BT Günlüğü Mayıs 2014

Page 1

Mobil Cihazlar Kurumsala Geçis, Yapıyor KÖTÜ AMAÇLI MOBİL YAZILIMLAR EVRİMLEŞİYOR

IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014

Güvenli ve Doğru Mobil Strateji İçin 10 Adım Elektronik İmza Hakkında Bilmedikleriniz Geleceğin İnterneti Nasıl Şekillenecek?

Kötü Amaçlı Mobil Yazılımlar Evrimlesiyor ,

Alev Akkoyunlu - ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı

YIL 1 - SAYI 6 - MAYIS 2014

05/2014


BT GUNLUGU 220x270.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

22.04.2014

11:00


editör

İnternet Ulusal Bölümlere mi Ayrılacak? Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız ve birçok gizli belgenin ifşa edildiği Snowden olayının ardından devletler güvenlikle ilgili çalışmalarını yavaş yavaş hızlandırmaya başladı. Çok yakında internetin ulusal bölümlere ayrıldığını görebiliriz.

Ali Yavuz ŞAHİN

Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com

Eski CIA ajanı Edward Snowden’ın açıklamaları internet üzerinden yayınlanmış ve gizli bilgilerin ifşası ile bazı devletler zor anlar yaşamışlardı. Snowden’in ifşaatları yabancı hizmetlerin kullanımını yasaklayan kurallara olan talebi daha da artırdı. Ülkeler, artık tek bir bayt bilginin dahi ağlarından çıkmasına izin vermek istemiyor. Bu istekler gitgide daha da güçlenirken, yasalarla getirilen kısıtlamalar da kaçınılmaz olarak teknik yasaklara dönüşecek. Bunu ise, muhtemelen yabancıların bir ülke içindeki verilere erişimini kısıtlamaya yönelik teşebbüsler izleyecek. Bu eğilimin daha da gelişmesi bir noktada mevcut internetin çökmesine ve düzinelerce ulusal ağa bölünmesine neden olabilir. Bu durumda, şüpheli ‘Darknet’ de gerçek anlamdaki tek dünya çapındaki ağ olacak. Birçok ülke yabancı hizmetlerin kullanımını yasaklayan yasaları hayata geçirdi veya geçirmeyi planlıyor. Almanya, Kasım ayında, Alman makamları arasındaki tüm iletişimlerin ülke içinde kilitli kalacağını açıkladı. Brezilya ise, Florida (ABD) üzerinden geçeni kullanmamak için alternatif bir internet kanalı inşa etmeyi planladığı açıkladı. Bunların yanı sıra kurumsal tarafta diğer güvenlik atılımları da dikkat çekmiyor değil. Birçok popüler internet hizmeti, kendi sunucuları arasında iletilen tüm verilerin şifrelenmesi gibi, kullanıcı verilerini korumaya yönelik ek tedbirlerin uygulanacağını açıklamış bulunuyor. Daha karmaşık koruma tedbirlerinin uygulamasına devam edilirken, muhtemelen kullanıcıların rakip web hizmetleri arasında seçim yaparken dikkate alacağı kilit unsurlardan da biri olacak. Bilgisayar korsanları, güvenlik zincirinin en zayıf halkası olarak gördükleri bulut hizmeti çalışanlarını hedef alıyor. Burada gerçekleştirilecek başarılı bir saldırı muazzam miktarda verinin anahtarını siber suçluların eline verebilir. Veri hırsızlığına ek olarak saldırganlar, bilgileri silmek veya değiştirmekle de ilgilenebilir. Snowden’in sızdırdığı bilgiler, devletlerarasındaki siber casusluğun amaçlarından birinin “dost” şirketlere ekonomik yardım sağlamak olduğunu ortaya koydu. Bu etken, başlangıçta şirketlerin rakipleri ile rekabet ederken geleneksel olmayan yöntemler kullanmasını engelleyen etik bariyerleri ortadan kaldırdı. Siber uzayın yeni gerçekliklerinde, işletmeler kendileri için bu tarz faaliyetler gerçekleştirme olasılığını da değerlendiriyorlar. Şirketler, ihtiyaca göre özelleştirilmiş siber casusluk hizmetleri sunabilen yetenekli bilgisayar korsanlarını içine alan organize gruplardan oluşan siber paralı askerler tutacaklar.

3


içindekiler Kapak Konusu

Kötü Amaçlı Mobil Yazılımlar Evrimleşiyor

Mobil Cihazlar Kurumsala Geçiş Yapıyor IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 Güvenli ve Doğru Mobil Strateji İçin 10 Adım

06 12 18 22 26 31 32 34 38 42 44

Haberler

Röportaj: Emre Pekar Röportaj: Saruca Seri - M. Erdem FERKAN

4

Danışmanlık Adına Sahibi

Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com

Sektörün İçinden: Can Alhas

Ecevit BIKTIM

Güvenli ve Doğru Mobil Strateji İçin 10 Adım

Yayın Danışmanı

Kötü Amaçlı Mobil Yazılımlar Evrimleşiyor Röportaj: Alev Akkoyunlu Elektronik İmza Hakkında Bilmedikleriniz 2014 Teknolojide Önemli Yatırımların Yılı

Mobil Cihazlar Kurumsala Geçiş Yapıyor Geleceğin İnterneti Nasıl Şekillenecek? İnternet Alemi En Büyük Güvenlik Açığıyla Karşılaşmış Olabilir

56 60

Eylül Medya İletişim &

Röportaj: Murat Göçe

Olacak

46 52 54

künye

Röportaj: Gökben Utkun

IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 BT Günlüğü Test Merkezi

ecevit@btgunlugu.com

Ömer BALK Yazı İşleri Müdürü omer@btgunlugu.com Editörler

Mustafa Hanlı Rabia Elmaslı Mücahit Aytekin Barış Terun Erhan Tan info@btgunlugu.com

Kreatif CRTV Solutions info@crtvsolutions.com Reklam Müdürü

Çiğdem ERGÖNÜL cigdem@btgunlugu.com Adres İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Detay Dağıtım Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33



haberler

Bu Tabletler Üretkenliği Arttırıyor Panasonic, suya, toza, darbelere, aşırı sıcak ve soğuklara dayanıklı Toughbook ve Toughpad ürün yelpazesiyle enerji sektöründe çalışanlara, zorlu çalışma koşullarına dayanıklı çözümler sunuyor. Enerji sektörü dışında, kamu hizmetleri, acil servisler, perakende, hızlı tüketim, sağlık, lojistik ve güvenlik gibi sektörlerin de mobil çalışma ortamlarını daha verimli kılmak için tasarlanan Toughbook ve Toughpad’ler, dayanıklılıkları ve uzun pil ömürleriyle “kesintisiz çalışma” imkanı sağlıyor. Tüketici tabletlerinin yetersiz kaldığı hız, kesintisiz çalışma ve kaliteli sonuç gibi boyutlarda enerji sektörü çalışanlarına önemli avantajlar sağlayan Panasonic Toughpad FZ-M1 ve diğer Toughbook/Toughpad ürünleri 24-26 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı Konferansı katılımcılarının beğenisine sunuldu.

Ücretsiz İnternette Türk Otelleri Dünya Devlerinin Önünde

Akıllı seyahat sitesi KAYAK, dikkat çekici bir araştırmaya imza attı. 100’ün üzerinde ülkeden toplanan verilerin değerlendirildiği araştırmada, bu ülkelerdeki otellerinin hangi oranda ücretsiz kablosuz internet hizmeti sunduğu belirlendi. Dünya genelinde otellerin yüzde 90’ı, konuklarına ücretsiz Wi-Fi bağlantı hizmeti sunuyor. Kıtalar ölçeğinde incelendiğindeyse Amerika’daki otellerin yüzde 94’ü, Avrupa’dakilerin yüzde 90’ı, Asya’dakilerin yüzde 88’i, Afrika’dakilerin yüzde 81’i ve son olarak Okyanusya’daki otellerin yüzde 55’i ücretsiz bağlantı sağlıyor. Müşterilerin otellerin yüzde 96’sında ücretsiz bağlantıdan yararlanabildiği Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında Romanya, Polonya, Slovakya, Karadağ ve Çek Cumhuriyeti’nin ardından altıncı sırada yer alıyor. Türkiye, bu oranla İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya gibi Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin yanı sıra otellerinin yüzde 93’ünde ücretsiz internet hizmeti veren ABD’yi de geride bırakıyor.

Microsoft Nokia’ya ‘Hoş geldin’ Dedi Microsoft, Nokia hissedarlarının ve dünya genelindeki düzenleyici kurumların onayının ardından, Nokia Cihazlar ve Servisler bölümünün satın alınmasıyla ilgili tüm süreçlerin tamamlandığını duyurdu. Satınalma sürecinin onaylanması, iki organizasyonun tek bir takım halinde aynı çatı altında birleşmesinin ilk adımını oluşturuyor. Microsoft CEO’su Satya Nadella, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Nokia Cihazlar ve Servisler ailesinin aramıza katılmasından memnuniyet duyuyoruz. Nokia’nın mobil alanda sahip olduğu birikim ve deneyim, Microsoft’un dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayacaktır. İş ortaklarımızla birlikte ‘önce mobil, önce bulut’ anlayışıyla yeni inovasyonları hızla hayata geçirmeye devam edeceğiz.” Microsoft Devices Group Başkan Yardımcısı olarak Nadella’ya bağlı olarak çalışacak olan Nokia eski Başkanı ve CEO’su Stephen Elop, Lumia akıllı telefonlar ve tabletler, Nokia mobil telefonlar, Xbox, Surface ve Perceptive Pixel (PPI) ürün ve aksesuarlarından oluşan cihaz iş kolunu yönetecek. Microsoft ayrıca dünya genelinde 50’den fazla ülkede 130’tan fazla konumda yer alan, akıllı telefonlar, mobil cihazlar ve hizmetlere yönelik tasarım, geliştirme, üretim, pazarlama ve satış konusunda endüstriyel deneyime sahip personeli ve fabrikaları bünyesine alacak.

6


7


haberler

SAP Türkiye Satış Destek Organizasyonu’nda Yeni Yapılanma Çift haneli büyümesini sürdüren SAP Türkiye, sunduğu yenilikçi uygulama ve çözümler ile şirketlerin büyümelerine destek olma hedefini bir adım öteye taşıyor. Inovasyon ve endüstriye özel çözümler sunma yaklaşımı ile müşterilerine daha yoğun odaklanarak hizmet vermeyi amaçlayan SAP, 2014’e yönelik stratejileri çerçevesinde yeni atamalara imza attı. Bu kapsamda, SAP Türkiye’nin çözüm yönetimi organizasyonundaki iki önemli direktörlük görevine Ahmet Engin Tekin ve Özgür Odabaşıoğlu getirildi. SAP Türkiye, bu atamalarla birlikte satış destek organizasyonunda “Teknoloji ve Inovasyon” ve “Endüstri ve Uygulamalar” olarak iki ayrı uzmanlığa odaklanıyor. “Teknoloji ve İnovasyon” grubu; kurumlar için veri yönetimi, iş analitiği ve mobil teknolojiler ile çözümler geliştirmenin yanı sıra, Üniversite ve Start-up firmalar ile iş birliktelikleri oluşturacak ve girişimciliği destekleyen inovatif projeler de geliştirecek. “Endüstri ve Uygulamalar” grubu ise uzmanlık sahibi olduğu endüstriyel çözümler, bulut bilişim ve iş birimi çözümlerini hayata geçirecek.

Genç Nesil Patronundan Memnun Değil Eleman.net’in 9 bin 643 aday arasında yaptığı anket çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. “Bir önceki işinizden ayrılma nedeniniz neydi?” sorusunun sorulduğu ankete katılımcıların yüzde 30’u ‘patronum/yöneticim’ cevabını verdi. Yüzde 27 ile maaş ikinci sırada yer alırken, onu yüzde 21 ile değişen kariyer planları, yüzde 13 ile işyerinin uzaklığı ve yüzde 9 ile iş arkadaşları ile uzlaşmazlığı izliyor. Siteyi ziyaret edenlerin yüzde 62’sinin 20-29 yaş arası internet kullanıcıları olduğunun altını çizen Eleman.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar, ankete katılanların da ağırlıklı olarak bu yaş grubuna dahil olduklarını belirtiyor. Y kuşağı olarak tanımlanan grubun beklentilerinin yüksekliğine işaret eden Duyarlar, “İş hayatında aktif rol alan Y kuşağı, bir önceki nesil olan X kuşağıyla zaman zaman çatışmalar yaşayabiliyor. Yaptığımız ankette, iş değişikliğinin nedeni olarak ‘patron’ cevabının ilk sırada yer alması da büyük oranda bu çatışmadan kaynaklanıyor” dedi.

8

Başarının Yolu Dijital İnovasyondan Geçiyor TTNET Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Şahin Şen, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yatırım Kulübü tarafından düzenlenen İş ve Yatırım Alanında Küresel Fırsatlar Uluslararası Konferansı’nın “Geleceğin Bilişim Teknolojileri” panelinde bir konuşma yaptı. Şen, üniversite öğrencilerini bir araya getiren etkinlikte, geleceğin bilgi teknolojileri ile sunulan TTNET ürünleri, çözümleri ve teknoloji vizyonu hakkında bilgiler verdi. Konuşmasında dijital inovasyonun önemine değinen Şen, “Geleceği yakalamak için değişen ve dijitalleşen dünyayı iyi okumalı, geleceği hayal etmeliyiz. Başarıya ulaşabilmek için yeni vizyon ve iş modelleri sunmalı, girişimciler ve start-up şirketlerle birlikte dijital ekosistemi büyütmeliyiz. Yeni oluşum sürecindeki dijital ekosistemden pay almak için dijital inovasyona odaklanmalıyız” dedi.


9


haberler

Turkcell 2014 Birinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı Turkcell, 2014 yılı ilk üç aylık finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Turkcell Grup, ilk çeyrekte gelirini bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %6 artırarak 2 milyar 855 milyon TL’ye çıkardı. Bu büyümede; %26 oranında artan mobil internet gelirleri ve %33 oranında büyüyen grup şirketleri katkısı etkili oldu. Grup AVFÖK, bir önceki yıla göre %10 artışla 887 milyon TL oldu. AVFÖK marjı ise %31,1’e çıktı. Turkcell, ilk çeyrekte bir önceki yılın ilk üç ayına göre Türkiye’ye yaptığı yatırımları ikiye katlayarak ilk çeyrekte 230 milyon TL yatırım gerçekleştirdi. Grup net karı ise özellikle Ukrayna para biriminin ABD Doları karşısında değer kaybetmesi etkisiyle 359 milyon TL olarak gerçekleşti. Turkcell’in 2014 ilk üç aylık

sonuçlarını yorumlayan Genel Müdür Süreyya Ciliv; “İnovasyon ve operasyonel mükemmeliyet odağımız ve müşterilerimize değer yaratan Turkcell farkıyla büyümeye devam ediyoruz. Bu yıl, Turkcell’in Türkiye’deki 20. yılını kutluyoruz. Geride bıraktığımız 20 yılda ‘bir GSM şirketinden, bir iletişim ve teknoloji şirketine dönüşüm’ yolunda emin adımlarla ilerledik. Türkiye’yi 43,2 Mbps mobil genişbant ve 1.000 Mbps fiber genişbant hızları ile tanıştırarak bilgiye her an her yerden erişim kolaylığı sağladık ve dünyanın sayılı örnekleri arasında yerimizi aldık. Daima bizimle birlikte olan müşterilerimize, çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza, yönetim kurulumuza ve hissedarlarımıza teşekkür ederiz.” diye konuştu.

Akıllı Şehir Çözümlerinde IBM, Dünyanın En İyisi Seçildi Frost & Sullivan bünyesindeki Vizyoner İnovasyon Araştırma Grubu tarafından yapılan bağımsız bir analize göre IBM, Akıllı Şehir girişimlerinde her ölçekten binlerce şehirle birlikte çalışarak elde ettiği güçlü uzmanlığını kanıtlayan lider bir Akıllı Şehir entegratörü olarak ön plana çıkıyor. IBM bu ödülü, Büyük Veri analitiği ve bulut bilişim gibi yeni teknolojileri aracılığıyla şehirlerin kaynaklarını daha iyi yönetmesine yardımcı olmak üzere tasarlanan yenilikçi çözümleri ile aldı. Bugün IBM, şehir içindeki tüm operasyonların baştan sona dönüştürülmesine, trafik ile ilintili tüm operasyonun yönetilmesine, kamu güvenliğinin ve sürdürülebilirliğin iyileştirilmesine yardımcı olacak bulut tabanlı çözümler sunuyor. Bu ödülü ve IBM’in Akıllı Şehirler çözümlerini değerlendiren IBM Türk Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer şöyle konuşuyor: “IBM gelişmiş teknolojileri, sektörlere özel çözümleri ve yıllara dayanan deneyimi ile şehirlerin kendilerini yeniden yaratmaları ve işleyişlerini değiştirmeleri amacına hizmet etmektedir. Şehirlerin su, kamu güvenliği, ulaşım, sürdürülebilirlik ve sağlık hizmetleri gibi pek çok alanda ihtiyaç duyduğu yeniliklere ön ayak olmaktan ve bu çabalarımızın Frost & Sullivan tarafından verilen bu ödül ile tasdiklenmesinden mutluluk duyuyoruz.”

10

Konu

Ahmet Boyda

Halit A ING Ba


IDC Cloud Computing & Data Center 360 Roadshow

6 Mayıs 2014 İstanbul, İstanbul Feriye Lokantası, Hamdi Saver Salonu 15 Mayıs 2014 Ankara, Swissotel, 15 Ankara Mayıs

2014 Ankara

Online Kayıt Linki; http://idc-cema.com/events/cc2014_ist http://www.idc-cema.com/events/cc2014_ank

Konuşmacılar:

Ahmet Köylü Boydak Holding

Ali Çöplü Borsa İstanbul

Çetin Çibuk İSKİ

Halit Ayyılmaz ING Bank

İlker Ensar Uyanık Metin Karabiber Borsa İstanbul Türkiye Finans

Doğan Aral Akçansa

Necdet Türkay Kuveyt Türk

Emre Hancıoğlu Leroy Merlin

Serdar Şahin Peak Games

Veri merkezi pazar eğilimlerine Türkiye’de genel bakış Geleceğin Veri Merkezi Ekonomisi Veri Merkezi konsolidasyonu için stratejiler Veri Merkezi maliyet optimizasyonu stratejileri Yüksek seviyelerde verimlilik ve esneklik sağlanması için veri merkezi yönetimi Kapasite Yönetimi Veri merkezi güvenliği İş Sürekliliği ve talihsizlikleri kurtarma için hazırlı

GUNLUGU

Fatih Uluçam Sağlık Bakanlığı

Ümit Aslantekin Nevin Çizmecioğulları Borusan IDC

Hakan Cem Topal Sinpaş GYO

Hakan Karamanlı Garanti Teknoloji

Melih Murat IDC

Cenk Soyluoğlu IDC

Ana trendler:

Ana Başlıklar:

Platin

Ergun Özdamar Türk Traktör

Altın

Bulut hesabı ve Sanallaştırma çağında veri merkezi operasyonlarında yeni eğilimler Bulut etkili veri merkezi görünümü Telekom: Yönetilen hizmetler sunan ve olgun pazarlar için Cloud çözümleri Yazılım tanımlı veri merkezlerinin yükselişi Veri Merkezi üzerinde Kendi Cihazını Getir etkisi Büyük Veri ve büyük veri teknolojileri için büyük bölge Tartışma-is hazır Tümleşik Altyapılar: IT çözüm teslimat Dönüşüm

Gümüş

Sergi

Basın

Detaylı bilgi için trconferences@idc.com, Tel: +90 212 3560237. Etkinliğimiz kurumsal firmaların BT yöneticileri katılımları için ücretsiz olup, ön kayıt ve sınırlı yer durumu nedeni ile yazılı teyit almak zorunludur. BT tedarikçileri ve danışmanları vs için katılım kişi başı 500 USD . Bu fiyata konferans katılımı, dökümantasyon ve tüm ikramlar dahildir. 11 www.idc.com/ www.idc-cema.com


söyleşi

Ömer BALK

omer@btgunlugu.com

Hızınız Microsoft SQL Server 2014 ile Kat Kat Artacak Microsoft SQL Server 2014 geçtiğimiz aydan itibaren kullanımına açıldı. Bu yeni sürüm ile birlikte gelen yenilikleri, iş ve BT dünyasına nasıl katkılar sağlayacağını Microsoft Türkiye Bulut ve İş Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun ile konuştuk. hedef kitlesi olan BT çalışanlarının hayatını kolaylaştıran, çok daha yaratıcı ve dinamik projeler üretmelerini sağlayacak ve büyün bunları kolaylıkla yapabilecek yenilikler getiriyor. SQL Server 2014 ile birlikte gelen yeni özellikler neler? Son dönemde şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda büyük veri ve depolama çözümleri öne çıkıyor. Bu konuda yeni gelişmeler var mı?

Gökben Utkun Microsoft Türkiye Bulut ve İş Platformu Ürün Yöneticisi

SQL Server’ın yeni sürümü geçtiğimiz günlerde genel erişime açıldı. Yeni sürümün iş dünyasına katkıları neler olacak? 2014 yılına BT dünyası tarafından baktığımızda 4 ana trend olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilki büyük veri, ikincisi bulut bilişim, bir diğeri mobilite ve son olarak da sosyal ağlar. Bütün bu trendler BT dünyasının nasıl yol alacağına yön veriyor. SQL Server 2014’ü tasarlarken bizi bu trendler motive etti. Dolayısıyla SQL Server 2014’ün neler getirmesi gerektiğini düşündüğümüzde, öncelikle bu alanlara servis eden yenilikleri getirmesi gerektiğini düşünerek çalıştık. Büyük veri çözümleri, bulut çözümleri, mobilite ve sosyal medya çözümleri anlamında SQL Server 2014’ün

12

SQL Server 2014’deki yenilikleri az öncede bahsettiğim 4 trende paralel olarak 3 katmanda anlatıyoruz. Birinci katmanda iş kritik sistemler yer alıyor. Günümüzde iş dünyası hep daha fazlasını talep ediyor ve bu talepte aslında yaptığımız işle ilgili ürettiğin değerle ilgili hemen bir analiz yapabileyim ve bir sonraki adımı analize göre çok daha anlamlı bir biçimde atabileyim noktasında yoğunlaşıyor. Dolayısıyla bizim, iş dünyasının taleplerini karşılayacak, yoğunlukla kullanılan SQL Server’ın bu çözümleri çok daha iyi yerine getirebiliyor olması birinci önceliğimiz. İş kritik ve performans alanında “Bellek İçi Hesaplama” (In-Memeory Computing) adlı bir yeniliğimiz var. Bellek içi hesaplama yeniliğimizle beraber, özellikle çok kullandığımız uygulamaların altındaki alt yapıları, tabloları çok daha hızlı servis edebilmek için bir algoritma serisi geliyor. Bu seçeneğin sunulmadığı başka veri tabanları ya da SQL sunuculara göre önemli bir performans artışı sağlıyoruz. Performans artışı uygulamadan uygulamaya değişmekle birlikte, ortalamada 10 kat, fakat farklı örneklerde 50 kata kadar artan yelpazede performans artışı gözlemleniyor. Performans artışı donanım değişikliğini, yeni bir yatırımı gerektirmediğinden dolayı, veri tabanı kullanıcıları için çok önemli bir gelişme. İkinci katmanımızda büyük veri ve iş analitiği yer


alıyor. Büyük veri son birkaç yıldır birçok faklı kurumun ilgisini çeken konulardan bir tanesi. Hem herkesin elinde çığ gibi büyüyen bir veri var, bu verilerin çoğu kullanılmıyor, belli bir kısmından faydalanılsa da önemli bir kısmını da henüz işleyip bilgi haline dönüştürme konusunda çoğu firma geri kalmış durumda. Peki, biz veri analitiğiyle neden bu kadar çok uğraşıyoruz? Çünkü günün sonunda yaptığım işle ilgili çok daha anlamlı kararlar vermemi, stratejiler oluşturmamı sağlayacak bilgiye ulaşmaya çalıştığım, bilgiye dönüştürmeye çalıştığım için. Büyük veri konusunda hem bulut hem de kurum içerisinde kullanılan çözümlerde büyük veri için farklı yaklaşımlar sunuyoruz. Microsoft SQL Server 2014’ün büyük veri çözümleri Hadoop tabanlı çözümler. Hem Microsoft bulutu içerisinde hem de kurum içerisindeki Hadoop tabanlı çözümler sunabiliyoruz. Bu çözümleri sunabilmemizin yanı sıra, SQL tabanlı dillerle ulaşabilmemiz mümkün. Özelikle paralel veri ambarı dediğimiz bir çözümümüz var. SQL arayüzüyle birlikte hem Hadoop tabanlı yapısal, yapısal olmayan ya da yarı yapısal olarak tabir ettiğimiz veriye, hem de ilişkisel olarak sakladığımız veriye ulaşıp, istediğimiz bilgiyi çekebilmemiz mümkün oluyor. İş analitiği alanında da Power BI şemsiyesi altında gelen yenilikler var. Microsoft olarak, iş zekası, iş analitiğinde hep şu mesajı verdik. “İş zekasının çeşitli kişilere, çeşitli seviyelere hizmet etmesinin dışında, herkese hizmet etmesi gerektiğine inanıyoruz.” Çünkü verinin herkesin işinde çok daha analitik tabanı kullanarak anlamlı kararlar verebileceğine inanıyoruz. Tanıdık arayüzlerle insanların kolay öğrenebileceği, kolay adapte olabileceği, raporlamalarını yapabileceği, iş analitiği araçlarına erişebileceği uygulamalar ve araçlar üzerinde fikir yürüttük.

