaltmıyor. Açık gri, mavi, marengo, kahve ve lacivert renk alternatifleri, kuşgözü ve ekose desenleriyle satışa sunuluyor.

Tergan Erkek Koleksiyonunda Oldukça İddialı Tergan Sonbahar- Kış sezonu erkek modasında ister takım elbiseyle, ister spor kıyafetlerle kullanılabilecek fonksiyonelliğe sahip ayakkabıları ile öne çıkıyor. Püsküller, zımba ve taş detaylar, bağcıklar, fiyonklar ve dikiş teknikleriyle hareketlendirilmiş olan tasarımları ile şıklığı günlük yaşamının bir parçası yapmak isteyen kadınlar için

ideal seçenekler arasında yer alıyor.

Ramsey’in Yarattığı Yalın İhtişam Ramsey, 2013-2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu, modern erkeğin, gündüzden geceye tüm ihtiyaçlarına alternatif oluşturan şık, yenilikçi, rafine ve tasarım odaklı ürünlerden oluşuyor.

www.mycountrylifeturkey.com

53


MODA EBEVEYN

Mythic Oil şimdi daha cezbedici… Mythic Oil’in dünyası

haz ve tarihin derinliklerinden gelen güzellik ve Dilek Hanif, Mythic Oil’in bu güzelliğini kullanarak şık ve gizemli yeni bir tasarım yarattı. Siyah ve altın gölgelerin maximize edildiği Dilek Hanif Mythic Oil Couture tasarımında kadınların prenses, saçların mücevher olduğu dünyada zerafet, kadın ruhu ve modernite bir araya getirildi.

54

www.mycountrylifeturkey.com


Sonbahar Bakımı Avon’la Başlasın!

Yazın ardından güneş ve denizin etkisi ile yıpranan cildi ve saçları sonbahara hazırlama zamanı. AVON Solutions Truly Radiant serisi ile ciltde enerji ve canlılık verirken Advance Techniques Daily Shine serisi büyületici parlak saçlara kavuşmanızı sağlıyor.

Kelly Brook Hayallerin Partisinde Coştu!.. Erkek kişisel bakım markası AXE’ın tüketicile-

rine yönelik düzenlediği Mercedes SLS AMG promosyon kampanyası için, Türkiye’ye gelen ünlü İngiliz model ve oyuncu Kelly Brook, Club Albüm Kuruçeşme’de verilen “AXE - Hayallerin Partisi”nde gençlerle eğlendi. Kelly Brook, AXE’ın uzay kampanyası kapsamında finale kalarak uzaya gitme şansı yakalayan 3 Türk genci de seçti.

Mon Reve Pozitif Enerji Sağlıyor

Mon Reve sonbaharkış sezonu koleksiyonunu Betina Baruçuoğlu’nun dikkat çeken tasarımları oluşturuyor. Modeller el yapımı olarak pozitif etkileri ile bilinen doğal taşlar kullanılarak hazırlanıyor. Aksesuarlar bu yönü ile bayanlara doğal taşların pozitif etkilerini yansıtarak enerji sağlıyor.

ZOYA ile Moda Renkleri Tırnaklarınızda Dünyada, Big 5 Free formülü ile tanınan ZOYA; Bu formülü sayesinde

hamilelerin bile rahatlıkla kullanabileceği bir oje markası olarak karşımıza çıkıyor. Sağlıklı içeriğinin yanı sıra bayanlara geniş renk alter-

natifleri ve kalıcılık da sunuyor.

www.mycountrylifeturkey.com

55


MODA ÇOCUK

PANÇO’nun Yeni Sezon Koleksiyonu Çok Neşeli Türkiye’de çocuk giyiminin akla gelen ilk markalarından birisi olan Panço eğlenceli ve dinamik geçen yaz sezonunun ardından hazırlamış olduğu capcanlı yeni sezon koleksiyonu ile yine çok iddialı.

56

www.mycountrylifeturkey.com


MANGO KIDS,

Sonbahar/Kış 2013 Koleksiyonunu çeşitli tarzlarda piyasaya sürüyor Biraz daha indie ve maceracı olan bu tarzı, kendi kişiliklerine uygun baskıların kombinasyonu şekillendiriyor. Süslemeler ve örgü giysilerdeki küçük ayrıntılarda mercan, mavi barut renginin karışımı hakim. Kürk, panço ve fantezi örgü kumaşlarla birleşen toprak rengi, haki ve tütün rengi tonlarıyla sonbahara özgü bir hava katıyor.

www.mycountrylifeturkey.com

57


MODA ÇOCUK

SHOE CITY’de

Dijital Ayak Analizi Ücretsiz

Türkiye’de çocuk ayak gelişim takibi ve dijital ayak ölçümü hizmetleriyle öne çıkan Shoe City Kids, Shoe Fitting hizmetini bu alanda uzman sertifikalı danışmanlar tarafından vererek doğru okul ayakkabısı seçimini şansa bırakmıyor. Shoe City Kids mağazalarında uygulanan Shoe Fitting hizmeti ile danışmanlar mağazaya gelen çocukların ayaklarını tanıyabilmek adına dijital ayak ölçüm cihazı ile ayaklarını inceliyor.

MODERN ÇOCUKLARIN MARKASI ZEYLAND, 2014 KIŞ SEZONUNU AÇTI ! ŞIK VE ÖZGÜN TASARIMLARI İLE BU SEZON DA ÇOCUKLARIN KALBİNİ FETHEDECEK ! 58

www.mycountrylifeturkey.com


B&G STORE Sağlıklı Ürün

Seçimini Öneriyor

Türkiye’de ve dünyada çocuk modasına yön veren tasarımlarıyla dikkat çeken B&G Store; kanserojen ve alerjen içermeyen boya ve diğer malzemeleriyle, insan ve çevre dostu tavrından ödün vermiyor. Tüm ürünlerini EKO-TEX 100 standartlarına sahip koşullarda imal ettiren B&G Store, uluslararası geçerliliği olan Oeko Tex sertifikasıyla da insan ve çevre sağlığına duyarlı bir marka olduğunu tescillemenin gururunu yaşıyor.

CİVİL’den

Çocuklara Özel Bayram Fırsatı Küçük yaşlardan modayı

takip etmeye başlayan minikler; Civil Çocuk Giyim 2013 Sonbahar-Kış koleksiyonu ile Kurban Bayramını sıcacık renkler ile karşılıyor. Dikkat çekici renkler, eğlenceli desenler ve birçok farklı detay ile çeşit çeşit modeller hem çocukların hem de anne ve babaların vazgeçilmezi.

VİCCO Yeni Koleksiyonu ile Okula Hazır

Vicco yeni okul dönemine “Vicco Okul Koleksiyonu” ile hazırlandı. 0-14 yaş arası çocuklar için tasarımlar hazırlayan Vicco, her türlü zevke ve ihtiyaca uygun ürünler sunuyor. Anatomik taban yapısı ve anti-bakteriyel özelliğine sahip ayakkabıları ile okulda çocukların ayaklarını rahat ettirmeyi amaçlıyor. Koleksiyonda kız ve erkek öğrencilerin okul dışında hafta sonları da severek giyecekleri modeller öne çıkıyor. www.mycountrylifeturkey.com

59


Röportaj

Onun İçin “Zor” Yok

NASUH MAHRUKIİ 60

www.mycountrylifeturkey.com


Rรถportaj

www.mycountrylifeturkey.com

61


Röportaj

D

ağcılık denilince akla gelen ilk isim Nasuh Mahruki... Onu cesaret gerektiren outdoor sporlara olan tutkusuyla da tanıyoruz. Aynı zamanda AKUT ile birbirinden güzel projelere imza atan Nasuh Mahruki ile gündeme dair sıcak bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine en son çıkan kitabını ve Gezi Parkı olaylarını sorduk... İlklere imza atmış ve ülkemize belirli şeyler kazandırmış birisinin Gezi Parkı olaylarında böyle bir kaza geçirmiş olması herkesi çok üzdü. Bize yaralanmanızdan ve sonucunda geçirdiğiniz operasyonlardan bahsedebilir misiniz?

Maalesef dört tane kemiğimi kırmışım, sağ diz altı bacağımda tibia ve fibula kemikleri kırıldı, her ikisinde de parçalı kırıklar vardı, çiviler ve plakalarla toparladılar. Dirseğimi kırdım ve yine plakalar ve çiviler takıldı. Bir de omzumda akromion kemiğimi kırmışım ona müdahale edilmedi, zaman içerisinde kaynayacak.

Sizin gibi insana ve doğaya bu kadar bağlı olan birisi şu anda yaşanan olaylar ve geçiriyor olduğumuz dönem hakkında ne düşünüyor acaba? Bu olaylar korkunç, günümüz Türkiyesi’nde kabul edilebilecek şeyler değil. Vatandaşımızın üzerinde böylesine orantısız bir güç kullanılması, bütün bu olaylar yaşanırken devletimizin sağlık birimlerinin ortada görünmemesi bence kabul edilemez şeyler. Birey hak ve özgürlükleri; müzakere edilebilecek, taviz verilebilecek konular, polisin şiddeti ya da başka türlü gerekçelerle vatandaşın elinden alınabilecek konular değildir. Zaten çağdaş dünya bu yüzden hayretler içerisinde izliyor Türkiye’yi. Çünkü onlar için, yani batı medeniyetini temsil eden bütün ülkeler için, birey hak ve özgürlükleri hiçbir şart altında pazarlık konusu yapılamaz ve taviz verilemez. Böyle

62

www.mycountrylifeturkey.com

bir şiddet uygulayamazsınız bir batı medeniyetinde. Türkiye çok ilginç bir süreç yaşıyor ama çıkacağız bir şekilde içinden.

Yine bu protestolarla bağlantılı olarak AKUT hakkında yanlış söylemlerde bulunuldu ve siz de karşı açıklamada bulundunuz. Yorumlarınızı alabilir miyiz bu konu ile ilgili?

ediliyor anladığım kadarıyla... Bizi de bir şekilde bu havuza dahil etmenin taktiksel bir denemesini yaptılar ama o kadar da değil tabii ki, bu yapılanlar asla inandırıcı değil. Bakın Mehmet Ali Alabora bununla ilgili aynı şekilde suçlanıyor, KGB bununla ilgili suçlanıyor, Çarşı grubu yine aynı şekilde, ve belki başka birtakım kitleler ve insanlar daha... Bu iddialara inanmak için düşünemiyor, hiç bir yaşananı göremiyor olmak lazım. Bizi de bu olayın içine çekmeye ve suçlamaya çalıştılar, ben de konunun nereye götürüleceğini bildiğim için bu denli detaylı bir açıklama yazısı yazdım.

Bu olaylar korkunç, günümüz Türkiyesi’nde kabul edilebilecek şeyler değil. Sosyal medyadaki söylemlerden bahsediyorsunuz... Çok anlamsız ve hiçbir gerçeklik payı bulunmayan bir iddiaydı ama maalesef yine şöyle bir şey yapılmaya çalışılıyor şu anda, özellikle başbakanımız Afrika’dan döndükten sonra böyle yeni bir süreç geliştirdiler ve şöyle bir iddia atıldı ortaya; “biz bu olayın istihbaratını üç ay öncesinden almıştık, aslında bu küresel medyanın ve küresel odaklarının Türkiye’nin gelişmesini, kalkınmasını, ilerlemesini, PKK olayını çözüyor olmasını durdurmak isteyenlerin bir oyunudur. Ve sokaklara çıkan milyonlarca insan ise bu mihrakların piyonlarıdır” gibi fantastik bir dünya anlatılmaya çalışılıyor bize. Bu anlatmaya çalışılan baştan sona yalan bir şey ama kendi seçmen kitleleri üzerinde de bir etkisi var diye hesap

AKUT’ta gönüllü olarak yer alabilmek için atılması gereken adımlar nelerdir peki? Katılan herkes AKUT’un yönetsel süreçlerinde, eğer isterlerse ve buna uygunlarsa operasyonel konularında yani arama ve kurtarma gibi çalışmalarında yer alıyorlar. Bunlarla ilgili bütün eğitimleri biz kendimiz veriyoruz. İlk olarak bir tanışma toplantısına katılmaları gerekiyor, bu toplantılar rutin olarak her ay gerçekleştiriliyor zaten. Biz kendimizi yani AKUT’u anlatıyoruz sonrada karşı tarafı dinliyoruz ve en verimli nasıl bir ünitede gönüllüsü olarak nerede yer alabileceklerine karar vermeye çalışıyoruz. Bundan sonra da aramıza katılan arkadaşlarımızı


Röportaj

AKUT’un organizasyon işleri ve yönetsel süreçlerini takip eden çeşitli alt birimlere yönlendiriyoruz. Böylece AKUT’un bir parçası olmaya başlamış oluyorlar. Operasyonel anlamda kendilerini geliştirmek istiyorlarsa da arama kurtarma ile ilgili birimleri takip ediyorlar.

