STONEWORLD 2022 / 114

Page 1

www.sentasmarble.com Calacatta Grenn Year: 12 - Issue: 114 - March-April 2022 • Price: 50 TL Sayfa / Page: 4-5 Boutique Service in Export www.diallistone.cominfo@diallistone.com+90 262 727 30 68 • +90 532 173 38 91 HALL C/115
Fire Fantastic Deep River QUARRY OWNER
Unique Lines Of Nature
Head O ice : Karaman Mah. Alparslan Türkeş Blv. No:20/A Afyonkarahisar - TURKIYE Quarry : Bahçecik Yolu 6. Km – İscehisar – Afyonkarahisar - TURKIYE +90 544 213 48 38 masstoneminingco info@masstonemarble.com www.masstonemarble.com

Boutique Service in Export

www.diallistone.com info@diallistone.com • sales@diallistone.com İMES OSB İMES Bulvarı No: 10 Çerkeşli - Dilovası - KOCAELI / TURKIYE +90 532 173 38 91
6 ICON BROWN +90 242 852 51 40
7 MUGLA DOLOMITE onurmarble.com onurmarbleinfo@onurmarble.com
•Bianca Foresta •Arabescato •Bardiglio •Vanilla Spider •Botanica •Imperial Carrara •Calacatta Oro •Asgard Grey •Moon Grey •Pearl White cobanlargroup.com info@cobanlargroup.com cobanlargroup groupcobanlar groupcobanlar

BREZZA

Discover me... Saipler Mahallesi 2600 Sk. No:3 Kemalpaşa Torbalı Yolu - Torbalı / İZMİR www.ivmemarble.com
PLANETA BLU LIFORA GREY ONYX
info@sunmermarble.com www.sunmermarble.com /sunmermarble Muğla Aydın Karayolu 13. Km Bayır / MUĞLA +90 (252) 225 33 42 +90 (252) 225 33 55 LILAC PEARL MUĞLA SUGARLILAC PURPLE NEWYORK MUĞLA WHITE Quarry Owner graceful dance of nature ...
Lilac HALL A/232
16 ida grey
17 QUARY: Yukarıboğaz Köyü / Tavas / DENİZLİ - TURKIYE www.demkaya.com GSM +90 532 286 94 10

's your turn to m e

Muratpaşa Mah. Çatalköprü Cad. İnönü İş Merk. No: 39 / 404 K.4 Muratpaşa / Antalya - TURKEY Tel: +90 242 244 63 91 • Mobile: +90 530 500 02 32 e-mail: info@marbletime.com.tr www.marbletime.com.tr it’s your time...
we choose “the best” for you
Headquarters : Medya Mah. 629/1 Sok. Çeysa Önya Park Plaza Sitesi B Blok Kat:5 No:21 Kayapınar / DİYARBAKIR - TURKEY Branch : 100. Yıl Mah. Hakan Sepetçi Cd. A Blok-20 Bğmz Apt. No:2 A/C Nilüfer / BURSA- TURKEY e-mail : info@focusmable.com • export@focusmarble.com Phone : +90 412 237 18 04 Fax : +90 412 237 18 02 FOCUS MADENCILIK VE IHRACAT A.S. www.focusmarble.com HALL B/281
Blasting Sandy - Brushed Surface Polished Çamlıca, BUCAK O.S.B. 1752. Sk. No:17, 15300 Bucak / Burdur - TURKIYE +90 530 517 11 02 info@euromerltd.com www.euromer.com.tr

Unique lines created by the wind...

Storm Grey NEW HALL A/103

Marble adventure from grandfather to grandson...