Bu noktada elimizde muhteşem bir kaynak vardı, o da Excel. Çünkü dünyada en çok kullanılan yazılımlardan bir tanesi ve herkesin çok sevdiği yazılımlardan biri. Power BI’ı Excel üzerine konumlandırdık ve Excel’e eklenti olarak gelen parçalar uyguladık. Bu parçalar raporlamanızı kolaylıkla 3 boyutlu haritalar üzerinde görüntüleyebilmenizi ve buralardan detaylara inebilmenizi sağlıyor. Ayrıca raporlamalar oldukça kolaylaştı ve yeni özellikler sayesinde video sunum dahi yapabiliyor ve içerisine analizlerinizi ekleyebiliyorsunuz.. Hayatı kolaylaştıran bir diğer çözümse, SQL dilini bilmeyen ama dinamik bir biçimde soru sorup yanıt almak isteyenler için. Bizim soru-cevap olarak adlandırdığımız yeni bir özelliğimiz var. Örneğin, “satış by şehir” yani bana şehre göre satış rakamlarını getir şeklinde bir sorgu. İstenirse rapor, istenirse de bir grafikle beraber bu sonuçları görüntüleme olanağına sahip oluyorsunuz. Şu anda bu servis İngilizce verilmekle birlikte, yakın zamanda Türkçe’de dahil olmak üzere diğer dil desteklerine de kavuşacak. Tüm bunların yanı sıra SQL Server 2014’ün yedeğini isterseniz Microsoft Azure platformu üzerinden de alabiliyorsunuz. SQL Server’ın eski sürümünü kullananlar yeni sürüme nasıl geçecek? Ve lisanslama modeli nasıl olacak?

lemelerin hepsine ulaşabiliyor ve bunları ücretsiz olarak kullanabiliyor. Halihazırda SQL Server’ın daha önceki versiyonlarını satın alan ve geçerli bir “Yazılım Güvencesi” anlaşması bulunan kullanıcılarımız direkt olarak SQL Server 2014’e geçebilirler. Yeni SQL sürümü ile gelen özelliklerin kullanımı hakkında kullanıcılara örnek bir senaryo paylaşabilir misiniz? Türkiye’den örnek veremesek de, bütün bu bahsettiğimiz konularla ilgili dünya çapında üretilmiş pek çok örnek var. Bunlardan bir tanesi Edgenet. Edgnet kullanıcılarına bulut üzerinden yazılım servisi veriyor. Kullanıcılarına sunduğu bu yazılım servisi hizmetini, hızlandırması ya da yavaşlatması, müşterilerini memnuniyetiyle yakından ilgili. Çünkü firmanın binlerce müşterisi var ve bu müşteriler anlık olarak, kendi verileriyle ilgili uygulamalar çalıştırıp, raporlar alıyorlar. Bellek içi hesaplama dediğimiz çözüm Edgenet’e uygulandı. Edgenet sadece bu yeniliğin uygulanmasıyla birlikte 7 kat hızlandı. Hem her bir müşterinin hızını arttırırken, hem de aynı anda destekleyebilecekleri müşteri sayısını çok yukarı çekmiş oldular. Bu örnekleri çoğaltmamızda mümkün. Söyleşimizi aşağıda bulunan QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Lisanslama modelimiz değişmedi. Herhangi bir fiyat farkı da bulunmuyor. Yeni versiyonlara geçiş mantığımız bütün ürünler için aynı. Yine SQL Server’da olduğu gibi “Yazılım Güvencesi” dediğimiz bir bileşen var. Müşteri satın alma yaparken ürünün yanında “Yazılım Güvencesi”ni de satın aldığı zaman, çıkan bütün yeni sürümler, bütün yamalar, güncel-

13


haberler

Dijital Dünya, 2020 Yılına Kadar 10 Kat Büyüyecek EMC, bu yıl yedincisini gerçekleştirdiği EMC Dijital Dünya Araştırması’nın sonuçlarını duyurdu. EMC Dijital Dünya Araştırması, her yıl üretilen veri miktarını ölçen ve tahminlerde bulunan tek araştırma olma özelliğini taşıyor. “Fırsatların Dijital Dünyası: Zengin Veri ve Nesnelerin İnterneti’nin Artan Değeri” başlıklı bu seneki çalışma IDC tarafından gerçekleştirilen araştırma ve analizleri içeriyor. Araştırma kablosuz teknolojilerin, akıllı ürünlerin ve yazılım tanımlı işletmelerin ortaya çıkmasının, dünyadaki veri

miktarının aşırı artmasındaki önemli rolünü ortaya koyuyor. Dijital dünya biraz da Nesnelerin Interneti’ne bağlı olarak her iki senede bir, iki kat büyüyor. 20132020 yılları arasında dijital dünyanın 4.4 trilyon gigabayttan 44 trilyon gigabayta çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. EMC Bilgi Altyapıları, Ürün ve Pazarlama Başkanı Jeremy Burton konuyla ilgili değerlendirmesinde; “Sosyal ve mobil olguları sermayeye çeviren işletme sayısı arttıkça, dijital dünyanın büyüklüğü ve potansiyeli de artıyor ve işletmelere yeni veri akımlarını analiz edip, mevcut verilerden daha fazla değer elde etmeleri için daha fazla fırsat sunuluyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, her türde ve boyutta şirket gözümüzün önünde yazılım tanımlı işletme şeklini alıyor. Potansiyel çok büyük olsa da, olası sonuçlar da eşit derecede ürkütücü. BT departmanlarının yeniden başlat butonuna basarak, mevcut altyapıları çerçevesinde yeniliklere imza atarken, aynı zamanda kendilerini üçüncü platform bilgi işlemin geleceğine hazır konuma getirmeleri gerekiyor” dedi.

Dünya CEO’ları Türkiye’ye Geliyor Accenture Türkiye’nin 21 Mayıs 2014’te Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenleyeceği Transformation for Growth (Büyümek için Dönüşüm) konulu Accenture CEO Summit, Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının CEO ve Yönetim Kurulu üyelerini, en üst düzey yöneticilerini dünyanın önemli CEO ve fikir liderleriyle bir araya getiriyor. Bu etkinlikle Accenture, dünyanın önde gelen isimlerinin tecrübelerinden yola çıkarak dönüşümün kuruluşların büyümesinde ne kadar etkin bir rol oynadığına dikkat çekmeyi hedefliyor. Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş Zirve ile ilgili olarak; ‘Türkiye’nin en önemli liderlerini dünyaca ünlü liderlerle bir araya getirmekten büyük heyecan duyuyoruz. Accenture, Türkiye’deki şirketlerin dönüşümlerini gerçekleştirerek büyümeleri için yol göstermeyi ve onlarla birlikte Türkiye’nin büyümesi için de itici bir güç olmayı misyon edinmiş, dünyanın önde gelen Yönetim ve Teknoloji Danışmanlığı şirketlerinden biri. Dönüşümün şirketlerin büyümesi için öneminden hareketle bu senenin başlığını “Büyümek için Dönüşüm’ olarak belirledik, konuyla ilgili ilham verici, yol gösterici örnekleri CEO Summit’te bunu başarabilmiş önemli isimlerden dinleyeceğiz. Önümüzdeki yıllarda da düzenlemeye devam edeceğimiz CEO Summit’lerde Türkiye’nin lider şirketlerinin büyümesi, dolayısıyla Türkiye’nin büyümesi için öncelikli konuları belirleyerek dünyanın ve ülkemizin lider isimlerini bir araya getirmeye devam edeceğiz’ dedi. Etkinlik uluslararası bilginin paylaşılacağı ve üst düzey yöneticilerin birbirleri ile iş fırsatlarını değerlendireceği önemli bir platform olma özelliği taşıyor.

14


editör

Bilgileriniz Çalınmış Olabilir İnternetin en çok kullanılan şifreleme protokollerinden OpenSSL sisteminde ortaya çıkan Heartbleed açığıyla birlikte milyonlarca kullanıcının hesap bilgilerinin çalındığı tahmin ediliyor.

Ömer BALK

Yazı İşleri Müdürü omer@btgunlugu.com

Bu açığın virüs olduğunu iddia eden görüşlerde bulunuyor ancak Heartbleed’in, SSL çalıştıran sunuculardan kaynaklandığı ortaya çıkarıldı. OpenSSL, internette kullanılan en temel şifreleme protokollerinden birisi. Bu güvenlik açığıyla birlikte elektronik posta servislerinde sıklıkla ziyaret dilen sitelere, banka hesaplarından alışveriş sitelerine ve devlet kurumlarına kadar, şifreli yapıyla girilen internetin büyük bir kısmını tehdit etmekte. OpenSSL kütüphanesinde ciddi bir güvenlik zafiyeti olarak karşımıza çıkan Heartbleed Bug kullanıcı adları, şifreler, e-posta ve anlık mesajlaşmalar, dokümanlar ve iş için kullanılan şifrelenmiş belgelerin saldırganlar tarafından ele geçirilmesini sağlıyor. OpenSSL 1.0.1 den 1.0.1f e kadar olan versiyonlarını etkileyen açık, Debian Wheezy, Ubuntu 12.04.4 LTS, CentOS 6.5, Fedora 18, OpenBSD 5.3, FreeBSD 10.0, NetBSD 5.0.2 ve OpenSUSE 12.2 sürümlerini etkilemiş durumda. Heartbleed açığının ortaya çıkmasıyla birlikte, açığı kapatmak için güncelleme yayınlandı. Güncellemeyi yapmayan sitelerse halen tehdit altında. Ataklara maruz kalındığının farkına varılmasını engelleyen açık, sistemdeki log dosyalarında iz bırakmadığı için, tehdidi algılayamadan önemli bilgilerinizi saldırganların eline geçirebiliyor. Heartbleed açığıyla birlikte birçok siteden şifrelerin değiştirilmesi yönünde açıklama geldi. Şifrelerinizi değiştirdiğiniz sitelerde Heartbleed açığı olup olmadığı kontrol etmekte fayda var. Ayrıca sıklıkla ziyaret ettiğiniz sitelerin SSL sertifikalarının güncelliğini de kontrol etmeniz önemli bir detay. Kendinize veya kurumuza ait bir web sitesi bulunuyorsa, vakit kaybetmeden SSL güvenlik sertifikasını güncellemek gerekiyor. Şifre değiştirme ve güncelleme işlemleriyle oltalama saldırılarının da önü açılmış durumda. Üye olduğunuz sitelerden aldığınız elektronik postalar aracılığıyla güncelleme yaparken, bağlantı adresini, bağlantının gerçekten o siteye ait olup olmadığını kontrol edin. Kendi ellerinizle doldurduğunuz formla siber saldırganlara tüm bilgilerinizi teslim edebileceğinizi unutmayın. Heartbleed açığına maruz kalan siteleri ve açıktan etkilenmeyen güvenli siteleri filippo.io/Heartbleed/ adresinden kontrol edebilirsiniz.

15


haberler Behice Funda, Microsoft Türkiye Yazılım Geliştirme Teknolojileri Platformu Pazarlama Müdürü Oldu

Seagate 6 TB'lik Yeni Diskini Piyasaya Sürüyor Seagate, dünyanın en hızlı ve en yüksek kapasiteye sahip 6 TB’lık hard diski olan Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4’ü tanıttı. Sürekli artan veri üretimini göz önünde bulunduran Seagate, bu disk ile özellikle bulut tabanlı veri merkezlerinin, işletmelerin ve büyük veriye sahip şirketlerin artan kapasite ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Disk, Seagate’in global anlamda çalıştığı iş ortaklarına gönderilmeye başlanırken, bahar sonrası satışa sunulacak. Seagate’in Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Scott Horn, dijital dünyanın sürekli büyümesiyle birlikte 2017 yılında 16 Zettabyte’lık bir alan haline geleceğini belirtti. Bu durumun bulut hizmeti sağlayan firmaları etkileyebileceğine değinen Horn, firmaların operasyon maliyetlerini en aza indirmeye çalışacağını ve yenilikler aramaya başlayacağını söyledi. Seagate 6TB’lık bu ürünle bulut hizmetleri sunan firmaların ve veri merkezlerinin operasyon maliyetlerini en düşük seviyede tutmayı hedefliyor. Enterprise Capacity 3.5 HDD v4, 6TB kapasite ile en yüksek kapasite yoğunluğuna sahip 3.5 inçlik hard disk olurken, aynı jenerasyona sahip diskin bir önceki versiyonuna göre %50 daha fazla kapasite sunuyor. Benzer özellikli disklere göre %25 daha fazla performans gösteren Enterprise Capacity 3.5 HDD daha hızlı veri transferi yapabiliyor. Bu sayede 7 gün 24 saat data depolama yapılabilen en ideal çözüm oluyor. 12 Gb/s SAS arabirimine sahip diskin, sade sistem entegrasyonları için6Gb/s SATA bağlantı arabirimi de bulunuyor.

16

Yaklaşık 3 yıldır Microsoft Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü olarak görev yapan Behice Funda, 1 Mayıs’tan itibaren Microsoft Türkiye Yazılım Teknolojileri Platformu Pazarlama Müdürlüğünü üstleniyor. Yazılım Teknolojileri Platformu, Microsoft’un bulut ve hizmet odaklı dönüşümüne dair yazılım ekosisteminin güçlendirilmesinde son derece önemli bir rol oynuyor. Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin güçlenmesi adına yaptığı çalışmalarla ve Türkiye’de yazılım geliştirme kültürüne sağladığı destekle öne çıkan platform, 130 binden fazla kayıtlı üyesi olan Türkiye’nin en büyük ücretsiz yazılım geliştirme okulu Açık Akademi’nin gelişimini ve koordinasyonunu da üstleniyor. Funda, yeni görevinde girişimcilerden, akademisyenlerden, yazılım geliştiricilerden ve startup aşamasındaki şirketlerden oluşan dev bir ekosistemle yakın çalışarak, Microsoft Türkiye’nin desteğiyle Türkiye’deki girişimcilik ve uygulama ekosisteminin güçlendirilmesinde önemli sorumluluklar üstlenecek. Funda, 1 Mayıs’ta başlayacak yeni görevinin yanı sıra yeni atama yapılana kadar Microsoft Türkiye Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini de sürdürmeye devam edecek.


Türkiye Network Pazarı Büyük Bir Potansiyel Taşıyor Türkiye bilişim sektörünün köklü ve yenilikçi firmalarından Tesan İletişim’in Network Sistemleri departmanı; 17-20 Nisan tarihleri arasında Fethiye’de düzenlediği iş ortakları etkinliğinde bilişim sektörünün önde gelenlerini bir araya getirdi. Etkinlikte konuşan Tesan İletişim Genel Müdürü Rüştü Arseven, “IDC’nin 2011 yılında yaptığı araştırma verilerine göre, nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerle kisi başı IT harcamalarına yönelik bir kıyaslama yapacak olursak, İngiltere’de 1,594 Dolar, Almanya’da 1,077 Dolar, Fransa’da 1,054 Dolar olan rakamların Türkiye’de sadece 140 Dolar olduğunu görüyoruz. Bu da bize Türkiye’de çok büyük bir potansiyel olduğunu ve daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor. Bu işin altından ancak işimizi doğru anlatarak, hep birlikte, takım olarak ilerleyerek kalkabiliriz. Bu bir takım işi. Tedarikçilerimiz doğru ürünleri sunacak, biz doğru teknik desteği ve dağıtımı sağlayacağız, bayilerimiz/ entegratörlerimiz de bu çözümleri son tüketicilerle doğru buluşturacak” dedi.

ESET ile Turkcell İşbirliğine Gitti Turkcell ve ESET, mobil güvenlikte önemli bir işbirliğine imza attı. Turkcell T40 akıllı cep telefonlarını tercih eden Turkcell aboneleri, mobil cihazlara yönelik kapsamlı dijital koruma sağlayan ESET Mobile Security ürününü 6 ay boyunca ücretsiz olarak kullanabilecekler. ESET Mobile Security, kullanıcının mobil güvenliğini maksimum seviyeye ulaştırmak ve daha az güvenli ortamlarda mobil cihazların huzurla kullanılmasını sağlamak için tasarlandı. Mobil cihaz kullanıcıları, genel Wi-Fi ağından bağlanarak internette gezinirken, mailleri açarken ya da üçüncü parti mağazalardan indirilmiş uygulamaların anlık mesajlarına bakarken ESET’in gelişmiş koruması ile kendilerini güvende hissedebilirler.

Citrix ve Cisco’nun İşbirliği Güçleniyor Citrix sektörün en gelişmiş bulut ağı işlevselliği olan NetScaler’ın, Cisco Nexus 7000 Serisi Anahtarı için bir uzaktan hizmet aracı olarak piyasaya sürüldüğünü duyurdu. NetScaler’ın Nexus 7000 ile bu eşsiz entegrasyonu, Cisco Uzaktan Entegre Hizmet Motoru (RISE) teknolojisi kullanılarak iki şirket arasında ortaklaşa geliştirildi. NetScaler, kurulduktan sonra, anahtarın zekasını geliştirmek için doğrudan anahtar arka düzlemine bağlı, dahili bir servis modülü gibi hareket eden harici bir cihaz ile entegre oluyor. Bu da otomatik kontrol, basitleştirilmiş uygulama ve genel olarak daha düşük bir çalışma maliyeti sağlarken, aynı zamanda sınıfının en iyi uygulama sağlama kontrol cihazının (ADC) bağımsız performansını, ulaşılabilirliğini ve güvenilirliğini sunmaya devam ediyor.

17


Ali Yavuz ŞAHİN

söyleşi

yavuz@btgunlugu.com

En Önemlisi İhtiyaçların Belirlenmesi Geçtiğimiz dönemde yedekleme konusunda gerçekleştirdiği başarılı projeler ile adından sıkça söz ettiren GlassHouse Türkiye’nin CEO’su Emre Pekar ile keyifili bir söyleşi gerçekleştirdik. Bakın Emre Pekar bizlere neler anlattı. Bizlere GlassHouse’un macerasından bahsedebilir misiniz? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki biz bu işe GlassHouse ismiyle başlamadık. Yaptığımız iş aynı fakat süreç içerisinde ismimiz değişti. 30 Mart 2004 günü resmi olarak şirketimizi kurduk. O zamanki ismi MBI’dı. 2004 yılından 2007 yılına kadar bu isimle faaliyet sürdürdük. O zamanki yaptığımız işin bugünkü faaliyetimiz ile birebir aynı olduğunu söylemeliyim. Kısaca yedekleme üzerine uzmanlaşmış bir kadro ile müşterilerimize hizmetler sunuyoruz. Önceleri Legato yedekleme yazılımlarıyla çözümlerimizi sunuyorduk. Ardından EMC Legato’yu satın aldı ve biz de dolayısıyla EMC ile çalışmaya başladık. 2007 yılının birinci çeyreğinin sonunda potansiyelimizi fark eden GlassHouse firması bizi satın aldı. O zamanlarda MBI grubumuzun hem Fransa hem de İsrail’de Türkiye dışında iki farklı operasyonu daha bulunuyordu. GlassHouse Fransa bölgesine girmeme kararı aldı. Satın alma ile birlikte Türkiye ve İsrail operasyonları üzerinden faaliyetlerini devam ettirdi. 2007 ile 2012 arasında faaliyetlerimiz bu şekilde devam etti. Biz yine bildiğimiz işi GlassHouse’un metotolisiyle birlikte sektörümüze sunmaya devam ettik. Bunun bize katkılarının büyük olduğunu söylemeliyim. Hem yaptığımız işi devam

18

ettirerek uzmanlığımızı arttırdık, hem dışarıdan bir gözle oluşturulmuş iş yapılarını Türkiye’ye uyarlayarak büyük şirketlerin sahip olduğu yetenekleri diğer firmalara sunabildik. Kısacası bu dönemin alaylı olarak öğrendiğimiz şeyleri kitabıyla birlikte birleştirip ustalaştığımız bir dönem olduğunu söyleyebilirim. GlassHouse’un kurulma amacına baktığımızda, altyapı alanında teknoloji sağlayıcılarından bağımsız olarak hizmetler sunmak olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki mesajımız ile yurt dışından gelen mesaj bu ortaklık ile örtüştü ve farklı bir yapı ortaya çıktı. Çünkü biz bazı hizmetlerin daha adını koyamamıştık ve onların aksine ürün satışı yapıyorduk. Bu iki yapı birbirini tam anlamıyla benimsedi ve ortaya farklı bir iş modeli çıktı. Kendi optimize yapımızı bulup planımızı bu yapı dahilinde yaparak yolumuza devam ettik. Daha sonrasında global krizler GlassHouse’u Amerika’da fazlasıyla etkiledi. Firma borsaya açılmak için üç farklı deneme yaptı. Bu denemeler başarılı olamadı ve firma kendi içerisinde bir değerlendirme sürecine girdi. Değerlendirme sürecinde biz onlara bir teklif yaptık. Yapımızın onlardan farklı olması ve Türkiye içerisinde kat edilebilecek yolu daha iyi analiz edebileceğimizi belirterek 2012 yılının Mayıs ayında GlassHouse’un Türkiye

bölümünü satın aldık. Satın almanın ardından GlassHouse Türkiye olarak yolumuza devam ettik. Bu değişikliklerin ardından hayatımızda herhangi bir değişiklik olmadı. Hisse sahipliği değişse bile ismimiz dahi değişmedi. 2004’te hangi faaliyet alanı için kurulduysak bu zamana kadar aynı çizgide devam ettik ve önümüzdeki günlerde de devam etmek istiyoruz. Sunduğunuz hizmetler arasında altyapı birleştirme, operasyon servisleri, stratejik danışmanlık gibi konular bulunuyor, çalıştığınız firmalar ile sunduğunuz hizmetlerin ağırlığı nedir? Sunduğumuz hizmetlerin çoğunu profesyonel hizmetler olarak adlandırabileceğimiz kurulum ve farklı seviyelerdeki destek ve yönetim hizmetleri kategorisinde sunuyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz çözüm paketlerindeki ağırlığı bu kategori oluşturuyor. Bunların dışında analiz konusunda sunduğumuz hizmetler şu anki Türkiye şartlarında şirketler tarafından fazla tercih edilmiyor fakat her geçen gün bu tarz isteklerin arttığını görmekteyiz. GlassHouse Türkiye olarak 2014 yılından beklentileriniz neler? İyi bir birinci çeyrek kapaktık. Şirketimiz kurulduğu günden bu yana büyü-


Emre Pekar CEO GlassHouse Türkiye

me trendinde ve geçtiğimiz çeyreğin şimdiye kadar geçirdiğimiz en iyi çeyreğimiz olduğunu söyleyebilirim. Her yıl minimum yüzde 50 büyüyerek yolumuza devam ediyoruz. Veri artışı devam ettikçe bizim sunduğumuz çözümler de ölçeklendirilerek büyüyor. Bu hem yeni ürün satışı anlamında bize devamlılık sağlıyor hem de bu yeni ürünlerin kurulumu, yönetimi ve desteklenmesi konusunda iş alanı yaratıyor. Türkiye’deki teknoloji adaptasyonu ve şirketlerin büyüme hızına bakarsanız verinin de o yüzdelerde büyüdüğünü görebilirsiniz. 2014 yılını da daha önceki yıllar gibi büyüyerek devam edebileceğimiz bir yıl olarak görüyorum. Bulunduğumuz yer küçük değişiklerden etkilenecek bir yer değil. Fakat odaklandığımız alan verinin kendisi olduğu için yapılacakların ucu bucağı da yok. Amacımız müşteri ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabileceğimiz, istediklerinden daha fazlasını sunabileceğimiz bir yapıda çalışarak büyümemizi devam ettirmek.

Önümüzdeki dönemde yaptığınız işten farklılaşmayı düşünüyor musunuz? Tek bir konuya adapte olmuş olmak o konu içerisindeki gelişmeleri reddetmek anlamına gelmiyor. 2004 yılında şirketimizi kurduğumuzda kartuşlara yedekleme işlemi gerçekleştiriyorduk. Ardından LTO 1, 2, 3, 4 derken katlana katlana değişiklikler oldu. Ardından mekanik disklere yedek almaya başladık. Diske yedekleme konusunda tıkanma ise kısa süre içeride oldu. Çünkü yedeklediğiniz alan ana alan ile aynı kapasitede ve fiyatta olmayabiliyordu. Onun üzerine de tekilleştirme geldi. 10 yıldır alan değiştirmemize yol açacak veya şirketin açlığını örseleyecek bir gelişme bulunmuyor. Kendi içimizde gelişen teknolojileri yakalayarak müşterilerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Mesela doğru yerde ve doğru zamanda olduğumuz için tekilleştirmeyi en hızlı ve en iyi şekilde

müşterilerine sunan firmalardan biri olduk. Bağlı bulunduğumuz bölgede birçok EMC bayisi bulunuyor fakat dünyada ilk tekilleştirme örneklerini biz yaptık. Çünkü sadece yedekleme ve sadece EMC ürünlerine odaklanmış bizden başka bir bayi yok. Bu şans eseri gerçekleştirilmiş bir şey. Bizim stratejimiz belli ve dünya genelinde bir başka bayi bu stratejiyi belirlememiş. Yedeklemeyle yatıp yedeklemeyle kalktığımız için yeni bir teknoloji geldiğinde de onu en iyi ve hızlı şekilde müşterilerimize sunmak istedik. Tekilleştirme konusunda ilk örneklerin dünya genelinde Türkiye’de olması bizleri memnun ettiği gibi aynı zamanda bu hizmeti GlassHouse Türkiye’nin vermesi rakiplerimize göre konumumuz açısından bizi bir adım öteye taşıdı. Bunun yanı sıra 80’nin üzerinde ülkede bayisi bulunan EMC’nin en yüksek cirolu bayisi GlassHouse Türkiye. İki yıldır bu ölçümleme yapılıyor ve iki yıldır lider biziz.

19


haberler

Artık Océ Ürünleri de Canon Satış Kanalından Sunacak

Sertaç Şener Nokia Türkiye Genel Müdürü Oldu Nokia Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Pazarlama Direktörlüğü görevinden Nokia Türkiye Genel Müdürlüğü görevine atanan Sertaç Şener: “Türkiye’nin ve dünyanın en sevilen markalarından olan Nokia’da çalışmak benim için gurur kaynağı. Nokia X Serisi’nin lansmanını yeni yapmış, Nokia Lumia ve Nokia Asha serilerimizle büyümeye devam ederken, yeni görevimde de ekip arkadaşlarımla birlikte önemli işlere imza atacağımıza inanıyorum. Nokia Türkiye olarak, bir milyar Nokia kullanıcısını daha birbirine bağlamak için üstümüze düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağız” dedi.

Türkiye’deki kullanıcılar artık Canon ürünleri yanında Océ markalı ürünleri de Canon Eurasia ve firmanın akredite iş ortakları aracılığıyla satın alabilecek. Canon Eurasia İş Çözümleri Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü Michele Tuscano, bu yeni gelişmeyle ilgili şunları dile getirdi: “Bundan böyle Océ markalı sürekli form yazıcılar ve geniş formatlı baskı çözümlerinin satışı doğrudan Canon Eurasia tarafından yönetilecek. Dijital baskı sektöründeki hızlı büyümeyi düşündüğümüzde, bu gelişme, ortaklarımız ve müşterilerimiz açısından mükemmel fırsatlar doğuruyor. Müşterilerimiz ve ortaklarımız, tamamı katma değerli çok sayıda hizmetle desteklenen Canon ve Océ markalı baskı çözümlerinden oluşan birleşik bir portföyden yararlanabilecekler. Artık dijital baskı pazarının lideri haline gelmek için elimizin altında tüm imkanlar mevcut.”

Kanat Boya IFS ERP ile Sektörde Fark Yaratacak Global kurumsal yazılım çözümleri sunan IFS, Anadolu’daki çalışmalarına devam ediyor. İzmir’de yer alan ve boya sektörünün önemli isimlerinden olan Kanat Boya süreç yönetiminde IFS ERP’yi tercih ederek ERP Projesi çalışmalarına başladı. Kanat Boya’nın seçim sürecinin ardından geçtiğimiz ay başlayan ERP projesi IFS’in boya sektörüne özel çözümleri sayesinde hızlı bir şekilde ilerliyor. IFS’in çözüm ortaklarından EGERİA Yazılım’ın yürüttüğü proje ile özellikle Ar-Ge süreçlerinin takibi ve Satış-Pazarlama faaliyetleri gibi kritik süreçlerde tam kontrol sağlanması ve işletme genelinde tüm süreçlerin birbiriyle tam bir entegrasyon içinde yürütülmesini sağlayacak bir sistem yapısının kurulması hedefleniyor.

20


OKI 5 Yeni Renkli Yazıcısını Yanıttı OKI, baskı profesyonelleri ve dikey sektörler için özel olarak geliştirdiği, segmentinde bir ilk olan 5 renkli baskı yapan ödüllü yazıcıların da aralarında bulunduğu yeni ürünlerini OKI Data Corporation (ODC) Başkanı T. Hiramoto’nun katıldığı “The Future of Printing is Brilliant” temalı toplantı ile İstanbul’da tanıttı. OKI Lansmanında tanıtılan beyaz tonerli yazıcı serisinden C711WT ve 5 renkli yazıcısı ES9541 ile 360 grama baskı yapma özelliğine sahip segmentindeki tek A3 yazıcı olan C931 ve açık bir platform üzerinden çalışan MC760 ve MC7680 çok amaçlı yazıcılar ( MFP) davetliler tarafından ilgiyle karşılandı. OKI Data tarafından geliştirilen C711WT, ES9541 ile kağıdın yanısıra cam, kristal, seramik, kumaş, plastik, deri gibi çok çeşitli yüzeylere transfer kağıdı aracılığıyla baskı yapılabiliyor. Kendi alanında bir ilk olan 5 renkli yazıcı ES9541’in Good Design ve VISCOM ödülleri bu-

lunuyor. Ayrıca ES9541 modeli 5 renkli baskı yapıyor. Renk profesyonelleri için geliştirilmiş, C931 A3 renkli yazıcı, OKI’nin “Multi level ProQ” ve isteğe bağlı olarak bir EFI Fiery XF sunucu teknolojileri ile yüksek kalitede renkler, ince detaylar ve yüksek canlılık, gerçeklik hissi veren baskı sonuçları sağlıyor. MC760 ve MC780 çok fonksiyonlu yazıcılar (MFP) ise dokümanlarla ilişkili işlerin tümünü, kurumun doküman akışı ile sorunsuz bir şekilde bütünleştiren, kullanıcı arayüz özelleştirmesi sağlayan açık bir platform ile birlikte çalışıyor.