Son kitabınızın adı “Kendi Everest’inize Tırmanın” hakkında okurlarımızı kısaca bilgilendirebilir misiniz acaba?

yani o noktayı, o başkasını geçmek bizim için asıl hedef olmuş oluyor ve kendimizi sınırlamış oluyoruz. Ama kendimiz ile yarıştığımız, kendimizi aşmayı hedeflediğimiz zaman sınır olmuyor ve gidebildiğimiz yere kadar gitmeyi hedefliyoruz, bu durum bizi hep daha da ileriye taşıyor. Bir de her zaman bu işin altında dinamik olmak, gayret etmek ve çalışmak gerekir. Bu işin kaynağı çalışma arzusudur. Yeteri kadar gayret edersek gerçekçi hedeflerimize ulaşabiliriz.” Kitabım ile bunu anlatmaya çalışıyorum insanlara.

Birbirimiz ile değil, kendimiz ile yarışmalıyız.

“Kendi Everestinize Tırmanın” benim yedinci kitabım ve bir kişisel gelişim kitabı. Kendi hayatımda geriye dönüp, özellikle 20 yaşımdan sonrasına baktığımda, dağcılığa başladıktan sonraki bütün süreçlerin analizini, kendi yaşam yolculuğumu bir kişisel gelişim yolculuğuymuş gibi değerlendirip hangi adımları attığım, olaylara nasıl yaklaştığım, bakış açılarım ve vizyonumla ilgili soruların cevaplarını araştırarak 64 adımdan oluşan başarı ve mutluluğun zihin haritası adını verdiğim bir süreç çıkardım ortaya. Kitabın adı “Kendi Everestinize Tırmanın”, üst başlığı ise şu: “Herkes Everest’e Tırmanamayabilir Ama Herkesin Tırmanabileceği bir Everest’i Vardır”. Burada anlatmak istediğimse; “Aslında hepimizin kendi içine dönerek kendini keşfedip bu keşfettiği benliği ile ilgili potansiyelinin doruğuna ulaşmayı hedeflemesi en doğrusu olacaktır. Birbirimiz ile değil, kendimiz ile yarışmalıyız. Çünkü birbirimiz ile yarıştığımız zaman ya da bir başkasını önümüze bir hedef olarak koyduğumuz zaman limiti de beraberinde koyuyoruz aslında,

Halkın bu kadar çok sevdiği biri olarak acaba şu anda aklınızda aktif bir şekilde siyasette yer almak var mı ya da ileride böyle bir şey düşünür müsünüz?

Geleceği tabi ki şimdiden kestiremem; olabilir veya olmayabilir. Tamamen Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlara, benim o konuda yapabileceğim şeylerin olmasına ve daha bir sürü farklı faktöre bağlı. Ama ben bir sivil toplum örgütü lideri olarak ve bir sosyal girişimci olarak zaten ülkem ile ilgili yapmak istediğim birçok şeyi yapabiliyorum. Etrafımda binlerce insan var, onlar ile gerçekten ciddi bir hareket alanına sahibiz hep birlikte. AKUT’un içerisinde, dernek, spor kulübü, çocuk akademisi, enstitüsü, üniversite toplulukları, liselerde kulüpleri gibi birçok faaliyet alanı var. Bu durum tabii ki hem beni çok mutlu ediyor, hem Türkiye’ye ciddi miktarda büyük bir katkı sağlıyor. O yüzden bundan daha fazlasını yapabileceğim bir süreç olursa ancak böyle bir şeye niyetlenebilirim diye düşünüyorum. Bu süreçte o noktada değilim, şimdilik bunu söyleyebilirim.

“Kendi Everestinize Tırmanın” benim yedinci kitabım ve bir kişisel gelişim kitabı.

Yeteri kadar gayret edersek gerçekçi hedeflerimize ulaşabiliriz. www.mycountrylifeturkey.com

63


Çocuk Sağlığı

DERS ZİLİ ÇALDI, ENFEKSİYONLARA DİKKAT! Okulların başlamasıyla velilerin ve okul yönetiminin bulaşıcı hastalıklara karşı çok dikkatli olması gerekiyor. Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen, okul ve kreşlerde çocukların yakın temasta olmasının hastalıkları kolayca yaydığını belirtiyor.

G

rip, solunum yoluyla bulaşan özellikle Eylül ile Mart aylarında görülen, öksürük, ateş, halsizlik, nezle ile seyreden bir hastalıktır. Ayrıca öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. 6 aydan büyük tüm çocuklara mevsimsel grip aşısı yapılmalıdır. Okul çağı çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan kızamık, kızamıkçık ve kabakulak için Sağlık Bakanlığı tarafından ilk dozu bir yaşında ve hatırlatıcı dozu 6 yaşında olmak üzere tüm okul çocuklarına rutin aşı yapılmaktadır.

Sarılık ve suçiçeğine dikkat Çocuklarda önemli olan bir diğer hastalık hepatitlerdir(sarılık). Özellikle dışkı ile bulaşmış yiyeceklerle ağız yoluyla geçen A tipi sarılık okul çocuklarında sık görülmektedir. Sarılıktan korunmanın yollarının başında gıda ve el temizliği gelmesine rağmen yüzde yüz korunmak için mutlaka aşı yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl hepatit A aşı takvimine alındı, ancak hepatit A aşısı eksik olan okul çocukları mutlaka 6 ay arayla iki doz şeklinde aşılanmalıdır. Okul çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan biri olan suçiçeği, bulaştırıcılığı en yüksek viral enfeksiyondur. Ancak doğru zamanda

yapılan aşılama ile hastalığa karşı maksimum korunma sağlamak mümkün olabilmektedir.

El temizliğine dikkat edilmeli Gribal enfeksiyonlar sadece solunum ve hava yoluyla değil, elle de bulaşabilir. Bu yüzden el temizliğine dikkat etmek lazım. Bunun yanında çocuklarda, tuvalet ve el temizliğine yeterince dikkat edilmediği durumlarda bağırsak parazitleri de görülebilmektedir. Bağırsak solucanı olan çocuklarda burun kaşıntısı, ağızdan yastığa su akması, makatta kaşıntı, zaman zaman karın ağrısı, kilo alamama gibi belirtiler görülebilir. Koruyucu önlemlerin başında tuvaletten sonra sabunla el yıkanması, açıkta satılan gıdaların yenilmemesi, sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gelir. Bunun dışında çocukların hijyenik koşullarda eğitim ortamlarının düzenlemesi, hijyen kurallarını alışkanlığa dönüştürecek eğitim programlarının verilmesi önemlidir. Hasta çocuğu okula göndermeyin Bulaşıcı hastalık tanısı konan çocuklar doktorun önerdiği süre boyunca okula gönderilmemelidir. Ayrıca çocuğunuzda herhangi bir hastalık ortaya çıktığında, okul yetkilileri bu durumdan haberdar edilmelidir. Hastaya yakın diğer çocuklar takibe alınarak hastalığın yayılmasını engelleyecek tedbirler alınabilir.

Hastalıklardan korunmak için püf noktaları •

Eller sık sık yıkanmalı.

Havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durulmalı.

Kalabalık ortamlardan kaçınılmalı.

Kalem, kitap, bilgisayar ve bardak gibi özel eşyalar ortak kullanılmamalı.

Mendiller tek kullanımlık olarak tüketilmeli.

Bol miktarda meyve, sebze ve su tüketilmeli.

Düzenli olarak uyumaya dikkat etmeli.

“Bu hastalıkların bazıları aşı ile önlenebilen hastalıklardır. Bazılarından korunmak için ise hijyen şartlarına dikkat edilmesi gerekir” 64

www.mycountrylifeturkey.com


GÖKTÜRK ANAFEN ÖZEL EĞİTİM UZMANI

Eğitim uzmanı Z E K E R İ YA YA P I N T I

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ SİSTEMİ

A Y

eni sistem Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI tarafından 04.09.2013 tarihinde açıklandı ve meb.gov.tr adresinden ilan edilerek resmen uygulamaya konulmuş oldu. Yıl sonunda merkezi olarak yapılan Seviye Belirleme Sınavı yerine dönem içinde yapılan yazılılardan biri merkezi hale getirildi. Buna göre 8. sınıflarda Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, Yabancı Dil, T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerindeki yazılılardan her dönem biri Türkiye geneli ortak yapılacak. Yerleştirmede 12 merkezi yazılının %70’i ile merkezi yazılılar hariç öğrencinin 6, 7. ve 8. sınıf yıl sonu başarısının %30’unun toplamı yerleştirmede esas alınacaktır. Yeni sistemde; öğrenci, öğretmen ve okul ilişkisini güçlendirmek, eğitim sürecinde öğretmenlerin ve okulun rolünü daha etkin kılmak, ülke çapında müfredatın eş zamanlı uygulanmasını sağlamak, sınav kaygısını sürece yayarak azaltmak, öğretmenin meslekî performansını artırmak, öğretim programlarının uygulanmasını ve öğrenci kazanımlarını objektif bir şekilde izlemek ve değerlendirmek, başarı değerlendirmesini sürece yaymak, telafi imkanı sağlayarak tek sınavdan kaynaklanan olumsuzlukları azaltmak, öğrencilerin okula devamsızlığını en aza indirmek, orta ve uzun vadede öğrencinin ders dışı sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerini değerlendirmek amaçlanmaktadır.

%30’u ile 8. sınıf ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanının %70’inin toplamı, yerleştirmeye esas puanı oluşturacaktır. Öğrencinin her bir ders için; aldığı tüm notlarının (sınav, proje vb.) ortalaması alınarak o derslere ait haftalık ders saati ile çarpılır, bu çarpımların hepsi toplanır, haftalık toplam ders saatine bölünerek o döneme ait ağırlıklı ortalaması hesaplanır. Buna göre: ağırlık katsayısı en yüksek ders Türkçe (5 saat), Matematik, Fen ve Teknoloji ve Yabancı Dil eşit (4 saat), en düşük ise T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleridir. (2 saat). YERLEŞTİRME İŞLEMLERİ NASIL YAPILACAK? Öğrenciler puanlarına göre (100 puan üzerinden) tercih yapacak. Yerleştirme işlemleri yine MERKEZİ olarak yapılacak. Puan eşitliği durumunda tercih önceliği, 8,7 ve 6 YBP’nin yüksek olması ve devamsızlık durumu, sırasıyla göz önüne alınacak.

Öğrencinin 6, 7 ve 8. sınıflarda öğretmenleri tarafından verilen notlarla hesaplanan yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının %30’u ile 8. sınıf ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanının %70’inin toplamı, yerleştirmeye esas puanı oluşturacaktır.

NASIL UYGULANACAK? 2013 – 2014 öğretim yılından başlayarak öncelikle 8.sınıflara uygulanacak. 6 temel dersten 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi ortak olarak gerçekleştirilecek. Her dönem; iki yazılısı olan derslerden birincisi, (T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi) üç yazılısı olan derslerden ise ikincisi ortak yapılacak. (Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji ve Yabancı Dil) Sınav soruları işlenen müfredatı kapsayacak şekilde seçilecek. Sınavlar iki güne yayılacak ve o günler okul tatil olacak. Sorular çoktan seçmeli (test) olacak. Yanlış cevaplar doğru cevapları götürmeyecek. Her öğrenci sınava kendi okulunda girecek. Öğretmenler ise farklı okullarda görevlendirilecek. Geçerli bir mazereti olup sınava giremeyen öğrenci telafi sınavına girecek. Telafi sınavları Bakanlık tarafından belirlenen tarihlerde ve Bakanlık tarafından belirlenen merkezlerde yapılacak.

ÖRNEK PUAN HESAPLAMASI

PUAN NASIL HESAPLANACAK? Öğrencinin 6, 7 ve 8. sınıflarda öğretmenleri tarafından verilen notlarla hesaplanan yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının www.mycountrylifeturkey.com

65


Edebiyat Söyleşi Hazırlayan: Birsen Çelik

EYYÜP ALTUN İLE

ÜZERİNE SÖYLEŞİ “Türk Edebiyatında konusunun tamamı 1915 tehcir sürecinde geçen bir başka kapsamlı roman yok.” Eyyüp Altun kimdir? Okuyucularımız sizi dergimizdeki makalelerinizden bilir ama yine de kısaca bize kendinizden bahseder misiniz? 1960 Kars doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden mezunum. Doksanlı yıllarda bazı teorik içerikli dergilerde çalıştıktan sonra bir süre muhabirlik yaptım. Son yıllarda tarihi konular (Ermeni meselesi ve İttihat Terakki) ve edebiyat üzerinde yoğunlaştım. İlk kitabım olan ‘SONA’ 2013’ün Mart ayında Cumhuriyet Kitapları etiketiyle kitapseverlerle buluştu.

66

www.mycountrylifeturkey.com

İlk kitabınız ‘Sona’ raflardaki yerini aldı. Romanın örgüsü neden tarihi destansı aşk? Romantizm ötesinde didaktik bir yönü de kurguladınız mı? Sıradışı bir dönemden söz ediyoruz. 1915 Ermeni tehcirine doğru giden zorlu yıllar. O yıllarda derin bir toplumsal alt üst oluş süreci yaşanıyor. Ve biz o süreci bir aşk öyküsü üzerinden vermeye çalışıyoruz. O dönemin zorlukları içinde yaşanan aşk elbette destansı bir aşk olacak. Bilindiği üzere Türk Edebiyatında konusunun tamamı 1915 tehcir sürecinde geçen bir başka kapsamlı roman yok. Sona bu konuda bir ilk olma özelliği taşıyor.