Ocean Grey Platinum Grey Marmara Ocean Blue
29
Marmara Ocean BlueMarmara Silver Marmara Equador Marmara Ocean WhiteMarmara White YUSUF HOCA MADENCİLİK A.Ş. www.yusufhocamadencilik.com • e-mail: info@yusufhocamadencilik.com Marmara Adası, Saraylar Mahallesi, BALIKESİR
31 Organize Sanayi Bölgesi 1. Kısım 1. Cadde No: 28 Döşemealtı / Antalya / TÜRKİYE T. +90 (242) 290 33 16 | F. +90 (242) 259 57 31 www.imsamarble.com | info@imsamarble.com | coordinator@imsamarble.com IMSA MARBLE is a family company that institutionalizations without losing the soul of amateur excitement, while becoming professional without forgetting being an artisan and proceeding with sure steps in international market as well as reaching its realistic targets in domestic market.
REKLAM İNDEKSİ INSIDE FRONT COVER 1 167 161 4 5 59 93 101 102 26 27 24 25 105 51 113 30 31 12 13 101 18 19 35 20 21 FRONT FLIP COVER 200 INSIDE BACK COVER 65 39 6 7 142 143 173 171 REAR FLIP COVER 14 15 2 3 COVER 52 53 169 22 23 28 29 70 71 BACK COVER 45 61 41 199 10 11 94 95 81 43 8 9 16 17 63 79 72 73
ayrıca e-dergi formatında așağıdaki platformlardan ve www.stoneworldtr.com adresinden de ulașabilirsiniz.... İki Dergi, Bir Uygulamada! Uygulamamız platformlarında yayında. Hemen ÜCRETSİZ indirin, okumaya bașlayın.... MEDIA SEKTÖRDE İLK

36-44 Umutlu yükseliş sürüyor Hopeful rise continues

46-50

Mermere adanan bir ömür: Hacı Mehmet Şen Hacı Mehmet Şen: A life devoted to marble

54-64 Joey Marcella:“Mermerden sanat yapmak ayrıcalıktır”

“Making art out of marble is a privilege”

66-69

74-80

82-85

86-92

96-100

Doğanın etkileyici tablosu: Bianco Foresta Bianco Foresta: The Impressive art of nature

EMİB Başkanı Mevlüt Kaya: Bugüne kadar başımı yere eğecek bir hata yapmadım

Rolex’e Başaranlar Mermer Dokunuşu Basaranlar Marble Touch on Rolex

Doğal taş işçiliğinde sınırları zorlayan proje The project that pushes the limits in natural stone applications

Doğanın olağanüstü işçiliği: Deep River ve Fire Fantastic

Deep River and Fire Fantastic: The extraordinary craftsmanship of nature

102-104 Gökyüzü ile yeryüzünün kavuşması: Pianeta ve Brezza

Pianeta and Brezza: The meeting of the sky and the earth

106-109 Şahinler Mermer’den çarpıcı bookmatch uygulaması

Stunning bookmatch application by Şahinler Marble

110-112 Kullanıldığı alanın yıldızı: Luvi Bej Luvi Beige: The star of spaces

114-121

Tasarımcıların vazgeçilmez tutkusu : Elegance Grey ve Mimosa Elegance Grey and Mimosa: Indispensable passion of designers

122-125 Mitolojiye konu olan bir güzellik: Ida Grey

Ida Grey: A beauty that is subject to mythology

126-134 Markalaşma yolunda bir başarı öyküsü

A success story on the way to branding

136-138 Storm Grey: The most aesthetic form of the storm Fırtınanın en estetik hali: Storm Grey

140-141 Caramel White’ın yolculuğu The Journey of Caramel White

144-145 Mutluluğun en güzel hali: Vena Bella

The most beautiful form of happiness: Vena Bella

146-151 Doğal taş sektöründe devrim niteliğinde yatırım: MİTRA

Revolutionary investment in the natural stone industry: MİTRA

152-157 Modern bir seyyah: A modern traveller İsmail Vural

158-160 İmsa Mermer’den fabrika yatırımı Factory investment from İmsa Marble

162-166 Didim Apollon Tapınağı Didim Apollon Temple

176 Muhammed Salih Yıldız: “Madenin milli bir duruş olduğu haykırılmalı”

“We should claim that the mines are our national wealth

178-183 Mustafa Keleş: Geçmişten günümüze doğal taş

Natural stone from past to present

184-186 “Neden doğal taşları ve beton yapıları korumamız gerekiyor?”