Microsoft Sayesinde Şirketler Veriden 1,6 Trilyon Dolar “Kâr Payı” Alacak Microsoft, ABD’de gerçekleştirilen küresel lansmanın hemen ardından 16 Nisan 2014’te Swissotel’de gerçekleştirdiği SQL Server 2014 lansmanıyla yeni platformun detaylarını katılımcılarla paylaştı. Microsoft, ayrıca verinin yön verdiği ve “akıllı çevresel zeka” olarak isimlendirdiği kavramı hayata geçirecek ürün ve hizmetlerinin detaylarını da aktardı. Dünyanın en yaygın kullanılan veritabanı olan SQL Server’in mevcut en güncel sürümü SQL Server 2014, bellek içi (in-memory) teknolojisiyle sunduğu gerçek zamanlı performans, Microsoft Azure sayesinde genel buluta ölçeklenebilme ve felakete karşı yedekleme yetenekleriyle dikkat çekiyor. Veriye dayalı kültürün tüketicilerde ve kurumlarda merak, harekete geçme ve deneyimleme odaklı bir alışkanlığı beraberinde getirdiğini ifade eden Microsoft Türkiye Bulut ve İş Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun, şunları söyledi: “Veriye dayalı çevresel zekanın hakim olacağı yeni bir çağa giriyoruz. Bu çağın önemli

bir işareti olan veri kültürü, tüm kurumların ve kurumlardaki tüm bireylerin veriye dayalı önsezilere hızlı bir şekilde ulaşmasını gerektiriyor. Microsoft olarak ürün ve hizmetlerimizi bu yeni çağın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde konumlandırmayı amaçlıyoruz.”

21


özel

“Nasıl Başarırız?” Sorusuna Cevap Arıyoruz İş ortaklıklarının 5. Yılına giren Lexmark ve Teknoser’in başarısını Lexmark Türkiye Teknik Servis Müdürü Saruca Seri ve Teknoser Servis Çözümleri ve İş Geliştirme Müdürü M. Erdem FERKAN’a sorduk. Lexmark Türkiye ile Teknoser arasındaki iş ortaklığı nasıl başladı? Saruca Seri Teknoser ile olan iş ortaklığımız 2009 yılında başladı. O döneme dek kendi servis elemanlarımız, onarım atölyelerimiz ve yerel servis sağlayıcılarımız ile birlikte müşterilerimize servis ve destek hizmetleri üretiyorduk. Gelişen talep ve ihtiyaçlara uyum sağlayabilmek ve daha kaliteli hizmet üretebilmek adına, strateji değişikliğine gittik ve ülkemizin tüm noktalarına ulaşabilecek servis ağına sahip, hizmet üretebilecek bir iş ortağı arayışına girdik. Bu iş ortağında öncelikle aradığımız, talepleri karşılayabilecek teknisyen kadrosuna ve yaygın servis ağına sahip, ekonomik yapısı güçlü, herhangi bir yazıcı markası ile ortaklığı olmayan, istekli, ekip çalışmasına inanan ve gelişmeye açık olmasıydı. Tam bu esnada Teknoser firması ile yollarımız kesişti. Teknoser de bir marka ile servis yelpazesini genişletmek istiyordu; karşılıklı görüşmeler sonrasında hedefler ve isteklerin buluşması ile ilk adımlar atılmış oldu. Sıkı bir eğitim sürecinin ardından, bir Toplam Baskı Yönetimi projesi ile birlikte çalışmaya ve birbirimizi tanımaya başladık. Yaklaşık bir yıllık iş birlikteliği, birbirini tanıma süreciyle oluşan güven ve projedeki başarımız, 2010 yılı sonunda imzaladığımız servis ortaklığı sözleşmesini de beraberinde getirdi. Bugün iş ortaklığımızın beşinci yılındayız.

M. Erdem Ferkan Teknoser olarak üretici servis hizmetlerinin önemine ve şirketlere kattığı değere inanan bir firmayız. 2009 yılında oluşturduğumuz büyüme stratejisinin bir parçası olarak, marka değeri yüksek, kurumsal pazarda müşteri sadakati yaratmış global bir üretici ile servis partnerliği yapma adına çalışmalarımıza başladık. Bu çalışmalar sonucunda gelinen noktada, Teknoser’in bü-

22

yüme stratejisine paralel olarak kurumsal pazar ve toplam baskı yönetimi pazarında büyümeyi hedefleyen ve kurumsal kültürümüze, kendimize yakın hissettiğimiz Lexmark Türkiye ile görüşmelere başladık. Hemen ardından alınan detaylı teknik eğitimler ile saha ekiplerimizi kısa sürede ilk projemizi verebilecek düzeye getirdik ve iş birlikteliğimiz bu şekilde başlamış oldu. 2010 yılında atılan servis ortaklığı sözleşmesi imzaları ile pekişen bu birliktelik, bugün beşinci yılında büyüyerek devam ediyor.

Lexmark Türkiye’nin Teknoser’i tercih nedenleri nelerdir? Saruca Seri Öncelikle, Lexmark Türkiye’nin odağında her zaman müşteri memnuniyeti olduğunu ve bu işin dününün olmadığını belirtmek isterim. Geçmişte verdiğiniz tüm iyi hizmet ve servisler, kötü servis veya davranış ile sıfırlanabilir veya negatife dönebilir. Müşteri daima en iyisini ve çoğu zaman da imkansız olanı talep eder. Bu yüzden yorulmadan, pes etmeden sonuca ulaşana dek daha iyiyi hedefleyerek birlikte hareket etmemiz, kendimizi ve iş süreçlerimizi sürekli geliştirmemiz gerekiyor. Teknoser, bu odağa uyum sağlayabilecek, bizim ve müşterilerimizin zaman zaman özveri gerektiren taleplerine koşulsuz cevap verebilecek, çözüm odaklı bir iş ortağı. Kendi iş alanlarındaki bilgi birikimi ve tecrübelerine rağmen Lexmark’ın yöntem, standart ve kalite şartlarına koşulsuz uyum sağlamak için gösterdikleri çaba, sahip olduğumuz bilgi birikimini, teknolojileri ve metotları kabullenerek kendilerini bu yönde geliştirmeleri ve uyum sağlamaları da önemli bir etken. Bu çabanın hem Teknoser’e hem de Lexmark’a büyük katma değer sağladığını düşünüyorum. Bünyesindeki teknisyen kadrosunun genişliği, kalite kontrol ve eğitimde süreklilik sağlanabilmesi açısından önemli bir


Saruca Seri Lexmark Türkiye Teknik Servis Müdürü

parametre. Güçlü bir ekonomik yapıya sahip olmaları, bize ve müşterimize işin sürekliliği konusunda güven veriyor. Lexmark’ın geçmişten gelen yerel servis sağlayıcılarının yönetimini isteğimiz doğrultusunda kendi bünyelerine katıp onların deneyimlerini de kendi potalarında eriterek bu bilgi birikimini kaybetmeden hizmetlerin devamının sağlanması, yapıcı ve kucaklayıcı yaklaşım tarzı, Lexmark müşterilerine de hizmetin sürekliliği ve bağlılık konusunda güven verdi. Deneyimli bir yazılım grubunun olması ve Lexmark sistemi ile entegrasyonun sorunsuz gerçekleştirilmesi ve güncellenmesi, bizlere müşteri taleplerinde esneklik, hızlı çözüm imkanı sağlıyor. Lexmark’ı sadece iş olarak değil, parçası oldukları bir bütün olarak görmeleri ve müşteriye bunu hissettirmeleri, müşterinin Teknoser’i Lexmark olarak görmesi ve kabul etmesi, Lexmark’ın ISO 9001 ve ISO 14001 kalite ve çevre konularındaki politika ve çalışmalarına gösterdikleri uyum ve saha desteği, yaşanan aksaklıklarda yapılan hatalarda durumu kabul ederek yanlışı düzeltme, daha iyiyi ve mükemmeli yakalama konusunda gösterdikleri çaba, Teknoser’i seçmekte doğru bir karar verdiğimizi ortaya koyuyor.

Lexmark ile olan işbirliğinizi ilerleyen dönemlerde farklı kapsamlarda genişletmeyi düşünüyor musunuz? M. Erdem Ferkan Öncelikli olarak hedefimiz Lexmark Türkiye ile yapılan servis ortaklığı sözleşmesini yeni döneme taşıyarak devam ettirmek olacak. Lexmark Türkiye’nin gerek kurumsal müşteri pazarında, gerekse toplam baskı yönetimi pazarındaki

M. Erdem Ferkan Teknoser Servis Çözümleri ve İş Geliştirme Müdürü

büyümesine paralel olarak iş hacmimizin büyüyerek devam edeceğine olan inancımız tam ve sayısal göstergeler de bunu destekler durumda. Buna ek olarak, farklı alanlarda neler yapabileceğimizi sürekli Lexmark Türkiye’nin yönetimi ile görüşüp fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bildiğiniz üzere Türkiye’nin büyüyen ekonomisi, değişen şartları, profesyonel çözümler sunan ve bu güvenlikli baskı çözümlerini müşteri adına yönetebilecek firmalara gereksinimi artırıyor. Lexmark da ürettiği donanım ve tüketim malzemelerine ek olarak, son iki yıldır kendi konusunda dünya lideri olan yazılım firmalarını bünyesine katarak iş kollarına özel çözüm paketleri oluşturmaya ve sunmaya başladı. Bu da farklı servis ve destek ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Teknoser olarak bu trende uyum sağlayıp, Lexmark yazılım çözümlerine destek verebilecek seviyeye gelmeyi ve iş birlikteliğimizi bu alanda da büyütmeyi hedeflemekteyiz.

Eklemek istedikleriniz. Saruca Seri Lexmark Türkiye olarak herkesin yaptığını daha iyi yapabilme, yapamadıklarını da başarabilme arayışı içerisindeyiz. Bu işin anahtarı da eğitim. İş ortaklarımızla birlikte daima “Nasıl başarırız?” sorusuna cevap arıyoruz. Bulduğumuz çözümler, verdiğimiz hizmetler, yapılan fedakarlıklar bizleri yorsa da oluşturduğu müşteri memnuniyeti, verilen hizmetin kalitesi ve standardı, daha çok müşteriyi, müşteri sadakatini ve projeyi de beraberinde getiriyor. Bu da iş hacmimizi ve kazancımızı katlayarak büyütüyor ve büyütmeye de devam edecek.

23


haberler

Dell’den Verimliliğinizi Arttıracak Yeni Ağ Çözümleri Dell, müşterilerin daha hızlı sonuçlarla verimliliği en üst düzeye çıkarmasına ve dağınık bulut bazlı ortamdaki faaliyetlerini modernleştirmesine yardımcı olacak, yeni ağ çözümlerini tanıttı. Yeni ürünler arasında; raf başına en yüksek yoğunluğa sahip ve -bugün piyasada tek olan- veri büyüklüğüne göre ücretlendirilen 10/40 GbE veri merkezi omurgası anahtarına sahip, enerji tasarruflu Dell Ağ Z9500 de bulunuyor. Dell’in; “Yeni Aktif Yapı Kontrol Birimi”, “Endüstri Birliği” ve “Red

Önümüzdeki 3 yıl Yatırımların Odağı “Hizmet Olarak Yazılım” Olacak IBM; yeni bir iş modeli olarak yükselen bulut bilişime yönelik öngörülerini ve stratejilerini paylaştı. Bulut bilişimin, BT ve iş liderlerinin, BT’yi düşünme ve kullanma biçimlerini dönüştürdüğünü ifade eden IBM Ortadoğu ve Afrika Yazılım Grubu Bulut Bilişim Çözümleri ve SaaS Lideri Gökhan Nalbantoğlu, bulutun 2016 yılına kadar, iş liderlerinin gündeminde ciddi ivme kazanacağının altını çizdi: “Bulut, iş yapış şekillerini değiştiren bir eğilim olarak üst düzey yöneticiler arasında etkin bir şekilde öne çıkıyor. Zira, teknoloji ve altyapı tarafında sağladığı rahatlıklar sebebiyle karar vericilerin profillerini değiştiriyor.” Nalbantoğlu konuşmasında son yıllarda bulutla ilgili çarpıcı pek çok ilerleme kaydedildiğinden bahsederken, gerçek anlamda iş çözümleri, daha çok yakın zamanlarda sunulmaya başlandığı için, bulut ile yeteri kadar katma değer sağlama noktasında daha çok alınacak yol olduğuna da dikkat çekti.

24

Hat” gibi endüstri ortakları ile iş birliği yoluyla, sektördeki “Ağ İşlevlerini Sanallaştırma (NFV)” çözümlerini hızlandırma yaklaşımı, müşterilerin veri merkezi altyapılarını dönüştürmesinde ve modernleştirmesinde önemli rol oynuyor. Dell, trafik düzenlerini, -bulut bazlı servis teklifleri de dâhil- günümüzün doğal iş yükü ihtiyaçlarını değiştirerek, müşterilerinin sanallaştırma ile gelen yeni taleplerini karşılamak üzere, veri merkezi ağ yapılarını yükseltmesine yardımcı oluyor.

Datalogic Yeni Ofisiyle Türkiye'de! 40 yılı aşkın deneyimi, 1000’den fazla patenti ve 30 ülkedeki ofisiyle dikey pazarlara yönelik inovasyon temelli veri toplama çözümleri geliştiren Datalogic, İstanbul’da açtığı yeni ofisiyle Türkiye’de de hizmet vermeye başladı. Datalogic Türkiye Ülke Müdürü Argun Erşen ise, Oto ID pazarına yönelik ürün ve çözümlerinin dünya piyasalarındaki liderliğine değinerek Türkiye’deki büyüme hedeflerini açıkladı: “Dünya çapında ADC pazar payımız yaklaşık yüzde 10. POS Perakende Okuyucular’da da yüzde 32.8’lik bir pazar payı ile dünyada bir numarayız. EMEA’da ise yüzde 42.4’lik pazar payımız ile birinci sıradayız. Datalogic son zamanlarda dünya çapındaki atılımlarını hızlandırırken, biz de aynı doğrultuda Datalogic Türkiye olarak bu yılki büyüme hedefimizi geçen yıla oranla yüzde 43 olarak belirledik. Datalogic Türkiye’nin 2014 ciro hedefi ise 5 milyon 865 bin dolar. Türkiye’deki müşterilerimize OT/VT alanında benzersiz hizmet ve çözümler sunarak, bu rakamı 2017’de 9 milyon 729 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”


Acer Iconia W4 Tabletle İş ve Eğlence Bir Arada Tek elde tutulabilecek kadar kompakt olmasına rağmen konforlu bir görüntüleme için yeterince büyük olan, Windows 8.1 ve 4. nesil Intel Atom işlemci kullanan yeni 8.1 inç Iconia W4, mobil verimliliği ve medya tüketimini ileri bir seviyeye taşıyor. Taşınması kolay olduğu kadar yaptıkları tüm çoklu görevler için geleneksel bir tablet arayan profesyonel kullanıcıları hedefleyen W4, belgeleri düzenlemek için hiçbir ek ücret ödemeden Microsoft Office Ev ve Öğrenci 2013 ile önceden yüklenmiş olarak ve aynı zamanda rahat yazmak için opsiyonel bir ultra ince ve taşınabilir klavye ile birlikte geliyor. Acer Iconia W4 Nisan ayından itibaren 949TL fiyatıyla temin edilebilir durumda.

ESET Destek Hattı ile Bir İlke İmza Attı ESET NOD32 ve ESET Smart Security ürünleriyle Türkiye’nin en çok tercih edilen antivirüs yazılımlarını sunan ESET, 2014 yılı başında antivirüs sektöründe bir ilke imza atarak, hem telefonla hem de online olarak canlı ve kesintisiz hizmet veren ESET Destek hattını devreye soktu. Teknomelek Unite Bilgi Teknolojileri A.Ş. işbirliğiyle gerçekleştirilen bu uygulama ESET’in global sistemi için de bir ilk oldu. Çünkü hem dünyada hem Türkiye’de antivirüs sektöründeki genel uygulama, teknik destek hizmetinin mesai saatleri içinde uygulanmasıdır. Ancak bu yılın başından beri ESET kullanıcıları artık 0850 221 37 38 numaralı telefondan ürünlerle ilgili 7 gün 24 saat teknik destek ve bilgi alabiliyorlar. ESET Destek hattına Ocak ve Şubat aylarında yapılan aramalar ilginç veriler ortaya koydu. Bu dönemde destek hattına gelen kullanıcıların yüzde 85’i telefonla arayarak sorununa sesli çözüm getirilmesini istedi. Yüzde 15’i ise web üzerinden indirilen ESET Connect hizmetini kullanarak çözüm talep etti.

Türk Telekom IBM’in Bulut Teknolojisine Güveniyor BT konfigürasyonunu modernleştirme ve düşük maliyet hedefleri doğrultusunda Türk Telekom, IBM’in bulut çözümlerini tercih etti. Yeni sistem Türk Telekom’a otomasyon ile kendi iç kullanıcılarına daha kolay hizmet sunabildiği ve test ortamının yönetimini geliştirebileceği bir ortam yaratıyor. Mevcut kaynaklarını en aktif biçimde kullanan kurum, devreye alacağı bulut çözümünün mümkün olduğu kadar sade ve basit olmasını arzu ediyordu. Türk Telekom; otomatik konfigürasyon ve self-servis portalı aracılığıyla BT personelinin yükünü hafifletmenin yanı sıra geliştirme ve test ortamını standarda oturtmayı ve basitleştirmeyi mümkün kılacak bir çözüm arıyordu. Genel hatlarıyla Türk Telekom seçilecek çözümün mevcut Türk Telekom altyapısını daha iyi kullanarak faydalar sağlaması ve hizmet sağlayıcı firma tarafsızlığına sahip olmasını gözetiyordu. IBM’in sunduğu Bulut çözümü sayesinde Türk Telekom isteklerini tam anlamıyla karşılamış gibi gözüküyor. Tüm bunların yanı sıra firma IBM SmartCloud başlangıç seviyesi otomasyon yeteneklerini kullanarak ve sistem yönetimini kurum içerisindeki son kullanıcılara delege ederek yılda işgücü maliyetlerinde yaklaşık 10,000 dolar tasarruf etmeyi de başarmış durumda.

25


söyleşi

Ömer BALK

omer@btgunlugu.com

Kâğıttan Dijitale Doğru Bir Geçiş Sürecindeyiz Bilişim sektöründe 33 yıldır çeşitli alanlarında çalışmalarına devam eden Murat Göçe geçtiğimiz günlerde İnterpromedya’nın yeni Genel Müdürü olarak görevine başladı. Murat Göçe ile geçiş sürecini, sektörün geleceğini ve İnterpromedya’da ki değişim ve hedefler üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Uzun yıllardır bilişim sektörünün içerisindesiniz, daha önce firma tarafında yer alıyordunuz şimdi ise basın tarafındasınız. İki tarafın içerisinde bulunduğunuz için aradaki farklardan bahsedebilir misiniz? Her yapının kendine göre bir dinamiği var. Kolaylıkları, zorluları, avantajları, dezavantajları içerisinde barındırıyor. Benim bu geçişteki en büyük avantajım, bilişim dünyasıyla ilgili basın tarafına yönelmem oldu. Bir anlamda bilişim dünyasından kopmadım. Ben artık bilişimin ne istediğini bilen birisi olarak, bilişime bir şeyler sunan taraftayım. Daha heyecanlı daha değişik işlerin yer aldığı, daha prestijli tarafa geçtiğimi de itiraf edeyim. Firma tarafında denizde bir su damlası, basın tarafındaysa kendimi bir su birikintisi içerisinde hissediyorum. Daha küçük bir yapı var ve biranda çok ciddi anlamda çevre oluştuğunu da söyleyebilirim. Sizce 2013 yılı bilişim sektörü için nasıl geçti, 2014’e ilginç gelişmelerle birlikte girdik. Bilişim sektörünü genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuyu iki farklı açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bilişim tarafında neredeyse son 15 yıldır kriz olmayan bir dönem yaşamadım. Aslında her sene bir kriz var ve bu sözde söylenen kriz ortamı değil, ortamın kendisi. Bilişimcilerin söyledikleri gerçeği yansıtmıyor da diyebiliriz. Kriz diye bir şey yok ve kriz geçecek diye beklenti içine giren varsa, yanılıyor. 2013’de böyle bir yıldı. Geçtiğimiz yıllardan pek farklı değil. Biraz daha pozitif bakılıyordu, çünkü bir dönem döviz kurları sabit sayılabilecek seviyelerde seyretti. Ama yıl sonuna doğru bu olumlu beklenti de karamsarlığa dönüştü. Bilişim sektörü geçmiş yıllardan pek farklı bir yıl geçirmedi diyebiliriz. 2014’e baktığımızda geçmiş yıllara nazaran değişen bir

26

şey olmayacağını söyleyebilirim. Aynı süreçler devam edecek. Kriz diye tabir edilen (bana göre gerçek hayat) devam edecek ama özelikle kamu tarafında beklenen, ertelenen yatırımların gerçekleşmesi söz konusu olacak. Özellikle Fatih projesi gibi çalışmaların gerçekleşmesiyle sektörün biraz daha hareketleneceğini düşünüyorum. Basın sektörünün çok hareketli olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası takip etmekte zorlanıyorum. 2014’de de sektörümüzün 2013’teki gibi geçeceğini tahmin ediyorum. Basın tarafının en büyük sorunlarından biri reklam. Son 2 aydır firmaların reklam bütçelerini kıstığını gördük. Önümüzdeki günleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bütçeler açısından daha iyi ye mi gider? İnterpromedya geçmişte müşterileriyle reklam çerçevesinde konuşan bir konumdaydı. Şimdilerde ise bu yaklaşımı değiştirdik. Artık firmalara giderken ihtiyacınız nedir, biz neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Birçok firmayla görüştük ve daha önce reklam vermekte zorlanan firmaların kapıları bu tarz yaklaşımlara bizlere açıldı. Reklam olarak konuştuğumuzda pazar giderek daralıyor kabul ediyorum, fakat firmaların önüne çözüm getirecek bir fayda sunduğunuzdaysa kapılar ardına kadar açılıyor. İşin azaldığına veya reklamın azaldığı görüşüne katılmıyorum. İş yapış sürecinde basın tarafının daha iyi modellemesi, daha iyi organize olması gerektiğini düşünüyorum. Artık eskisi gibi reklam çıkmak yeterli olmuyor. Reklamın sunulduğunda nasıl kazanç sağlayacağı da ortaya koyulmalı. Bunu ortaya çıkardığınızda, bütçemiz yok diyen büyük şirketler bile bütçe yaratıyorlar. Satışını arttıracak net bir çözüm varsa firmalar buna hayır demiyor. Her zaman olduğu gibi farkındalık yaratmak, çözüm sunmak hala en önemli anahtar.


İnterpromedya olarak 2014’de ağırlığınızı hangi tarafa vereceksiniz? 2014’de yayınlar mı ön plana çıkacak yoksa etkinlikler mi? Geçmişe göre farklılık yaratan çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bunu yayında, etkinlik ve pazar araştırmaları konusunda da çalışmalarımız sürecek. Parlayan yıldızımız pazar araştırma bölümümüz i-Research olacak. i-Research ve tele-marketing’i ön plana çıkaracağız. Temel hedefimizse İnterpromedya markasını öne çıkarıp, ürün markalarını geri planda tutmak olacak. Bugüne kadar BTHaber markamız en öndeydi. BTHaber bizim ürünlerimizden sadece bir tanesi. Önemli olan İnterpromedya adı, onu ön plana çıkarmaya çalışacağız. Geçmişte çok dikkat çekilmemiş veri merkezi yönetimi, araştırma, tele-marketing gibi alanlar, şuan bizim göz bebeğimiz konumuna geldi. Yeni dönemde hizmetlerinizle neler sunmayı amaçlıyorsunuz? 2010 yılında ara verdiğimiz fuar etkinliğine 2015’te geri dönüyoruz. 2015 yılında teknolojiye sahip olan firmalara yönelik bir fuar yapacağız. Bu fuara kendi yazılımı, kendi donanımı ya da kendi hizmeti olan firmalar katılacak. Eskiden büyük firmalar gelir ürünlerini tanıtır, küçük firmalar dolaşırdı. Şimdi ise kendi teknolojilerine sahip firmalar ürünlerini sunacaklar. Büyük firmaları da izlemeye ve dinlemeye çekeceğiz. Bu yıl Anadolu’da çok etkin bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Anadolu firmalarını da sektöre kazandırmak gibi bir vizyonumuz var. Anadolu’nun 12 şehrinde etkinlik yapıyoruz. Bir başka öne çıkan alanımızda sosyal medya takip ve raporlama olacak. Online sitemiz üzerinden gazete ve dergi aboneliklerimizi, araştırmalarımızı, konferans ve seminer

Murat Göçe İnterpromedya Genel Müdürü

biletlerimizi satacağız. Bu satışlarda diğer firmaların ürünleriyle de ortak çalışma içerisine gireceğiz. Önümüzdeki dönemde hedefleriniz neler? 5 yıl sonra İnterpromedya’yı nerede görmek istiyorsunuz? Her yıl yaptığımız Bilişim 500 araştırması, hem yurt içi hem de yurtdışı firmalara referans oluşturan bir araştırma sonucu. Eskiden bilişim adı altında kategorize edilen firmaları şimdi, bilgi teknolojileri ve iletişim olarak ikiye ayırıyoruz. İletişim sektöründe faaliyet gösteren, özellikle servis sağlayıcılar çok büyük hacimlere sahip. Dolayısıyla her zaman listenin en üst sıralarını oluşturuyorlardı. Bu durum bilgi teknolojileri firmaları tarafından tepki görüyordu. Yeni araştırmamızda 9 alt kategori, 37’de ürün ve hizmet kategorisi altında tekrardan grupluyoruz. Bir başka değişiklik de ödül töreninde olacak. Ödül töreni geçmişte sadece ödül dağıtmayla sınırlı bir çalışmaydı. Şimdi ise bunu yarım günlük bir etkinlik haline getireceğiz. Büyük ödül törenleri kıvamında bir etkinlik olacak. Bilişim Zirvesi’nde ise, her zamankinden

çok daha farklı bir zirve yapmayı planlıyoruz. Eşi benzeri olmayan bir etkinlik düzenlemeyi planlıyoruz. Biraz geciktik ama önümüzdeki günlerde tüm detayları açıklayacağız. Geçtiğimiz yılki Bilişim Zirvesi’yle alakası olmayan bir yapıyı kurgulamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız gibi Bilişim Zirvesi yaparsak, her hangi bir etkinlik gibi yerimizi alırız. Biz çok daha farklı bir şey ortaya koymak istiyoruz, dolayısıyla yapısını tamamen değiştiriyoruz. Kağıttan dijitale bir geçiş söz konusu. İnterpromedya’yı buna hazırlamamız gerekiyor. Şirketi dijitale doğru kaydırmamız gerekiyor. Hatta etkinliklerde bile konuşmacıyla dijital haberleşme, anında soru sora bilme ve programı takip edebilme gibi çalışmalarımızda var. Sosyal medyanın gücünü biliyoruz. Sosyal medyada yapılabilecek işleri tasarlıyoruz. Etkinlik yönetimi olarak başladık ama sosyal medyanın gidişatına göre bizde bir kulvar belirleyeceğiz. 5 yıl sonra İnterpromedya, şimdikinden çok daha dijital hizmetler sunan ve özellikle şirketlerin satış ve pazarlama ihtiyaçlarına çözüm üreten bir yapıyı bünyesinde barındıracak.

27


haberler TÜRMOB ve İŞNET İş Ortaklığı Anlaşması İmzaladı E-dönüşüm çalışmaları ile birlikte yürürlüğe giren ve Nisan ayından sonra zorunlu hale gelecek olan e-fatura uygulaması kapsamında SMMM’lere ve işletmelerine daha kaliteli ve geniş kapsamlı hizmet sunmak üzere TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) ile İŞNET arasında işbirliği anlaşması imzalandı. Bu işbirliğiyle LUCA üyesi meslek mensupları ve işletmelerine ihtiyaç duydukları e-fatura uygulaması, özel entegratörlük ve arşivleme konularında hızlı, kaliteli ve güvenilir çözüm sunuluyor.

Prestigio'dan Windows Sürprizi

KYOCERA’dan Ofisleri Renklendirecek Kampanya Bilgitaş, ofisinizdeki tüm profesyonel renkli baskı, kopya, tarama işleriniz için ideal KYOCERA FS-C8520MFP modelinde fiyat avantajıyla sunuyor. 20 A4 renkli sayfa/dakika hıza, standart 600 sayfalık kağıt kapasitesine, düşük enerji tüketimine ve kullanıcı dostu dokunmatik ekranına ek olarak KYOCERA uygulama geliştirme platformu HyPAS özelliği ile de dikkat çeken A3 Renkli KYOCERA FS-C8520MFP modeli, bünyesinde bulundurduğu fotokopi, ağ yazıcı, ağ tarama, önlü arkalı baskı (dubleks) özellikleri ile dokümantasyon çözümleri sağlarken, opsiyonel faks özelliğiyle tüm ihtiyaçlarınıza hitap ediyor. Mayıs ayı sonuna kadar devam edecek renkli A3 KYOCERA FS-C8520MFP kampanyası hakkında www.bilgitas.com.tr sitesinden daha detaylı bilgiye ulaşılabilirsiniz.