Diğer sorunuza gelince; romanın konusu yaşanmış bir olaydan kaynaklandığı için olayın benim iradem dışında gelişen romantik bir yanı var. Çalışmanın aşk tarafını değil ama siyasal ve psiko-sosyal yanını tanımsal bir analize tabi tutmak kaçınılmazdı. O nedenle bu eserde, romantik bir aşkla savaş tarihsel bir örgü içinde sunuldu.

Olay 1915’li yıllarda geçiyor? Romanınız hem tarih hem de aşk akışkanlığında okuyucuyu alıp götürüyor. Peki hangi kaynaklardan esinlendiniz? Hikâyeniz gerçek mi?


Edebiyat Söyleşi

Hikâye gerçek; neticede anneannemin hayatını anlatıyorum. Ancak gerçek olayları anlatırken bile belli oranda kurgu yapmak her yazarın hakkıdır. Bu durum, eserin daha keyifle okunmasını sağlar. Kaynak meselesine gelince; birçok yazarın yapması gerektiği gibi ben de işe konuyla ilgili yazılmış kitapları okumakla başladım. Daha sonra anneannemin (Sona) yaşadığı dönemdeki bazı ayrıntıları aile büyüklerimden dinlemeyle devam ettim. Ardından Erciş’teki (Eganis) otuza yakın (o dönemi yaşamış ya da babasında dinlemiş) yaşlı insanla konuşarak dönemin manzarasını çıkarmaya çalıştım. Ayrıca Ermeni tezlerine haklılık kazandıran birçok roman, anı ve makale okudum ve resmi görüş dışındaki çalışmaları inceledim. Kuşkusuz bunun karşısındaki tezleri de gözden geçirdim. Bütün bunların dışında İstanbul’da bir hastanede yıllar önce tanıştığım ve günlerce sohbet ettiğim o gün itibariyle seksen küsur yaşındaki Artin isimli bir Ermeni’den dinlediklerim dönemin profilini çıkarmamda işimi daha ziyade kolaylaştırdı.

Roman Kahramanları Gazi ve Sona dramatik bir aşkın pençesinde kıvranırken okuyucuya asıl vermek istediğiniz mesaj kaygısı güttünüz mü? Bence her çalışma bir mesaj içermelidir. Ancak mesaj romanın içine öyle bir incelikle yerleştirilmelidir ki okur bunu, kitabın son sayfasını da devirip şöyle bir düşündükten sonra fark edebilsin. Bunu daha ilk sayfalarda fark ettiğinde eserin cezp edici yanı ortadan kalkar ve okur kitabı yarılamadan bırakmak durumunda kalabilir. Yarısında bırakılan kitaplar yazarlarını çok mutsuz eder. Sona’daki mesaja gelince; koşulları oluşturulmamış hiçbir toplumsal ve bireysel faaliyet başarılı olamaz. Taşnak Partisi koşulları doğru okuyamadığı ve tarihin cevaz vermediği bir çözümü zorladığı için kaybetti. Romanda aşkla ilgili bir mesaj verme kaygısına ise düşmedim ama galiba aşk zorlu koşullarda daha ateşli bir duygusallıkla ortaya çıkıyor. Belki de aşk zorlu koşullarda kalplere sızmayı daha iyi beceriyor. Kişi zorlu koşullarda gönül kapısını aşka daha bir aralık tutuyor. Son olarak bu konuda belki de şu söylenebilir: Aşk aslında bir başkaldırıdır ve her başkaldırıda olduğu gibi direnerek kazanabilir ancak.

Roman kahramanlarından Papaz Bedros romanın bir yerinde ‘Tanrı yanılanları affetmiyor’ diyor. Gerçekten de Tanrı yanılanları affetmez mi?

Uğraş alanınıza bakılırsa siz edebiyata dışarıdan gönül verenlerdensiniz sanırım. Yaşam, beklentilerimizin çoğu zaman uzağından geçer. Siz öğretmen olmak istersiniz ama birileri sizi doktor olmaya zorlar. Ya da siz edebiyatla veya sanatla uğraşmak istersiniz ama yaşam sizin bu eğiliminize geçit vermez ve sizi bilinen sorunların içine sürükler. Ama içinizdeki aşk gün gelir bir yerlerden fışkırır. Yani aşkı bastırmanın imkânı yoktur. Siz bir hava kabarcığını suyun içinde ne kadar süre saklı tutabilirsiniz? O kabarcık bir gün suyun yüzüne çıkacaktır. Birçok insanda olduğu gibi bende de öyle oldu. Aslında tarih ve edebiyat çocukluğumdan beri ilgimi çeken iki konuydu. Bugün tarihi bir roman yazmakla saklı kalan bu sevdamın su yüzüne çıktığını görüyorum. Mutluyum.

“Aşk aslında bir başkaldırıdır ve her başkaldırıda olduğu gibi direnerek kazanabilir ancak” Ne yazık ki affetmiyor. Tarihin çöplüğü yanılan kavimlerin fosilleriyle dolu… Tarih, kanunlarına ayak uyduramayanlardan pek hoşlanmaz. Aynı şey siyasal anlayışlar ve düşünce akımları için de geçerlidir. Adına hareket ettiğiniz bir halkı, aldığınız yanlış politik kararlarla tarihin uçurumuna kolaylıkla itebilirsiniz. Bu yanılgıyı sonradan fark edersiniz ama iş işten geçmiş olur. Hem düşünceniz hem de arkanızdaki kitleyi tarihe gömmüş olursunuz.

Romanda çok kültürlülük vurgusu gözle görülür şekilde ön plana çıkıyor. Bu, romanda, ‘neleri kaybettiğimiz’ üzerine verilen bir mesaj mı? O dönem çok kültürlülük bir realite. Aynı bölgede Ermeniler, Kürtler, Türkmenler, Nasturiler, Yezidiler vs, bir arada yaşıyorlar. Tipik bir Osmanlı gerçeği… 1915’i anlatırken bu gerçeğe vurgu yapmadan geçemezsiniz. Ayrıca her kültür bir çiçek demetinin içindeki renk gibidir. Tek renkli bir dünya kuşkusuz çok sıkıcı olurdu.

Bir sonraki çalışmanız ne olacak ama ben önce heyecanla bir solukta okuduğum Sona’nın devamını sormak isterim? Aslında Sona 1913’ten 1923’e kadar olan zorlu bir dönemi kapsıyor. Birinci kitap 1915’in ortalarını buluyor. İkinci kitapta ise geri kalan dönem işleniyor. Aşkın romantizmiyle acımasız bir savaşın ayrıntıları iç içe yürüyor. Sona 2 hazır durumda... Zaten ikinci kitabın yayına sokulması yönünde okurlardan öylesine yoğun bir talep var ki bunu uzun süre ertelemek pek mümkün gözükmüyor. Ancak ilk kitabın şöyle bir piyasaya girmesi ve hatırı sayılır bir okuyucu kitlesiyle buluşmasından sonra yayımlamak mümkün olabilecek sanırım. Sona serisini tamamladıktan sonra ise konusu Doğu bölgelerimizde geçen, aşkın yine başrolde olduğu ve Kürt meselesinin çetrefilli yollarında dolanan yeni romanımı yayına koyacağım. Akıcılığı ve senaryo anlatımı hoş bir kitap olan Sona’nın 2. Serisini merakla bekliyorum. Bu sıcak sohbetiniz için de ayrıca teşekkürler…

“Her kültür bir çiçek demetinin içindeki renk gibidir. Tek renkli bir dünya kuşkusuz çok sıkıcı olurdu.” www.mycountrylifeturkey.com

67


Yaz Partileri

YESHILL VE MESA YANKI’DA YAZ PARTİLERİ

Country Life Yaz başında geleneksel olarak kutlanan Yaz Partilerinde de boş durmadı. Deklanşörümüze takılan kareler ve böylece gelip geçen bir Yaz’a daha elveda…

68

www.mycountrylifeturkey.com



Bölgeden

OPET BAYİLERİNİ

ÖDÜLLENDİRİYOR

KEMER PETROL’E ALTIN YAĞDI

Kemerburgaz’da kaliteli hizmet sunan Kemer Petrol çalışanları Bayisi olduğu Opet tarafından altınla ödüllendirildi. Kemer Petrol’de gerçekleşen törende kaliteli hizmet ve müşteri memnuniyeti sınavını başarıyla geçen firma çalışanlarına ödülleri Opet Marmara Bölgesi Proje Müdürü Saygın Sağdıç tarafından verildi.

ÖZLEDİĞİNİZ ANNE LEZZETLERİ TİBA CAFE’DE Başta Kayseri olmak üzere, Anadolu’nun zengin lezzetlerini Göktürk’e taşıyan Tiba Cafe, 21 Ekim 2013’ten itibaren, Göktürk Belediye Caddesi’nde hizmetinizde. .. Tiba Cafe ürünlerindeki doğallığı ve kaliteyi sıcak, keyifli bir ortamda sizlerle buluşturuyor. Kayseri’nin mantısından Develi’nin meşhur ”fermanlı cıvıklı pidesi”ne, çıtır gözlemesine kadar tüm ürünler sizin tercih edeceğiniz içeriklerle anında hazırlanıp beğeninize sunuluyor. Ev servisi ve catering hizmeti de veren mekan, tüm bu ürünlerin yanısıra özel soslu “bol döneriyle” de dikkat çekiyor. 21 Ekim saat 19’da yapılacak açılışa Tiba Cafe’nin misafiri olarak katılmanızı ve bu farklı lezzetlerle tanışmanızı öneririz. Telefon : 0212 322 88 26

Kemer Kids’ Garden yeniden Göktürk’te... 2013-2014 Eğitim öğretim yılına, Eylül ayı itibariyle büyük bir heyecanla öğrencilerimize kapılarımızı açtık. PYP ( Primary years Programme- İlk Yıllar Programı) metodu doğrultusunda, çocuk merkezli ve etkin öğrenme odaklı bir eğitim öğretim programının yanı sıra MapleBear sınıflarımızda tam gün İngilizce ve Fransızca eğitimimiz, uzman kadromuzla hizmet vermekteyiz. Çocuklarımızın Akademik Gelişim Raporlarının yanı sıra onları (Zihinsel, Psiko-Sosyal, Dil- Konuşma) görsel ve tarama envanterlerimiz ile değerlendiriyor ve takip ediyoruz. Eğitim saatimiz 09.0016.30’dur, çalışan velilerimiz için ise sabah 07.45’te açılmakta olup, akşam 18.30’a kadar öğrencilerimize nöbetçi öğretmenlerimiz eşlik etmektedir. Kayıtlarımız devam etmekte olup kontenjanlarımız sınırlı sayıdadır. İlginize teşekkür ederiz.

SİHİRLİ ORMAN GÖKTÜRK’TE Sihirli Orman Anaokulu Göktürk’te 6. Şubesiyle eğitim vermeye başladı. Okul; okul öncesi eğitim kurumuna uygun olarak hazırlanmış ferah ve aydınlık sınıfları, zengin eğitim materyalleri, akademik ve sosyal gelişimi destekleyen oyun odaları, harekete dayalı etkinliklerin yapıldığı çok amaçlı salonları ile bölgemizde eğitime farklı bir soluk katacağa benziyor. 1–6 yaş arası çocuklara eğitim veren Sihirli Orman Anaokulu “AKTİF ÖĞRENME” modelini benimsemiş, ATATÜRK ilke ve inkılaplarına bağlı eğitim anlayışıyla çok yönlü, araştırabilen, sorgulayabilen, çözüm üretebilen, mutlu bireyler yetiştirmeyi ilke edinmiş. Okul, çalışan veliler için hafta içi 7.30’dan akşam 19.30’ a kadar ayrıca cumartesileri öğlene kadar açık.

70

www.mycountrylifeturkey.com


Bölgeden

Bisikletinizle sonbaharın keyfini sürün Bisikletiniz yazdan sonra daha fazla bakım ve onarım mı istiyor? Kemerburgaz’da Bisikletçi Ata Karasulak bisiklet montajı, bakımı, aksesuar çeşitleri, vites ve lastik tamiri, fren ayarları, pedal bakımı, zincir bakımı ile yedek parça konusunda sizlere hizmet sunuyor. Bir telefonla bisikletinizi evinizden alan Ata Karasuluk tamir ya da yenilemeden sonra bisikletinizi adresinize teslim ediyor. Haydi asılın pedallara, gönlünüzce bisikletinizin keyfini çıkarın.

ÇÖLYAKLILAR BULUŞTU Glütensizler Günü Kemerburgaz’da gerçekleşen bir etkinlikle kutlandı. Kemeraltı Kahvaltı Piknik alanında gerçekleşen etkinliğe çok sayıda Çölyaklı aileleriyle katılırken birbirinden marifetli Şefler de hünerlerini açık alanda sergilemenin keyfini yaşadı. Glütensiz ürünlerin sergilendiği stantlarda satış ve ikramlar gün boyunca devam etti.