“Why do we need to protect the natural stones and concrete structures?”

ADVERTISING INDEX

ANTAŞ

MİTRA

SİVAK

YÜCE

MASSTONE Front Flip Cover DİMER Inside Front Cover - 1 ŞENLER 2 - 3 DIALLI STONE 4 - 5 ONUR MARBLE 6 - 7 ÇOBANLAR.......................................... 8 - 9 ARSLANLAR 10 - 11 İVME.................................................... 12 - 13 SUNMER 14 - 15 DEMKAYA 16 - 17 LABRADOR 18 - 19 MARBLETIME 20 - 21 YESMAR 22 - 23 FOCUS MARBLE 24 - 25 EUROMER 26 - 27 YUSUF HOCA 28 - 29 İMSA MARBLE 30-31 LION STONE ART 35 NATAMAR 39 ALİMOĞLU MERMER GRANİT 41 BAŞARANLAR 43 AET MADENCİLİK 45 ITALIAN STONE NETWORK 51 ŞENTAŞ .......................... COVER - 52 - 53 EFENDİOĞLU 59 ALİMOĞLU AFYON ................................ 61 DEMMER 63 MRT ............................................................ 65 YVZ MARBLE 70 - 71 CENAL 72 - 73 ERMAŞ 77 ALİMOĞLU MERMER TASARIM 79 BAL DOĞAL TAŞ 81 EİB 93 AYYILDIZ 94 - 95 KÖMÜRCÜOĞLU 101 HARTEK 105 İMİB 113 ÖRNEK ELMAS 142 - 143 DOSTLAR .................................................161 DİNÇER MARBLE 167 TT GRANİT ............................................. 169 Q NATURAL 171 Q AJANS 173
199
200 - Inside Back Cover
Rear Flip Cover
Back Cover
INDEX

Year: 9 • 2019/2 • Mart-Nisan

İmtiyaz Sahibi / Publisher Mehmet ÖZMEN

Genel Koordinatör / General Coordinatör Doğan KAYA

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reponsible Managing Editor Şehriban ÇİMEN

Sanat Yönetmeni / Art Director Rıfat ÜRKEK

Muhabir

Emine

Bayram

33
/ Reporter
YILMAZ İç Mimar - Dış İlişkiler Interior Architect - Foreign Relations
Mert ÖZMEN İngilizce Editörü / English Section Editorial Şelale DALYAN BAYIR Reklam Rezervasyon / Advertisement Reservation Muzaffer Cemil YILDIZ India Representative Jayesh Vikram RASTOGI Adres / Adress Kazım Dirik Mah. 375 Sk. No: 18 K. 2/203 Piramit İş Merkezi Bornova / İZMİR / TÜRKİYE Tel: +90 232 486 88 86 Fax: +90 232 486 51 18 e-mail: info@stoneworldtr.com web: www.stoneworldtr.com www.stl.com.tr All the articles published in the magazine are incumbent on the writer The articles sent for publication would not be returned either they are published or not Texts and photos can only be used unless their resources are stated Our magazine commits to obey the principles of the Prees Code Yıl: 12/2 - Year: 12/2 • March-April 2022 FIRE FANTASTIC/ MASSTONE

Yıl 1995...Binlerce yıl önce, Perslerden, Makedonlara, Helenlerden Romalılara, Bizanstan Osmanlıya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, ticaretin merkezi konumunda olan İzmir’de 47 tane doğal taş firması Marble Fuarı için bir araya gelmişti. Yabancı katılımcı yoktu, ihracat rakamı ise 77 milyon dolardı.

Yıllar geçtikçe sektör de büyüdü, Marble Fuarı da. Bugün yerli ve yabancı binin üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapan Marble İzmir, artık kabına sığmıyor. Bu yıl 27. kez düzenlenecek fuar için sektörde büyük bir heyecan var. Ve biz de Taş Dünyası Dergisi olarak, sizlerle bu heyecanı paylaştık.

