ATATÜRK’Ü ANMA
A
tatürk’ün hastalığı şiddetlenmeye devam etti. 8 Kasım 1938’de Türk halkını bilgilendirmek amacıyla sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün ülke üzüntü içerisinde dualarda Atatürk’ün iyileşmesi için bekliyordu. Ancak kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı.
Bu kara haberle sadece Türk milleti değil, tüm dünya yasa büründü. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’e saygılarını belirmek amacıyla büyük, küçük birçok devlet başkanları mesajlarını yolladılar. 16 Kasım 1938 günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı’ndan büyük tören salonunda katafalka konuldu ve 3 gün, 3 gece boyunca bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti. Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya tarafından 19 Kasım 1938 günü cenaze namazı kılındı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısından top arabasına konularak Gülhane Park’ına götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Ankara’ya hareket edildi. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü sivil ve askeri yöneticilerin de katıldığı büyük bir tören düzenlenerek Etnografya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabre kondu.
U
lu önderimize layık, Ankara Rasattepe’ de bir Anıtkabir yaptırıldı. 10 Kasım 1953 yılında Etnografya Müzesi’nden alınan Atatürk’ün naaşı , Anıtkabir’e getirildi. Yurdun her bir ilinden getirilmiş olan vatan toprakları ile hazırlanan ebedi istirahatgahına yerleştirildi.
10 KASIM 1938’DE DIŞ BASIN ABD/ THE NEW YORK TIMES DEVLEŞEN BİR DEVLET YARATTI
İNGİLTERE/ Daily Sketch Muhteşem Ulus Yapan Büyük Adam
Oniki yıllık yenileşme çalışması içerisinde, kadınlar haremden ve peçenin arkasından çıkarak milletvekilliğine kadar yükseldiler. 1935 yılında meclise on yedi kadın milletvekili girdi. Atatürk neredeyse öldüğü güne kadar, Türk düşüncesinin eski kafalı yöntemlerini yıkmak için çabaladı. Emil Ludwig Atatürk’ü şöyle tanımlıyordu : “ Bir adam ki hayal gücü bakımından yanında Napolyon bile yaya kalır.”
Yılmaz kişiliği ile, padişahlığı kaldırdı. Cumhuriyet’i kurdu. Sanayileşme atılımlarını başlattı. Feshi kaldırdı ve bütün bunların içinde en cesur hamle olarak, kadınları yüzyıllardır süregelen baskıcı geleneklerden kurtararak özgürlüklerini kazanmalarını sağladı. Seçme ve seçilme haklarını verdi. 11