İrtibat: 0536 600 85 79

GÖKTÜRK İSMEK’TE KURSLAR BAŞLIYOR İSMEK Göktürk Kurs Merkezi’nde 2013-2014 eğitim dönemi başlıyor. Bu yıl çok sayıda branşta ücretsiz sanat ve meslek eğitiminin sunulacağı programda neler var bakalım: TAKI, GUAJ BOYA RESİM, WEB TASARIM, BİLGİSAYAR, TEZHİP, EBRU, İĞNE OYASI, DEKORATİF AHŞAP SÜSLEME, KADIN GİYİM MODELİST YARDIMCILIĞI, DİKSİYON, ÇEYİZ ÜRÜNLERİ HAZIRLAMA, KADIN GİYSİLERİ DİKİMİ, TEMEL MUHASEBE, DEKORATİF ÖRTÜ DİKİMİ, KLASİK GİTAR EĞİTİMİ, BAĞLAMA, İNGİLİZCE SEVİYE 1 SEVİYE 2. İSMEK Göktürk Kurs Merkezi Adresi: GÖKTÜRK MAH. AÇELYA SK. NO:2 KAT:2 (EYÜP BELEDİYESİ EK HİZMET BİNASI) İSMEK Göktürk Kurs Merkezi TEL: 0 212 322 12 22

MİNİK ELLER SERGİSİ Sanat Eğitmeni Süreyya Acar’ın Minik Eller Atölyesi Gökmahal’de 2012-2013 dönem çalışmalarını sergiledi. Sergide seramik/heykel, alçı, kalıp, mozaik, resim, kolaj, ebru, strafor, karakalem tasarım gibi bir çok sanat içeriğini barındıran çalışmalar görücüye çıktı. Bir yıllık emeklerini sergilemenin gururunu öğrencileri ve aileleriyle beraber yaşayan Süreyya Acar “Miniklerimizi, biz büyüklerin dünyasında genişçe yer tutan yarış ve rekabet ortamına sokmadan, sanatın sonsuz imkanlarıyla tanıştırmak, özellikle çevre ve doğa bilincini vurgulamak adına her çeşit atık malzeme ile ürettikleri eserlerin gururunu paylaşarak yaşamalarını istedik. Minik ellerin kocaman üretimleri bizlere onların dünyalarını tanıma, anlama ve yakınlaşma fırsatı verir ve bir an için yüreklerimizde saklanan çocukça duygularımıza tercüman olurlar.” www.mycountrylifeturkey.com

71


Sanat Haber

GÖKTÜRK’TE

SANAT VAR

Aylin Zeynep Ertem-Heykel,Takı,Tasarım

Aysun Mert-Tezhip

Süreyya Acar- Seramik, Tasarım

72

www.mycountrylifeturkey.com


Sanat Haber

Zekeriyaköy Sanat Grubu ve Yöresi Açık Atölye sanat etkinlikleri bu yıl ilk kez Göktürklü sanatseverlerle buluştu.

H

er Yıl Zekeriyaköy’de çeşitli sanat dallarında gerçekleşen Açık Atölye etkinliği 4. Yılında sınırlarını aşarak Göktürk’e köprü kurdu. Etkinlik Seramik Sanatçısı Süreyya Acar’ın Minik Eller atölyesinde gerçekleşti. İnsanların kaynaşması, tanışması ve paylaşımlarla yaşadığı çevreye kültürel alanda katkı sağlamak adına yapılan Açık Atölye etkinlikleri Zekeriyaköy ve Göktürk’te sanata gönülverenleri bir araya getirirken bir çok eser de atölyedeki yerlerini aldı. Bakır elişçiliğinin zarafet sembolü takıları, fırınlanmış seramiklerden yapılmış ev aksesuarları, sizi adeta zamandan kopartan sanat unsurları olurken; Tezhibin bin bir canlı renk tonlarının süslediği tablolar da ayrı bir güzellik katmış sergiye… Göktürk ve Zekeriyaköy’deki atölyeler arasında 2 gün boyunca süren Açık Atölye umarız önümüzdeki senelerde de büyüyerek yoluna devam eder. Teşekkürler Süreyya Acar….

Kimler Katıldı?

Aylin Zeynep Ertem - Heykeltıraş / Takı Aysun Mert - Tezhip Metin Erkan Kafkas - Geleneksel Sanat Aydanur Ok Şen - Baskı Resim Süreyya Acar - Seramik / Tasarım Aysel Şener - Ressam www.mycountrylifeturkey.com

73


PORTRE

1

977 yılında Yunanistan’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı bölümünü 1999 yılında bitirdim. 14 yıldır Peyzaj Mimarı olarak çalışmaktayım. Yedi yaşında ikinci sınıfa giden bir oğlum var. Beş yıldır Göktürk’te hem ikamet ediyor hem de çalışıyorum.

Meslekte hoşlandığınız yönler nelerdir? Mesleğimi daha fakülteyi kazandığım ilk günden beri çok sevdim ve severek de yapıyorum. Peyzaj Mimarlığı Bölümü üniversite de ilk tercihimdi. Doğayla ve yeşille iç içeyim. Bu da bana huzur veriyor ve beni dinamik tutuyor. Bomboş bir alanı projelendirmek ve sonrasında projenin alana uygulanması çok keyifli bir iş. Öncesinde bomboş bir alan ve sonrası okus pokus süper bir duygu….

Çocukluk hayalleriniz var mıydı gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz? Peyzaj Mimarı olmak benim hayalimdi ve gerçekleşti. Allah nur içinde yatırsın sevgili annem üniversite sınav sonuçları açıklandığında, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünü kazandığımı öğrenince hiç mutlu olmadı. Ama aradan yıllar geçince kızının hayallerine kavuştuğunu ve keyifle işini yaptığını görünce o da çok mutlu oldu… İyi ki hayallerimin peşinden koşmuşum diyorum şimdi…

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Göktürk bence çok keyifli bir yer. Ben burada yaşamaktan ve çalışmaktan çok keyif alıyorum. Özellikle küçük çocuğu olanlar için Kemeraltı çok keyifli, huzurlu ve doğayla iç içe bir mekan. Suda Kebap, Benzin Cafe ve Ofluoğlu yemek ve tatlı konusunda süper...

İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? İş dışındaki zamanımı oğlumla, iki prenses yeğenimle ve arkadaşlarımla geçiriyorum. Sinemaya gitmekten büyük keyif alıyoruz.

Hobileriniz neler? Kitap okumak, sahilde yürümek, arkadaşlarım ve ailemle zaman geçirmek ve yemek yapmaktan büyük keyif alıyorum.

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? ‘Düşünce Gücüyle Tedavi’ harika bir kitap. Oğlumla turbo filmine gittik. Çok eğlenceli bir filmdi.

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Sağlık, mutluluk ve hayata pozitif bakmak.

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Sosyal medyanın çok iyi kullanıcılarındanım. Gündemi yoğun olarak takip ederim.

İlerisi için hedefleriniz? Mesleki açıdan eğitimime başladığım zamanki hedeflediğim yerdeyim. Bundan sonraki hedefim, mesleki açıdan farklılık yaratacağına inandığım bireysel çalışmalarım üzerinde daha fazla yoğunlaşmak.

74

www.mycountrylifeturkey.com

NEZİHA ALICIOĞLU peyzaj mimarı


PORTRE

1

3 Eylül 1978 Bergama/İzmir doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Bergama’da tamamladıktan sonra Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü bitirdim. 2005 yılında evlendim. Eşimin görevi sebebiyle 2005-2007 yılları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşadık ve ilk oğlum Ada 2007 yılında dünyaya geldi. Yine eşimin görevi sebebiyle 2007-2009 yılları arasında Şereflikoçhisar/Ankara, 2009-2012 yılları arasında Lüleburgaz/ Kırklareli’nde yaşadıktan sonra 2012 Temmuz ayında İstanbul’a taşındık. 2002-2009 yılları arasında yaşadığımız şehirlerde sınıf öğretmeni olarak, 2009-2013 yılları arasında ise zihinsel engelliler sınıf öğretmeni olarak çalıştım. 2013 yılı bana hediyelerle geldi diyebilirim. Mayıs ayında küçük oğlum Alp dünyaya geldi ve bir eğitimci olarak yapabileceğim en iyi şeyi yaparak Sihirli Orman Anaokullarının 5. Şubesini Göktürk’te açtım. Okulum, Alp’in ikizi gibi oldu birlikte büyüyorlar ve ben de kendimle gurur duyuyorum. Hayallerimi gerçekleştirmenin arifesindeyken Göktürk’le tanıştım. 2013 Ocak ayında okulumu açmaya karar verdim. Önce Beşiktaş’ta evime yakın çevrelerde okula uygun yer aramaya başladım. Evimi merkez olarak düşünürsek sürekli çemberi genişleterek arayışlarım tam 4 ay devam etti ve sonunda Göktürk‘te tam da hayalimdeki mekanı buldum. Yaklaşık 6 aydır Göktürk’ü tanıyorum ve inanın çok mutluyum. Çünkü hem yaşamaya alışkın olduğum küçük şehirler kadar sakin ve samimi hem de her türlü imkana sahip olabileceğim yerlere 20 dakika kadar yakın.

Ö Z L E M eriklili anaokulu kurucu müdürü

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? Eğitimin birçok yönü vardır ve merkezi İNSAN dır. Mesleğimi her yönüyle seviyorum çünkü bütün yönler insanda birleşiyor. İnsan için bir şeyler yapabilmek benim için çok önemli. Bu süreçteki aşamaların hepsinde kendimi geliştirdiğimin de farkındayım ve daha faydalı olabilmek adına verilen her emek bana haz veriyor.

Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz? Çok hayal kurabilen biri değilim gerçekçi yönüm ağır basar. Yani size hayallerimden çok isteklerimden bahsedebilirim; çocukken hep anne olmayı istediğimi söylerdim. Bütün oyunlarımda anne rolü üstlenirdim. Öğretmencilik oynarken bile ben çocuğunu okula getiren anne olmayı tercih ederdim. Anaç ve sevgi dolu bir ruhum var. Bu da parantez içinde. Mesleğime başladığım ilk yıllarda kendime ait bir okulumun olmasını istemeye başladım. İlk zamanlar bir hayal gibiydi ama olması muhtemel bir hayal ve şimdilerde kendime ait okulum SİHİRLİ ORMAN ANAOKULU ve iki evladım Ada ve Alp ile birlikte hayalimi başarıyla gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşamaktayım…

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Açıkçası Göktürk’te yeniyiz ve fırsat bulup da dışarı çıktığımız zamanlarda farklı mekanlara gitmeyi ve farklı lezzetlerle tanışmayı tercih ediyoruz.

İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Yaklaşık 6 ay öncesine kadar çok iyiydi. Aslında okulumun açılışı ve Alp’in dünyaya gelişinin çakışmış olması en çok sosyal hayatımı etkiledi diyebilirim. Açıkçası iş dışında ailemle yapabileceğim aktiviteleri tercih ediyorum. Biliyorsunuz cumartesi dahil sabah 07:30 akşam 18:30 okulumuz açık ve ben okulda sürekli her yerdeyim.

Hobileriniz neler?

Bisiklete binmek ve Ada ile birlikte puzzle yapmaktan çok hoşlanıyoruz.

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? Ahmet ÜMİT’in “Sultanı Öldürmek” adlı eserini okudum. En son Ada ile birlikte “Şirinler” filmine gittik.

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Önce özveriyle sevebilmek sonra karşılıksız paylaşabilmek ve son olarak birçok kişi tarafından saçma gelen ama hiçte saçma olmayan ayrıntılar! Üç kelimeyle olmadı ama işte o da benim ayrıntıcılığım.

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Televizyonu hayatımızdan çıkardık hatta heba ettiğimiz saatler için şimdilerde üzülüyoruz. Daha çok gazete, dergi ve pek tabii internet hayatımızın bir parçası.

İlerisi için hedefleriniz? Yılların neler getireceği belli olmaz ama bundan sonraki hedeflerim de yine eğitim ile ilgili. Göktürk’te eğitim ile ilgili farklı ve güzel şeyler düşünüyorum. Fakat küçük adımlarla ilerlemekte fayda var. Şuan ki ilk hedefimiz Sihirli Orman Anaokulu’nun başarı seviyesini en üst noktaya taşımaktır. www.mycountrylifeturkey.com

75


PORTRE

1

999’da oğlumun okulu dolayısıyla Göktürk’e taşındım ve kaldım. Kimi zaman mesleğim için daha merkez bir bölgeye taşınmayı düşünmüş olsam da, son yıllarda anladım ki ben bir Göktürk’lü olmuşum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Seramik eğitimimin yanı sıra ilgi alanıma girdiği için Çağdaş Resim, Takı Tasarımı ve Tesktil Baskı Tasarımı derslerini de aldım. 2007 yılından beri çocuk sanat üzerine çeşitli kurumlarda çalıştım. 2011 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi’nde Çocukta Yaratıcı Sanat Aktiviteleri dersini vermekteyim. Bilinçli seçtiğim bir alandır. Çünkü çocuklarımız aile dışında ilk yuva öğretmenleri ile tanışmaktadır. Sağlıklı bir nesil için bu alandaki öğretmenlerimizin çocuklarla iletişimi doğru olmalıdır. 2007 yılında başladığım çocukla sanat derslerini halen sürdürmekteyim. Göktürk’te sanata yetenekli ama buna bütçe ayırmak istemeyen çocukları da keşfetmeye devam ediyorum. Bir yandan da sergilere katılmaktayım. Bunlardan biri Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın, Tophane Depo’daki ‘Ateşin Düştüğü Yer’ başlıklı sergi Radikal gazetesi tarafından yılın sergisi seçilmiştir.