28

Microsoft, geçtiğimiz hafta San Fransisco’da düzenlediği BUILD 2014 konferansında Prestigio’nun Windows Phone ailesine katılacağını resmi olarak duyurdu. Prestigio, Microsoft ile çalışarak dünyanın dört bir yanındaki müşterilerinin Windows Phone’un eşsiz deneyimine her fiyat segmentinde erişebilmesini sağlayacak. Etkinlikte sahneye çıkan Microsoft Başkan Yardımcısı Joe Belfiore şunları söyledi; “Microsoft’un Windows Phone ile kurduğu daha kişiye özel yaklaşım, “teknoloji hakkında daha az, senin hakkında daha fazla” deneyimi yaşanmasını sağlıyor. Windows Phone 8.1 cihazlar, kullanıcılar için önemli bilgileri ana ekrandan aktaran Canlı Kutucuklar, menüye üçüncü bir sütun ekleyebileceğiniz Başlangıç Ekranı geliştirmeleri, tüm etkinlikleri tek bir yerden görmenizi sağlayan Aksiyon Merkezi ve veri kullanımının detaylarını gözlemleyebileceğiniz Data Sense gibi özellikler sunuyor.”


Citrix ve Google, Chromebook İçin Birlikte Çalışıyor Chromebook, en büyük kurumların birçoğu da dahil olmak üzere yeni ve yenilikçi bilgi işlem platformlarına geçiş yapmak isteyen kurumlar arasında gitgide daha çok benimseniyor. Bu kurumların en önemli ihtiyaçlardan biri, kullanıcılarına, İK, finans ve satış süreçlerindeki kritik Windows uygulamalarına her yerde ve her zaman erişim olanağı sunmak. Citrix Receiver for HTML5 ve Citrix XenApp sanal uygulama tedarik çözümü ile birleştirilen Chomebook for Business; müşterilerinin, yüksek çözünürlüklü Citrix HDX teknolojisi kullanıcı deneyimi ile her tip Windows uygulamasını kullanmasına ve en büyük kurumlar için operasyonel ölçeklenebilirlik sağlamasına olanak tanıyor. Chromebook için güvenli uygulama sağlamaya yönelik devam eden işbirliğine ek olarak Citrix, Chromebook kullanıcıları için hızlı ve kolay video konferans olanağı sağlayan web tabanlı bir işbirliği platformu olan GoToMeeting Free platformunu da duyurdu.

Chromebook for Business’in benimsenmesini hızlandırmak için Citrix, Citrix AppDNA uygulama yönetimi teknolojisini de içeren en önemli sürüm olan XenApp Platinum sürümü için yüzde 25 oranında bir promosyon indirimi uygulanacağını da duyurdu. AppDNA teknolojisi, Microsoft müşterilerinin Windows XP sürümünden en yeni sürümlere geçmelerini kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor. Promosyon, Windows XP sürümünün kullanımdan kalktığı gün olan 8 Nisan 2014 itibariyle başladı.

Türk Telekom, Müşteri Hizmetleri Politikasıyla Üçüncü Sertifikasını Aldı

2011 yılında ilk belgelendirme denetimini başarı ile geçerek ISO 10002:2004 Şikayet Yönetimi Sistemi sertifikasını almaya hak kazanan Türk Telekom, 2013 yılında da sistemin sürekli gelişme ilkesine bağlı olarak sürdürülebilirliğini kanıtlayarak üç dönem üst üste sertifikanın geçerliliğinin devam etmesini sağladı. Böylece Türk Telekom’un; müşteri taleplerini eşitlik ilkesine uygun biçimde, adil, objektif ve gizlilik içerisinde değerlendirdiği bir kez daha tescillenmiş oldu. Türk Telekom, müşterilerinin isteklerini açık, şeffaf ve hızlı bir

şekilde çözmeye odaklanan müşteri hizmetleri politikası ile alanında uluslararası standart olarak kabul edilen ve 2011 yılında aldığı ISO 10002:2004 Şikayet Yönetimi Sistemi sertifikasının geçerliliğinin üçüncü kez devam etmesini sağladı. Uluslararası standartları referans alarak, müşterilerinin tüm talep ve şikâyetlerini eşitlik ilkesine uygun biçimde; adil, objektif ve gizlilik içerisinde değerlendiren Türk Telekom, 2011 yılında aldığı ISO 10002:2004 Şikayet Yönetimi Sistemi sertifikasını, 2013’te aynı standartları devam ettirdiğini kanıtlayarak başarısını devam ettirdi. Türk Telekom Müşteri Hizmetleri politikası, müşteri memnuniyetinin sağlanabilmesi ve sürekli kılınabilmesi amacıyla, şikâyetlerin sistematik bir şekilde yönetilmesine kılavuzluk eden bir standart olarak öne çıkıyor. Müşteri şikâyetlerinin alınması, değerlendirilmesi, çözülmesi ve geri bildirim süreçlerinin etkin bir şekilde işletilmesini sağlıyor.

29


haberler Motorola, Zebra Technologies’i Satın Alıyor

Windows XP Desteğinin Son Bulması Finansal Kurumları Vurabilir Microsoft’un 8 Nisan’dan itibaren Windows XP’ye yönelik desteğini durdurması en çok finansal kurumların veri güvenliğini tehlikeye atıyor. Windows XP desteğinin kalkmasının, bankaları hedef alan zararlı yazılımların etkisini artırması bekleniyor. Gün geçtikçe artan zararlı yazılımların artık tamir edilmesi gündemde olmayan ve güvenlik açıklarına sahip bir platformla birleşmesi, Windows XP üzerinden yapılacak çevrimiçi bankacılık işlemlerini son derece tehlikeli hale getiriyor. Banka Windows XP kullanmasa bile, Windows XP kullanan bir müşteri bankanın ağına bağlandığı anda bankayı tehlikeye atabiliyor. Araştırmalara göre kullanımdaki bilgisayarların yüzde 32’si, yani her 3 bilgisayardan 1’i hala Windows XP ile çalışıyor. Bu durum tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. 2012’den 2013’e kadarki 1 yıllık süreçte bankalara yönelik zararlı yazılım sayısı ikiye katlanarak yaklaşık 500 binden 1 milyona kadar çıktı. Sadece Amerika ve Brezilya’da tespit edilen aktif zararlı yazılım sayısı, 500 bin civarında oldu. Windows XP’nin desteğinin durdurulması ile birlikte, siber suçluların bankaları hedef alan zararlı yazılım üretimlerinin katlanarak artacağı belirtiliyor. Windows XP kullanıcıları mevcut Windows sürümlerini Windows 7, Windows 8.1 yükseltmeleri ya da Mac OS X, Chromebook gibi işletim sistemlerine ivedilikle geçmeleri gerekiyor. Banka ve finans kuruluşlarının Windows XP konusunda sadece uyarılarda bulunması da yeterli olmayabilir. Zaman ilerledikçe durumun daha da kötüleşebilecek ve Bankalar Windows XP kullanıcılarının çevrimiçi bankacılık faaliyetlerine erişimini engellemeyi ciddi bir seçenek olarak düşünmek zorunda kalacak.

30

Kamu ve kurumsal şirketlere yönelik kritik haberleşme çözümleri alanının önde gelen sağlayıcılarından Motorola Solutions (NYSE: MSI), Kurumsal Çözümler bölümünü (Motorola Enterprise) Zebra Technologies’e 3,45 milyar dolar karşılığında satacağını duyurdu. Her iki şirketin yönetim kurulları tarafından onaylanan satış, yasal onayları da içeren bir dizi koşulun gerçekleşmesinin ardından tahminen 2014 yılı sonuna kadar tamamlanacak. Motorola, satış sonrası dönemde yalnızca lider olduğu devletler ve kamu güvenliği kuruluşlarına yönelik kritik haberleşme çözümleri alanına odaklanacak. Bu satışla, 2011 yılında şirketin Motorola Solutions ve Motorola Mobility olarak ayrıldığı dönemde olduğu gibi, birbiriyle her geçen gün daha farklı profillere bürünen iki yenilikçi iş alanının birbirinden ayrılması hedefleniyor. Her ikisi de yaygın müşteri tabanı ve güçlü coğrafi etkiye sahip olan şirketler bu satışla birlikte büyümeye, yenilikçiliğe ve hem müşterilerine hem de hissedarlarına katma değer sağlamaya devam edecek. Motorola Kurumsal Çözümler bölümünü satın alarak yeni segmentlere girecek olan Zebra’nın, bir yandan da kurumsal müşterilerine daha fazla bilgi ve içgörü sunarak değer zincirlerini geliştiren lider çözüm sağlayıcılardan biri konumuna gelmesi bekleniyor.


sektörden

Büyük Veri Uygulamaları Kurumların En Kritik Yapıları Konumunda Can Alhas Intellica Kurucu Ortağı

ketim sektörleri yoğun ilgi gösteriyor. Ülkemizde daha çok büyük çaplı şirketler büyük veri çözümlerinden yararlanıyor. Eskiden daha yapısal verilerle uğraşan bir dünya vardı. Artık yapısal olmayan verileri de işleyen, çok hızlı işleme kabiliyetlerinin de olduğu yeni ortamlar oluşmaya başladı. Büyük Veri de artık bu çözümlerin genel adı konumunda. Büyük veri teknolojilerinden yararlanmak için veri miktarınızın çok büyük olmasını beklemenize gerek yok. Zira bu teknolojileri tam olarak anladığımızda mevcut veri işleme kabiliyetlerimize eklenecek birçok yeni kabiliyeti bize sunuyor. Peki bu yetenekler sadece büyük veriye sahip Her geçen gün hızla gelişen teknolojiyle birlikte Büyük Veri konsepti de hem teknolojik olarak, hem de iş amaçlarına getirdiği faydalardaki çeşitlilik olarak hızla büyüyor. Kurumların hem operasyonel sistemlerinde oluşan veri, hem de kendini etkileyebilecek dış sistemlerdeki (sosyal medya, ilişkili diğer iş kolları vb.) veri miktarı sürekli artış gösteriyor. Bu uygulamalar, finansal kriz zamanlarında dahi, kurumların krizi yönetebilmeleri ve gerekli karar alma mekanizmaları için kullanılacağından, aslında şirketlerin en kritik yapıları haline dönüşüyor. Günümüzde üst yönetimler, Büyük Veri uygulamalarının öneminin son derece farkında. Kurumların en önemli hazinesi haline gelen verinin işlenmesi konusu, kurumun kapitalinin değerlendirilmesi kadar önemli bir hal alıyor. Günümüzün küresel rekabet koşullarına yenik düşmek istemeyen yöneticiler, karar alma süreçlerini Büyük Veri uygulamaları ile birleştirerek, bu uygulamaları kurumun tamamına yaygınlaştırmayı hedefliyor. Türkiye’de Büyük Veri çözümlerine özellikle bankacılık-finans, telekom, perakendecilik ve hızlı tü-

Kurumlar için mi? Burada aslında “Büyük Veri” isminin yanlış konulduğunu/yorumlandığını düşünüyorum. Nispeten küçük miktarda verisi olan kurumlar için de “Büyük Veri” mimarileri anlamlı olabilir. Çünkü bu yapılarla gelen tek yetenek büyük miktarda veriyi saklamak olarak düşünülmemeli. Hıza ihtiyacı olan ve gerçek zamanlı yapılar kurmak isteyen kurumlar için de “Büyük Veri” yapıları çözüm olabilir. Aynı şekilde yapısal olmayan veriyi işlemek için de bu tür yapılar kullanılabilir. Mevcut veri ambarlarının yükünün bu tür ortamlara taşınması da artık gündeme gelmiş durumda. Özet olarak söylemek gerekirse “Büyük Veri”; veri işleme ve anlamlandırma ve buna dayanarak aksiyon alma işinin yeni adı olarak düşünülebilir ve yeni kabiliyetler ile zenginleşen iş zekâsı ortamlarının yeni tanımı olabilir. Bu değişikliğe paralel olarak, veri ambarı mimari, veri madencisi gibi roller de “Data Scientist” rolüne dönüşüyor. Daha havalı bir ismi olan rolü, sanırım bu işle uğraşanlar kolaylıkla kabulleneceklerdir.

31


Ali Yavuz ŞAHİN

pratik 10

yavuz@btgunlugu.com

Güvenli ve Doğru Mobil Strateji İçin 10 Adım IDC’nin verdiği verilere göre şirketlerin nedeyse 4/3’ü 2014 yılı içerisinde BT yatırımı yapmayı düşünüyor. Bu yatırımların cihaz tarafına baktığımızda ise mobil cihazların fazlasıyla talep gördüğünü söyleyebiliriz. Mobil cihaz kullanım kuralları şirketler için oldukça katı. Her şirket çalışanın kendi mobil cihazını iş için kullanmasına izin vermiyor ve sağladığı cihazlar üzerine yönetim uygulaması (MDM) yapılandırıyor. Bu tarz uygulamalar pek çok kişinin kafasını karıştırdığı gibi Bilgi İşlem departmanlarını da yönetim protokolleri açısından zor duruma düşüyor. Biz de sizler için şirketinizin Mobil Cihaz Stratejisini belirlerken dikkat etmeniz gerekenleri sıraladık. Bakın mobil strateji planlaması öncesi nelere dikkat etmelisiniz. ü-

3

rol ont k n sas kta uza de has eya n ı ar saye ilir v an azl cih n. Bu vereb ırmad l i b olu klar ı çağ mo nız n emin çin ha cihaz ı ğ aca da eri mi yap uğun erişi llemel m d e ı l r e r ı o e iz. c Yat ebilir i veril i gün lirsin i k l l edi şifre rinde ştireb a e e vey m üz rçekl e e t g s i n s kta uza

düş ilk irket n e Ş alı. lark lan k olm rinde ı p i li ze evab iz ven ar ü ac ejin rat ım gü ihazl unun mcı ol z t s l c d ı r i l a d o b i ini Mo ğiniz mob ? Bu s ze yar eriler uyor e z i i v i nec ilerin üvenl nda s rum da dur tra u u s bilg adar g onus nde k zların de ek k i a k s n a i h i e i r ç c n m i e iği t iç nla sel pla Şirke n kişi üvenl . ı cak şanlar lerin g z. i ı ı çal u ver alısın b m e l s a i içebir iniz ği t ted e rk bitti . Şi tür olup ilginiz ç ü ig re ler kb Bilg de ne n ufa kişile de e n n e i ris kında u bile u say hak a bun ınız. B çözüm u s l s yok kmalı nelik ve bo ış ö r a m i y r l ı a i b ca alab cam iya iht satın ra har an çok leri na pa . Krald u boş sunuz ayın. r u l o olm lcı kra l i yı e ik erini v n ml akı ir b lik site Günü lab e p . z n a i n s e n işi i güv üşünü arı he nde m Geç e hang nızı d i farkl içerisi ara l ı önc andığ ındak iki yıl cihaz s l i k l a k r e u e c a k n. zle üzd bile mü önüm vere çalışı k a yıp deste pmay size rım ya ı yat

1 32

2 4

ndi “ke septi e d kon üem dön getir” siz g yın. n So zını sa da kma a l a cih üler o en bır olün r pop liği eld kont zları ya a n a n h a i ve zam ğu c ağıtm Her e oldu nıza d ı sizd şanlar ı l a . ç ışın çal

5


haz l ci üme i b o üy pma ız m n b a ğın şinizi rak y nızı a c i a ı a ı y n p Ya rımın sapla ş pla lardan İ ı e . t m r h a alı ı ı y a va atır day nın ora a fayd anız y ellere lışmas d nız madıy m tem de ça a p l rin a ğ y sa üze . ı e c n ön ş pla a var i bir a fayd d z nı

7 6 9 8 0 1 lilik giz n ı aki nız ları usund ln a ş n o ı Çal ları ko tam din. n e hak ilerini ntrol dik o o g y l k i labi unu er a p alışan i ğ d u u y ç d me ile kon Bu imler lendir i t eği zı bilg . n ı rın tmayı u n u

kul de ulan i r g e l uy le r üz zla rumsa emler in. a h i t u d s c i k e is ız bil at Mo cağın rket iç dikk e olan k a e a i lan arın ş masın içind erişm l l m z e i i a o l d ş i a m mlu an ilet esin uyu iriyle ar say e veya müml b r Bir ulama ilgile işmek r b g e uy nilen ıkla l e y t a s i kol ktır. lere olaca kün

arıanl aş ı l lam t ça rke l uygu tersiz i ş i r e Eğe n mob nda y üyorı u z s ü ı u ş n ler n Bu m kon ı dü lar cağın eğiti a var. e u a d kal z topl a fay yesind ı d san aların ler sa eleri y i alm eğitim n sevi nı dil aı y y z r a r a a a l e t an ek v rlanm ş ı l c o ça lene ta z eşit uşmak kon ar. l cak

eriri iç geree l t a ası ile i sa esa çalışm şirket n m i a a a vey ışınd z vars ası iç iz. d en ı m sin d n s a ı v fi r i m E l o nla ksa me de sin elema inin a kat et etleri nı r ken şimle ne dik u hizm un ola i i ilet seçim unduğ ze uyg P n S i s rak si I a ’ler ISP ılaştır niz. ş i r s a r k li ebi seç

33


kapak konusu

Kötü Amaçlı Mobil Yazılımlar Evrimleşiyor Ali Yavuz ŞAHİN

yavuz@btgunlugu.com

34

Mobil cihaz kullanım oranının artmasıyla birlikte siber tehditlerin yönü de yavaş yavaş değişmeye başladı. Geliştirdikleri uygulamalar veya uygulamalar üzerindeki açıklardan faydalanarak mobil cihazlara sızan saldırganlar kurumsal firmaları önemli biçimde tehdit eder oldu. Bu saldırganlardan zarar görmek istemeyen kurumlar her yıl milyarlarca dolar harcıyor.


Ç

alışanların % 99’u mobil cihaz kullanıyor ve kullanıcıların nerdeyse yüzde 90’nında mobil bağlantı paketi bulunmakta. Kısa bir süre önce hayatımıza girmesine rağmen bağımlılık yaratan mobil cihazlar ile hemen hemen her yerde online kalabiliyor ve bu cihazlar ile aklımıza gelmeyecek ve sadece hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirebiliyoruz. Bu makalemizde mobil cihazlar üzerindeki kurumları tehdit eden yapılardan bahsetmek istiyoruz. Belki birçoğumuzun aklına bile gelmeyen Mobil Güvenlik yavaş yavaş önemli bir hale gelmeye başladı. Akıllı telefon veya Tablet PC’lerimiz üzerindeki bilgilerin güvenliği artık her şeyden önemli. Çünkü cihazlar üzerinde sadece şahsi bilgilerimiz yok, arkadaşlarımızın veya şirketimizin bilgileri de mobil ürünlerimiz üzerinde bulunmakta. Bu bilgilerin istenmeyen kişilerin eline geçmemesi için güvenliği elden bırakmamanız gerekiyor.

tarafından yaklaşık 4 milyon kötü amaçlı uygulama Android tabanlı cihazlardan mobil kötü amaçlı yazılım dağıtmak üzere kullanılmış durumda. 2012-2013 yıllarında toplamda 10 milyonun üzerinde kötü amaçlı Android uygulaması tespit edilmiş durumda. Hal böyle olunca her gün kullandığımız ve 24 saat yanımızda taşıdığımız mobil cihazlarımız ve içerindeki bilgilerimiz için endişelenmemek mümkün değil.

Mobil Saldırıların Merkezi Rusya

Rakamlarla Tehditler

Yapılan araştırmalara göre en yüksek sayıda kullanıcının saldırıya uğradığı ilk beş ülke şöyle sıralanıyor: Rusya (%40), Hindistan (%8), Vietnam (%4), Ukrayna (%4) ve Birleşik Krallık (%3). Bu ülkelerin arasında Türkiye’nin olmaması sevindirici fakat 2014 yılı içerisinde bu durum değişebilir ve biz de potaya girebiliriz. Geçtiğimiz yıla göre Phishing olarak adlandırılan banka kartı bilgilerinin ve banka hesaplarından para çalmak amacıyla tasarlanan kötü amaçlı mobil yazılımların sayısı neredeyse 20 kat artmış durumda. Şimdiye kadar bankacılık uygulamalarına bulaşmaya çalışan 2500 trojan tespit edilmiş durumda. Aynı analize göre, bankacılık trojan programları 2013 yılı boyunca, kullanıcılar için açık ara farkla en tehlikeli kötü amaçlı mobil yazılım türü olmuş. Bunlardan 2013’te tespit edilen bazılarının, kurbanların mobil hesabından ziyade, banka hesaplarından para çalmak için tasarlandığı belirtiliyor.

Geçtiğimiz yıla baktığımız Android işletim sistemi için geliştirilmiş neredeyse 150.000 yeni kötü amaçlı yazılım tespit edilmiş durumda. Bu rakam, bir önceki yılın (40.000) 3 katından daha fazla. Şimdiye kadar tespit edilen mobil kötü amaçlı yazılım bankasında yaklaşık 200.000 örnek bulunuyor. Şimdiye kadar tespit edilen tüm kötü amaçlı mobil yazılımların %98,1’i Android cihazları hedef alıyor. Siber suçlular

Android İşletim Sistemi mimarisinin zayıflıkları ve artan popülaritesi geçtiğimiz dönemde Android bankacılık trojan programlarındaki artışın en önemli sebebi oldu. Özellikle bu yöntem siber suçlularda bir takıntı halini almış gibi görünüyor. 2013 yılının başlarında, bilinen bankacılık trojan programının sayısı sadece 67 iken, yılın sonlarına doğru rakamın 1.321’e yükselmesi hiç de iç açıcı bir sonuç değil.

Tabii ki kullanılan Mobil cihazların işletim sistemi ve yapısı güvenlik açısından önemli bir faktör. Hali hazırda en büyük pazar payına sahip Android işletim sistemi iOS, BlackBerry veya Windows Phone işletim sistemine göre daha riskli pozisyonda. Bunun başlıca sebebi büyük bir kitle tarafından kullanılıyor olması ve açık kaynak kodlu yapı.

35


kapak konusu Bankacılık trojan saldırılarının çoğunluğu Rusya ve BDT’deki kullanıcıları hedef alıyor. Ancak bunun uzun süre bu şekilde sürmesi pek olası değil. Siber suçluların kullanıcıların banka hesaplarına gösterdiği büyük ilgi düşünüldüğünde, mobil bankacılık trojan programlarının 2014 yılında diğer ülkelerde de artış göstermesi bekleniyor. Halihazırda, birçok Avrupa bankasının müşterilerine saldıran Android trojan programı Perkel ile Kore menşeli kötü amaçlı yazılım Wroba gün yüzüne çıkmış durumda.

Günden Güne Karmaşıklaşıyor Suçlular, analiz etmeyi zorlaştırmak için kasıtlı olarak kompleks kodlar yaratma eylemi olan örtmeyi gitgide daha çok kullanıyorlar. Örtme, ne kadar karmaşık olursa, bir antivirüs çözümünün kötü amaçlı kodu etkisiz hale getirmesi de o kadar uzun süre aldığından, dolandırıcılar da daha fazla para çalabiliyor. Bir mobil cihaza bulaşmak için kullanılan yöntemler arasında, yasal sitelere girerek alternatif uygulama mağazaları ve botlar üzerinden kötü amaçlı yazılımlar dağıtılması da bulunuyor (botlar genellikle kurbanın adres defterindeki adreslere kötü amaçlı bir bağlantı içeren metin iletileri göndererek kendi kendilerine yayılıyorlar). Android’deki zayıflıkların suçlular tarafından kötü amaçlı uygulamaların haklarını yükseltmek için kullanılması, yeteneklerini ciddi ölçüde artırarak, cihazdan kaldırılmalarını daha da zorlaştırıyor. Bir uygulamanın kurulumu sırasında kod bütünlüğü kontrolünü aşmak için, “Ana Anahtar” zayıflığından yararlanılıyor. Android’deki zayıflıklardan kurtulmanın tek yolunun cihaz üreticisinden bir güncelleme almak olması ise durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bir akıllı telefon veya tablet bir yıl önce

36

piyasaya sürülmüşse muhtemelen artık üretici tarafından desteklenmiyordur ve zayıflıklara yönelik yamalar da artık sağlanmıyordur. Bu durumda tek yardım sadece bir güvenlik çözümünden elde edilebiliyor.

veya kritik bilgilerle fidye talep etmek gibi hileli planları uygulayabiliyor. Mobil cihazların yaygın kullanımı bu durumu iyileştirmiyor; her yeni akıllı telefon veya tablet, dolandırıcılara yeni bir saldırı imkanı veriyor.

Veriler mi, Yoksa Cihazlar mı Daha Önemli?

Siber Saldirganlarin Gözü Android’de

Geçtiğimiz dönemde mobil kullanım alışkanlıkları konusunda yapılan bir anket ilgi çekici sonuçlar ortaya koymuş durumda. Ankete göre katılımcıların %56’sı, fotoğraf ve belgelerinin pahalı bir cihazdan daha değerli olduğunu belirtiyor. Buna rağmen kullanıcıların %50’sinden fazlası, kötü amaçlı bir yazılım saldırısı sonucu kaybettikleri veriyi geri kazanamıyor.

Google Play resmi olarak kullanıma 1.103.104 uygulama sunmuş durumda. Buna ek olarak alternatif ve gayrı resmi mercilerde daha fazla uygulama olduğu ve bunların büyük kısmının zararlı olduğu düşünülüyor. Siber suçluların zararlı kodlarını taşımak amacıyla yasal Android yazılımları da kullandıklarını göz önünde bulundurulursa kullanıcıların güvenlik konusundaki tereddütlerinin ne kadar doğru olduğunun göstergesi. Zararlı programların çoğu kullanıcıların finansal bilgilerini hedefliyor. Bu durum Rusya’da geliştirilen “Carberp Truva”nın mobil versiyonu için de geçerli. Bu uygulama, kullanıcı bilgilerini banka sunucusuna iletilirken çalıyor. Uzmanlara göre zararlı Android uygulamalarının büyük bir çoğunluğu Rusya’da geliştiriliyor.

Sizce hangisi daha değerli: pahalı bir bilgisayar mı yoksa bilgisayarın sabit diskinde bulunan çocuğunuzun bulanık bile olsa çekilen ilk fotoğrafı mı? Dizüstü bir bilgisayar mı yoksa bilgisayarınızın hafızasında saklanan en yakınlarınız, en sevdiklerinizle paylaştığınız e-postalar mı? Işıl ışıl son model bir tablet mi yoksa eski arkadaşlarla bir araya geldiğinizde cihazın kamerası ile kaydettiğiniz görüntüler mi? Katılımcıların çoğu tercihlerinde tutarlı. Bir cihaz ne kadar pahalı olursa olsun içindeki bilgiler çok daha önemli. Mobil cihaz kullanıcılarının çoğu, cihazlarında bulunan verileri, cihazların kendisinden daha önemli olarak nitelendiriyor; ancak değerli bilgiler önlem alınmadığı için kaybolmaya devam ediyor. Ankete göre her beş kötü amaçlı yazılım saldırısından biri cihazlar üzerindeki verilerin kaybına yol açıyor ve saldırıya maruz kalanların % 61’i kaybettikleri verileri kurtarmayı başaramıyor. Siber suçlular kişisel verileri çalarak kullanıcının çevrimiçi finansal işlemlerini yönlendirmek

Mobil Cihazları Güvenli Kullanmanın Yolları En temel güvenlik önlemi, ekran kilitleme özelliğidir ve bütün modeller için ortaktır. Cihazınız kullanmaya başlamadan önce bunu yapın. Ayarlar > Güvenlik > Ekran Kilitleme menüsünden yapabilirsiniz. Önemli uygulamalarınızı ise 2 kere kilitleyin! Sizin için önemli olan uygulamaları PIN yaratarak kilitleyebilirsiniz. Bu konuda yardımcı olan App Lock uygulamasını, ücretsiz olarak Google Play Store’dan indirilebilir. İş için kendi telefonunu kullanma yaklaşımı giderek yaygınlaşmakta.


