90
Bugünün hemen şimdi bitmesini istiyorum hem de içine 1 kısa hikaye, 2 film, 3 şiir, 4 sarılma, 5 ağlama sığdırmak istiyorum. Kendini sakinleştiremeyen çocuklar gibiyim. Verimli yaşlarıydı ama gariban bunu göremedi … Çalıştım kadehim dolduramadım Kimseye halimi bildiremedim Gönlümün arzusunu aldıramadım Dileğim hekime deyvermediler Veysel bu sitemler canımı yaktı Güzellerde eda yoktur naz kalktı Herkes üç beşini aldı bıraktı Beni de bir kere evermediler Aşık Veysel’in pek de hatırda kalmayan şiiriyim ben. Bunun için Aşık Veysel’e kızsam fayda eder mi? En nihayetinde şiirim ben, anlaşılmamakla burun buruna, insanı aptal yerine koyan, okunaksız, tuhaf, ölü. Hatta bugünün şartlarında ‘ölü doğan’. Hakiki bir ölüm kaygısı yokken kelimelerle ölmek ne kadar da kolay. Limbik çakışma diyarındaki sürengenim ben. Tüm memeliler monogamist prensiplerle çoğalırken, onları yakından sessizce izleyen akrabayım ben. Akbaba kılığında olmayan bir akbabayım belki de. Hiddetliyim, delikanlıyım, yanlızım. En verimli yaşlarıydı değil mi? Hadi oradan! Cümlelerimde herhangi bir alıntı, sükse yok diye verimli yaşlarımı mı sorgulayacaksınız? Sizler apartman çatısındaki bisikletli çocuklar gibisiniz. Babalarınız sanayide her gün aynı işi yapıyor, siz de göreceli diyarların korunaklı saçmalıklarında bisiklet sürüyorsunuz. Bana ne bundan! Ben