S Ü R E Y YA A C A R sanat eğitmeni

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? Yaratım... Var olmayanı yaratmak. İnsanoğlu keşiflerle dolu yolculuğa meraklıdır. Sanat da bitmeyen bir yolculuk gibidir. İşin içine bir de keşiflere açık çocuk girince yaptığım meslek keyifli bir hale geliyor.

Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Yıldızlara çok bakardım... Yıldız merakımla İstanbul Ü.Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimlerine girdim...3.sınıfa kadar... Okuduğum dönem 1985 idi, üniversitenin donanım yetersizliğinden yıldızların yerine Fizik dersini hatmettik... Kısacası oradan hemen takı tasarım, dekorasyon ve son olarak Güzel Sanatlar denemesi başarılı olunca bir anda kendimi bu mesleğin içinde buldum. Hayatta ne yapmak istediğiniz çok önemli ve ben istediğim yolu takip ederek geç de olsa buldum. Ve sanırım sanat düşlerinizi gerçekleştirebileceğiniz ender alanlardan biri.

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Belli bir mekan yok. Ama sakin ve dingin olan tüm yerlerin ziyaretçisiyim. Bir güleryüz ve atmosfer gideceğiniz yeri belirler diye düşünürüm.

İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? Göktürk’ten çıkmayı başarabilirsem özellikle arkadaşlarımın sergilerine giderim. Bu vesileyle sanat camiasındaki arkadaşlarımla biraraya gelirim. Kişinin kendini dinlemesi ve dinlendirmesi gerektiğine inanırım. Fırsat buldukça sanat adına yapılan birçok aktiviteyi de takip etmeye çalışırım. Şimdi siz sorunca anladım ki mesleğim klasik meslekler grubuna girmediği için işin dışında bir durum da olamıyor gibi. Kitap, sinema, seminer, sergiler, vs. bir şekilde meslekle içiçe yaşıyorum. Yaşadığım mekan da dahil buna.

Hobileriniz neler? Hareketli bir insanım. Genelde içinde bulunduğum durum ve ruh halime göre sırasıyla modern dans, gym, bisiklet, sörf, kayak, pilates yapmışlığım vardır. Son olarak Qi Gong yapıyorum. Kitap okurum. Alanımla ilgili dergi ve makaleleri takip ederim. Yürüyüşü çok severim. Hele ki toprak bir yol bulmuşsam saatlerce yürüyebilirim.

76

www.mycountrylifeturkey.com

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi? Zülfü Livaneli – Serenad, gerçekle kurguyu oldukça başarılı bir şekilde biraraya getirmiş. Halen devam eden elimdeki kitap ‘’Tüketim Toplumu – Jean Baudrillard‘’. Belli bir sınıf gözetmeden hepimizi ilgilendiren çağımızın en büyük hastalığı tüketim üzerine...

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz? Kendi olan insan. Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Facebook kullanıcısıyım... Twitter hesabı açtıgım gün kapanınca vakit aldığı düşüncesiyle erteledim. Ama günümüzde ne iş yaparsanız yapın, sosyal medyayı zaman kazanımı için kullanmak gerektiğini savunuyorum.

İlerisi için hedefleriniz? Sanatın ve sanatçının sağlıklı nesiller için katkısı yadsınamaz. Seçtiğim meslek dolayısıyla çocuklara sanatı sevdirme ve sanatın güzellikleriyle tanıştırma şansım var… Bunu da enerjim yettiği sürece sürdürmek isterim. Sanatla uğraşan insanlar bireycillik yerine toplumsal sorunları ön planda tutarak bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmelidir.


Elif Kitap

Evinizde okuduğunuz, kütüphanenizde kullanmadığınız kitap, roman, okul kitapları, İngilizce kitaplar, yardımcı ders kitaplarınız evinizden ücret mukabilinde alabiliriz. Elif Kitap 212 322 78 80 532 663 41 01 Göktürk Florence Nightgale hastanesi yanı Noter bitişiği

Diyabetik Ayak Bakımı Batık Tırnak Tedavisi Deforme/Mantarlı Tırnak Bakımı Nasır Bakımı Çatlak Topuk Bakımı Ortez Uygulamaları Jel Sistemi

Göktürk Caddesi Suvenue Residence E Blok Daire 1 Göktürk www.asmer.com.tr info@asmer.com.tr / kemer@asmermedikal.com


Gezi-Yorum

Yazı: Muhammet Öksüzoğlu Fotoğraflar: Nusret Erbay ve Ferit Serdar Kozluca İletişim: turkey_cop&hotmail.com

Yanı başınızdaki Güzellik…

Kocaeli

78

www.mycountrylifeturkey.com


Gezi-Yorum

Güzel bir yazın ardından yapraklarını dökmeye başlayan Sonbahar esintilerinin içimizi serinlettiği Eylül ayına girmiş bulunuyoruz. Birçoğumuz yorucu İstanbul temposundan sıyırılıp tatil imkânlarımızı değerlendirmek üzere yurdumuzun çeşitli bölgelerinde seyahatlerde bulunduk. Artık İstanbul’a döndük. Öncelikle başarılarla dolu bir çalışma yılının temennisini siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

www.mycountrylifeturkey.com

79


Gezi-Yorum

B

u sayımızda da Türkiye’nin bir başka diyarından sizlere izlenimlerimizi aktaracağız. Aslında bu güzellik yanı başınızda; sadece 90 km uzaklıkta. Doğumuzda bulunan denizin ve yeşilin hakim olduğu KOCAELİ den bahsediyoruz. 14 yıl önce yaşanan ve hafızalarımızdan silinmeyecek olan ve binlerce insanımızın yaşamını yitirmesine neden olan 17 Ağustos İzmit depreminden sonra kentten ayrılanlar olmuş, ancak kısa zamanda insanlar yaralarını sarmaya başlamış ve kenti eski canlılığına kavuşturmuş. Bunda bilinçli kentleşmenin çok etkisi olmuş. Çarpık yapılaşmanın artık yaşanmadığı şehirde binalar yüksek noktalara inşa edilmeye başlanmış. Öncelikle kenti bir tanıyalım.

Tarih Öncesi ve Nikomedia Döneminden Osmanlı’ya… Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli kara ve demiryolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde kurulan Kocaeli, bugün Marmara Bölgesi’nin ve yurdumuzun en önemli endüstri ve sanayi yerleşimlerinden biridir. Kocaeli’nin tarihi çok daha eski çağlara uzanır. İlk çağlarda, Bithynia adı verilen bölgede kurulan kentler, sırasıyla, Olbia, Astakos, Nicomedia, İznikmid, İzmid ve Kocaeli adlarını almıştır. Trakya’dan gelen Megaralılar M.Ö. 712’de İzmit Körfezi’nin güneyindeki Başiskele yöresine yerleşerek Astakos adı verilen bir kent kurdular. Astakos halkı M.Ö. 262 yılında, bugünkü İzmit’in bulunduğu alanda kurulan bölgeye yerleşmiştir. Bitinya Krallığı’nın yıkılıncaya kadar başkenti kalacak bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedia adı verilir. Kocaeli’nin Osmanlı topraklarına katılması ise 1337 tarihinde Osmanlı iç beylerinden Akçakoca tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle bu tarihten itibaren Akçakoca’nın yurdu anlamındaki Kocaeli ismi ile anılmıştır. Kocaeli kentin genel adıdır. İzmit ise merkez ilçesinin adı olup; çoğu kişi tarafından Kocaeli yerine İzmit ifadesi kullanılmaktadır.

Cumhuriyet Döneminde Kocaeli Kocaeli’nin Başiskele, Darıca, Dilovası, Çayırova, İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Kartepe ve Körfez olmak üzere toplam on iki ilçesi bulunmaktadır. Kocaeli, Cumhuriyetle birlikte özellikle sanayileşme alanında en hızlı gelişen illerimizden birisi olmuştur. Bunun başlıca nedeni İstanbul’a yakınlığı ve ulaşım imkânlarının çeşitliliğidir. 1934 yılında İzmit’te ilk kağıt üretim tesisi olan İzmit Kağıt Fabrikası açılırken, bunu 1944’te ikinci selüloz ve Kağıt Fabrikası takip etmiş, SEKA tesisleri 1954, 1957 ve 1959’da genişletilmiştir. Böylece günümüze kadar devam eden

80

www.mycountrylifeturkey.com

hızlı bir sanayileşme ile Kocaeli, Türkiye’nin ileri düzeyde sanayi bölgesi durumuna gelmiştir.

Yok Böyle Bir Güzellik… Kocaeli’de üç şeyi doyarcasına yapabilirsiniz. Gezmek, Görmek ve Yapmak… Doğa ve Kış Turizmi için KARTEPE… Kentin son yıllarda en çok ön plana çıkan özelliği dağ turizmi alanında büyük bir gelişme göstermesi olmuştur. Kocaeli sınırları içerisinde, Maşukiye belde merkezine 16 kilometre mesafede bulunan Kartepe, 347 hektarlık (yaklaşık 3,5 milyon metrekare) bir kış turizmi ve doğa yürüyüşü (trekking) alanıdır. Zirvesi deniz seviyesinden bin 650 metre yükseklikte olan bölge İstanbul’a sadece 115 kilometre mesafede bulunmaktadır. Meteorolojik verilere göre, kış aylarında kuzeybatı yönünden esen ve Karadeniz’i aşarak bölgeye yoğun yağış getiren karayel rüzgarı, Marmara bölgesinde ilk olarak karşılaştığı Kartepe’ye de yoğun kar yağışı bırakmakta ve bu bölgeyi kış turizmi açısından cazip bir merkez haline getirmektedir. Kasım ortalarında başlayan kar, Nisan sonuna kadar ortalama 1,5-3 metreyi bulmaktadır. Kartepe, İstanbul’a yakınlığı, kışın kayak sporları ve yazın da golf, atçılık ve trekking gibi sporların yapılabilir olmasıyla daha da cazip hale gelmektedir. Kartepe’deki yayla ve uygun doğal ortamlarda, başta izciler olmak üzere çeşitli dernek ve kuruluşlar yaz kampları düzenlemektedir. Ayrıca otel alanı içinde bulunan 4 adet futbol sahası, çeşitli spor kulüplerinin lig maçlarına Kartepe’de oksijen depolayarak hazırlanmalarına imkan sağlıyor. Samanlı Dağları’nın en yüksek noktası olan Kartepe, Kocaeli’nin su ihtiyacını sağlayan bir depo olması açısından da

önemli bir değerdir. Ucu bucağı olmayan bir beyazlığın içinde kaybolup, bulutların üzerine çıkmayı; bembeyaz bir düşü sahici olarak yaşamayı istiyorsanız buyurun Kartepe’ye… Asırlık ağaçlarla bezenmiş bu doğa harikasında, kulağınıza gelen su sesleriyle etrafınızdaki şelale ve dereleri keşfedebilir, bir anda kendinizi beyazın ya da yeşilin içine saklanmış yollarda bulabilirsiniz. Kartepe, dört mekânik kayak tesisi, 42 kilometrelik pist alanı ve 14 pistiyle, kayağın yeni cazibe merkezi konumundadır. Kayağa yeni başlayanları kolay pistler beklerken; usta kayakçılar, dik tepelerde yüksek dozda adrenalin salgılayabilirler. Özel ‘baby lift’ alanı da çocuklara ve çocuk kalmak isteyenlere ayrılmış durumdadır. Kayak sonrası tesislerde muhteşem et ve sucuk mangallarının tadına varabilir, doğaya yayılan müziğe kendinizi bırakabilirsiniz. Telesiyeje binip havadan Kartepe’nin güzelliğini izleyerek varacağınız Geyikalanı Tepesi’ndeki tesislerde de şöminede çıtırdayan odunların sesiyle yemeğinizi yiyebilirsiniz. Tesislerde spor salonu, sauna, buhar banyosu, hamam ve kapalı yüzme havuzu da bulabilirsiniz.


