Süleyman'ın Cinleri
Nûh gibi Süleyman gerçekleşmeyecektir.
öncesi
Rasullerde
bu kontrol
Süleyman’ın “Ölmesi” ise Varlıktaki Birliğe şahit olan “arınmış bende”, şahit olan “ben”in, Yoğun Zikir≈Mânâ Tekrarı/Tefekkür Gücü ile Mutlak Varlık’tan ayrı birimsellik/bağımsızlık hissinin kalkması, zaman ve mekânsız Holografik Tümelliğin (Vahdet) “bensiz”, “BEN” ile yaşanmasıdır. Bu da Tefekkür Gücü’nün, İdrâk’ın yeniden programladığı sinir ağlarının Zihinde açığa çıkardığı İlim’in, Basîret’in 5 duyu girdisinin oluşturduğu “ben maddesel veya ruhsal bir bedenim" algılayışını bastırmasıyla oluşabilir ancak.
Süleyman, “BEN’in sınırsızlığını” bilinçaltının güdümündeki gündelik bilincin hâkim olduğu maddesel, ruhsal bedenin hissedildiği “sanal ben” ile yaşayamaz. BEN’in sınırsızlığının “bensiz” yaşandığı AN’ın derinliğinde de bilinçaltının değer yargılarına yer yoktur(ölümünü onlara sezdiren olmadı). Gündelik bilince yer olmasa da, AN’da KENDİLİĞİNDEN akan “illâ Hû” Mânâ tekrarının gerçekleştiği mahâl hücresel bedeni ile yeryüzüne dayanmaktadır da(Ãsâ’sı). İNSAN nâr-toprak-nûr veya yenilenmiş tâbirle Dalga-Hücre-İlim bedenleri ile vardır. Bilinçaltı ve güttüğü Gündelik Bilinç/cinler ve hükmü