Her sayımızda olduğu gibi, Marble sayımızda da ileri teknolojiyle donatılmış fabrikalarınızı, anılarınızı, markalaşma yolunda attığınız tüm adımları ve büyüleyici taşlarınızın hikayesini sizin heyecanınızla sayfalarımıza taşıdık. Bizimle paylaştığınız her bilgiyi, her fotoğrafı büyük bir hassasiyetle dergimize işledik. Sayfalarımızı çevirdikçe bunu hissedeceğinizi biliyoruz.

Taş Dünyası Dergisi olarak, Türk doğal taşının değerini uluslararası arenada en iyi şekilde duyurmak için verdiğimiz mücadeleden büyük bir keyif alıyoruz.

Marble İzmir Fuarı’nın sektör ihracatına büyük katkı sağlaması dileğiyle

İyi fuarlar

The journey of Izmir Marble

In 1995, 47 natural stone companies had come together for the first Marble Fair in İzmir. In the city which has hosted many civilizations from Persians, Macedonians, Hellenes, Romans, Byzantines to Ottomans throughout the history. There were no foreign participants, and the export figure was 77 million dollars.

Over the years, the sector has grown together with the Marble Fair. Today, İzmir Marble Fair, which hosts more than a thousand domestic and foreign participants, has grown out of its limits. There is great excitement in the sector for the fair, which will be held for the 27th time this year. In this issue, as Turkish Stone World Magazine, we shared this excitement with you.

As in every issue, we have once again published your factories equipped with advanced technology, your memories, all the steps you have taken on the way to branding, and the story of your fascinating stones on our pages with enthusiasm. We processed every piece of information and every photograph you shared with us with great precision, as if touching a newborn baby, and published them in our magazine. We know that you will feel it as you turn the pages.

As Turkish Stone World Magazine, we take great pleasure in our struggle to promote the value of Turkish natural stone in the international arena.

Hoping that Marble İzmir Fair will make a great contribution to the sector’s exports

Have a good fair season

Marble İzmir yolculuğu
34 EDİTÖR

Umutlu yükseliş sürüyor Hopeful rise continues

Türk doğal taş sektörü Ocak -Şubat

2022 döneminde, 306.424.769 dolar ihracat gerçekleştirdi. Geçen yılın aynı dönemine göre değerde yaşanan artış ise %10,01

• İşlenmiş mermer ihracatı : 132.430.574 dolar

• Blok ihracatı : 103.304.922 dolar

• İşlenmiş traverten ihracatı: 48.798.876 dolar

Pandemi, kapanan ülke sınırları, navlun ve konteyner sorunu, elektrik kesintileri, dolar kurlarındaki sert dalgalanmalar, peşi sıra gelen zamlar, Rusya-Ukrayna savaşı, sektörün çözüm bulunamayan sorunları... Hepsini aynı cümle içerisinde okuyunca bile boğulacakmışsınız gibi hissediyorsunuz değil mi? Uzun zamandır devam eden bu zorlu ve belirsizliklerle dolu ortam, ihracatçının omzunda koca bir yük. Sipariş alsa bile, nasıl üretip teslim edeceğini öngöremiyor. Fakat tüm bunlara rağmen mücadeleyi bırakmıyorlar. Sorunlar devam etse de doğal taş ihracatı da, sektörün azmi ile artmaya devam ediyor. Son gelen rakamlar da sektörün yılın ilk iki ayında ihracatta %10,01 değer artışı yakaladığını gösteriyor. Toplam ihracat rakamı ise 306.424.769 dolar. İşlenmiş ürün ihracatı da sektörün yüzünü güldürmeye devam ediyor. Fakat Çin’de yaşanan elektrik kesintileri, Çinli dev gayrimenkul şirketinin iflasıyla Çin ihracatında yaşanan düşüş, sektörü

The value of exports achieved by Turkish natural stone sector was $306,424,769 in the January-February 2022 period. The increase in value compared to the same period of the previous year is 10.01%.