Gezi-Yorum

İzmit Sekapark

Kerpe

Yaz Turizmi de var…

Kefken

Kandıra’ya bağlı olan kıyı yerleşimleri arasında en gelişmiş olanı, ilçe merkezine 20 km uzaklıktaki Kefken’dir. Denizi, kumsalları ve çam ormanlarıyla Kerpe gibi vazgeçilmez bir yer olan Kefken’e 1 km mesafede Kovanağzı plajı bulunmaktadır. Karadeniz’in ender adalarından biri olan Kefken Adası, batı cepheli olması sebebiyle çok nadir dalga alan, sanki çocuklar için tasarlanmış gibi sığ ve temiz denizi, taşsız, ince kumlu kumsalı ve arkasındaki yemyeşil ormandan aldığı temiz havasıyla görülmeye değer bir yerdir. Akdeniz’in tuz oranı yüksek denizinden, yaz aylarının kavurucu sıcağından, uzun yolculuklardan, yabancı turistlerden ve turistik fiyatlardan etkilenmeden temiz bir denizde yüzüp, şifalı kumlarda güneşlenmek, huzurlu bir tatil yapmak isteyenler için ideal bir tatil yöresidir. Kerpe’deki eşsiz güzellikteki Pembe Kayalıklar ise birçok insanın buraya gelmesi için önemli bir neden. İlginç mağaraların bulunduğu kayaların altındaki boşluklar, dalış sporu meraklıları için idealdir.

Kandıra’ya 10 km, İzmit’e 50 km uzaklıkta masmavi deniziyle sırtını çam ormanlarına dayamış şirin bir Karadeniz köyüdür. Karadeniz’in hırçın dalgalarının etkilemediği Kerpe, doğal koylara, 150 m mesafeye kadar sığ bir denize ve eşsiz kumsallara sahiptir. Zengin balık çeşidi, tertemiz çam havası, bozulmamış doğal plajlarıyla Kerpe adeta bir tutku beldesidir. Denizi özellikle çocuklu aileler için idealdir. Deniz, 150 metre ileride bile bazı yerlerde boyu geçmeyecek kadar sığdır. Eskiden pek bilinmeyen Kerpe, tanıyanların kıskançlıkla kendilerine sakladıkları bir yerdi. Günümüzde Kerpe’ye olan talep oldukça artmıştır. Kefken ve Kerpe ‘nin dışında Cebeci, Sarısu ve Bağırganlı sahilleri de deniz turizmi için ideal bölgeler arasındadır.

Şehir Merkezi ise Ayrı Bir Güzellik… Kocaeli şehir merkezi Belediye hizmetlerinin son derece planlı bir çalışması neticesinde 15 yıl gibi kısa bir süre içersinde bambaşka bir surete bürünmüş. Bir sanayi şehrindesiniz ama bunu fazla hissetmiyorsunuz. Ne fabrikaların atık suları ne de bacalardan çıkan dumanlar gözünüze görünmüyor. Yeşilin verimli ve planlı bir çalışmayla ön plana çıktığı bir şehir yaşamı var kentte. Özellikle bahar aylarında ve yazın ilk zamanlarında her cadde üzerinde ekilmiş çiçeklere rastlarsınız. İstanbul’dan hatırlayacağımız Lale festivalini de görmek mümkün. Şimdi ise şehir merkezine bir yolculuk yapalım.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, SEKA kağıt fabrikası alanını Türkiye’de bu ebatta örneği olmayan ve dünyanın sayılı projeleri arasına giren Endüstriyel SEKA Park yaptı. 1936 yılında faaliyete geçen ve 2005 yılında kapatıldıktan sonra arazisi Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen toplam 580 dönümlük SEKA kağıt fabrikası alanı üzerinde, çok sayıda mekân bulunuyor. Projenin tamamında marina iskelesi, iskele, kağıt müzesi, kent müzesi, oturma alanları, deniz kıyısında büfe, plaj, dinlenme sahaları, ışık kuleleri, balıkçı restoranları, su-ışık gösterileri, denize inen kızak alanları, iskeleler, deniz gözetleme kulesi, koşu, jogging, yürüme bantları, rıhtım ışıklandırması, dinlenme parkları, kongre salonları, oturma alanları, gösteri ve görsel sanat atölyeleri, sergi salonları, kapalı ve açık spor sahaları, festival için mekânlar, gölet, çocuklar için su oyun merkezleri gibi bir çok tesis yer alıyor. Büyük çoğunluğu yeşil alan olarak yapılan SEKA arazinde birinci etap park alanına, toplam 6 bin adet yetişmiş ağaç dikildi. Özellikle sahil kenarına dikilen palmiye ağaçları parka ayrı bir hava kattı. Ağaçlarla birlikte boş alanlar çimlendirildi. Bu yeşil alanla birlikte kentte kişi başına düşen yeşil alan miktarı 4 kat arttı. Ayrıca Mevlevihane, Macar Dostluk Evi ve Mevlevihane ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini de kazanmış oldu.

Derince Harikalar Sahili Derince Sahilinde 30.000 metrekarelik bir alanda yer alan Harikalar Sahili, her yaştan insanda büyük hayranlık uyandıran ve yediden yetmişe herkese hitap eden bir eğlenme, dinlenme amaçlı bir tesistir. İçerisinde gerçek boyutlarında masal kahramanları, büyük havuzlarda çarpışan botlar, uzaktan kumanda ile kontrol edilen yatların kullanılabileceği minik marina, şelaleler bulunmaktadır. Ayrıca bu masal dolu, büyülü eğlence dünyasında yel değirmeni, Nuh’un Gemisi, dinazor şeklinde binalarda hizmet veren 3 kafe, mantar ve korsan gemisi şeklinde 2 restoran, küçük mantar evlerde 3 büfe yer almaktadır. Harikalar sahiline kara ve deniz yolu ile ulaşmak mümkündür. Şehir içi minibüs hattı sahil girişinden geçtiği gibi, düzenli vapur seferleri ile ulaşmak eşsiz körfez manzarası ile bir başka güzel...

Başiskele Sahili Başiskele sahili Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2006 yılında tamamlanıp hizmete açıldı. Muhteşem palmiye ağaçlarının yanı sıra yürüyüş alanları, gözlem evi, çocuk oyun alanları, kafeterya ve plajdan oluşuyor. Başiskele sahili mükemmel bir İzmit Körfezi manzarasına sahip.

www.mycountrylifeturkey.com

81


Gezi-Yorum

Pehlivanlar diyarı Karamürsel İzmit Körfezi’nin güney kısmında bulunan Karamürsel sahili eşsiz doğası ve yeşilliği ile piknikçilerin uğrak yeri. Piknik alanları yanında isteyenin çocukları ile oynayıp şen kahkahalar attığı haftanın stresinin atıldığı özel bir mekân olarak yöre halkı için önemli bir yer tutar. Geniş bir sahili bulunan Karamürsel’de akşam olunca herkes sahile akın eder. Özellikle yazın her gece kalabalık olan sahilde insanlar ya kordon boyundaki banklara oturarak denizi izleyip, çay bahçelerinde derin sohbetlere dalar.

Gölcük Kavaklı Sahili 81 dönümlük arazi üzerine kurulu olan Kavaklı Sahilinde adeta yok yok. Amfi tiyatro, çocuk oyun alanı, lunapark, iki futbol sahası, iki tenis kotu, basketbol, voleybol sahaları, 800 kişilik iki tribün, süs havuzları, koşu yolu, balıkçı barınakları vb. Kavaklı Sahil Parkı, vatandaşların bölgedeki en gözde uğrak yeri olmasının yanı sıra, kutlamaların ve törenlerin de yapılabileceği seçkin bir mekan özelliği taşır.

Maşukiye’de dikkat edin parmaklarınızı yemeyin… Kocaeli’nin yeşil cenneti beldelerinden birisi de Maşukiye’dir. Belde, İstanbul’a 120 kilometre ve İzmit’e 20 kilometre uzaklıktadır. Etrafı yemyeşil, sağlı sollu et-mangal ve alabalık lokantalarıyla dolu bir yoldan geçilerek ulaşılan Maşukiye, elma, ceviz ve kiraz ağaçlarıyla kaplıdır. Maşukiye’nin ismi âşık anlamına gelen mâşuktan gelir. Maşukiye’den Kartepe yolu takip edildiğinde Alabalık Vadisi’ne ulaşılır. Bu vadinin her iki tarafında balık restoranları bulunmaktadır. Buralarda kuş sesleri ve şelalelerden uzanan su sesi eşliğinde yemek yeme imkanı bulabilirsiniz. Kiremitte alabalık, fırında mantar ve güveçte köy peyniri Maşukiye’nin özel yemekleri arasında yer alır.

Şehitler Korusu Bağçeşme bölgesinde yer alan Şehitler Korusu, antik çağa ait sur duvarları içinde, Körfez’e nazır manzarasıyla eşsiz güzellikte bir koruluktur. Çevresinde piknik ve oturma alanları,

82

www.mycountrylifeturkey.com

çocuk oyun alanları, kafe ve 500 kişilik oturma kapasiteli bir açık hava tiyatrosu bulunmaktadır. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında, hafta sonları en çok tercih edilen yerlerden biri olma özelliği taşıyor.

Kocaeli Kent Ormanı İzmit Merkez ilçe sınırları içerisinde, Kocaeli ilinin Kuzeydoğusunda, Umuttepe Mevkiindedir. İzmit-İstanbul eski karayolu üzerinde olan Kocaeli Kent Ormanı, şehir merkezine 12 km mesafede olup, ulaşımı oldukça kolaydır. Şehrin havasından ve gürültüsünden bunaldığınızda ailenizle rahatça gidebileceğiniz tam bir oksijen deposu ve tabiat harikası olan Kocaeli Kent Umuttepe Tıp Fakültesinin hemen arkasındadır.

Ayrıca şehirde Yarımca sahili, Eskihisar kale ve Darıca Hayvanat Bahçesi mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.

Biraz Eğlence… Köklü bir tarihi zemini olan kentte en önemli etkinliklerden birisi de meşhur Kocaeli Fuarı’dır. İlk kez 1966 yılında kurulmuş olup her yıl Haziran ve Eylül ayları arasında kültür, sanat, eğlence ve sosyal alandaki büyük etkinlikleri ve dev Lunaparkı ile dikkat çekiyor. Kocaeli’nin meşhurunu merak mı ettiniz?

Pişmaniye yemeye ne dersiniz? Diğer adıyla tel helvası olan pişmaniyeyi ilk kez Kandıra’da Hayri Usta adında biri yapmış. 1400’lü yıllara kadar dayandığı rivayet edilir ki; dönemin padişahı Fatih Sultan Mehmed zamanında saray mutfağına girdiği ve bu nedenle saray helvası olarak da adlandırıldığı söylenir. Margarin, vanilya (türüne göre kakao), limon tuzu, şeker, un ve sudan yapılır. Pişmaniye yapmak için ağda haline gelinceye kadar eritilen şeker, dondurulduktan sonra büyükçe bir halka biçimine getirilir. Büyük bir sininin üstüne konan kavrulmuş una eritilmiş tereyağ yedirilir. Sonra tepsinin çevresinde duran birkaç kişi halka biçimindeki ağdayı unun üstünde çevirmeye başlar. Her çevirişten sonra ağda yeniden halka biçimine sokulur ve bu işleme sinideki unun tümü ağdaya yedirilinceye, ağda tel tel helva biçimine girinceye değin devam edilir. Çevirme sırasında ağdanın kopmamasına özen gösterilir. İzmit’e yolunuz düşerse Pişmaniye’nin tadına bir bakın derim; Pişman olmazsınız… Değerli okurlarımız; Sizleri bu sayımızda Kocaeli’ni, yanı başımızdaki şirin bir kenti tanıtmak ve küçük hafta sonu kaçamaklarınızda önümüzdeki yılın yaz aylarına kadar yoğun iş ortamınızdan sıyrılıp sizlere tatlı anılar bırakacak bir doğa güzelliği ile tanıştırmak istedik. Yeni gönül coğrafyalarında buluşmak üzere… Mutlu kalın.


ikiz ve üçüzlere dair SERPİL SARE EMEK

İkiz-Üçüz BebeklerdeÇocuklarda DİL Gelişimi Okul Durumu Nasıl olmalıdır İkiz-Üçüz-Dördüz

