tKÎ GELİNİN HATIRALARI
25»
olarak ne kadar ayırdığım ı söyleyecek olursam bana, pek nakli olarak: “Sen çıldırm ışsın!” dersin. N e ya payım ? Ö teki kadınlar nasıl her gün elâlem için süs leniyorsa ben de her gün onun için süsleneceğim K öyde tuvaletim için yılda tam yirm i dört bin frank harcayacağım ; elbiselerim in en pahalıları da gündür giyeceklerim
değil. O, isterse bir göm lekle gezsin!
Fakat benim bu hayatı bir savaş haline getirece ğim i, aşkı devam ettirm ek için kendimi m ahvedece ğim i sanm a: hiçbir şeyde kusur etm ek istem iyorum , işte o kadar. Benim güzel kadınlığım daha on üç y ıl sürer; on üçüncü yılın son günü de gizli düğünümün ertesi günü kadar sevilm ek isterim . Bu sefer h iç bir iğneli söz söylem iyeceğim , hep alçak gönüllü, hep m innettar görüneceğim ;
buyur
m ak beni felâkete sürükledi, artık bir cariye olaca ğım . Renâe’ciğim , aşkın sınırsızlığım Gaston da be nim gibi anladıysa hep bahtiyar yaşıyacağım dan emi* nim. Köşkün etrafında tabiat çok güzel, korular g ö nül açıyor. H er adımda en serin manzaralar, uzayıp giden
ağaçlıklar
ruha zevk verip en tatlı fik irler
uyandırıyor. A h! A caba ben, kendi elim le, kendimi yakacak muhteşem b ir ateş m i hazırladım ? Öbür gün madame Gaston olacağım . Ya R abbi! B ir insanı bu kadar sevm ek sana isyan m ı acaba? Şim diye kadar işlerim e bakan vekilim , nikâhım a şahit diye gelecek; yaptıklarım da kanuna uygun ol mayan hiçbir şey bulunmadığım söyledi, param ı ne yaptığım ı görünce de: —
Ben bir m üşteri kaybediyorum , dedi.
Sen de, güzel m eral'im (sevgili meraTim dem eye