Boo! Üçüncü Dönem, Sayı 3 (Canan Ergüder)

Page 43

Ahmet Coka’nın anıları çoğumuzun aksine, fotoğraf makinasına bağımlı değil.

bahsediyorum. Boğaz hattı boyunca büyüdüğüm, okuduğum ve yaşadığım da düşünülürse ne demek istediğim iyice anlaşılır. Bu dairenin dışında da yolumun pek düşmediği başka bir İstanbul var. Şehir katman katman büyüyor. Dolayısıyla herkes kadar kalabalığından, kakofonisinden, sıkışmışlığı ve trafiğinden şikâyetçiyim. Şehrin dengesi maalesef hızla değişiyor. Değişimin kendisi kaçınılmaz belki ama sizce de hız fazlasıyla baş döndürücü değil mi? Çizim ve tasarım yapmaya ne zaman başladınız? Her zaman çizerdim. Öylesine, bir yere oturmayan, çok da kıymet vermediğim karalamalar yapardım. Fakat o eskizler bana MSÜ GSF Grafik Bölümü’nün kapılarını açtı. Okulla birlikte tasarım yaşamımın, çizmek ise işimin bir parçası oldu. Uzun yıllar çizim, tasarıma

“Sizce de bu değişim hızı fazlaca baş döndürücü değil mi?”

İstanbul’dan kaçmaya nasıl karar verdiniz? Aslında bir yere kaçmıyorum, yer değiştiriyorum. Bir kere her şey hayal kurmakla başlıyor. Deniz kıyısında tek katlı taş ev, mis kokulu çiçeklerle bezeli bir bahçe ve yavaş akan zaman hepimiz için çok cazip değil midir? Bir sonraki adım bu hayale hizmet etmekti. Tutumlu biriyimdir ve bunun faydasını fazlasıyla gördüm. Zaman içinde yapabildiğim tasarrufumla lüks şeyler -araba, teknolojik oyuncaklar- alacağıma toprağa yatırım yaptım. İlerisi için basit bir hazırlıktı bu. Zamanı gelip emekli olunca her şeyim hazır beni bekliyor olacaktı. Ama birden bambaşka bir şey oldu. Hayata bakışımı tamamen değiştiren ciddi bir sağlık sorunu yaşadım. Gerçekleştirmeyi arzuladığım hayallerim için 60’lı yaşları beklemenin âlemi yoktu. Böylece kararım netleşti. Dolayısı ile tam zamanlı yaşayabileceğim yerleri aramaya başladım.

olarak bulunduğunuz ajans ortamları da olabilir mi? Bir nedeni de bu diyebilirim ama biraz açmam gerekiyor. Mesleğimi seviyorum. Kendi istediğim ajanslarda çalışmak da en büyük şansımdı sanırım. Fakat şu bir gerçek ki iş ile yaş arasında anlaşılır bir ilişki var. Dolayısıyla kırklı yaşlarıma adım atarken tahammül eşiğimin epey düştüğünü fark ediyorum. Mesela artık bir bayram tebriği tasarımına dünyanın en önemli şeyi gibi bakamıyorum. Bir hafta sonra unutulacak şeyler için, saatler süren toplantılar yapmaya da katlanamıyorum. Bir an geliyor, neler için zaman kaybettiğine bakman gerekiyor. Şöyle genel bir özetle tarif etmek isterim: Hayatımın ilk yirmi senesinde, ailemin isteklerini ve beklentilerini karşıladım. Sonraki yirmi sene ise çalıştığım ajans ve müşterilerimin hayallerini gerçekleştirdim. Önümde bir kırk yıl daha var mı bilmiyorum ama kalan zamanı kendime, sevdiklerime ve hayallerime ayırmak istiyorum. Sanırım bu planın ana fikri basitçe bu.

Sizi kaçış planı yaratmaya iten mesleğiniz ve zorunlu

İstanbul’da şu anki hayatınızı yaşarken de bir yere gitmeden

hizmet etti. Şimdi ise tam tersi... Resim yapmak benim için bir dile dönüştü.

43


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.