Ancak bu durum ciddi riskler barındırıyor. “Gönderilmiş” kutunuzda bulunan bir e-posta bile suçluların şirket ağınıza giriş yapmalarına neden olabilir. Eğer riskte olduğunuzu düşünüyorsanız konuyla ilgili mutlaka bilgi işlem bölümünüzle veya bu konuda hizmet aldığınız kişi ile görüşmelisiniz. Eğer cihazınız kayboluysa hemen panik yapmayın. Bu konuda hem Google hem de güvenlik yazılımları Anti-Theft uygulamaları ile oldukça iyi güvenlik çözümleri sunuyor. Cihazınız kanepenin arkasına düşmüş olsa bile bu çözüm ile kaybolan cihazların yerleri bulunabilir. Anti-Theft uygulaması ile cihazınız sessiz konumdayken bile çalması sağlanabilir, uzaktan cihazınızı kilitleyebilir ve harita üzerindeki yerini tespit edebilirsiniz. Hassas bilgilerinizi akıllı telefonda saklamayın, taşınabilir SD kartlarda hiç saklamayın! Örneğin, telefonunuzda kredi kartınızın biglileri ya da pasaportunuzun fotoğrafı varsa, bunları harici bellekte saklamayın. Bu, saldırganların bilgilerinize ulaşmalarını kolaylaştırır. Öte yandan Google’ın Android Device Manager sayfası telefonunuzun çalın-

ması durumunda uzaktan verilerinizi silebilmeniz için çözümler sunuyor. Tabii ki diğer güvenlik firmalarının çözümlerini de yabana atmayın. Bunları araştırıp kendinize en uygun olanını seçebilirsiniz.

Uyarıları Okumadan Geçmeyin Her uygulama indirdiğinizde izin penceresini mutlaka okuyun. Android uygulama izinleri penceresi sıkıcı gibi gözükse de sisteminizi güvende tutmak için en önemli yoldur. Kötü uygulamalar, bilgilerinize ulaşmak için ve Android fonksiyonlarını kontrol etmek için izin ister. Örneğin, bütün ağ iletişimini okumak ya da SMS mesajlarınıza erişmek gibi. Eğer uygulamanın uzun bir izin listesi varsa, işte o zaman alarm çanlarının çalmaya başladığı andır. Bu tarz izinler vermekten kaçının. Hiç bir zaman bankacılık uygulamalarını link kullanarak indirmeyin. Dünya çapında sahte bankacılık uygulamaları ile Android cihazları hedef alan truva atlarında ciddi artışlar söz konusu. Kötü amaçlı yazılımlar, sahte banka sitelerinden mesajlar göndererek kullanıcıların çeşitli uygulamaları cihazla-

rına indirmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Ancak bankanız hiç bir zaman bu şekilde bir uygulama sağlamaz. Güvende olmak için bankacılık uygulamanızı Google Play’den indirin.

Ödeme Yaparken Dikkatli Olun Güncel Android cihazlar, telefonla ödeme imkanı sunan NFC çipi (Yakın Alan İletişimi)bulundururlar. Hatta bazı ülkelerdeki mağazalarda ( Bu ülkelere Türkiye’de dahil) bununla ilgili ödeme sistemleri bile devreye girdi. “Bankalara yönelik her yeni teknoloji bilgisayar saldırıları için potansiyel hedeftir“ tespitini yapan araştırmacılar, bu teknolojiyi kullanırken, bankadan doğru bilgi alınmasını ya da direkt olarak NFC sistemi ile ödeme yapılmasını tavsiye ediyor. Güvenlik yazılımı olmazsa olmazlar arasında. Araştırma verilerine göre, son bir yılda akıllı cep telefonlarına yönelik kötü amaçlı Android yazılımları % 63 oranında artış gösterdi. Ayrıca fiziksel hırsızlıklar da hız kesmedi. Tıpkı bilgisayarınızı koruduğunuz gibi, akıllı cep telefonunuz için de mobil güvenlik (Mobile Security) yazılımları kullanın.

37


Ömer BALK

söyleşi

omer@btgunlugu.com

Mobil Cihazlarda Tehdit Artacak Artık sadece bilgisayarlar ve ağlarımız değil, mobil cihazlarımızda tehditler altında. Son dönemde Hearthbleed Bug açığıyla birlikte milyonlarca kullanıcı mobil cihazları üzerinde tehditlere maruz kaldı. Mobil cihazlardaki riskleri ve bu riskleri ortadan kaldırmanın yollarını, ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu ile konuştuk. Mobil tehlikeler son dönemde önemli ölçüde arttı. Heartbleed Bug son döneme damga vurdu ve hala birçok kullanıcı tehdit altında. Tehditlerin normal PC ve sistemlerden mobil cihazlara kaydığını söyleyebilir miyiz? Bizim sektörümüzde değişmeyen tek şey değişim. Her şey değişiyor ve bununla birlikte tehditlerin tipi ve içeriği de farklılık gösteriyor. Güvenlik yazılımı üreten firmalar olarak yeni çıkan tehditlere karşı bir taraftan kullanıcılarımızı antivirüs ürünlerimizle koruma altına alırken, diğer taraftan da virüs yazarları da yeni açıklar ve yeni saldırı yolları bularak kullanıcıları suiistimal edip para kazanma yolları arıyorlar.

Söyleşimizi aşağıda bulunan QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Mobil kullanıcıların artışıyla birlikte özellikle Android işletim sistemi üzerinden önemli bir tehdit artışı oldu. Android işletim sistemi tüm pazarda şu anda yüzde 60 kullanım oranına sahip. Android açık kaynak kodla yazılmış bir mobil işletim sistemi olduğu için ve çoğu üretici tarafından da tercih edildiğinden dolayı virüs yazarları da bu alana odaklanmış durumdalar. Hem kurumsal hem de bireysel tarafta birçok kullanıcı mobil cihazlar üzerinden gelecek tehditlere karşı eğitimsiz. Hal böyle olunca mobil tehditlerin gerçekleştirilmesi ve kötü amaçlı kişilerim bilgi veya para sızdırması daha da kolaylaşıyor. 2014 yılı içerisinde mobil cihazların eskisine göre kat kat daha fazla tehdit altında olacağını düşünüyoruz. ESET olarak hem kurumsal hem de bireysel taraftaki yeni uygulama versiyonlarımızda mobil tehditlere karşı odaklanmış durumdayız ve ürünlerimizi geliştirirken mobil tehditler önceliklerimiz arasında yer alıyor. Artık hepimizin elinde birer akıllı cihaz var ve birçok kullanıcı aktif olarak bu cihazları kullanmakta. Bu cihazları kullanırken güvenliği sağlamak mümkün mü? Eskiden cihazları statü temsili ola-

38

rak kullanıyorduk. Geçmişte herkes arabasının anahtarını veya basit özelliklere sahip cep telefonunu masanın üstüne koyardı. Ama günümüzde masanın üzerine koyulacak ilk nesne olarak akıllı cihazlar geliyor. Eskiye göre hem performans hem de teknoloji açısından kat kat üstün olan bu cihazlar şimdilerin statü göstergesi oldu. İnsanımızın çoğu akıllı cep telefonu kullanıyor ve akıllı telefon modellerinde de değişmeyen tek şey değişim. Popüler olan cihazlara yönelik tehditlerin artması da doğal bir döngü aslında. Güvenlik yazılımı firmaları da bu taraftaki tehditlere karşı korunma mekanizmaları üretmeye başladı ve geçtiğimiz dönemde ilk örnekler kullanıcıların beğenisine sunuldu. ESET’in de bu alanda ESET Mobile Security adında bir güvenlik çözümü var ve kullanıcıların bu tehditlere karşı cihazlarını tam anlamıyla koruma altına alması için biçilmiş bir kaftan.

Mobil tehditlerden korunmak için ne gibi yöntemler uygulanmalı. Sadece yazılımla engelle olmak mümkün mü? Mobil cihazların başı sadece virüslerle değil kaybolma ya da çalınma gibi problemlerle de dertte. ESET’in mobil tehditler için sunduğu çözümler neler?


Alev Akkoyunlu ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı

Güvenlik için uygulamalar üretip ve bunu pazarda yeni kitlelere ulaştırmak için yaymaya çalışıyoruz. Temelde bu tarz çözümler kullanılması gerekiyor ama bence birincil ihtiyaç kullanıcı bilinci. Bununla ilgili çoğu bildirimimizde, yazılarımızda ve yaptığımız görüşmelerde kullanıcı bilincine vurgu yapıp, altını çizmeye çalışıyoruz. Çünkü siz ne kadar güvenlik yazılımı kullanıyor olursanız olun, tehditlerden yüzde 100 korunabilmeniz için bilinçli ve duyarlı olmanız şart. Örnek vermek gerekirse, PC, dizüstü bilgisayar ve Tabletler için sunduğumuz güvenlik önlemleri ve tavsiyeleri cep telefonu ve akıllı telefonlar içinde geçerli. Çünkü cebimize koyduğumuz ufacık akıllı ürünlerin performans dışında normal bir PC veya dizüstü bilgisayardan farklı yok. Yapılan işler az çok birbirinin benzeri. İlk etapta güvenlik önlemi olarak cep telefonlarında şifre kullanılma-

sı gerekiyor. Cep telefonları artık sadece cep telefonu değil, akıllı birer cihaz olduğu için içerisinde e-posta, adres, kontak bilgileri, kişisel resim ve videolarımız, mesajlaşmalarımız var. Ayrıca iş uygulamaları kullanan birçok kullanıcı var. Cep telefonu üzerinden uzaktan bilgisayarına bağlanıp, işte kullandığı uygulamaları cep telefonu üzerinden kontrol edenler dahi bulunuyor. Bu sebepten şifre şart. Taşınabilir aygıt kullanıcıları, güçlü ama kolay yapılandırılabilir ve fazla kullanıcı müdahalesi gerektirmeyecek kadar basit güvenlik ürünleri arıyor. Bu nedenle ESET Mobile Security’nin son sürümünde, yeni kullanıcı arayüzü ve kurulum sihirbazımızı yarattık. Yeni sürüm, kullanıcıların cihazlarını rahatça kullanırken aynı zamanda onları korumayı amaçlayarak geliştirildi. Biz şirketimizde CRM sistemi olarak

Microsoft Dynamics uygulamasını kullanıyoruz ve bu uygulamaya ofis dışındayken cep telefonumuzdan da girebiliyoruz. Birinin telefonuna bakmak istediğimde, adres bilgisi almak istediğimde cep telefonumu kullanabiliyorum. Hemen hemen herkes artık bu tarz şeyleri kullanıyor. Cep telefonları, internet bağlantısı, veri aktarım bedelleri ucuzladı. Eskiden veri trafiğine ciddi paralar ödeniyordu. Şimdilerde rekabetle birlikte bütün operatörler öğrenciler, çalışanlar, kamu personeli gibi sektörel dikey marketler için çok cazip paketler oluşturulmuş durumda. Bu noktada kullanıcı bilinci önemli, şifreleme yine çok önemli bir noktada fakat kritik uygulamalar kullanılıyorsa güvenlik yazılımının kullanmasının şart olduğunu düşünüyorum. Fakat kullanıcılar mobil cihazlar için üretilen yazılımlara para vermek istemiyorlar. Bu tarz ürünlerin

39


mesini öneriyoruz. ESET Mobile Security’de yukarıda bahsettiğim güvenlik önlemleri dikkate alındı. Bunun yanı sıra Tabi ki pil ömrü. O yüzden de minimum sistem kaynağı kullanması gerekiyor. Mobil cihazlar çalınmaya karşı elverişli olduğu ve her yerde bırakabildiğimiz için unutma, çalınma gibi durumlar çokça yaşanabilecek yüksek ihtimalli olaylar olduğu için, çalınmaya karşı korunma olması gerekiyor.

masaüstü bilgisayar yazılımlarına göre daha uygun fiyatlı olduğunu da söylemeliyim. Hatta kullanıcılara mobil cihaz ürünlerini daha uygun fiyatlarda elde etmesi için multi paketlerde üretilmiş durumda. Bir güvenlik yazılımı alıyorsunuz, mobil cihazınız ve normal PC’niz de aynı süreler çerçevesinde kullanabiliyorsunuz. Yine kurumlar içinde böyle bir durum söz konusu. Bunların yanı sıra şifre güvenliği diye bir şey de var. Hem cep telefonu hem de diğer uygulamalar için şifreler üretirken alfa nümerik karakterler kullanılması, 3 ayda bir değiştirilmesi, ayrı hesaplar için ayrı şifrelerin kullanılmaması gerekiyor Örnek vermek gerekirse, bir uygulama yüklerken uygulamanın sizinle ilgili her şeyi bakıp görmesine onay verilmemesi gerekiyor. Genellikle kullanıcılar bu tarz uyarıları okumadan bas geçiyor ve onaylıyorlar. Bu tarz onaylar vermeden önce 2 kere düşünüp 1 kere fiziksel onay veril-

40

İndirdiğiniz uygulamaların arka planda cihazınızda neler yaptığını, hangi bilgileri uygulama sahibine gönderiyor. Yedek alan bir uygulama indireceksiniz, bulut üzerinden cep telefonunuzun yedeğini alıyor. Uygulamayı indirdiğiniz firma, kurum gerçekten o bildiğiniz kurum mu ya da tanıyor musunuz gerçekten? Bazen orada o uygulama varsa güvenilirdir denip, hemen indirip her şeyine onay veriliyor ya da periyodik olarak datalarını gönderebiliyor kullanıcılar. Gerçekten güvenilir, bilindik, piyasada bu işi yapan profesyonel bir şirket mi, buna dikkat etmek gerekiyor. Arka planda uygulamaların ne yaptığını hiçbirimiz bilemeyiz bunun için özel bir uygulama ile takip yapmanız gerekiyor. Bunun yanı sıra phishing dediğimiz, sahte e-postalar, sahte linklerle kullanıcıları oltalama yöntemleri var. Bu tarz saldırılarda kullanıcının oltaya düşme ihtimali çok yüksek. Çünkü saldırganlar kullanıcılar hakkında bilgileri toplayarak saldırı yönlerini bu bilgiler ışığında geliştiriyor. Güvenlik yazılımları bunun gibi saldırılarda arka planda oltalama yöntemiye birlikte eğer bir backdoor açılıyor veya trojan bir veriyi sizin cihazınızdan alıp bir başka yere göndermeye çalışıyorsa engel oluyor. Diyelim ki bir bankadan e posta

aldınız, hesap bilgilerinizi güncelleme vaktiniz geldi, linki tıklayın ve formu doldurarak güncelleyin dedi. Aslında bu noktada güvenlik yazılımının yapabileceği bir şey yok. Sizi bir bağlantıya yönlendiriyor ve sizde bilinçli olarak bağlantıya tıklıyorsunuz. Kullanıcının adres çubuğunu kontrol etmesi gerekiyor. Formu siz kendi elerinizle giriyorsunuz ve backdoor yok, trojan uygulaması yok. Bir virüs değil ve sizin bilgilerinizi ellerinizle teslim ettiğiniz bir yapı. Son dönemde üyelikler altında yapılan saldırılar çok popüler oldu. Eskiden üye olurken imtina ederdik, daha muhafazakardık. Şimdilerde herkes mi böyle bilemiyorum ama ben eskiye göre daha rahatım. Çoğu işlemi yapabilmek için üye olmak gerekiyor, mecburen üye oluyor ve bilgilerinizi veriyorsunuz. Bu gibi durumlar için insanların ikinci üçüncü parti e-posta üretmeleri gerekiyor. Kötü niyetli birisi sizden onay alırken aynı anda başka şeyler içinde onay alabilme olasılığı çok yüksek. Bu olayların bilgisayarda tablette olduğu gibi mobil cihazlarda da aynı şekilde yaşanma olasılığı riski çok yüksek ama bilinç henüz oturmuş değil. Ne yazık ki sadece Türkiye’de değil dünyada da durum böyle. Bütün teknoloji firmaları, güvenlik çözümü üreten firmalar bu alana parmak basıp kullanıcıları bilinçlendirmeye çalışıyor. Kullanıcılar böyle uygulamalara hiç para harcamak istemiyorlarsa freemium dediğimiz ürünlere yönelebilirler. Bizim de Google Play’de ücretsiz sürümümüz var. Kullanıcılar bu sürümü yüklediklerinde güvenlik uygulamasını istedikleri kadar kullanabiliyorlar, bu konuda bir kısıtlama yok. Bu uygulama genel güvenlik özelliklerini karşılıyor ama spesifik özellikler sunan daha ileri versiyonlar da mevcut. Eğer spesifik özelliklere sahip ürünleri almak istiyorsanız belli bir bedeli gözden çıkarmanız gerekiyor.


Bunun yanı sıra güvenliksiz kablosuz bağlantı noktasında internete bağlanıldığında sorunlar çıkabiliyor. Bu tarz bağlantılar üzerinde ne yaptığınız ve verileriniz takip edilebilir ve görülebilir oluyor. Günümüzdeki tehditlere karşı akıllı cep telefonlarının en yüksek korumaya sahip olması artık eskisinden çok daha önemli. Şuan da bizim Turkcell ile bir çalışmamız var. Turkcell’in T serisi akıllı telefonlarını kullanan bütün kullanıcılara 6 aylık ESET Mobile Security ürünümüz ücretsiz. Benim kullanıcılar her zaman söylediğim bir şey var. “Korsan yazılım kullanmayın”. Birçok ürünün ücretsiz deneme sürümü bulunuyor. En kötü ihtimalle bunları bir şekilde araştırıp bulun ve onlardan yararlanın. Biraz zahmetli olsa da güvenliğinizi her şeyin ötesinde düşünmeniz gerekiyor. BYOD’nin (Kendi Cihazını Getir) de dahil olmasıyla artık kurumlar daha fazla tehdit altında. Siber saldırılarla şirketlere ait verilerin çalınması veya zarar görmesi gibi problemler de endişeleri arttırıyor. Bu tehditleri engellemek adına ne gibi çözümler sunuluyor? Kimin eli kimin cebinde belli değil diye bir ifade var. Bu yeni trend içinde bu geçerli diyebiliriz. Çünkü mobil cihazlar, nerede, nasıl ve ne için kullanılıyor kestirmek güç. Kullanıcılar ücretsiz Wi-Fi olan yerlerde ya da şifre alarak, birçok ağa girebiliyor. ESET’in bir özelliği de, kullanıcıların Wi-Fi alanlarında kendini gizleyebilmesi. ESET güvenlik uygulamasını kullananlar girdikleri ağda görünmez olabiliyorlar. Bu sayede Wi-Fi ağının sahibi cihaz üzerindeki veri trafiğine erişemiyor ve mobil cihaz verileri güvende kalıyor. Ayrıca uygulamamızda çoklu cihaz, çoklu kontrol sistemi mevcut. Bu

sistem hem mobil hem de uç birimdeki sunucular ve cihazları kapsıyor. Ağa dışarıdan gelen cihazlar (Wi-Fi ya da Ethernet ile olabilir) “remote administrator” uzaktan yönetim dediğimiz konsol üzerinden yönetici tarafından yönetebiliyor. Her şeyden önce biz şifremizi kağıda yazıp monitör üstüne yapıştıran bir millet olduğumuz için, kişisel bilgisayar kullanım bilincinin aşılanması gerektiğine inanıyorum. Evden işe ya da işten eve yasaklar getirerek çözüm üretmek mümkün değil.

ardından takip edip, izleyip, kendinize SMS gönderebilmenizi sağlıyor. Ayrıca bu özellik ile bilgileriniz uzaktan gizleyebiliyorsunuz.

Cep telefonumdan CRM’e girip her şeyi yapabiliyorsam, bir yere gittiğimde bana atılan e-postayı orada görüp hemen cevaplayabiliyorsam, dünyanın özgürlükler ve sınırsızlıklar dünyası haline geldiğini söyleyebiliriz. Bazı firmalar çalışanlarına cep telefonu veriyor, bazıları ise bu tarz bir tutumda değil ve kullanıcılar hem iş hem de sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için kendi cihazlarını kullanıyorlar. Onu orada kullan, bunu burada kullan gibi sınırlamalar, kısıtlamalar mümkün olmadığından hepsinin bir çatı altından kontrol edilmesi gerekiyor. İşin zor tarafı da bu aslında.

Spam denilince akla sadece e-postalar geliyor ama ESET Mobile Security V3 içerisinde SMS’ler ve aramalar içinde blacklist ve whitelistler oluşturabilmenizi sağlayan yeni özelikler yer alacak. Bence oldukça güzel bir özellik, cep telefonuma nereden nasıl telefon numarama ulaştığını bilmediğim birçok reklam mesajı geliyor ve bu mesajları almak istemiyorum. İstemediğiniz mesajları blackliste alarak engelleyebiliyorsunuz. Bunun yanı sıra ESET Mobile Security V3 Oltalama yöntemleri ve kötü niyetli SMS mesajlarıyla, QR kodlar veya URL linkleri ile gelen web tabanlı ataklara karşı koruma sağlanacak.

ESET kullanıcıları yeni dönemde mobil alanda ne gibi yenilikler görecekler? ESET Mobile Security’nin Versiyon 3 dediğimiz sürümü yayınlanmak üzere. Mayıs ayının 15’inden itibaren ESET Mobile Security V3 kullanıma sunulacak. ESET Mobile Security, Android cihazlar için gelişmiş antivirüs motoru ile hem bilinen hem de bilinmeyen tehditlere karşı koruma sağlayacak. Artık yeni sürüm ile keşfedilmiş Android Master Key tehditlerini yani güvenlik parametrelerini ihlal etmiyor gibi görünen kötü amaçlı yazılımları da yok edebiliyor olacaksınız. Anti Theft dediğimiz çalınmayı ya da kaybolmayı önleyici sistem cihazınızın kaybolmasının

Arayüz geçmişe nazaran biraz daha sadeleştirildi. Görsel olarak mobil kullanıcıların durumu masaüstü kullanıcılarına göre biraz daha sıkıntılı. Bilgisayarda çok rahat yaptığımız şeyleri cep telefonunda o kadar rahat yapamıyoruz. Yeni versiyonumuz da mobil kullanıma daha uygun bir arayüzle birlikte gelecek.

ESET Mobile Security V3 üzerinde tarama ve koruma özelliğinin yanı sıra uygulama taraması özelliği bulunuyor. Bu sayede arka planda backdoor açılıp bir şey yapılıyorsa sizi uyaran bir sistem harekete geçiyor. Yeni versiyonla birlikte sistem kaynağını minimum kullanma özelliği de geliyor. Ayrıca http://my.ESET. com portalı üzerinden kullanıcılar cihazlarını takip edebilecekler. Herhangi bir çalınma ya da kaybolma durumunda http://my.ESET.com üzerinden cihazınızı takip ve kontrol edebileceksiniz. Ürünü kullanmak ve denemek isteyen kullanıcılar Google Play üzerinden ücretsiz versiyonu hemen indirip kullanmaya başlayabilirler.

41


online Mustafa HANLI

mustafa@btgunlugu.com

Elektronik İmza Hakkında Bilmedikleriniz Günümüzden yaklaşık 10 yıl önce kanun ile yürürlüğe koyulan Elektronik İmza kamusal ve ticari iş ve işlemlerin elektronik ortamda geçerliliğinin, bütünlüğünün, erişilebilirliğinin ve inkar edilemezliğinin sağlanmasına yarıyor.

K

anunda tanımlanan güvenli Elektronik İmzanın, elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğurması, elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haiz olması, usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik verilerin senet hükmünde olması ve bu verilerin aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılması Kanunun hukuki açıdan getirmiş olduğu en önemli yenilikler. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur. Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir. Sayısal imza, imzalanan metine göre farklılık gösterir ve içeriğin matematiksel fonksiyonlardan geçirilerek eşsiz olduğu düşünülen bir değer bulunması sureti ile elde edilir. Yani kişilerin, elle atılan imzada olduğu şekilde

42

tek imzası yoktur; bunun yerine imzalamada kullanılan anahtarları vardır. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda ve bu metinde geçen “elektronik imza” kavramı sayısal imzayı işaret etmektedir.

Elektronik Sertifika Elektronik sertifika, elektronik imzanın doğrulanması için gerekli olan veriyi ve imza sahibinin kimlik bilgilerini içeren elektronik kaydı ifade etmektedir. Elektronik sertifikalar, kanuna uygun olarak faaliyette bulunacak elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarından belirli bir ücret karşılığında temin edilecektir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının sertifika üzerindeki elektronik imzası, sertifikanın bütünlüğünü ve doğruluğunu garanti eder. Elektronik sertifikalar, atılan imzanın doğruluğunun teyit edilebilmesi için gereklidir. Nitelikli elektronik sertifikalar; Kanunun 9 uncu maddesinde belirtildiği şekilde “nitelikli sertifika” olduğuna dair bir ibareyi, sertifika hizmet sağlayıcısının kimlik bilgilerini ve kurulduğu ülke adını, imza sahibinin teşhis edilebileceği kimlik bilgilerini, sertifikanın geçerli olduğu süreyi ve sertifikanın seri numarasını barındıran elektronik sertifikalardır.

Elektronik İmzanın Özellikleri Elektronik imza kullanıcılarına üç temel özelliği sağlamaktadır: Veri Bütünlüğü: Verinin izinsiz ya da yanlışlıkla değiştirilmesini, silinmesini ve veriye ekleme yapılmasını önlemek, Kimlik Doğrulama ve Onaylama: Mesajın ve mesaj sahibi-


nin iletiminin geçerliliğini sağlamak, İnkar Edilemezlik: Bireylerin elektronik ortamda gerçekleştirdikleri işlemleri inkar etmelerini önlemek.

Elektronik İmza Oluşturma Araçları İmza oluşturma araçları; elektronik imza oluşturmak üzere kullanılan yazılım veya donanımı ifade etmektedir. 5070 sayılı Kanun’da “güvenli” elektronik imza oluşturma araçlarına değinilmiş ve aşağıdaki özelliklerin sağlanması şart koşulmuştur: ■ Ürettiği elektronik imza oluşturma verilerinin kendi aralarında bir eşi daha bulunmaması, ■ Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin araç dışına hiç bir biçimde çıkarılamamasını ve gizliliğini sağlaması, ■ Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin, üçüncü kişilerce elde edilememesi, kullanılamaması ve elektronik imzanın sahteciliğe karşı koruması, ■ İmzalanacak verinin imza sahibi dışında değiştirilememesi ve bu verinin imza sahibi tarafından imzanın oluşturulmasından önce görülebilmesi. ■ Kullanılacak donanım/yazılımın özellikleri ve standartları Kurum tarafından yapılacak düzenlemelerle belirlenecektir

Elektronik İmzanın Hukuki Sonuçları Elektronik İmza Kanunu’nda; güvenli elektronik imza, elle atılan imzaya eşdeğer kabul edilmiş ve elektronik imza ile oluşturulmuş verilerin senet hükmünde olacağı belirtilmiştir. Ancak kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile teminat sözleş-

melerinin güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Diğer bir deyişle, kanunların merasimi ya da üçüncü tarafların şahitliğini gerek gördüğü emlak alım satımı, veraset ve intikal, evlenme gibi işlemler elektronik imza ile gerçekleştirilememektedir.

Elektronik İmzanın Uygulama Alanları Elektronik imzanın; bankalar ve finans kurumları, şube ağına sahip sigorta şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları, holdingler ve diğer büyük şirketler, üniversiteler, yüksek iletişim ve bilgi güvenliği gereksinimi olan organizasyonlar başta olmak üzere orta ve uzun vadede yaygın bir uygulama alanı bulabileceği değerlendirilmektedir. Gerek kamusal gerekse ticari alandaki muhtemel elektronik imza uygulamaları arasında aşağıdakiler sayılabilir:

Kamusal Alandaki Uygulamalar ■ Her türlü başvurular (ÖSS, KPSS, LES, pasaport vb) ■ Kurumlararası iletişim (Emniyet Müdürlükleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlükleri vb) ■ Sosyal güvenlik uygulamaları ■ Sağlık uygulamaları (Sağlık personeli - hastaneler - eczaneler) ■ Vergi ödemeleri ■ Elektronik oy verme işlemleri

Ticari Alandaki Uygulamalar ■ İnternet bankacılığı ■ Sigortacılık işlemleri ■ Kağıtsız ofisler ■ e-Sözleşmeler ■ e-Sipariş

43


teknoloji

Ali Yavuz ŞAHİN

yavuz@btgunlugu.com

2014 Teknolojide Önemli Yatırımların Yılı Olacak Günümüzde şirketlerin gelişen teknolojiyi yakalamaları için eskisinden daha fazla yatırım yapması gerekiyor. 2014 yılı içerisinde şirketler güvenlik, mobil ve verimlilik konusundaki teknoloji yatırımlarını arttıracaklar.