Aİ O

kul kayıtlarının başlamasıyla en çok gündeme gelen so-

nsanoğlu doğumundan ölümüne kadar gelişim halindedir. runlarımızın başında okul arayışları-çocuğunuzun okul Kalıtımsal ve çevre etkili tüm gelişimlerin içinde “Dil Gelişimi” sendromu –öğretmen iletişimi-kurumun fiziki yapısı-okul de özel bir yere sahiptir. Doğuştan sahip tüm dillerde evrensel servisi gibi birçok konular başı çeker. İkiz-Üçüz-Dördüzolan bebek dili aynıdır. Peki; bir batında çoklu (ikiz-üçüz) beleri olan bizim gibi Aileler de ise çoğul çocuklarının okul bek doğum yapmış bir ebeveyn bu süreci nasıl daha sağlıklı kaydında sınıflarının AYNI mı / AYRI mı olmasına dair bir telaş kaplar. aşabilir? Ne gibi bir taktik uygulaması gerekmektedir? Sizden gelen sorular Hiç cevabı bulunamamış ama bizim gibi lifeing mentörlerin tecrübeleri doğrultusunda bu ay ki köşemde bu konuyu araştırdım. ile aydınlığa kavuşmuş yaşamsal tecrübe örnekleri devreye girer. Hal Anne bir batında birçok bebeğe sahip olmuştur.Bebeklerin kg.,cinsiyet,mizaç böyle olunca başrolde olan ikiz-üçüz-dördüz çocukların kayıt yapıldığı ,fiziki vb. gibi birbirinden ayırt edilebilen farklı yönleri olabilir. Bebeklerin Aylık kurumun rehberliği & aile işbirliğinde birtakım sorunlara acil çözümler gelişim periyot takibinde farklılıklar göze çarpabilir; peki Dil Gelişiminde duaranılır. rum nasıldır? Çoğul sorunlara pratik çözümler Bilindiği gibi doğumdan itibaren tüm bebekler dünya ileAYNI olan iletişimine ağlayarak başlar; avutulması SINIFTA halinde sakinleşebilir. Bebekler ilekarıştırılması kurulabilecekdurumu: Yaka isimlerini Aynı sınıfta yazılıp isimlerinin tensel temas; sakinleştirme seanslarınızın yanısıra tercih ediniz, renkli obje kullanabilirsiniz örneğin; toka, bileklik gibi… sesli iletişimdeki kullandığınız avutmadır. Unutmayınız ki her bireye ismi ile hitap edilmesi görgü kuralıdır, kişisel İkiz ve Üçüzlerdeki sayı çokluğundan, temel bakım hakkıdır. yorgunluğundan ürkmeden ebeveyn ile yardımcı Aynı sınıfta yazılıp temel ders kitaplarının veya malzemelerinin kendiannenin bilinçli-sakin-birbirini tasdikleyen desteği lerince karışması: Ayrı sıralarda oturtulup ayrı malzeme temin edilmesi gerekmektedir. Bu sağlıklıetiketlenip diyalog bebeklerin dil mutlaka yazılması geresağlanmalıdır. Ürünlerin isimlerinin gelişimine de olumlu yansımaktadır. kir. Sınıfta isme özel ayrı malzeme dolabı kullanmaları malzeme kayıplaBebekler; rını azaltacaktır. 0-2. ağlayarak iletişim kurma -dış sesleri Aynıayında sınıfa yazılıp arkadaş edinememeleri: Çoğul çocukların ‘’Bireyseltanıma; leşmeleri ‘’ sosyal yaşama karışmalarını sağlamınızla başlar. Sınıf et2-3.ayında dilinde agulama denilen sesleri sunulması çıkinlikleri vehalk paylaşım artırımı gibi fırsatların kendilerini ifade karmaktadır. edebilme ortamını yaratacaktır. Kendine yakın hissettiği arkadaşına 4-6.ayında seslerini yükseltebilmeye, adım atmasına destek olmalısınız. vurgulu “A-E” sesi verebilmektedir. 5-6.ayından itibarengeçinemeyen bebeklerde sesleri tekrar etmeler Budurumlardönemde Aynı sınıfa yazılıp ikiz-üçüzler durumu:başlar. Böylesi çene kaslarının güçlenmesi refleksinin Gebelik yanısıra hikayesinden ısırma, çiğneme refda uzman desteği alınmasıyutma gerekmektedir. başlaleksleri gelişimleri de dilgelişimleri, gelişimlerinidavranışları, destekleyecektir. nıp, 0-5damak yaş dönemlerindeki bilişsel gelişimleri 1durumlarının yaş itibariyle ilk kelimelerini söyleyebilirler. değerlendirilmesi önemlidir.Tanıdığı kişiyi görünce ya da keşfettiği bir nesneyi aynı kelimeyi kullanabilir; aynı sesleridurumu: çıkartaAynı sınıfa yazılıpanımsayınca aynı anda uyum gösteremeyen ikiz, üçüzler rak dikkatgözetimindeki çekmek isteyebilir. Rehber gözlem takipleri doğrultusunda; sınıf içinden ge12-18 aylık gelişim dönemlerinde gelişimlerinde olmuş durumunun iki kelimelik len şikayetler sonucu ortak karar alınmalıdır.ilerleme Uyumsuzluk basit cümle kurabilir örneğin, gel”-”topu at” gibi.. yerine getirilmesi, çözüme kavuşmasına dair“baba isteklerin dinlenilmesi, 18-24 çocukların kelime dağarcığında gelişmeler görülür. Kelimeleri tadiğer aylık kardeşi ve kardeşlerini töhmet altında bırakılmaması durumudur. nıması ile birlikte aynı kelimeleri esnasında özel kullanabilme Aynı sınıfa yazılıp; aşırı bağımlı durum olan ikiz, üçüzlerkişiye durumudur: Böyle bir yeteneği gösterirler örneğin, “benim sütüm”,”dedenin sütü”genellikle ya da “babamın durum ile karşılaşılma hali ortalama %50dir. Bu durum ilk kez sütü” gibi.. aileden ayrılan yuva-anaokulu-1.sınıf gibi okula kayıt yapılmış, aynı sınıfa yazılan üçüzlerde görülür. doğuştan Birbirlerine yeterlilik, bağımlılık, aşırı İkiz ve Üçüzikiz, bebeklerin birbirlerini itibaren görmeleri, yanındaki düşkünlük, dışarıdan kimseye duymama ve açılmamaları halinde sesleri tanımaları, sürekli uyaranihtiyaç ortamında bulunmaları dil gelişimleri üzeseyreder. rehberlikBuilegibi destek alınması çocukların biri stresini azaltıp rine olumluUzman etkiler gösterir. durumlarda kardeşlerden diğerine naeğitime konsantre olmalarını zaran daha baskındır. Aktif olansağlayacaktır. kardeşi tekrar görmesiyle konuşmak yerine Aynı sınıfa yazılıp başarı-not ortalaması olan durumu çocuklar: ağlama tepkisi vermeleri olağandır. Ebeveyni farklılığı paylaşamama da İkizgöz üçüz-dördüz kardeş çocuklarda not faklılığı durumönünde bulundurulursa ev ortamının ne kadarkarşılaştığımız sesli, hararetli,olası tahammülü

farklı bilgi kapasitesine sahip olduğunu unutmamalıyız. Böylesi farklılık-

zorlayan anlar yaşatıldığı görülmektedir. Sakinleştirmek ve bebekleri dinlelarda ebeveyn-öğretmen desteği ile çocuğun sorunu tespit edilir. Dersi yen moduna almak için hafif fon sesi kullanabilirsiniz. Ritimli el çıngıraklarıyla tekrar etmesi, ödevlerinde yardım alması sağlanmalıdır. Oyun terapisi ile dikkatlerini toplayabilirsiniz. çocuk rahatlatılabilinir. Beslenme diyetine bakılabilinir. Zihin açıcı egzerBu süreçte Anne ve Babaya, yardımcı anneye çok iş düşmektedir. Bebeklerine sizler ile pratikler uygulatılabilinir. seslenirken; • AYRI İsimleriSINIFTA ile hitap etmeleri; • Nesne isimlerini tane tane söylemeleri Ayrı sınıflara yazılan ikiz-üçüz-dördüzlerin sınıf durumu: Hem benim hem • Şive, lehçe bozukluğunu düzeltmeli bir çok çoğul aile üyemizin uyguladığı ve fiziken zorlandığı bir durumdur. • Nesnelerin isimlerini mutlak doğru telaffuz etmeliler Nasıl mı? Her 3 şubeye kayıt ettiğiniz üçüzlerinizin ayrı ayrı öğretmen• çocukluğa ilerlediği bu süreçte bol bol masal okumaları, kelerini,Bebeklerin arkadaşlarını, veli sayısını 3’e çarpınız. Telefon trafiğiniz bir anda lime dağarcıklarını sesleri, kelimeleri somut halinde duyur%75 artar. Acil çözümgeliştirecek olarak 1 sınıf öğretmeninden rapor almanızı ve

çocuğun yakın arkadaş yeterliliğini seçmenizi öneririm. Veli etkileşimlerine yetişememe durumunuzu hesaba katarak daha yakın olanları ile yeterlilik tavsiye ederim. Sizin ayrıcalık hakkınızı hatırlatır, yükünüzün hafifletilmesi adına bir etkileşim sağlamalarını, okul merkezli görüşmeleri değerlendirmenizi tavsiye ederim. Ayrı sınıflara yazılan farklı yetenekler: A Şubesindeki ile B şubesindeki çocuklarınızın farklı yeteneklerini keşfedip yönlendirmeniz, onları sosyal hayata doğru normlarda hazırladığınızın emaresidir. Kişisel gelişimlerini önemsediğiniz için Tebrik ederim. Ayrı sınıflara yazılan çoğul çocukların VELİ TOPLANTI GÜNLERİ: İşte okulda espri konusu olunan nadide anlardan biridir. Her şubenin aynı anda başlayan veli bilgilendirme toplantılarının; aynı saatte başlaması durumudur. Verim alamadığınız kadar da zihnen yıprandığınız, çocuğunuza bir şey katamadığınız stresli durumdur. Okul yönetimine vereceğiniz ‘’Bilgilendirme Dilekçeniz’’ olmalıdır. Toplantı günlerinde aynı anda maları oldukça etkili olacaktır. öğretmenler tarafından bir tek sınıfta –ikiz-üçüz çocuklarınız adına or•tak veli Uyku öncesi ninniler görüşmenizin sağlanabileceği hakkınızın olması durumudur. •-AyrıGün içerisinde oyun çoğul saatinde şarkı, mani,SERVİS seslendirmeniz faydalı sınıflara yazılan çocukların durumu: Aynıolacaktır. okuldan •aynı Tüm yanısıra; ebeveynin bebeklerininolabilmesi dili öğrenmelerini eve bunların dönen çocukların ayrı servislerde onlarınpekiştireenerjik, cek tavır sergilemesidir. Örneğin; doğru denk gelince onaylamanızhareketli dakikalarında birbirlerine zararsözcük vermemeleri için düşünülmesi dır, uygun isimler denk gelince gülümsemeniz gibi… Böylece bebekleriniz; gereken bir çözümdür. Faydası olduğu gözlemlenmiştir. ihtiyaçlarının giderilmesi esnasında tekrarlamalarınız sayesinde öğrenmeyi Ayrı sınıflara yazılan çocukların sabahçı-öğlenci olmaları durumu: Bu dupekiştirecek sesli ifade etmeyi kazandırmış olacaksınız. rum çalışan annelerde aileye ekonomik külfet, çocuklarda programsızlık gibi olumsuzluklar doğurabileceği gibi; ebeveynin sıkı kontrolü halinde, daha planlı bir ev ortamı, daha çok zaman geçirilen kardeş olma avantajı da sağlayabilir. Ayrı sınıfIletişim değil ayrı okula kayıt ettirme durumu: Üye ailelerimizden %3 ailenin tercih ettiği bir yöntemdir. Erkek ve kız çocuklarının hiç anlaşamaması halinde rehber tavsiyesiyle Serpil EMEK - Çocuk Gelişim ve Eğitimci tercih edilmiş ve uygulanmış bir yöntem. and Early for Child Educatıon and Devolopmend Gymboree

Bilindiği gibi doğumdan itibaren tüm bebekler dünya ile olan iletişimine ağlayarak başlar; avutulması halinde sakinleşebilir. Bebekler ile kurulabilecek tensel temas; sakinleştirme seanslarınızın yanısıra sesli iletişimdeki kullandığınız avutmadır.

dur. Her bireyin nasıl ki farklı mizaç yapısı, yetenekleri, becerileri varsa

Coach for Parents of Twins and Triplets Children AİLE MENTÖRÜ- Eğitimci - İ.Sosyoloji serpilemek@gmail.com Gymboree and Early forcogulcocuklar@gmail.com Child Educatıon and Devolopment Coach for Parents of Twins and Triplets Children info@cogulcocuklar.com serpilemek@gmail.com • cogulcocuklar@gmail.com 0533 488 01 75 info@cogulcocuklar.com • www.cogulcocuklar.com www.multiplechildren.com • Göktürk / İstanbul +90 533 488 01 75

www.mycountrylifeturkey.com 83 63 www.mycountrylifeturkey.com


a d n a j A

Kültür-Sanat

Osmanlı hanedan üyesi 12 kadınla yapılan söyleşiler...

Hürrem Sultan’ın Torunları anlatıyor 84

www.mycountrylifeturkey.com

İnci Döndaş ve Ali Serim’in Osmanlı Hanedanı üyesi 12 kadın ile yaptığı söyleşiler Doğan Kitap tarafından ‘Hürrem Sultan’ın Torunları - Osmanlı Hanedanının Kadınları Anlatıyor’ adıyla yayımlandı. Kitapta yer alan 12 kadının hayat hikayelerinde aynı zamanda yakın tarihimize ışık tutacak ilginç ayrıntılar yer alıyor.


13. İSTANBUL BİENALİ 13. İstanbul Bienali kapılarını açtı. 20 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek olan Bienal, kamusal bir alan yaratma ve herkese ulaşabilme amacıyla, bu yıl ilk kez tüm ziyaretçiler tarafından ücretsiz gezilebilecek. Şair Lale Müldür’ün aynı adlı kitabından alıntılanan 13. İstanbul Bienali’nin başlığı “Anne, ben barbar mıyım?” sanat ve edebiyat, özellikle de şiir ilişkisini merkezine alıyor. Aynı zamanda “barbar” terimiyle, “öteki”leri anlamak için öğrenmemiz gereken veya “gelecek dünya”yı anlamlandırabilmek için keşfetmek zorunda olduğumuz yeni ve bilinmedik dillere işaret ediyor. Sergileri, Tophane’deki Antrepo no.3, Karaköy’deki Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, İstiklal Caddesi üzerindeki ARTER ve SALT Beyoğlu ile İMÇ 5.Blok’taki 5533’te ücretsiz gezebilirsiniz.

