Bu Ülke Gazetesi Sayı:16

Page 8

ne kadar güvenliği sağlayacağı meçhul gözüküyor. Haziran ayından açılışı yapılan parkta 24.000 metrekare alan içerisine spor sahası, çocuk oyun alanı, koşu parkı, amfi tiyatro, kafeterya gibi aktivite alanları bulunuyor.

Yasin Eker

T

ükenmemek üzere kurulmuş nice hayatlar, nice şirketler, nice sistemler vardı ki, artık adları bile anılmaz oldu. Baki olanın haricinde, hoş bir sedanın bile kalmadığı kimlere mezar olmadı ki bu dünya... İnsanın ömrü seksen yıl, şirketlerin ömrü ikiyüz yıl, ideolojilerin ömrü yüz yıl, devletlerin ömrü bin yıl... Sonuçta her birinin bir tükenişi geride bıraktığı yığınlarca farklı menkıbeleri var. Hayatın döngüsü, Baki olanın dışındaki, her şeyin tükenişi ve yenilerinin inkişafı ile mümkün oluyor. Bizler tükenmezsek evlatlarımız söz sahibi olabilir mi? Şirketler tükenmezse para el değiştirebilir mi? İdeolojiler, devletler tükenmezse yönetimler el değiştirebilir mi? Elbette her bir şahıs, şirket, kurum ve sistem/devlet için farklı tükenme zamanları ve biçimleri vardır. Yeni doğmuş çocuğu öldürmenin, yeni şirketi batırmanın, yeni bir devleti Manda'ya bağlamanın anlamsızlığı ortadadır. Doğru olan; her bir grubun kendi doğal ömrünü ve bitiş sürecini, anlamlı değer üretip üretemediğini, kendisinden sonrakilere yol verip vermemesi gerektiğini kavrayacak kadar ferasetinin var olmasıdır. Bu süreç doğal seyrinde devam etttiği durumlarda evlatların atalarından bir adım daha ileri gittikleri, müteşebbislerin farklı iş alanlarına kaymalarıyla yaşam kalitelerini arttırdıkları, toplulukların daha güçlü hale geldikleri aşikardır.. Bunların zıddını ayrı ayrı beyan etmenin ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Yukarıda bahsettiğim örnekler sosyal hayatın içerisinden, kısmen dinsel kurumların dışından örneklerdi. Aslına bakarsanız dinsel kurumların da aynı süreci yaşamaları gerekmesine rağmen, dinsel bir takım manifestolarla, kurumlara ontolojik anlamlar yükleyerek bu doğal gelişim sürecinin önünde kısmi engeller oluşturduklarını görmekteyiz. Geçmişte var oluş biçimleriyle bugün de var olmayı dindarlık sayan, din algısı ve dindarlık yaşantısı kendi öngörülerini aşmasına rağmen, bu alandan çekilmeyi yok olmakla eşdeğer gören bu tarz yapı ve düşüncelerin yukarıdaki negatif örneklerden ne farkı olabilir ki. Elli yıl önce yapmış olduklarımızın fazileti bugünki neslin yetişmesine yapmış olduğunuz katkıdır. Ki bunu basite de almamalıyız. Fazileti elli yıl önceki yapmış olduklarımızda arayarak bugünkü nesli tüm gelişme gayretlerine rağmen geçmişe taşımanın kime ne katkısı olabilir? Veya bir takım makyaj hileleri ve kişisel gelişim metodlarıyla, bireyleri ve düşünceyi geleceğe taşıyormuş gibi gösterip komformizmin kucağına atmanın hangi islami anlayışla izahatı olabilir? Özetle tükenmeyi sadece sosyal hayatın ve kişilerin zorunlu sonu gören fakat biz tükenirsek din tükenir manifostosu ile kendi varlığını devam ettiren bu tarz kurumlara tükenmenin kötü bir durum olmadığını, hatta kendileri tükenirse veya dönüşürse, çok daha sıhhatli başka dinsel kurumların neşet edeceğini anlatacak birilerinin olması gerektiği kanatindeyim. Kendilerine karşı raif değillerse bile ümmet için azıcık gayret göstermelidirler. Tükenmek bir son değil yeni bir sefere yelken açmaktır. Onun için elbet bir gün hepimiz tükeneceğiz ve alan açan mı kapatan mı olduğumuzdan mutlaka hesap vereceğiz.

P

arkın girişinde yenilemeden önce de bulunan güvenlik kulübesi harabe halde ve şuanda kullanılmıyor. Parkın kafeteryasında çalışanlar parkta bazen zabıtaların gezdiği ve sivil polislerin olduğunu söylüyor. Fakat bu destek önlemleri sık sık kavga çıkmasının önüne geçemiyor. Gece karanlığın çökmesi ile birlikte yapısı gereği çukur bir alanda bulunan bu park çok tehlikeli hale geliyor. İçeride hiçbir güvenlik kamerası olmaması özellikle gece yaşanabilecek bir olayın meçhul kalmasına sebep olabilir. Konuyla ilgili görüştüğümüz Fatih Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü “Bazı sıkıntılar ve kavgalar oluyor. Zabıta ve polisten destek alıyoruz alanda güvenliği sağlıyorlar. Şuan için önlem olarak gece

kapatılması için kapı yapılması ile ilgili bir çalışma var” diyor. Toplam 3.259.895.00 TL mal olan parka sadece gece kapatmak için kapı yapılmasının

İstanbul’un en büyük sarnıçlarından biri olan bu tarihi mekan İmparator Anastasius I (491-518) tarafından yaptırılmış olduğu söyleniyor. Hagios Mokios olarakta bilinen bu sarnıç, Likos (Bayram Paşa Deresi), Kara ve Marmara surlarından meydana gelen üçgene hakim tepe üzerinde kurulmuş ve ismini güneydoğusunda inşa edilen Ortodoks Hagios Mokios Kilisesi’nden almıştır. 170×147 metre ölçülerinde, dikdörtgen plan şeklindeki yapının zeminin toprak ile dolduğundan derinliği kesin olarak tespit edilememekle birlikte 12 ile 15 metre derinlikte olduğu sanılmaktadır.

F

atih’te bulunan İran Başkonsolosluğu’na molotoflu saldırı düzenlendi. Olay yerine gelen bir kişi, İranlı ve yazar olduğunu, saldırıyı kendisinin gerçekleştirdiğini söyledi. Adının Javad Bıshetab olduğunu söyleyen kişi, yazar olduğunu ve kitaplarının bulunduğunu, İran’da baskı gördüğünü kitaplarının yasaklandığını, bu yüzden İran yönetimini protesto etmek için bu saldırıyı gerçekleştirdiğini ileri sürdü.

T

ahtakale'de seyyar satıcılara yönelik operasyon düzenledi. 10'u sivil, 25'i üniformalı zabıta ekibi caddelerde, ara sokaklarda ve han girişlerinde satıcı aradı. Yapılan operasyonda, 10 satıcı suçüstü yakalandı.

H

aseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bahçesindeki otomobiline benzin doldurmaya çalışan vatandaş, çakmakla depoyu aydınlatmaya çalışınca benzin bidonu alev aldı. Bidon ile aldığı benzinle aracının yanına gelen vatandaş, karanlıkta benzini otomobilinin deposuna koymaya çalışırken, depo biranda alev aldı.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.