B

rennanIT’nin yeni yayınlanan araştırma raporunda katılımcıların %48,7’sinin 2014 yılında mobil çözümlere yatırım yapacağı ve %44,4’ünün yıl içerisinde yeni güvenlik projelerine girişeceği belirtiliyor. Brennan BT Genel Müdürü Dave Stevens’a göre, rapor sonuçları birçok şirketin gelişmiş teknoloji çözüm ve hizmetlerden faydalandığını gösteriyor ancak “birçok firma işlerini kolaylaştıracak, zaman ve mali açıdan tasarruf sağlayacak bu yeni teknolojilerden habersiz” ve bundan faydalanmıyor. Fakat bu tarz şirketlerin yatırımlarının ilk sırasında BT yer alıyor. Teknolojinin her alanda kullanım oranı artıyor fakat yatırımların birinci sırasına yerleşmesi sektör ve ekonomik açıdan sevindirici.

Bu ve bunun gibi araştırmalar şirketlerin önümüzdeki dönemde nasıl hareket edeceğini gözler önüne seriyor. Eğer amacınız büyümek, daha çok verimlilik veya daha zeki çalışma yöntemleri ise BT daha iyi bir iş kurabilmek için her zamankinden daha önemli. BrennanIT’nin yaptığı Buzz IT Olgunluk Endeksi araştırmasının amacı 2014’ün şirketler için BT dönüm noktaları ve fırsatlarını ortaya koymak olarak açıklanabilir. Ortaya çıkan sonuçlara baktığımızda şirketler için teknolojinin değeri hiç olmadığı kadar çok farkındalık ve takdir yansıtmakta. Araştırmanın üstüne basarak ortaya çıkardığı sonuç ise 2014 yılının BT yatırımları yılı olacağı yönünde. Firmalar yatırım konusunda istekliler ve bunu 2014 yılı içerisinde gerçekleştirecekler.

2014 Fırsatlar Yılı Olacak

Araştırmaya katılan 500’den fazla şirket bulunmakta ve bu şirketlerin %48.7 gibi bir oranı (neredeyse şirketlerin yarısı) önümüzdeki 12 ay içerisinde mobiliteye yatırım yapmayı planlıyor. Bunların büyük çoğunluğu kendi BT takımları bünyesinde yönetilen yeni cihazların alımını (%82.4) gerçekleştirecek. Bazı firmalar ise yeni alacakları

Başka bir araştırma firması The Buzz’ın BT olgunluk endeksi anket sonuçlarına baktığımızda firmaların 2014 yılında daha rakiplerine göre rekabetçi olabilmek adına teknolojiye yatırım yapmaya hazır oldukları ortaya çıkıyor.

44


mobil cihazlar üzerinde kendi uygulamalarını geliştirecek (%27.5) bazıları ise üçüncü parti uygulamalara güveniyorlar (%41.2).

Güvenliği Elden Bırakmayın Ankete katılan şirketlerin %44.4’ü önümüzdeki yıl içerisinde güvenliğe yatırım yapacak ve %36.8’lik bir oran ise bunu şirketin ana odaklarından biri olarak görüyor. Şu anda birçok şirketin güvenlik önlemlerinin çok düşük seviyelerde olduğunun altını çizmeliyiz. Katılımcıların %90.9’u bir güvenlik duvarının olduğunu belirtmekte ancak daha sağlam çift faktörlü doğrulama %55 oranında iken ve Security information ve Event Management (SIEM) çözümleri (%23) daha az yaygın. Veri konusunda %19.1 bir kısım analitik ve iş zekasının gelecek yıl önemli rol oynayacağını düşünüyor fakat ankete katılanların yarısından fazlası %52.4’lük bir rakama karşılık geliyor bu kısım, iş yatırımlarının önümüzdeki yıl içerisinde veri çözümlerine doğru kayacağını belirtiyor. Yaratıldığı yerde korunan veri hala çok yüksek ve şirketlerin %86.3’ü verilerini şirket içerisinde tutmakta ve %58.8’i yedekleme seçeneği olarak diskleri ve yerinde saklama yöntemlerini kullanıyor. Bu kadar kritik verilerin bu tarz saklama yöntemleriyle korunması daha önümüzde gidilecek çok yol olduğunun göstergesi.

VPN’den Vazgeçemiyoruz Yazılım şu anda şirketler için heyecanlı bir fırsat. Şirketlerin %21.1’i için Windows yazılım güncellemeleri önemli bir odak noktası. %25’i ise ofis üretkenlik/işbirliği araç güncellemesi önemli öncelik konusu. İş şirket ağına sahadan erişim olunca VPN hala %71.9’lık bir oranla çok popüler. Ankete katılanlar VPN’in mobilite hedefinin ana stratejisi olduğunu belirtiyor. Unutmadan Windows XP kullanıcılarına bir bilgilendirme yapalım. Microsoft Windows XP için verdiği desteği geçtiğimiz günlerde durdurdu ve bundan sonra Windows XP için güncelleme yayınlanmayacak. Önümüzdeki günlerde bu işletim sistemini kullanmayı düşünüyorsanız büyük açıklar ve güvenlik tehlikeleriyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu önemli noktayı unutmayın. Mümkünde kullandığınız işletim sisteminizi değiştirmenizi tavsiye ediyoruz.

Her Yerde Bulut Var Anket sonuçlarına devam ediyoruz. Şirketlerin %23.6’sı için Bulut gelecek yıl içerisinde ana odak noktası. Dahası %35.7 gibi bir oran bu süre zarfından hibrit bulut çözümlerine yatırım yapma arayışında. Bulut çözümünü şirketler için çekici kılan iki ana sebep ölçeklenebilirliği (%80.9) ve dış kaynaklandırma yoluyla maliyetlerin düşürülebilmesi (%78.7). Bulut bilişim servislerini kendi sunucularında ça-

lıştırabileceğiniz gibi servis sağlayıcılar üzerinden de satın alabiliyorsunuz. Bu sayede şirket bütçelerini fazla aşmadan kullandığın kadar öde mantığıyla Bulut servislerini kullanmanız mümkün oluyor. Çok yakında bu büyük avantajlara sahip teknolojileri kullanmayan kalmayacak.

Gelişmiş Araçlara Yönelik Eğilim Artıyor Bir çok şirket verimli bir şekilde e-posta (%92,1) ve geleneksel telefon (89.5%) yoluyla iş birliği içerisinde. Ancak ankete katılanların %38.8’ında daha gelişmiş araçları adapte etmeye yönelik bir arayış bulunmakta ve 2014 yılında iş birliği çözümlerine yatırımın altını çiziyorlar. Dosya paylaşımı katılımcıların %76.3’ü için olağan bir hale gelmiş durumda. Bunun ardından %73.7 ile telekonferans gelmekte, ofis içi video konferans %65.8 ve anında mesajlaşma ise şirketlerin %57.9’unda hakim. Araştırma gösteriyor ki şirketler gelişen teknolojileri yakalamak ve kendilerine uyarlamak için harekete geçmiş durumda. Bu bağlamda BT yatırımları da şirketlerin birinci önceliği haline gelmiş. 2014 yılı BT harcamaları açısından beklediğimizin ötesinde geçecek gibi gözüküyor.

45


mobil

Mobil Cihazlar Kurumsala Geçiş Yapıyor Mobil kurumsal arayüzler kullanıcıların kendi cihazlarıyla iş hayatlarını organize etmesi açısından önem taşıyor. Hızla gelişen akıllı telefon ve tablet teknolojileriyle birlikte kullanıcılar kendi cihazları üzerinden hem günlük faaliyetlerini hem de iş uygulamalarını birlikte kullanabiliyorlar.

Ömer BALK

omer@btgunlugu.com

46


G

eçmişte firmaların verdiği telefonlar arama öncelikliyken günümüzde kurumsal mobil uygulamalarla uyumlu cihazlar ve bu hizmetleri sunan operatörleri tercih etme yönünde bir eğilim ortaya çıkmaya başladı. Getirilen kısıtlamalarla çalışanların cihaz kullanımlarına yönelik uygulanan yaptırımlar tersine dönmüş ve çalışanları teşvik edici yönde gelişmelerle, çalışanların mobil cihazları ve kurumsal mobil arayüzleri kullanmaları talep edilmekte. Kurumsal mobil arayüzler hem cihaz ve uygulama bazlı hem de operatör bazlı seçeneklerle karşımıza çıkıyorlar. Mobil kurumsal arayüz denildiğinde ilk akla gelen firmaların başında BlackBerry geliyor. BlackBerry’nin hem kendi cihazları hem de iOS ve Android işletim sistemli cihazlar için cihaz yönetimi, güvenlik ve uygulama yönetim seçenekleri bulunuyor. BlackBerry Enterprise Service 10, kurumsal ve kişisel alanları ayırarak mobil cihazlara birden fazla platformu kullanma imkanı sunuyor.

BlackBerry BlackBerry Enterprise Service 10 ile şirketler içerisinde ister BlackBerry işletim sistemli ister Android ve iOS tabanlı akıllı tablet ve telefonları

yönetebilmeniz mümkün. Secure Work Space, tamamı tek bir BlackBerry Enterprise Service 10 yönetim konsolu aracılığıyla yönetilen iOS ve Android cihazlara yönelik yüksek düzeyde kontrol olanağı sunan yeni bir kapsama, uygulamalara yönetim katmanı ekleme ve güvenli bağlantı seçeneğidir. Sunulan entegre bir e-posta, takvim ve kişiler uygulaması, kurumsal düzey bir güvenli tarayıcı ve Documents To Go hizmetiyle güvenli ek görüntüleme ve düzenleme olanağı sayesinde yönetilen uygulamalar

güvenlik altına alınarak kişisel uygulamalar ve veriler birbirinden ayrılması sağlanıyor. BlackBerry, iş kullanımı için ihtiyaç duyduğunuz güvenlik ve yönetimi sağlarken, çalışanlara, kişisel kullanıma yönelik istedikleri özgürlük ve gizliliği verir. İki kullanım alanı için de, her BlackBerry 10 akıllı telefonda yerleşik olan ve BlackBerry Enterprise Service 10 aracılığıyla yönetilen en iyi çözümdür. Kişisel ve iş uygulamaları ve bilgileri ayrı ayrı tutulur ve kullanıcı Kişisel Alanıyla Çalışma Alanı arasında basit bir hareketle geçiş yapabilir. Çalışma Alanı, kuruluşların önemli içerik ve uygulamalarını korumalarını sağlayacak şekilde tamamen şifrelenir, yönetilir ve güven altına alınır. Veri sızdırılmasına ve kurumsal varlıklara erişen yetkisiz cihazlara karşı koruma. Tüm iletişimler için tek bir giden bağlantı noktası; ek VPN’lere ihtiyaç yoktur. Uçtan uca şifreleme, olası engellemeye karşı koruma sağlar. BYOD kişisel ci-

47


mobil

hazlarda güvenli kurumsal veriler ve uygulamalar. Son kullanıcıların gizliliğini ve özgürlüğünü korur. BlackBerry Work Drives ile kurumsal intranetler ve dosya sunucularındaki paylaşılan kurumsal verilere ve sürücülere güvenli mobil erişim.Sağlam bir uygulama yönetimi sistemi ve düşük maliyetli bir uygulama geliştirme ortamı olan BlackBerry Worl’deki kapsamlı bir iş ve verimlilik uygulaması portföyle işletmenizin harekete devam etmesini sağlayın. BlackBerry Enterprise Service 10 sayesinde, işletmeler, zorunlu uygulamaları anında gönderip kurmak ve önerilen uygulamaları hem kurumsal kullanıcılara hem de BYOD kullanıcılarına duyurmak

48

için BlackBerry Balance. Çalışma Alanı içinde kurumsal bir uygulama vitrinini (İş İçin BlackBerry World) kolayca yönetebilir. BlackBerry Balance etkinken, BlackBerry 10 kullanıcıları BlackBerry World aracılığıyla harika uygulamalar, oyunlar, videolar ve müziklere erişip bunları indirerek güvenli ve iş yaşamlarından ayrı biçimde Kişisel Alanlarında saklayabilir.

Android Android içerisinde sunulan VPN çözümleri profesyonellere kullanıcılara ve kurumsal kullanıcılara ortak ağ kanallarıyla güvenli bağlantı sunuyor. Kullanıcıların siber güvenliklerinden ödün verme konusunda endişelenmek zorunda kalmadan

şirket e-postalarına, takvimlerine, kişilerine, hatırlatmalarına ve daha fazlasına erişmelerini sağlıyor. Şirketlerin mobil dünya üzerinden gelebilecek tehditlere karşı tehditleri ortadan kaldırmak için VPN teknolojisiyle, kurumsal bilgi verilerini hem ortak ağ alt yapısı içerisinde hem de ağ üzerinden güvenli bağlantı sunuyor. İşletmeler BYOD teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte mobil teknolojiye hiç olmadığı kadar içli dışlı olduğundan dolayı aygıt içi şifreleme ve aygıt şifreleme çözümleri kurumsal güvenlik fonksiyonunun ihtiyaçlarından biri haline geldi. Samsung’un sunduğu Mobil Cihaz Yönetim (MDM) yazılımı, şirketlere dağıtılan mobil cihazların güvenliğini sağlar, izler, yönetir


ve destekler. Şirket ağındaki tüm Android cihazları kontrol ederek, verilerini ve kurulum ayarlarını koruyarak, şirketiniz işletme güvenlik risklerini azaltabilir ve maliyetlerini düşürebilir. Mobil Cihaz Yönetimi, şirketlere dağıtılan mobil cihazları uzaktan izlemenizi, güvenliğini sağlamanızı, yönetmenizi ve desteklemenizi sağlar. Bu yazılımla, tüm veri ve kurulum ayarlarını kontrol edebilir, tüm mobil ortamınızda gerçek zamanlı görüş elde edebilir ve tüm cihazlar üzerinde tutarlı politikalar uygulayabilirsiniz. SAP Afaria, kullanıcı müdahalesine gerek kalmadan uygulamaların havadan (OTA) dağıtımını ve cihaz düzeyi işlevselliklerin yönetimini oluşturarak Android cihazların yönetim karmaşıklığını azaltır. Kullanım kolaylığı için, Afaria Bluetooth, WiFi, kamera ve mikrofon gibi birçok bağlantı noktasından kontrol edilebilir. En üst düzeyde güvenlik için, gelişmiş şifre ilkesi ayarları, olağanüstü güvenlik yönetimi özellikleri ve çeşitli Exchange Active Sync politikalar sunar. Buna ek olarak, SAP Afaria gelişmiş uygulama yönetim özellikleri de sunar; bunlar arasında uygulamaları kara listeye alma ve uygulamaların kullanıcı tarafından kaldırılmasını engelleme de bulunur. Junos Pulse Mobile Security Suite profesyonellere her bir mobil cihazın güvenlik, yönetim, izleme ve kontrolü olanağı sunarken, hırsızlık, kayıp ve virüsler gibi tehditlere karşı tüm gün boyunca koruma sağlar. Yazılım, SMS, MMS, WiFi, Bluetooth ve 3G gibi ağ iletişim yolları üzerinden gelebilecek virüs ve kötü amaçlı yazılım saldırılarını engelleyerek değerli kurumsal ve

kişisel verilerinizin emniyetini sağlar. Aynı zamanda, bilgilerinizin her zaman güvende kalmasını sağlamak için uzaktan konum tespiti, izleme, kilitleme ve veri süpürme özelliklerini de barındırır. MobileIron MyPhone@Work akıllı cihazlarda veri ve veri kullanımının izlenebilmesini sağlar ve şirketinizin mobil operasyonları üzerinde gerçek kontrol sahibi olmanıza yardımcı olur. MobileIron’ın kolayca kurulabilmesi, profesyonellerin, mahremiyetten ödün vermeden, verilerinin güvenliğini sağlamasını ve maliyetlerini kontrol etmesini sağlar. Buna ek olarak, sorunları hızla ve etkili biçimde çözmenizi sağlar, ve işletmenizi daha iyi korumak için, potansiyel olarak zararlı veya maliyetli faaliyetleri oluşurken tespit etmenize yardımcı olur. SOTI MobiControl hızlı ve kolay kullanımlı bir uçtan uca güvenli hareketlilik önerisidir. SOTI MobiControl basittir ve çabucak kurulabilir. Kilitleme ayarları, veri şifreleme ve kimlik doğrulama ilkeleri verilerinizin korunmasını garantiler. Önemli özellikleri arasında, gerçek zamanlı uzaktan kumanda, gelişmiş tanı araçları ve konum izleyici de bulunur. Etkin uzaktan yönetim ve paha biçilemez kurumsal güvenliğin sağladığı yüksek hareketlilik maliyeti tasarrufu ile bu çözüm bir mobil iş gücünün toplam sahip olma maliyetini azaltmakta ideal yöntemdir. AirWatch MDM mobilite gereksinimlerinizi basitleştirmek üzere tasarlanmış sektör lideri bir çözümdür. AirWatch cihaz etkinleştirme, son kullanıcı desteği ve ömür boyu yönetim için yapılmış tek konsoluyla mobiliteyi kolaylaştırır. Yapı-

landırmasıyla ve gelişmiş güvenlik ayarları yönetimiyle güvenli bağlantıyı garantilerken, sizin kurumsal belgelere ulaşabilmenizi sağlar. Bu çözüm kullanışlı bir şekilde tüm mobil ortamınızı gerçek zamanda izleyebilmenizi, tüm cihazlar üzerinde tutarlı politikalar uygulayabilmenizi ve mobil dağıtımların ölçeğini kolayca genişletebilmenizi sağlar. SEAL, işletmelerin mobil işlevsellikleri için bir optimal ortam geliştirilmesini sağlayarak, özelleştirilmiş, ilave bir güvenlik katmanı sağlar. Kişisel mobil telefonların hızlı ve güvenli bir biçimde profesyonel kullanıma geçişini sağlayan “kendi cihazını getir” (BYOD - Bring Your Own Device) programı ile uyumludur. Sağladığı donanım tasarrufuna ek olarak, mobil iş altyapınızın pratik bir şekilde kurulumunu sağlar. Bu çözüm uyarlanabilir güvenlik ayarları sunarak, mevcut yazılımınızı entegre etmenize ve farklı özellikler ve programlar içeren, kendinize özel bir sistem oluşturmanıza olanak sağlar.

Microsoft Microsoft’un satın almasıyla birlikte Nokia cephesinde de kurumsal anlamda önemli gelişmeler bekleniyor. Microsoft ve Nokia’nın geçmişteki işbirlikleriyle Microsoft’un Lync hizmeti, Lumia serisi Windows Phone işletim sistemli akıllı telefonlarla birlikte sunuluyordu. Microsoft Lync, kişilerin yeni yollardan, istedikleri zaman, hemen hemen her yerden iletişim kurmalarını sağlayan yeni nesil bir iletişim hizmeti. Lync ile kişilerinizin uygunluk durumunu takip etme, anlık iletiler gönderme, telefon aramaları yapma, ses, video veya web konfe-

49


mobil

ransı başlatma ya da katılma gibi hizmetler sunuluyor. İş telefonunuz varsa, şirketiniz telefonunuzdaki bilgileri daha güvenli hale getiren, şirketinizin ağından belge veya bilgilere erişmenizi sağlayan ve hatta işinizi yapmanıza yardımcı olacak uygulamalar ya da Hub’lar sunan bir iş hesabı oluşturabilirsiniz. Şirketinizin uygulamaları, şirket hesabını telefonunuza ekler eklemez bunları indirme seçeneğine sahip olursunuz. Microsoft Office ile tamamen entegre tasarlanan Lync hizmeti başta Windows Phone olmak üzere, Android , iOS ve Symbian işletim sistemleriyle uyumlu olarak çalışabiliyor. Bu işletim sistemleriyle uygun bir cihaza sahipseniz, marketler

50

aracılığıyla uygulamayı istediğiniz platform iççin edinebilmeniz mümkün. Windows Phone platformu kullanıcıları kurumsal mobl ara yüz kullanımda birçok seçeneğe sahipler. Platformun en önemli temsilcisi Nokia, kurumsal kullanım alanında şirket hesaplarını ekleyerek cihazlarını kullanabiliyorlar. Çalıştığınız kurumla bağlantılı olarak şirket ağına telefonunuzu dahil ettiğinizde, telefonunuzdaki bilgileri daha güvenli tutmak ve işinizi yapmanıza yardımcı olacak uygulamaları veya Hub’ı sağlamak için Windows Phone işletim sistemli akıllı telefonlarında hesaplar oluşturabiliyorlar. Şirket hesapları ilkeler doğrultusunda hareket ettiği için şirket

telefonunuza gizli veya önemli bilgilerin güvenliğini sağlayan şirket hesapları, haberler, giderler ve uygulamalar gibi her türdeki şirket bilgisini tek bir yerde almanızı ya da şirket mağazasına erişmenizi sağlayan ara yüzler oluşturabiliyorsunuz. Windows Intune Şirket Portalı uygulaması, kullanıcıların, şirketleri tarafından Microsoft’un Windows Intune hizmetinden faydalanmalarını sağlıyor. Windows Intune ile uygulamalar kurumsal ağa bir bağlantı gerekmeden yüklenebilir. Kullanıcılar kendi kişisel bilgisayarlarını ve cihazlarını hizmete ekleyebilir ve kendi BT ekiplerinin iletişim bilgilerini bulabilmekteler. Windows Phone 8 Şirket Portalı Uy-


gulaması yönetici tarafından indirilir ve Windows Phone 8 cihazlarının cihaz kayıtlarının etkinleştirilmesi için yönetim sistemi altyapısı için kullanılabilir hale getirilir. Şirket Portalı Uygulamasının Windows Phone 8 aygıtlarını yönetmesi gerekir.

iOS En çok tercih edilen cihazlardan iOS platformu da iş uygulamalar dışında iş dünyasına yönelik çözümler sunmakta. iOS 7 kurumların uygulamaları kolayca dağıtmalarına ve yönetmelerine yardımcı olan özelliklere sahip. Her uygulama için VPN, tek kurumsal şifre ile giriş ve yeni mobil aygıt yönetimi (MDM) yapılandırma seçenekleri, iOS 7’nin sahip olduğu özellikler arasında yer alıyor. Belgeleri ve eklentileri açmak için hangi uygulama ve hesapların kullanıldığını kontrol ederek şirket verilerini koruyabilirsiniz. Belge ve eklentileri açma yönetimi, IT departmanının paylaşım panelindeki uygulamaların listesini yapılandırabilmesine imkan verir. Bu da iş belgelerini şirket uygulamaları içinde

tutar ve kişisel belgelerin yönetilen uygulamalar içinde açılmasını da engeller. Uygulamalar, başlatıldığında otomatik olarak VPN’e bağlanacak şekilde yapılandırılabiliyor. Her uygulama için VPN IT departmanının şirket ağına erişimi tek tek kontrol etmesini sağlar. Bu, yönetilen uygulamalar aracılığıyla iletilen verilerin VPN’den geçmesini ve çalışanların kişisel web taraması gibi diğer verilerin geçmemesini sağlar. iOS 7’deki MDM protokolü üçüncü taraf MDM çözümlerini daha da güçlü kılan bir dizi yeni komut, sorgu ve yapılandırma seçeneğini içeriyor. Yönetilen uygulamaları kablosuz olarak kurabilir, özel fontları yükleyebilir, erişilebilirlik seçeneklerini ve AirPrint yazıcıları yapılandırabilir ve güvenli AirPlay hedefleri listesi oluşturabilirsiniz. Tek kurumsal şifre ile giriş (SSO) kullanıcı kimlik bilgilerinin, App Store’dan edinilen uygulamalar dahil tüm uygulamalarda kullanılabileceği anlamına geliyor. SSO ile yapılandırılan her yeni uygula-

ma, şirket kaynaklarının kullanıcı izinlerini doğrularken ve şifrelerin tekrar girilmesine gerek kalmadan kullanıcılara oturum açabilme imkanı sunuyor. Şifreleme anahtarı oluşturmak için kullanıcının parolasından faydalanan yöntemlerini kullanan veri koruması IT departmanının, şirket verilerinin ek yapılandırmaya gerek olmaksızın güvende olmasını sağlayan Apple, Üçüncü taraf uygulamalarda otomatik olarak devreye giren veri koruması bulunuyor ve bu sayede App Store uygulamaları, kullanıcılar her yeniden başlatma sonrasında aygıtlarının kilidini açana kadar kullanıcı parolası ile korunuyor. Posta kutusu listesine akıllı posta kutusu ekleme ve akıllı posta kutularını yeniden düzenleme, PDF belgelerini görüntüleme ve tamamen yeniden tasarlanmış arama gibi yeni özellikler, bu cazip uygulamayı iş dünyası için daha da iyi hale getiriyor. Microsoft Exchange 2010 kullanıcıları artık notlarını Mac veya PC’lerinde bulunan Outlook ile de eşzamanlı olarak kullanabiliyorlar.

51


internet Ecevit BIKTIM

ecevit@btgunlugu.com

Geleceğin İnterneti Nasıl Şekillenecek? World Wide Web tam 25 yıldır hayatımızda. Haberleşme alışkanlıkları, yeni iş alanları ve kullanıcı gizliliği ilk çıktığı günden bu yana inanılmaz değişti. Peki, önümüzdeki dönemde bizi ne tür yenilikler bekliyor.

İ

nternet, ya da namı diğer World Wide Web insanlık tarihinin en önemli gelişmelerinden biri. Normal bir günde müthiş bir veri akışı gerçekleştiriliyor. Herhangi bir arama hayal edemeyeceğimiz bir veri okyanusunda gerçekleşiyor. Günümüzdeki İnternet, arkadaşlarımızın ve ailelerimizin hayatlarından kesitler sunuyor. Kendini geliştirmek isteyen kişiler için bir kaynak olmuş durumda. Hükümetlerin kaynak ayıramadığı müthiş bütçeli projelere burada rahatlıkla fon bulunabiliyor. Yardımlaşmayı sağladığı gibi, yerinde olmayan bir durumu anında paylaşıp inanılmaz bir etki yaratabiliyor. Tek bir veri girişi ile yozlaşmış kişileri yerinden edebiliyor. Üstelik bunun için belli bir yaşta olmanıza gerek yok. İnternet, kesinlikle her yaşa hitap ediyor.

karşılaştırıldı. Burada çıkan sonuçlar en basit öngörüden, panik senaryosuna hatta en uçuk ve iyimser senaryoya kadar her şey bir araya getirildi. En ilgi çekenleri ise sizin için bu yazıda topladık.

Tam 25 Yıldır Hayatımızda

Davranışlarımızı Değişecek

Tim Berners Lee, 25 yıl önce World Wide Web konseptini ortaya atmıştı. İnternet çok daha önce tanımlanmıştı, ama esas sıçrama WWW ile yapıldı. Dünyaları değiştiren Word Wide Web ve İnternet şimdilerde eş anlamda kullanılıyor. Durum böyle olunca Pew Research Internet Project adlı bir kuruluş İnternet’in geleceğini araştırarak “ 2025’de Dijital Yaşam” adlı bir raporda topladı.

Bilgiye çok hızlı ulaşılabilecek. Bilgilere ulaşmak için de ekstra bir ücret ödenmeyecek. Anında ulaşabileceğimiz birçok bilgi davranışlarımız değiştirecek. Kişilerle olan ilişkilerimiz farklı bir seviyede olacak. Kurumlar ve kuruluşlar bu bilgilerle insanlara farklı davranacaklar. Yaptığımız birçok hareket daha bilinçli olacak. En önemlisi davranışlarımızla çok daha hızlı ve akıllıca uyum sağlayacağız.

Konusunda söz sahip toplam 2558 teknoloji uzmanına geleceğin İnternetinin nasıl şekilleneceği soruldu. Alınan cevaplar, çeşitli örneklerle ve özgün yorumlarla

Farklı Bakış Açılarla Dünyayı Göreceğiz

52

Online Olmak Tarihe Karışıyor Bilgiye ulaşmak için kullandığımız İnternet gelecekte inanılmaz bir şekilde değişecek. Geleceğin İnterneti arka planda her zaman açık olacak. Online olmak hayatımızın bir parçası olacak. Gelecekte İnternete girmek için Online olmam gerekiyor demeyeceğiz. Bir bilgiye ulaşmak için İnternet aramayacağız. İnternet her zaman açık olacak ve çok normalmiş gibi tüm bilgilerimizi buradan alacağız.