Ergenlik dönemi sorunları, hastalıkları ve çözüm yolları bu kitapta!

ÇOCUKLUK BİTMESİN! Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, kitabında erken ergenlik başta olmak üzere siz anne babaların en çok merak ettiği konularla ilgili 100 soruyu en güncel bilimsel referanslarla tek tek cevapladı. Artık doktor doktor gezip sorularınıza cevap bulmak için ter dökmenize gerek yok! Çocuğunuzun derdini anlamak ve doğru bir çözüm yolu bulmak için bu kitabı okuyun. Çocuğunuzun sağlığını nasıl koruyacağınızı, nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini ve ilaç tedavisi gerekiyorsa ne yapacağınızı uzmanından öğrenin.

Ekim ayında şölen var! Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi 3 muhteşem gösteri ile Ekim ayında kapılarını açıyor. Dünyaca ünlü müzikallerin yanı sıra klasik müzikten caza, modern danstan baleye, konserlerden aile şovlarına geniş bir yelpaze sunan Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nin biletleri satışa çıktı. Sahne Ludovico Einaudi&Ensemble , Kavafis Projesi ve Regina Carter’da… Bilet Satış Noktası: www. zorlucenterpsm.com

HİSAR’DA CAZ Ülkemizde caz müziğini temsil eden en önemli müzisyenlerden Kerem Görsev, akustik caz müziği alanında 30 yılı aşkın süredir, sahne ve albüm çalışmalarını sürdürmektedir. Görsev, sezon açılışını yaptığımız bu güzel gecede 3 genç ve yetenekli müzisyen ile kültür merkezi sahnemizde olacak. Kerem Görsev Trio’nun üyeleri Türkiye’nin önde gelen kontrbasçıları arasında gösterilen Kağan Yıldız ve davulda müzik eğitimini New York’da caz üzerine tamamlamış Ferit Odman’a vokalde Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde caz kompozisyonu okuduktan sonra New York’a giderek, Queens College bünyesindeki “The AaronCopland School of Music”te caz performansı üzerine master yapan Elif Çağlar eşlik edecek. Etkinlik Adı: Kerem Görsev Trio & Elif Çağlar Yer: Hisar Okulları Kültür Merkezi Tarih: 9 Ekim 2013 Saat: 20:00

FERİDUN ORAL “MONA LISA Buruk bir tebessümün kısa hikayesi” Kitap - Sergi 23 Ekim – 17 Kasım 2013 GALERİ SELVİN Kitap-sergi, İstanbul’daki bir köy berberinde, eski bir çerçevede asılı duran, MonaLisa’nın, yıllardır tüm sanatseverlerin aklını kurcalayan o meşhur müstehzi ve gizemli gülümsemesinin ardındaki bilinmeyenleri anlatıyor. Feridun Oral köy berberindeki bu ilginç rastlantıdan aldığı ilhamla, Floransa (Toscana bölgesi) gezisi sonrası, benzersiz ironisiyle bunu kitap-sergiye dönüştürmüş. Bu dönüşüm, adeta 510 yıl önceki tarihe tanıklık ediyormuş gibi hissettiren benzersiz ve çok yaratıcı kurgusal bir hikaye. Feridun Oral bu kez Mona Lisa’nın buruk tebessümünün anlamlı, ironik ve şaşırtıcı hikayesinin bilinmeyenini 23 Ekim - 17 Kasım tarihlerinde gözler önüne seriyor.

SERGİ Rezan Has Müzesi 2 yeni sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor. 13. İstanbul Bienali paralel etkinlikler programı kapsamında da yer alan, küratörlüğünü Henk Slager’ın üstlendiği “Şen Bilge” sergisi 20 Ekim tarihine kadar, Drew Tal’un “Doğu’ya Yöneliş” sergisi ise 31 Ekim tarihine kadar ücretsiz olarak Rezan Has Müzesi’nde görülebilir. www.mycountrylifeturkey.com

85


Rehber

SARIOĞLU TERZİ & TEKSTİL BAYAN VE ÇOCUK GİYİM KURUTEMİZLEME-ÜTÜ TADİLAT İŞLERİ ÖZENLE YAPILIR.

0-6 Yaş Playorena Hafta Sonu Etkinlikleri Playorena’da 0-6 yaş grubu çocuklar için hem eğlenceli hem de öğretici pek çok etkinlikler var. 9:30 & 10:30 Montessori Matematik (2.5-6 yaş) 10: 00 Ms Nağme ile Bebeğim & Ben Resim Atölyeleri (1.5-2.5 yaş) 10:30 Ms Julia ile Musical Theather (İngilizce Müzik ve Drama Dersleri – 2.5 –6 yaş) 11:30 Ms Nağme & Ms Julia ile Art Fun in English (İngilizce Sanat Aktiviteleri - 2.5-4.5 yaş) İrtibat: 0212 322 9130

AĞIZ & DİŞ SAĞLIĞI Cosmodent 0212 322 40 04 Dt. Ercüment Sucu 0539 956 1010 Kemer İstanbul 0212 322 38 28 Özel Ergene 0212 322 69 98-99

BANKA Akbank 0212 322 36 92 Denizbank 0212 348 40 30 Finansbank 0212 322 31 91 Garanti Bankası 0212 322 31 72 HSBC Bankası 0212 322 72 95 ING Bank 0212 322 27 10 Türkiye İş Bankası 0212 322 32 58 Vakıfbank 0212 322 52 83 Yapı Kredi Bankası

86

İletişim: Bahçeköy Cad. 2/4 Kemerburgaz 0554 771 26 97

0212 322 23 96 Ziraat Bankası 0212 322 47 50

ÇİÇEK &PEYZAJ Arelia 0212 322 82 70 Belgras Çiçek evi 0212 360 08 91 Esosh Butik Çiçek 0212 322 02 00 Evrim Sera ve Çiçekçilik 0212 360 02 43 Işık Peyzaj 0212 360 07 68 Oasis Bitki&Peyzaj 0212 360 0355

DERSHANE Anafen 0212 322 45 45 Fen Bilimleri 0212 322 59 29 Final 0212 322 75 19 Sevinç 0212 322 67 67 Sınav 0212 322 74 74

www.mycountrylifeturkey.com

DİYET Uzm. Dyt. Simge Çıtak 0212 322 0873

DOKTOR

Aile Hek. Uzm. Dr. Müge Kardaş 0212 322 29 21 Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 0532 542 75 71 Dr. Faid Hasan 0212 360 03 12 İç Has. Uzm. Dr. Demet Elvan 0212 322 91 78

ESTETİK &GÜZELLİK SALONU Fi Form 0212 322 84 63 Vipderm 0212 322 70 07 Tanning&Beauty Solaryum 0212 322 64 87

ELEKTRİK & ELEKTRONİK Göktürk Dijitürk Bayii 0537 322 4141 Kanaat Elektrik

0212 322 2864 Teknosa 0212 322 5760

HASTANE POLİKLİNİK & LABORATUAR Acıbadem Göktürk 0212 322 56 60 Asmer Medikal El ve Ayak Sağlığı 0212 322 34 64 Biruni Laboratuvarı 0212 322 68 22 Eyüp Devlet Hastanesi 0212 417 29 00 Florence Nightingale 0212 322 63 22 Göktürk Polikliniği Dr. Hayri Çelik 0212 322 16 57 Özel Begüm Sağlık Kabini 0212 322 48 25 Özel Dermamed Polik. 0212 322 57 37 ISOM Estetik Cerrahi Tıp Merkezi 0212 324 03 24

KARGO

Aras 0212 322 33 49 MNG 0212 322 66 75 Yurt içi 0212 322 47 19

KUAFÖR Adress Mümin Aşık 0212 322 18 45 Bir Berber 0212 322 50 48 Ebil Saç tasarım 0212 322 37 22 Efraim Micaz 0212 322 02 27 Erdem Kramer 0212 322 55 96 En İstanbul 0212 322 88 77 Kaizen 0212 322 6201-02 La Meche 0212 322 82 90 Pretty Women 0212 322 36 65 Reti Mari 0212 322 67 55 Toni&Guy 0212 322 29 02 Yüksel Altun 0212 322 25 48


Özel gitar dersi verilir. Buğra Ortakçı 0531 291 23 97

Rehber

Senfoni Orkestrası sanatçısından viyolonsel dersi verilir. Tel:0 532 392 73 60

lar

2

BUTİK DERS GÜZEL KONUŞMAK SANATI & DİKSİYON

Kurallarına uygun, Akıcı & Anlaşılır Konuşma Becerisi bir İhtiyaçtır. Kendinizi doğru ifade edebiliyor musunuz? İletişim sorunları mı yaşıyorsunuz? Toplum önünde konuşmaktan mı sakınıyorsunuz? Kendinizi yeniden keşfetmeniz için fırsat tanıyın.. Beden Dilinizi Etkili kullanın.. 7 Haftalık paket ders programı / Geçerli Sertifikalı Eğitim : 495 TL AKICI ve GÜZEL KONUŞMANIN ÖNEMİ • DİKSİYON & HİTABET • SES SAĞLIĞINIZ NEFES EĞİTİMİ • ARTİKÜLASYON • TONLAMA VURGU • BEDEN DİLİNİ ETKİLİ KULLANIM SARE EMEK / Radyo prg. ve Sunucusu Göktürk / İstanbul +90 533 488 01 75

KURU TEMİZLEME Careplus 0850 226 8203 Mevsim 0212 322 58 10 Titiz 0212 322 79 10

LOSTRA

Kemer Lostra 0212 322 41 02 Levent Lostra 0212 360 00 13

LEZZET KÖŞELERİ Abant Çiftliği 0212 322 48 48 Adanalı Hasan Kolcuoğlu 0212 322 09 32 Anna’s Bakery 0212 322 78 32 Bafra Karafırın 0212 322 42 42 Boğaziçi Kuruyemiş 0212 322 81 97 Bolulu Hasan Usta 0212 322 22 88 Burger House 0212 322 3442

Cafelera 0212 322 89 94 Ceviz 0212 322 26 64 Divan Pastanesi 0212 322 52 78 Fırın İstanbul 0212 322 54 05 Galata Muhallebicisi 0212 322 85 25 Güven Kuruyemiş 0212 322 12 17 İskele Balıkçısı 0212 360 16 32 Karafırın 0212 322 43 34-42 Kardeşler Lokantası 0212 360 13 85 Kemeraltı Kahvaltı&Barbekü 0532 272 76 80 Kemer Cafe Ev Yemekleri 0212 322 01 71 Koefteque Restaurant 0212 322 45 02 La Cucina 0212 322 27 62 La Bakery

0212 322 55 16 Le Select Restaurant 0212 322 27 44 Marmaris Büfe 0212 322 74 11-25 Olivo Ristorante 0212 322 32 12 Özsüt 0212 322 73 43 Papa Joh’s Pizza 0212 322 22 58 Pelit Pastanesi 0212 322 56 11 Tarladan Eve 0212 322 93 29 Tiba Cafe 0212 322 88 13 Venüs Pastaneleri 322 05 55 7 Restaurant 0212 322 55 27-28

PERDE Özbal 0212 322 79 11 Ufuk Perde 0212 322 60 30 Persan Home Studio 0212 322 82 32

SPOR MERKEZLERİ Super Slow Zone 0212 322 7301 United Clubs 0212 322 2325 V3 Fitness 0212 363 0480

TERZİ &TEKSTİL Değişim 0212 322 43 44 Terzi Hikmet 0212 322 58 48 Sarıoğlu Tekstil 0554 771 26 97

TAKSİ Göktürk Merkez Taksi 0212 268 34 34 0532 799 82 49 0545 322 10 07 Kemer Taksi 0212 360 15 15 0532 138 18 16

VETERİNER

Çizmeli Kedi 0212 322 3627 Göktürk Veteriner Kliniği 0212 322 7822

Gerekli Telefonlar Eyüp Milli Eğitim Müd. 0212 581 12 79 Çilingir 0212 322 17 87 Doğalgaz 187 Döviz Bürosu 0212 322 82 42 Elektrik Arıza 0212 360 00 91 Eyüp Hayvan Barınağı 0212 627 91 87 Göktürk Belediye 0212 322 11 12 Göktürk Orman Fidanlığı 0212 322 82 92 İtfaiye 0212 322 18 00 NOTER Ayşe Sibel Oğuz 0212 322 23 56

Berilyum 0212 322 2093

www.mycountrylifeturkey.com

87


KEMER LOSTRA

Ayaðýnýza Kadar Geliyoruz

Ayakkabýlarýnýz adresinizden alýnýp, adresinize teslim edilir.

Ýstanbul Cad. Mesa Studio Plaza AVM Göktürk Eyüp/Ýstanbul

Size Bir telefon kadar yakýnýz....

322 41 02 - 03


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.