Honoré de balzac nucingen bankası

Page 36

yürümeye çalış, o zaman ayıp'tan kurtulursun. Godefroid'nın saadeti ancak bu büyük ayıp kanununun sıkı tatbikiyle tamamlandı. Hikâye şu: Gencin bir "tigre"si vardı; cemiyet hayatını tanımayanlar tigre yerine groom derler [Taygr ve grum diye telâffuz edilen bu kelimeler İngilizcede seyis manasına gelir. Daha kibarcası olan taygr aynı zamanda kaplan demektir.], Beaudenord'un tigre'si bir metre boyunda, beş buçuk santim eninde, adı (arzuya göre) Paddi, Jobi, Tobby olan küçük bir İrlandalı idi; gelinciğinkine benzeyen bir yüzü, yine alışkın çelikten sinirleri, benimki gibi keskin kertenkele bakışı, Rubens [Ünlü Flaman ressamı. (15771640).] in bakirelerini andıran saçları, pembe yanakları vardı. Sincap gibi çevik, ne Londra'da, ne de Paris'te hiç azalmayan bir maharetle araba süren, İhtiyar Franconi kadar ata binmesini bilen kumar oynayan, küfür eden, reçeli ve puncu seven, bir prens gibi kapalı kutu, bir emekli avukat kadar bilgili, bir gazete kadar tahkir edici, bir Paris piçi kadar atılgan ve hırsız, bir kelimeyle, on yaşında gerçekten fitne fücur örneği denecek bir oğlandı. Meşhur bir İngiliz lorduna hem şeref hem de para getiriyordu. Bu lorda at yarışlarında yedi yüz bin frank kazandırmıştı. Lord bu çocuğu çok severdi; tigre'si antika gibi bir şeydi. Londra'da da kimsenin bu kadar küçük tigre'si yoktu. Bir yarış atı üstünde, Joby'nin bir şahin hali vardı. Bu böyleyken lord Toby'yi kovdu, ne oburluk yüzünden ne hırsızlık yüzünden, ne cinayet yüzünden, ne suç teşkil edecek bir konuşma yüzünden, 36


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.