Dünyayı farklı açılarla görmeye alışacağız. Alacağımız


verilerle farklı senaryolar oluşturacağız. Farklı düşünme modlarına itileceğiz. Bu sayede ön yargılı olmayacağız. Sosyal davranışlarımız değişecek. İlişkiler, iş görüşmeleri, profesyonel ağlar, oyun oynamak ve devlet kurumları önemli bir değişikliğe uğrayacak.

Bozucu Faktörlerle Yaşamak Elbette gelecekte yanlış hareket eden kişiler olacak. Sisteme karşı gelen kişiler, sistemin zayıf noktalarından ve açıklarından yararlanacaklar. Çeşitli organizasyonlar olacak ve bu organizasyonlar modernleşmenin negatif etkilerini, günümüzde olduğu gibi kullanıcıların yüzüne vuracak. İnternet’i çöplük haline getiren reklam iletilerinden tutun işinize karışan Bot’lara kadar. Toplumlar, bu bozucu faktörleri yok etmek için kuralları ve kanunları yeniden yazacaklar.

Hükümetler Düşecek İnternetin gelişimi ile birlikte politika değişecek. Dijital medyanın yükselişi ile birlikte Hükümetlerin ilişkileri bitecek ve kendi içlerinde çökecekler. Politik aktörler ve toplumsal hareketler önemli roller oynayacak. Dijital hükümetler kurulacak ve dijital diplomasi ile tanışacağız. Bu sayede hükümetin içinde gizli kalması gereken bilgiler saklandığı gibi sanal anlaşmazlıkların da önüne geçilecek.

Yeni İş Alanları Oluşacak İnternet, otomasyon ve robotlar ekonomimizi altına

üstüne getirecek. Direkt olarak para kazandırmayan kişiler ne olacak? Uzmanlar bu konuda çok iyimserler. Farklı bir çalışma anlayışı gelişecek. Paylaşmak ve birbirlerini etkilemek gibi. Birlikte çalışma, olmazsa olmazlar arasında olacak. En çok para kazandıranlar ise İnternet firmaları olacak.

Daha Büyük Problemlere Göğüs Gereceğiz İnsanların uğraştıkları sorunlar politika ve ekonomik sistemlerin dışına çıkacak. Geleneksel hükümetler sorunların sebeplerini öğrenmek, çözüm bulmak ve yeteneklerini geliştirmek için aciz kalıyorlar. Hükümetler sınırların ötesine çıkarak, zaman kavramını, sosyopolitik sistemleri ve kültürleri bir kenara bırakarak birlikte çalışmak zorunda kalacaklar. Bu sayede iklim değişiklikleri, hastalıkla mücadele, sel felaketleri ve yiyecek kaynaklarının çözümleri için ortak hareket edecekler. İnternet bu alanda bize yol gösterecek. Belki çözüm bile olacak.

Var Olan Yapılar Yok Edilecek İnternet, insanlığımızı, sosyal davranışlarımızı ve tutumlarımızı sistematik olarak değiştirecek. İnternet var olan sistemleri korumakla kalmayacak, o sistemleri yapısal olarak değiştirecek. Bunun anlamı önümüzdeki dönemlerde ciddi bir değişim geçireceğimiz. Beraberinde birçok avantaj getirecek ama var olan değerler anlamını yitireceklerinden dolayı insanlarda da bir o kadar tereddüt sağlayacak. İnsanlardaki bu tereddüttü kaldırmak içinde dünya değerleri yeniden yazılacak.

53


güvenlik

Ecevit BIKTIM

ecevit@btgunlugu.com

İnternet Alemi En Büyük Güvenlik Açığıyla Karşılaşmış Olabilir

OpenSSL’de ortaya çıkan ‘Heartbleed Bug’, internet ortamının bugüne kadarki en büyük güvenlik açığı olabilir. Bu açık bireysel kullanıcıları etkileyecek olsa da şirketlerin kaybedecekleri çok şey var.

İ

nternet en bilinen web şifreleme protokollerinden OpenSSL‘de ortaya çıkan güvenlik açığı geçtiğimiz ay tüm dünyanın gündemine damga vurdu. “Heartbleed Bug” adlı bu güvenlik açığı bireysel kullanıcılardan tutun da sıklıkla ziyaret edilen internet sitelerine hatta şirketlere kadar internetin girdiği hemen hemen her yeri tehdit ediyor. Google Security ekibinden Neel Mehta ve Codenomicon şirketi tarafından keşfedilen Heartbleed Bug’ın ortadan kaldırılması için internet üzerinden faaliyetlerini yürüten büyük firmalar çalışmalara başladı.

54


Yaklaşık olarak internetin %66’sını ilgilendirildiği düşünülen bu yeni güvenlik açığının tam olarak ne olduğunu çoğu kullanıcı bilmiyor. Bu makalemizde sizlere Heartbleed Bug’ın ne olduğu ve nasıl korutulacağıyla ilgili bilgiler aktaracağız.

leriyle herkese hizmet edebiliyor. Dolayısıyla açığın bulunmasının hemen ardından yeni bir sürüm yayınlansa da risk hala büyük.

Heartbleed Bug adı verilen yeni tehdit, internet üzerinde alınan ve gönderilen bilgilerin korunmasını sağlayan SSL şifreleme teknolojisini etkileyen bir problem. SSL şifrelemesi çoğunlukla online alışveriş yaparken veya bir siteye hassas bilgiler girerken uygulanıyor. Bu işlem sırasında bilgileri girdiğiniz ekranda ve internet tarayıcısının adres çubuğunda bir kilit sembolü beliriyor. Heartbleed güvenlik açığı bu kilit sembolünün bulunduğu ekrana girilen bilgilerin ve internet trafiğinin kötü amaçlı kişiler tarafından çözülmesini sağlıyor. Heartbleed güvenlik açığı OpenSSL şifreleme teknolojisinin korunmasız versiyonlarında ortaya çıkıyor.

Heartbleed Bug’ın Apache ve Nginx gibi popüler web sunucularında yer alması bu sistemlerde yer alan sitelerin ciddi bir bölümünü tehlikeli listesine ekliyor. Geçtiğimiz ay içerisinde ajanslara düşen haberlere göre FBI, Tumblr ve Flickr gibi sitelerin hatta Yahoo servislerinin güvenlik açığından etkilendiği söyleniyor. OpenSSL’in güvenli sürümü, bu yeni tehlikeli açığın duyurulmasının hemen ardından kullanıcılara sunulmuş olsa da hala güncelleme yapmamış kişiler ve kurumlar mevcut. Buna paralel olarak Heartbleed Bug’dan etkilenme olasılığı bulunan siteler konusunda da Github üzerinden bir liste yayınlandı. Güncellenmeye devam eden listede Alexa’daki ilk 10 bin siteden yaklaşık 1300’ünün risk altında olduğu ifade ediliyor.

Teknik Olarak Bir Yazılım Hatası Hata, OpenSSL 1.0.1’deki SSL\TLS protokollerinin OpenSSL 1.0.1f versiyonu üzerinden uygulanması sırasında ortaya çıkıyor. Aslında bu durum teknik olarak bir yazılım hatası. Birçok organizasyon web sitelerinde OpenSSL ile işlem yapılıyor. 2012 Mart ayında yayınlanan bu OpenSSL versiyonunu kullanan bütün organizasyonların bu güvenlik açığından etkilenmiş olabilir. Aynı zamanda mobil platformlar üzerindeki veri alış verişini de etkileyen bu güvenlik açığı yeni yeni güvenlik yazılımları tarafından da fark edilmeye başladı. Heartbleed’in bir diğer özelliği ise güvenlik açığının kullanıcıların cihazları üzerinde gerçekleşmemesi. Bu güvenlik açığı kullanıcıların girdikleri site üzerinde gerçekleştiği için kullanıcıların doğrudan yapabileceği bir müdahale mümkün olmuyor. Güvenlik tedbirlerini almak site yöneticilerinin sorumluluğuna kalıyor. Buna rağmen kullanıcılar bazı küçük önlemlerle Heartbleed saldırılarına doğrudan hedef olmaktan sakınabilirler.

Ne Kadar tehlikeli? Heartbleed Bug ne taraftan bakarsanız bakın kritik öneme sahip bir açık. Zira bu açık ile hiçbir iz bırakmadan şifrelenmiş önemli bilgilere ulaşmanın önü açılıyor. Kötü niyetli kişiler gruplar milyarca kişinin şirketin ve kurumun verilerinin yer aldığı SSL şifreleme sistemini bu yolla aşabiliyor. Üstelik güvenlik uzmanlarına göre bu açığı kullanmak konu hakkında bilgi sahibi insanlar için pek de zor değil. Zira güvenlik açığını kullanmaya yarayan yazılım internette kolayca bulunabiliyor ve temel programlama beceri-

Etkilenen Siteler Oldu mu?

Google yaptığı açıklamada hizmetlerinde güvenlik açığını gidermek için güncellemeler yaptığını açıklarken, Facebook ise hâlihazırda bu konu üzerinde çalışma yaptığını kullanıcılarına duyurdu. Son olarak Microsoft ise OpenSSL kütüphanelerini takip ettiklerini ancak kullanıcıların şirketin servislerinde olası bir sorunu bildirmelerini istediklerini açıkladı. Bu amaçla Github üzerinde sitelerin zayıflık durumlarını gösteren bir liste yayımladı. Ancak bu zayıflıklar kısa sürede düzeltilebiliyor bu nedenle güncellemeleri takip etmekte fayda var.

Korunmak İçin Ne Yapmalı? Bu yeni güvenlik açığından kurtulmak için yapılması gereken öncelikli iş eğer OpenSSL’in 1.0.1 – 1.0.1f arası sürümleri kullanılıyorsa bir an önce yeni OpenSSL 1.0.1g sürümüne geçmek olmalı. Bu işlemi yapmak mümkün değilse bir diğer geçerli yol olan mevcut OpenSSL’in “-DOPENSSL_NO_HEARTBEATS” parametresi ile yeniden derlenerek heartbeat özelliğini devre dışı bırakmak da işinizi görebilir. Bireysel kullanıcıların ise risk altında bulunan servisleri kontrol ederek üyeliklerini güncellemeleri gerekiyor. Günlük ziyaret edilen siteler ya da hizmet ve servislerin önce kontrol edilip sonra şifre ve kullanıcı adı değiştirme işlemleri gerçekleştirilebilir. Bunun yanı sıra güvenlik yazılımlarını sürekli güncel tutmayı unutmamalısınız. Özellikle internet security yazılımlarının veri trafiğini denetleme ayarlarını iyi kontrol etmenizde fayda var. Sizden habersiz veri gönderimlerini engellemeyi unutmayın.

55


Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com

IDC

IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 Bu yıl 50. yılını kutlayan, Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon alanlarında önde gelen küresel pazar istihbarat firması International Data Corporation (IDC), amiral gemisi IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 Türkiye, 2-4 Nisan tarihleri arasında Antalya’da 5.kez gerçekleşti. BT Günlüğü olarak bu etkinliği yerinde takip ettik.

S

ektörden 220 BT yöneticisi ve 52 iş ortağı ile birlikte gerçekleştirilen etkinlik 3 gün sürdü. Etkinliğe katılan toplam 450 kişi networking imkanı buldu, sektörün kıymetli yöneticilerinin en önemli sektörel sunumlarını takip etti. En güncel sektör konularının ve sunumlarının gerçekleştirildiği toplantılarda, 19 farklı oturum gerçekleşti, toplam 58 CIO, BT üst düzey yetkilisi, son kullanıcı ve iş ortaklarının üst düzey yöneticileri olmak üzere 88 konuşmacı yer aldı ve katılımcılar açık oturumlarda görüşlerini dile getirdi. IDC üst düzey konuşmacılardan genel bakış değerlendirmeleri edinildi. Oturumlarda sunumları ve moderatörlükleri ile IDC Amerika, Prag ve Dubai merkez ofislerinden Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Analist, Frank Gens; IDC Kurumsal Araştırma Platformu Grup Başkan Yardımcısı, Matthew Eastwood; IDC Orta ve Doğu Avrupa,

56

Ortadoğu ve Bölgesi, Kıdemli Başkan Yardımcısı, Steven Frantzen; IDC Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Grup Başkan Yardımcısı, Bölge Genel Müdürü, Jyoti Lalchandani yer aldı. IDC Türkiye yerel analistleri, Melih Murat, Zeynep Kılıç, Ayşe Kaptanoğlu sunumları ve panelleri ile yerel pazar dinamikleri hakkında güncel bilgiler paylaştılar. Etkinliğe katılan 52 firma stand alanları ile en güncel teknolojilerini ve demolarını sundu. Ayrıca sektörün lider tedarikçileri CIO’larla birebir görüşme ve toplantı yapma imkanı buldular. 5. kez gerçekleşen zirve kapsamında; bu yıl farklı ilklere de imza atıldı. Bu yıl ilk defa 6 ana kategoride CIO ödülleri verildi. Türkiye bilişim pazarını temsil eden deneyimli CIO’lardan oluşan, bir ‘Teknoloji Danışma Kurulu’ oluşturuldu. Başvurular Teknoloji Danışma Kurulu tarafından büyük bir titizlikle değerlendirilerek iş, teknoloji ve ino-

vasyon liderlerinin en iyileri Zirve’de törenle açıklandı.

IDC Teknoloji Danışma Kurulu 3 Nisan akşamı gerçekleşen Gala yemeğinde yapılan törenle CIO ödülleri verilirdi, ardından Teknoloji Danışma Kurulu ve Zirve’ye destek sağlayan İş Ortaklarına teşekkür plaketleri sunuldu. Etkinliğin birinci gününde Odeabank CTO’su Sayın Tayfun Küçük oturum başkanlığında 2020 CIO Dönüşüm paneline Markafoni’den Bilişim Direktörü Kıvılcım Hindistan, Egon Zehnder International’dan Yönetici Danışmanı Burcu Bıçakçı, Acıbadem Sağlık Grubu, Bilgi ve Teknik Hizmetler Direktörü Kemal Kaplan, İhlas Holding CIO Serdar Kayaoğlu, Fevziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları BT Eğitim Koordinatörü İsmail Süha Hayal, Yüksel Holding BT


Yöneticisi Mete Dönmez, Eczacıbaşı Holding’den BT Direktörü Ahmet Biçimli, Yemek Sepeti CTO Bülent Akar, Toyota Pazarlama’dan BT ve Kurumsal Pazarlama Müdürü Barış Erdim katıldı. Etkinliğin ikinci gününde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası CIO’su Sayın Ali Çöplü oturum başkanlığında Finans, Yatırım ve Teknolojik Dönüşüm merkezi olarak İstanbul paneline İşyatırım CEO ve CIO’su Sayın Melih Murat Ertem, Takasbank CIO’su Sayın Galip Karagöz, MKK Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. CIO’su Hüsamettin Korkunç ve Finans Invest CIO’su Egemen Erden katıldı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası CIO’su Ali Çöplü görüşlerini ‘İstanbul şehri Türkiye’nin yükselen ekonomik gücüyle beraber dünya finans merkezleri arasında il 10’a girmek gibi kendine yüksek bir hedef koydu. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de destekleriyle 2008 de kamu ve ilgili kurumlarla hummalı bir çalışma başladı. Şu bir gerçekki başarı ortaya sağlam ve yüksek bir vizyon koymakla başlar fakat kesintisiz, dedike ve hedefe kilitlenmiş yoğun çalışmalarla gerçekleşir. İstanbul Finans Merkesi vizyonunu hayata geçirmek için çalışması ve katkıları gereken kuruluşlar arasında Borsa İstanbul, Takasbank, MKK, aracı kurumlar, kanun koyucu ve düzenleyiciler, telekom operatörleri sayılabilir. Teknoloji ve altayapı İstanbul’un bu rüyasına ulaşması için olmazsa olmazlardan. Bu unsurlar dünyaca kabul edilebilir bir seviyenin üstünde, istendiği zamanda çalışır ve erişilebilir olmalıdır. IDC’nin 3 Nisan’da Antalya’da düzenlendiği panelde Sermaya Piyasalarında kurumların temsilcileri İFM vizyonu, bu vizyona ulaşmak için yapılanları, teknolojik altyapı açısından geldiğimiz noktaya ve yapılması gerekenleri masaya yatırdık. Bütün panelistler kendi kurumları tarafından yapılanları anlattılar ve ilerlemenin memnuniyet verici olduğunu paylaştılar. Yapılacak çok iş olduğunu ve çalışmaya devam edeceklerini de ifade

ettiler.’ olarak belirtmektedir. Etkinliğin üçüncü ve son gününde ise Devlet sektörü ve Eğitim sektörü panelleri gerçekleştirildi. Devlet sektörü paneli; Türk Hava Kurumu Üniversitesi dekanı Sayın İzzet Gökhan Özbilgin oturum başkanlığında gerçekleşti, panelde sağlık, e-devlet ve ekonomi bilgisi konuları tartışıldı. Panele Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından Daire Başkanı Ensar Kılıç, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü’nden Bilişim Departman Müdürü Yenel Arslan, TRT’den CTO Sedat Onay ve Sigorta yazılımları devlet başkanı Ayhan Kurt katıldı. Eğitim sektörü paneli; Robert Koleji Teknoloji Direktörü Sayın Metin Ferhatoğlu oturum başkanlığında yapıldı. Panele Üsküdar Amerikan Lisesi’nden Bilişim Direktörü Sayın Birkan Kılıç, Bilfen Koleji Eğitim Teknolojileri Direktörü Barış Yalçınkaya, Robert Koleji’nden Eğitim Teknolojileri Koordinatörü Burcu Örentürk Aybat ve Koç Lisesi’nden Eğitim Teknolojileri Uzmanı Elif Kara Öztürk katıldı. Ayrıca, etkinliğe katılan 30 CIO ve tedarikçi üst düzey kadın yöneticiler ile birlikte women@ICT toplantısı organize ederek etkileşim, dayanışma ve paylaşım platformunun ilk temelleri atıldı. IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 Türkiye; IDC Bilişim Servisleri Araştırma Müdürü Sayın Melih Murat’ın IDC öngörüleri sunumunun ardından, Ülke Müdürü Sayın Nevin Çizmecioğulları’nın Teknoloji Danışma Kurulu görüşleri bildirimleri ile tamamlandı.

IDC Insights CIO Ödülleri Bu yıl 50. yılını kutlayan, Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon alanlarında önde gelen küresel pazar istihbarat firması International Data Corporation (IDC), amiral gemisi IDC Türkiye CIO Zirvesi 2014 Türkiye 2-4 Nisan tarihleri arasında Kaya Palazzo Golf Resort - Belek Otel, Antalya’da gerçekleşti.

Bu yıl 5.si gerçekleşen zirve kapsamında ilk defa 6 ana kategoride CIO ödülleri verildi. Türkiye bilişim pazarını temsil eden deneyimli CIO’lardan oluşan, bir ‘Teknoloji Danışma Kurulu’ oluşturuldu. Başvurular Teknoloji Danışma Kurulu tarafından büyük bir titizlikle değerlendirilerek iş, teknoloji ve inovasyon liderlerinin en iyileri Zirve’de gerçekleşen gala gecesinde törenle açıklandı.

Ödül jürisi ve IDC teknoloji danışma kurulu: Ali Fuat Çötelioğlu ( Borusan) Adnan Metin ( Tubisad) Tayfun Küçük ( Odeabank) Adem Onar ( SGK) Alper Göğüş ( Koç) Levent Kızıltan ( Eczacıbaşı Holding)

Ödül alan ilk 3 firma; 1. En iyi inovasyon projesi; 1. ISS Türkiye, 2. Avea, 3. MKK 2. En iyi değişim yönetimi projesi; 1.Borsa İstanbul A.Ş., 2. Turkcell, 3. ISS Türkiye 3. En iyi uyumluluk yönetimi projesi; 1.Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş., 2. Aksigorta A.Ş., 3. Ziraat Bankası 4. En iyi yeni iş uyumlandırma projesi; 1. Turkcell 2. Borsa İstanbul, 3. Avea 5. En iyi maliyet verimliliği projesi; 1. TAI, 2. Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, MKK 6. Yılın CIO’su; 1. Borusan, 2. Borsa İstanbul A.Ş., 3. Turkcell

Finale kalan firmalar; 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8.

Acıbadem Sağlık Grubu Borsa İstanbul A.Ş. Boydak Holding İSKİ Genel Müdürlüğü Odeabank A.Ş: Robert Koleji İstanbul Tiryaki Agro Gıda Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. 9. Turkcell Iletisim Hizmetleri AS. 10. Bursagaz Bursa Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım ve Tic. Ve Taahhüt A.Ş.

57


IDC 11. TAI Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. 12. Arkem 13. Vakıfbank 14. ISS Türkiye 15. Aksigorta A.Ş. 16. Novartis 17. Türk Teknoloji Grubu – Yankı & Metdem İş Ortaklığı 18. MKK, Merkezi Kayıt Kuruluşu Securitas Seguridad ( Sensormatic, Bosell, Y3K, UGM ) 19. Ziraat Bankası 20. Türk Traktör Ziraat Mak. A.Ş. 21. Avea 22. Borusan

En iyi yeni iş uyumlandırma projesi ödülü; Turkcell Aziz Gediz Sezgin CIO İşletmeler, Turkcell Akıllı Harita ile artık çok daha verimli Turkcell işini büyütmek, saha aktivitesi düzenlemek, yeni mağaza ya da şube açmak isteyen şirketlerin ve kurumların hedef kitlelerine en etkin şekilde ulaşmalarını sağlayacak Akıllı Harita hizmetini 2013 Mayıs ayında kullanıma sundu. Lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, Türkiye’de bir ilk olarak potansiyel müşteri kitlesinin yoğunluğunu sunan Akıllı Harita, şirketlere verimlilik ve kârlılık artışı ile doğru iş planı oluşturma fırsatı yaratıyor. Şirketler ve kurumlar açısından doğru müşteriye doğru zamanda ulaşmanın büyük önem kazandığı günümüzde hizmete sunulan Akıllı Harita ile “müşteri neredeyse orada iş yapmak” mümkün hale geliyor.

Akıllı Harita nasıl çalışıyor? Turkcell kurumsal satış ekibinin ziyareti sırasında imzalanan sözleşmenin

58

ardından şirketler https://akilliharita. turkcell.com.tr sitesinden kullanıcı adı ve şifre ile Turkcell’in Akıllı Harita’sına ulaşabiliyor. Bir etkinliğin planlandığı noktada ve saatte Turkcell’in mobil hareketlilik yoğunluğu ya da şirketin kendi müşteri kitlesinin yoğunluğu analiz edilebiliyor. Yoğunluk olarak internette sunulan görsel harita analizlerine ek olarak analiz istatistikleri web servis olarak da şirketin kendi raporlama, karar destek sistemlerine entegre edilerek kullanılabiliyor. İl, ilçe, mahalle ve hatta mahalleden küçük birimler bazında; ister müşteri kitlesinin ister çeşitli kriterlerle daraltılmış hedef kitlenin gün içinde hangi yoğunlukta, nerede bulunduğunu gösteren Akıllı Harita; saha aktivitesi düzenleme, gezici ekip yönlendirme, billboard, yeni şube, mağaza, hastane, okul açma kararlarında şirketlere önemli bir veri kaynağı sağlıyor. Şirketler, Turkcell’li potansiyel müşterilerinin kitlesel mobil hareketlerini temel alabilecekleri gibi, kendi müşteri kitlelerinin gün içinde nerelerde yoğun olarak bulunduğunu da analiz edebiliyorlar.

En iyi maliyet verimliliği projesi ödülünü; TAI Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Gülsen Bayramusta (İstemci Sanallaştırma Projesi). TUSAŞ yerel ağ altyapısında hava araçlarının tasarımı/üretimi/mühendisliği/ muayenesi/lojistiği süreçlerinde yaklaşık 1300 İş İstasyonu (Workstation) ve 2500 Power PC ve bu bilgisayarların üzerinde dünyanın en önemli ticari paket yazılımları (CATIA, SIEMENS NX, NASTRAN,PATRAN, DYTRAN, FLUENT, ADAMS, VB) kullanılmaktadır. Şirketin dinamik yapısı ve devam etmekte olan 100’den fazla hava araçları projeleri (ANKA, HÜRKUŞ, GÖKTÜRK 2, C130 vb) nedeniyle, kullanıcıların kaynak ihtiyaçları dönemsel

olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Mevcut durumda kullanıcıların istemci seviyesindeki bu cihazlara yönelik ilave kaynak talepleri(RAM, DISK ilavesi veya makine değişimi) karşılandıktan sonra bu kaynakların etkin kullanımının ölçümü konusu sınırlı seviyede olmaktadır. Tasarım ve analiz işlemlerinin hızlı tamamlanması, iş istasyonların işlemci biriminde hız, ekran kartı özelliklerinin en üst seviyede olmasını gerektirmektedir. BT Kaynakların etkin yönetilebilmesi için İstemci Sanallaştırma konusu yaklaşık 4 yıl öncesinde araştırılmaya başlanılmıştır. Hedef, iş istasyonlarını ince istemci seviyesine getirmek ve istemci üzerinde çalıştırılan her bir aktiviteyi merkezdeki sunucular üzerine aktarabilmektir. Ancak, bu işlem için iş istasyonları üzerindeki yüksek hızlı kartların merkezi sunucular üzerinde çalışması ve aynı anda bir çok kullanıcının merkezi sunucu üzerinden hizmet alıyor olması gerekiyordu. Bu hedefe ulaşılırsa hava aracı tasarım, üretim ve mühendislik süreçlerinde bilgi yönetimi, güvenlik, risklerin kontrol altına alındığı, kaliteli ve hızlı, maliyet etkin BT hizmet yönetimi sunulması sağlanmış olacaktı. Bu konuda son yıllarda gerek dünyada gerek ülkemizde SW/HW teknolojisinde ilerlemeler kaydedilmiş olduğundan, gereksinimimiz ile ilgili olarak değişik firmaların mimarileri incelenmiş ve ön çalışmalar yapılmıştır. Bu hedefe, NVIDIA ve CITRIX firmaları teknolojileri (NVIDIA GRID teknolojisi, sanallaştırma ortamlarında GPU kullanımına olanak sağlamaktadır. NVIDIA vGPU teknolojisi, NVIDIA GRID kartlarının daha küçük ekran kartları şeklinde bölünmesi suretiyle birden fazla sanal makinenin tek bir karttan faydalanmasını mümkün kılmaktadır. Citrix Xendesktop teknolojisi ise, HDX 3D bileşeni sayesinde ekran görüntü-


sünün sıkıştırılması ve minimum kayıp ile uzak ekrana iletilmesine olanak vermektedir.) ile ulaşılmıştır. İstemci sanallaştırma projesi sayesinde TUSAŞ’ın önümüzdeki bir kaç sene içerisinde mevcut altyapısının büyük oranda sanallaştırılması ve iş istasyonu amaçlı satın alınan PC alımlarının minimum seviyeye indirilmesi , yerine planlanan istemci sanallaştırma alt yapısına yatırım yapılması hedeflenmektedir. Bu sayede maliyet ve bakım konularında tasarruf sağlanmakla birlikte daha da önemlisi “IT as a Service” yaklaşımından hareketle yönetilebilir, güvenli, esnek, kaliteli, risklerin kontrol altına alınmış, maliyet etkin, merkezi hizmet sunulan bir BT Hizmet yönetimi sunulacaktır.

En iyi inovasyon projesi ödülü sahibi; ISS Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Meriç Ayçin. “ISS Mobil Portal Projesi”ni; ISS bünyesindeki saha ekipleri tarafından, finans sektöründeki pek çok kurumsal müşterinin dağınık lokasyonlarına (ATM, Şube vs.) verilen temizlik hizmetlerinin, merkezi olarak planlanması, izlenmesi, ölçümlenmesi, kalitesinin değerlendirilerek şeffaf bir şekilde hizmet alanlara raporlanabilmesi amacıyla geliştirilen platform olarak adlandırılmaktadır.

izlenmesi, sonuç ve işlem detay bilgilerinin işlenmesi ayrıca saha ekiplerinin GPS üzerinden alınan koordinat bilgisi ile operasyon alanında çekilmesi zorunlu olan fotoğrafların merkeze online şekilde gönderilmesini sağlamaktadır. 3. ISS Mobil Portal: Saha ekiplerince gerçekleştirilen işlemlerin online olarak izlenip, kalite ölçümlemelerinin yapılabildiği Monitoring ve Raporlama katmanı oluşturularak hizmet verilmekte olan kurumsal müşterilerin de kendilerine ilişkin hizmet durumlarını anlık ve geçmişe dönük olarak izleyebilecekleri bir platformdur.

