Boo! İkinci Dönem, Sayı 5

Page 78

Kendi dünyasını yaratan sınıf için, nesnel dünya ikinci plana düşer. Bir bakıma kitlesel bir solipsizmden bahsediyoruz desek pek de yanılmayız herhalde. Kendi moral kodu olan, kendi insan tipini yaratan sınıf için bir müddet sonra asıl gerçeklik bu yapay varlık düzeni olmaya başlar. Bundan da doğal olarak diğerleriyle arasına giren mutlak bir ayrım belirir. İşte burjuvaların ve uşakların arasındaki ayrım aynen budur. Özellikle uşak Julio’nun davranışları olayın vehametini gözler önüne serer. Pek sıkı fıkı olan burjuvaların, mahsur kaldıktan sonra birbirlerini yemeye başlamalarına, neredeyse hepsinin çılgınca hareket etmelerine ve normalde olmayacak biçimde davranmalarına rağmen, Julio sadece içine düştükleri durumdan ötürü 78 | Boo! Sayı: 5

ürker. Onun dışında uşak kimliğine hala sımsıkı sarılmış ve davranışlarında kayda değer hiçbir değişiklik olmamıştır. Oysa dışarıdan bakan izleyici açık bir biçimde, bu acizlik ortamında bireyler arasında özsel hiçbir fark kalmadığını görür. Herkes canı için mücadele eder ve herkes aynı düşkünlüğü yaşar. Ancak işte burjuvazinin sefaleti ve aynı zamanda gücü de burada yatar. Bu şartlarda bile burjuva da uşak da kendi kimliklerinden kurtulamazlar. Daha doğrusu ortada herhangi bir kimlikten kurtulmak gibi bir şey söz konusu değildir. Burada kimlik diye söz ettiğim şey varoluş hali olmuştur artık. Bundandır ki rollerin değişmesi bir yanda dursun, bir anlamda eşitlik veya eşit şartlar bile bahis konusu değildir.

“Cehaletin el üstünde tutulduğu, mağduriyetin, boyun eğmenin, aklı işlevsiz kılmanın, sınırların ardında sıkışıp kalmanın baş tacı edildiği bir karanlık çağın çocuklarıyız hepimiz.” Koyunlar Âlemi Yukarıda metaforlardan bahsettim. Filmde de çok var bunlardan ve benim en aklımda kalanı (tabii odaya hapsolma durumunun, yani filmin ana temasının başlı başına bir metafor olduğunu saymazsak) ise koyunlar. Tabii ki hepsini yakalamak ve anlamlandırmak çok zor. Örneğin, malikânedeki ayı

benim için hala gizemini koruyor. Ama koyunlar… Koyun zaten günlük hayatta da dilimizden düşmez. Bayılırız “Koyun gibi milletiz, ne koyun halk” gibi bir biçimde konuşmaya. İşin ironik kısmı, bunları söyleyenlerin özellikle bizim toplumda koyunların ta kendisi olmasıdır.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.