Yılın CIO’su; Borusan Grup CIO, Ali Fuat Çötelioğlu “DMS on Cloud Borusan” olarak lanse ettiğimiz yeni nesil Bayi Yönetim Sistemimiz, Borusan bulutu üzerinden SaaS modeliyle hizmet veren iş ortaklarımızın kullandıkça aylık ödeme yaptığı, Otomotiv Grubumuzu stratejik ve operasyonel hedeflerine ulaştırmak için geliştirdiğimiz yeni bir iş modelidir. Türkiye’de ilk defa uygulanan bir ERP sisteminin lokalizasyonu, buluta taşınması, akıllı kartlarla iş gücü otomasyonunun sağlanması, mobil

uygulamalar ile iş süreçlerinin yeniden tasarlanmasını kapsayan projemiz üç yıllık bir çalışma neticesinde hayata geçirildi. Proje, dünya örneklerinde bayi özelinde lokalde kurgulanan Dealer Management sistemlerinden farklı olarak tasarlandı. IDC’nin 3. platform olarak nitelediği teknolojilerin yardımıyla bayilerimizin rekabette fark yaratmasına olanak sağlayan projemiz BMW dünyası ve Türkiye IT sektörü için bir ilk. Proje ile bayi iş süreçlerinin tamamını BMW standartlarında karşılayan ERP, CRM, KPI’ların raporlandığı iş zekası platformu, portal ve mobil uygulamalarla entegre çalışan tek bir yapı oluşturuldu. Proje, iş süreçlerinde riskleri azaltıp, zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken bayilerin müşteri hizmet kalitesini, üretkenliğini ve verimliliğini yükseltiyor. Mobilite, müşteri memnuniyetini artırırken servis maliyetlerini de düşürme fırsatı sunuyor. Bütün bu imkan ve kabiliyetlere ilk yatırım maliyeti olmadan, büyüklüğüne göre 1-3 ay gibi kısa bir rollout süresinde sahip olabilen bayilerimiz, kullandıkça ödeme yönteminin sağladığı finansal avantajlardan da faydalanıyorlar. Bayilerimiz yazılım servisi modeliyle (Saas) hizmet aldıklarından ayrıca bir BT departmanına ihtiyaç duymuyorlar.

Proje 3 temel bileşenden oluşmaktadır; 1. Planlama Uygulaması: Saha ekiplerine ait vardiya planlarının kurumsal müşteriye verilen SLA koşulları çerçevesinde periyodik görev bilgilerinin saha ekiplerinin mobil cihazlarına (akıllı telefon/ tablet bilgisayar) bildirir. 2. Mobil Uygulama: Saha ekiplerince kullanılan mobil cihazlar üzerinden, atanan görev bilgilerinin

59


donanım

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz info@btgunlugu.com. 60


HTC One M8

Tasarım ve Performansıyla Göz Dolduruyor HTC’nin yeni amiral gemisi HTC One M8 geçtiğimiz ay Türkiye pazarına girişi yaptı. Halefi HTC One M7’ye göre yüzde 70 oranında değişime uğrayan HTC One M8, şık ve dikkat çekici tasarımı, güçlü işlemcisi ve Sense 6 ara yüzü sayesinde farklı bir Android kullanım tecrübesi sunuyor. HTC One M8’in dış yapısı tek parça fırçalanmış alüminyumdan üretilmiş. Kullanıcının eline rahatça oturabilmesi için kavisli hatların tercih edildiği telefon, bir önceki modele göre daha yuvarlak hatlara sahip. HTC One M7’deki 4.7 inç boyutundaki ekran, 5.0 inç boyutuna yükseltilmiş ve Super LCD 3 teknolojisinin kullanıldığı 1080p çözünürlüğündeki ekran, Corning Gorila Glass 3 teknolojisiyle desteklenmiş. Ekranın alt ve üst bölümünde, HTC’nin BoomSound ses sistemi yer alıyor. Çift stereo ön hoparlörler 95 dB’lik ses düzeyine ulaşabiliyor. Ön bölümde dikkat çeken bir diğer ayrıntı da 5 megapiksel çözünürlüğündeki yeni ön kamera. HTC One M8’in ekran açma düğmesi yine üst bölümde konumlandırılmış. Ekranı açmak için artık sadece bu tuşa bağlı değilsiniz. HTC, Sense 6 ile birlikte ekrana çift dokunuşla açma, ekran üzerinde elinizi sağa-sola, yukarı aşağı kaydırarak, ekran kapalıyken istediğiniz fonksiyona ulaşabilmenizi sağlıyor. Ekran açma düğmesinin etrafında, HTC’nin Sense TV özelliği konumlandırılmış. Telefonun sağ yanında ses açma kapama butonları, hemen üzerinde microSD kart girişi bulunuyor. Sense 6 ile birlikte gelen yeniliklerden biri de, ekranı yan çevirip ses alçaltma butonuna bastığınızda kameranın açılması. Bu sayede hem ekstra buton ihtiyacı ortadan kaldırılmış hem de kameraya ulaşım oldukça kolaylaşmış. 128GB’a kadar microSD kart desteği sunan HTC One

Teknik Özellikler Ekran: 5 inç 1920 x 1080p Super LCD3, Corning Gorilla Glass 3, 441 ppi piksel yoğunluğu İşlemci: Qualcomm Snapdragon 801, 4 çekirdekli 2.3GHz Krait 400 Grafik İşlemcisi: Adreno 330 Kamera: Dual 4MP 2688x1520 arka /5MP ön kamera Bağlantı: GPRS, HSDPA, Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, Wi-Fi Direct, DLNA, Bluetooth, NFC, İnfrared, USB 2.0 MHL İşletim sistemi: Android 4.4.2 KitKat / Sense 6 Batarya: 2600mAH Boyutlar: 146.4 x 70.6 x 9.4 mm Ağırlık: 160 gram

M8, 16GB dahili depolama alanıyla geliyor. Telefonun sol bölümündeyse SIM kart girişi bulunuyor ve HTC One M8 nano SIM kart ile çalışıyor. HTC’nin Ultra piksel teknolojisiyle desteklenen yeni çift kameralı yapısı, çift LED flaşla desteklenmiş. 1/3 inç boyutundaki görüntü sensörü 2688 x 1520 piksel çözünürlüğünde fotoğraflar çekmenizi, 1080p 60fps video kaydı yapmanızı sağlıyor. Gücünü Qualcomm’un Snapdragon 801 çipsetinden alan HTC One M8 performansıyla da göz dolduruyor. 4 çekirdekli işlemcisi sayesinde yüksek performanslı işlemlerin altından rahatlıkla kalkmayı başaran telefon, 16GB dahili depolama alanı ve 2GB bellek ile de bu işlemciye tüm gücüyle destek veriyor. Android işletim sistemli üst düzey akıllı telefon almak isteyen kullanıcıların ilk tercihleri arasında yer almasını tavsiye ettiğimiz HTC One M8, şık tasarımı, performansı ve farklı Android deneyimiyle sınıfının özelliklerini fazlasıyla karşılıyor.

61


donanım

Avea inTouch 3

Fiyat/Performans Oranı İle Fark Yaratıyor Avea, inTouch serisi telefonlarla büyük bir başarı yakalaması ardından yeni seriler için düğmeye basıldı. Birçok yenilikçi özelliği üzerinde barındıran inTouch telefonlar özellikle uygun fiyatı ile ilgi çekiyorlar. Yeni nesil Avea inTouch 3 ürününde de durum pek farklı değil. Uygun fiyatı ile piyasadaki akıllı telefonlar arasında fark yaratan Avea inTouch 3, eğlenceden sosyal medyaya kadar birçok isteğe rahatlıkla karşılık veriyor. 5 MP gelişmiş kamera özellikleri, çift çekirdekli işlemcisi ve şık tasarımıyla dikkat çeken Avea inTouch 3, 4.5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. 4 GByte kapasite ve 1 Gbyte’lık bellek ile Android 4.2.2 Jelly Bean işletim sistemindeki tüm uygulamaları takılmadan sorunsuzca açabiliyor. Bu üründe beğendiğimiz bir özellik 1800 mAh’lik pil ile uzun bir batarya ömre sahip olması. Uzun lafın kısası. Avea inTouch 3, akıllı telefonlarda bulunması gereken tüm özelliklere sahip. Benzer ürünlerle Teknik Özellikler kıyaslandığında özellikle uygun fiyatı ile ön plana çıkıyor. Bu Ekran: 4,5 inç (480×854) sebepten performansa çok fazla takılmayan, zengin özellikli Kamera: 5 MP, 0.3 MP Ön Kamera İşlemci: MTK MT6572 1,3 GHz çift çekirdekli ve çok uygun fiyatlı akıllı telefon arayan kişilerin Avea inTou- Kapasite / Bellek: 4 GB /1 GB Boyut: 135 x67,5 x9.2 mm ch 3’e yakından bakmalarını tavsiye ediyoruz. Ağırlık: 140 gr

Samsung ATIV Book 9 Lite NP915S3G Daha İnce, Daha Hafif, Daha Performanslı

Samsung’un ATIV Book 9 NP915S3G adlı ürünü test merkezimize gelmeden önce AMD işlemciye sahip bu tarz ince tasarıma sahip bir dizüstü bilgisayar görmemiştik. Sadece 17,4 mm inceliğe sahip olan ATIV Book 9 Lite 1,58 kg’lık ağırlığıyla göz dolduruyor. Cihazı ilk çalıştırdığımız merak ettiğimiz bir diğer konu ise ürünün performansıydı. Ürün üzerinde AMD işlemciye sahip olduğunu gösteren sadece x4 Quad-Core yazın bir çıkartma bulunuyor. Bunun dışında ekran kartı veya başka bir donanım konusunda bilgilendirme yok. 1.4 GHz dört çekirdekli AMD işlemciye sahip olan ürünün üzerinde AMD Radeon HD 8250 Grafik Kartı, 128 GB SSD, 4 GB bellek ve 64 Bit Windows 8 işletim sistemi bulunuyor. 13.3 inç ekrana sahip olan ürünün 1366 x768 piksel çözünürlüğü bulunuyor. Dokunmatik ekran sayesinde Windows 8 deneyiminiz farklı bir boyuta geçiyor. Ürün çalıştığı süre zarfında eski AMD işlemcili dizüstü bilgisayarlara göre oldukça az ısınıyor. Performans açısından da orta seviyede ofis ve tarayıcı üzerinde çalışan kullanıcılar için ideal bir çözüm sunuyor. Ürünün klavyesinin ada tipi olması veri girişini hızlandırırken Touchpad’in performansının da gayet iyi olduğunu belirtmeliyiz. Mobil Mark 7 ile yaptığımız testte 8 saatin üzerinde gösterdiği performansla batarya süresi açısından kalbimizi kazanan ATIV Book 9 NP915S3G aynı zamanda fiyat açısından da uygun bir değerde satışa sunulmuş durumda.

62

Teknik Özellikler İşletim Sistemi: Windows 8 (64-bit) Ekran: 13,3 inç Dokunmatik Panelli HD LED Ekran (1 366 x 768) Hoparlörler: 1,5 W x 2 Batarya: 2 Hücre (30 Wh) İşlemci: 4 çekirdekli AMD 1,4 GHz'e kadar Bellek: 1 066 MHz 4 GB

DDR3 Ağ: 802.11bg/n 1 x 1 Bluetooth v4.0 Gigabit Ethernet [10 / 100 / 1 000] Depolama: 128 GB SSD Boyutlar: 324 x 224 x 17,4 mm Grafik: AMD Radeon HD 8250 Ağırlık: 1,58 kg


Asus ET2321

Dokunmatik Ekranıyla Masaüstü Bilgisayardan Fazlası Asus’un şık tasarımı ve çok fonksiyonlu özellikleriyle öne çıkan hepsi bir arada bilgisayarı ET2321, Windows 8.1 işletim sistemini kullanıyor. Dokunmatik ekranı sayesinde ekran üzerinden de veri girişine olanak sağlayan Asus ET2321’de, Full HD 1920 x 1080 piksel çözünürlüğünde 23 inç boyutunda ekran kullanılmış. Ekran 178 derece görüş açısı sunan arkadan aydınlatmalı LED IPS özelliğine sahip. Asus ET2321, Intel Core i3 4010U, Core i5 4200U ve Core i7 4500U işlemcileriyle birlikte tercih edilebiliyor. Bizim incelediğimiz modelde Intel Core i5 işlemci bulunuyordu. 1GB’lık NVIDIA GeForce GT740 ekran kartıyla desteklenen hepsi bir arada bilgisayarda, 16GB’a kadar arttırabilen 4GB DDR3 1600MHz bellek bulunuyor. İşlemcisinde olduğu gibi depolama seçeneklerinde de seçenekler mevcut. İncelediğimiz modelde 1TB sabit disk ve 128GB SSD depolama alanı bulunuyor. Asus ET2321’nin performansının oldukça tatmin edici olduğunu söyleyebiliriz. Cihazla hem ofis uygulamalarını kullanabiliyorsunuz hem de yüksek performansa ihtiyaç duyan grafiksel işlemler ve oyunları rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Güçlü işlemci ve harici ekran kartı bu noktada farkını ortaya koyuyor ve size kesintisiz performans sunuyor. Gelişmiş bağlantı seçeneklerine sahip olan Asus ET2321’in ön bölümünde sıkça kullanacağınız bağlantı noktaları konumlandırılırken, arka bölümündeyse daha spesifik bağlantı araçları bulunuyor. Ön bölümde 1 adet USB, kulaklık, mikrofon girişleri ve kart okuyucu bulunuyor. Ekran ayarlarını yapmanızı sağlayan tuşlarsa ekranın sağ bölümünde konumlandırılmış. Asus ET2321 arka bölümündeyse 3 adet USB 3.0, 2 adet USB 2.0, HDMI girişi, HDMI çıkışı, RJ45 Ethernet bağlantı noktası, Kensington kilidi, TV anten girişi, subwoofer ve güç girişleri bulunuyor. Cihazın bazı özellikleri opsiyonel olarak geliyor. Bu özelliklerden biri de TV bağlantısı. Asus ET2321’in TV bağlantı nok-

Teknik Özellikler Ekran: 23 inç 16:9 Full HD LED IPS İşlemci: Intel Core i5 4200U Grafik işlemcisi: 1GB NVIDIA GeForce GT740M Bellek: 4GB DDR3 1600Mhz/ 16GB’a kadar arttırılabilir. Depolama: 1TB HDD+128GB SSD Sürücü: Blu-Ray Disc Combo 8X Kablosuz: 802.11 bb/g/n/ac, Bluetooth 4.0 Kamera: 2MP Ses: SonizMaster Premium 2x2W ,1x3W dahili Woofer Boyutlar: 571x359x50mm Ağırlık: 9 kg

tası aracılığıyla televizyon olarak da kullanabilmeniz mümkün. Yapmanız gereken tek şey anten kablonuzu cihazın arkasındaki bağlantı noktasına takmak. Kablosuz klavye ve fare ile birlikte gelen cihazda, opsiyonel olarak ASUS AIO subwoofer seçeneği ve uzaktan kumanda bulunuyor. Alüminyum malzemeden üretilen Asus ET2321 oldukça şık tasarımıyla dikkat çekiyor. Minimal yapıya sahip olan hepsi bir arada bilgisayarı masanız üzerinde çok yer kaplamadan kullanabilmeniz mümkün. 23 inç boyutundaki geniş dokunmatik ekranı sayesinde daha geniş bir görüntü alanı sunan Asus ET2321’in ekranında 10 parmak dokunmatik desteği de bulunuyor. Yüksek performanslı işlemci ve grafik kartı sayesinde her işin altından rahatlıkla kalkabilecek özellikler sunan Asus ET2321, Windows 8.1 işletim sistemiyle hem metro arayüzü üzerinden hem de klasik masa üstünden kullanımıyla daha hızlı erişim sağlanabiliyor. Masaüstü kalabalığından ve dağınıklığından hoşlanmıyorsanız, TV izleme, günlük işlemler ve oyun oynama faaliyetlerini tek bir çatı altında toparlamak istiyorsanız Asus ET2321 tam aradığınız cihaz.

63


donanım

Microsoft Sculpt Comfort Mouse Windows Tutkunlarına Özel Fare

Windows 8 işletim sistemiyle birlikte gelen yeni Metro arayüz kullanıcıların yavaş yavaş kalbin kazanıyor. Microsoft’ta bu yeni arayüz kullanımı kolaylaştıracak ürünler ile kullanıcıların karşısına çıkmış durumda. Bu ürünlerden biri olan Microsoft Sculpt Comfort Mouse sol tarafımda bulunan ve elinizin baş parmağı ile yönetebileceğiniz mavi Windows tuşuna sahip. Bu tuş sayesinde masaüstü ile Metra arayüz arasında geçişler yapabiliyor ve uygulamalar arasında kolayca gezinebiliyorsunuz. Ele kolaylıkla oturan ve kullanırken sizi rahatsız etmeyen Microsoft Sculpt Comfort MouseWindows 8 deneyimini iyileştirmek için yaratılmış bir ürün. Bluetooth üzerinden iletişim kuran ürünü Tablet, PC, veya dizüstü bilgisayara kolaylıkla eşleştirmeniz mümkün. Sağ elini kullanalar için tasarlanan ürün aynı zamanda 4 yönlü kullanabileceğiniz tekerleğe sahip. Bu sayede daha verimli ve konfor içerisnde fare kullanabi-

Teknik Özellikler Teknoloji: BlueTrack Ağırlık: 136 gram Boyutlar: 111 x 68.5 x 36.5 mm Tuş sayısı: 6 Tuş Batarya: 2 x AA batarya Batarya süresi: 10 aya kadar

liyorsunuz. Ürün Windows 7, Windows 8, Windows RT, iOS 4, iOS 5, Android 3.2 ve üzeri işletim sistemleriyle birlikte çalışabiliyor. Fiyat/Performans açısından da dikkat çeken ürün özellikle Windows 8 kullanıcıları için biçilmiş bir kaftan.

TP-Link Kablosuz N-Gigabit Router TL-WR1043ND Kesintisiz İnternet Erişimi

TP-Link’in yeni nesil kablosuz N-Gigabit Router’ı TL-WR1043ND, 4 port switch entegrasyonuyla birlikte kablolu ve kablosuz ağ cihazı olarak karşımızda. 300Mbps kablosuz bağlantı hızı ve gigabit Ethernet portları sayesinde çoklu HD video yayını, Voip görüşmeleri, dosya paylaşımı ve online oyunlar için yüksek bant genişliği kullanarak kesintisiz erişim sunuyor. Gelişmiş özellikleriyle dikkat çeken TP-Link TL-WR1043ND, Speed Boost moduyla birlikte Wi-Fi hızını 450Mbps’ye kadar çıkartabiliyor. Üzerinde yer alan USB 2.0 bağlantı noktası sayesinde yazıcıları, dosyaları ve dokümanlarınızı, video, fotoğraf gibi medyalarınızı yerel ağ veya internet üzerinden paylaşabiliyorsunuz. TL-WR1043MD dahili gigabit switch sayesinde 11n kablosuz bağlantı ve kablolu bağlantı problemlerini ortadan kaldırırken bant genişliğinin de dengeli kullanılmasını sağlıyor. IP Qos desteğiyle bağlantı performansının düşmesini engelleyen TL-WR1043ND’de tek tuşla güvenlik ayarlarını yapabiliyorsunuz. Cihaz üzerindeki WPS tuşuna basarak WPA2 güvenli bağlantıyı otomatik olarak oluşturabiliyorsunuz. Kolay kurum asistanıyla kolay ve zahmetsiz kuruluma olanak sağlayan TL-WR1043ND isterseniz çıkartıp değiştirebileceğiniz antenlerle birlikte geliyor. Bu sayede daha geniş bir alanda daha güçlü antenler takılabiliyor.

64

Teknik Özellikler Anten: 3 adet 5 dBi sökülebilir Bağlantı: 4x10/100/1000Mbps Lan 1x10/100/1000Mbps Wan 1xUSB 2.0 Güç:12VDC/1.5A Kablosuz Standartları: IEEE 802.11n/g/b Frekans: 2.4-2.4835GHz Kablosuz Güvenlik: 64/128/152-bit WEP/WPA/WPA2, WPA-PSK/WPA2-PSK


Samsung Galaxy S5 Galaxy Serisinin Yeni Amiral Gemisi

Samsung Galaxy S5 yenilenen tasarımı ve donanımıyla her zaman olduğu gibi Koreli teknoloji devinin pazardaki en iddialı modellerinden. Kalp atım sensörü, daha gelişmiş özellikler sunan kamera ve daha birçok yenilikle birlikte Samsung Galaxy S5 şimdiden Samsung’un en çok satılan akıllı telefonları arasında girmeyi başardı. Samsung Galaxy S5, ilk bakışta Galaxy S4’den çok farklı görünmese de köşeli hatları ve kullanılan malzemenin kalitesiyle kendisini halefinden ayırt ettiriyor. Telefonda 5.1 inç boyutunda Süper AMOLED teknolojisini kullanan 1920 x 1080 piksel çözünürlüğünde FULL HD ekran görev yapıyor. Ekran konusunda her zaman olduğu gibi Samsung oldukça başarılı bir işe imza atmış. Ekranın alt bölümünde fiziksel HOME butonu yer alıyor. Üst bölümde sensörler ve 2 megapiksel çözünürlüğünde kamera bulunuyor. Güç tuşu telefonun sağ yanında, ses açma kapama tuşları sol tarafta konumlandırılmış. Üst bölümdeyse 3.5 mm’lik kulaklık girişi bulunuyor. Suya ve toza karşı dayanıklı olarak tasarlanan Samsung Galaxy S5’in şarj ve veri aktarımı için girişleri alt bölümde ve bir kapak aracılığıyla korunuyor. Galaxy S5’in arka bölümündeyse ilk göze çarpan detay 16 megapiksel çözünürlüğündeki kamera oluyor. UD 4K video kaydı yapabilen kamera hem gece hem de gündüz çekimlerinde çok başarılı. Telefonun arka kapağı çıkarılabiliyor ve kapak tam olarak kapanmadığında kullanıcıyı uyaran sensörler bulunuyor. IP67 sertifikası yani suya ve toza karşı dayanıklılık sertifikası olsa da kapakları tam olarak kapatmadığınız sürece Galaxy S5 suya ve toza karşı dayanıksız hale geliyor. Samsung Galaxy S5’in içerisinde Qualcomm’un Snapd-

Teknik Özellikler Ekran: 5.1 inç Süper AMOLED 1920 x 1080p FHD, Corning Gorilla Glass 3 İşlemci: Qualcomm Snapdragon 801, 4 çekirdekli 2.5GHz Krait 400 Grafik İşlemcisi: Adreno 330 Kamera: 16MP 5312x2988p arka / 2MP ön kamera Bağlantı: GPRS, HSDPA,LTE, Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, Wi-Fi Direct, DLNA, Bluetooth, NFC, İnfrared, USB 3.0 MHL, Wi-Fi Direct İşletim sistemi: Android 4.4.2 KitKat / Samsung TouchWiz Batarya: 2800mAh Boyutlar: 142 x 72.5 x 8.1 mm Ağırlık: 145gram

ragon 801 çipseti görev yapıyor. Çipset içerisinde 4 çekirdekli 2.5 GHz’lik Krait 400 işlemcisi ve Adreno 330 grafik yongasıyla bulunuyor. Üst seviye bir performans sunan Galaxy S5’in performansla ilgili bir probleme rastlamadığımızı söylemeliyiz. Cihaz Android 4.4.2 KitKat işletim sistemi ve Samsung kullanıcılarının yabancı olmadığı yenilenen TouchWiz arayüzüyle birlikte geliyor. Parmak izi sensörünü de özellikleri arasında ekleyen Samsung, artık kullanıcılarına farklı bir deneyim sunmayı hedefliyor. Arka kameranın altında yer alan kalp atım sensörüyle nabzınızı istediğiniz zaman kolayca kontrol edebileceğiniz gibi S Health uygulamasıyla birlikte kişisel hedefler belirleyerek egzersizlerinizi planlayıp, kontrol edebilir ve istatistiki kayıtlarınızı tutabilirsiniz. Samsung’un Galaxy Gear ürünleriyle de birlikte kullanılabilen Samsung Galaxy S5, cep telefonundan öte hayatınızın bir parçası olması amacıyla tasarlanmış.

65


editör

Büyük Veri Paradoksu Günümüzün en sıcak konularından biri kuşkusuz Büyük Veri. İnterneti yeniden şekillendiren bu akım yeni iş alanlarının da habercisi. Büyük veriyi iyi yönetmenin her ne kadar hayatımızı kolaylaştıracağını düşünsek de, karanlık taraflar endişe veriyor. Birçok üretici müthiş kapasiteli veri depolama cihazları ve inanılmaz büyük dijital ağlar için çeşitli çözümler üretmek derdindeler. Veri okyanusu gün geçtikçe büyüyor ve ister inanın ister inanmayın bu daha başlangıç. Çünkü İnternet emekleme devrini daha yeni bitiriyor. Öyle ki günümüzde nesnelerin sadece % 1’i herhangi bir ağ ile haberleşebiliyor. Tabi ki bu sadece bir başlangıç. Uzmanlara göre 2020 yılında yaklaşık 50 milyar nesnenin sensor, kamera, mikro yongalar ve verici teknolojileriyle donatılacağı düşünülüyor. Arabalar, buzdolapları hatta giysiler bile İnternete girebilecek. Bu nesnelere ise “Akıllı Nesneler” denilecek. Günümüzdeki “Nesnelerin İnterneti” kavramı, insan, işlem gücü, veri ve nesnelerden oluşuyor. Oluşturulan yeni ağlar, kişilere, firmalara ve hatta uluslara yeni fırsatlar getiriyor ve getirecek. Fırsatın büyüklüğü İnternete bağlanan nesnelerin sayısı ile doğru orantılı olarak artacak. Uzmanlara göre günümüzde 10 milyar nesnenin (araba, akıllı telefon, makineler) İnternete bağlı olduğu düşünülüyor. Bu nesnelerin birbirleriyle olan haberleşmesi %0.001. Üreticiler bağlantı sayısını arttırmak için çeşitli yollara başvurmuş durumdalar. Gün geçtikçe nesnelerin verilerini paylaşan yeni ağlar, veri yedekleme sistemleri ve veri merkezleri oluşturuluyor. Buradaki amaç yaşadığımız dünyayı daha akıllı hale getirmek. İşte bu yeni dönemin yeni trendlerinden biri. Gittikçe artan veriyi, daha doğrusu Büyük Veriyi akıllıca yönetmek. Tüm bu donanımları kontrol altında tutan ve verileri organize eden “Büyük Veri” kavramına inanılmaz büyük bir umut bağlanmış durumda. Uzmanlar “Büyük Veri” kavramı ile dünyanın birçok derdine çare bulunabileceğini düşünüyor. Büyük Veri kavramı, insan hayatını daha şeffaf ve konforlu yapmaya söz veriyor. Oysa Büyük Veri teknolojisinin operasyonu ve geliştirilmesi pek de şeffaf değil. Tüm işlemler tamamen kapalı kapılar arkasında yapılıyor. Büyük Veriyi yöneten kişiler ve işletmeler kesinlikle şeffaf olmak istemiyorlar. Büyük Verinin insanların isteklerini teşhis etmek ve betimlemek için var olduğu söyleniyor. Gerçeğe baktığımızda ise Büyük Veri teknolojisinin insanların kişilikleri ile oynadıkları görülüyor. Büyük Veri, sunduğu bilgi ile insanları ikna ettiği gibi, etkiliyor, yönlendiriyor ve hüviyetlerini kısıtlıyor. Bazı uzmanlara göre, insanlar, Büyük Veri sayesinde kimliklerini kaybedeceklerini düşünüyorlar. Uzun lafın kısası. Büyük Veri teknolojisinin her ne kadar insanların hayatını kolaylaştıracağı söylense de, yanlış kişilerin eline geçtiğinde, ihtiyacı olan insanlara değil “Normal İnsanlara” hizmet ettiği unutulmamalı.

66

Ecevit BIKTIM

Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com


BT Yรถneticileri Bu Adreste Buluล uyor

BTGunlugu.com



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.