• Processed marble export: 132.430.574 dollars

• Block export: 103.304.922 dollars

• Processed travertine export: 48.798.876 dollars

The pandemic, closed country borders, freight and container problems, power cuts, sharp fluctuations in dollar exchange rates, subsequent increase in prices, the Russia-Ukraine war are the unsolved problems of natural stone sector... This long-standing challenging and uncertain environment is a huge burden on the exporter’s shoulders. Even if the companies receive orders, they cannot predict how they will produce and deliver. But despite all this, they do not give up the fight. Although the problems continue, natural stone exports continue to increase with the determination of the sector. The latest figures show that the sector achieved a 10.01% increase in exports in the first two months of the year. The total export figure is 306,424,769 dollars. The export of processed products on the other side keep on reviving the sector.. However, the power cuts in China, the decline in Chinese exports due to the bankruptcy of the Chinese giant real estate company are making the sector uneasy. We hope that İzmir Marble Fair, one of the most important fairs of our sector, which is expected with great enthusiasm during this difficult process, will make a great contribution to the acceleration of the sector’s exports.

tedirgin ediyor. Umarız bu zorlu süreçte, büyük bir heyecanla beklenen sektörümüzün en önemli fuarlarından Marble İzmir Fuarı, sektör ihracatının ivme kazanmasına büyük bir katkı sağlar.
36

CHINA

467.765.129 93.116.027 360.269.752 71.600.961 -22,98 -23,11

UNITED STATES OF AMERICA 137.192.356 58.433.458 147.724.023 70.683.372 7,68 20,96

ISRAEL 59.097.113 14.067.725 62.260.035 16.443.011 5,35 16,88

INDIA 70.805.134 12.333.981 105.439.655 16.157.089 48,92 31,00

IRAQ 39.158.124 11.176.389 49.587.983 14.367.209 26,64 28,55

FRANCE 41.700.197 14.559.804 32.340.777 11.582.232 -22,44 -20,45

GERMANY 38.807.013 7.335.139 51.162.435 11.019.499 31,84 50,23

UNITED ARAB EMIRATES 13.965.514 5.876.127 28.552.671 10.948.947 104,45 86,33

AUSTRALIA 13.669.040 6.766.375 16.805.133 8.300.207 22,94 22,67

EQYPT 46.086.991 3.019.594 82.443.324 6.190.572 78,89 105,01

LIBYA 18.823.676 4.117.997 21.743.652 4.910.346 15,51 19,24

ITALY 6.260.140 2.305.594 10.917.247 4.415.820 74,39 91,53

QATAR 6.731.448 2.834.363 7.492.361 4.213.057 11,30 48,64

MOROCCO 8.877.387 2.703.233 8.363.994 3.425.133 -5,78 26,71

OMAN 914.560 439.858 9.054.425 3.145.654 890,03 615,15

AUSTRIA 10.068.756 2.298.546 12.516.584 3.094.595 24,31 34,63

KUWAIT 8.547.498 3.353.894 6.138.560 2.772.193 -28,18 -17,34

RUSSIAN FEDERATION

1.190.284 847.611 3.661.581 2.696.667 207,62 218,15

ROMANIA 5.604.853 1.708.337 7.756.561 2.344.525 38,39 37,24

ENGLAND 2.889.582 1.887.653 2.377.236 1.991.042 -17,73 5,48

CYPRUS 3.086.051 680.511 4.596.149 1.961.366 48,93 188,22

CANADA 2.102.520 2.009.644 1.632.183 1.666.506 -22,37 -17,07

SPAIN 3.824.143 1.676.958 3.851.273 1.632.891 0,71 -2,63

ARGENTINA 1.633.185 909.223 2.636.814 1.413.072 61,45 55,42

GREECE 9.263.180 1.048.724 5.904.408 1.404.351 -36,26 33,91

BULGARIA 4.371.841 883.511 7.538.569 1.252.929 72,43 41,81

REPUBLIC OF SOUTH KOREA 2.078.288 903.263 2.537.868 1.207.360 22,11 33,67

BAHRAIN 1.681.781 668.198 2.211.836 1.020.362 31,52 52,70

TAIWAN 3.964.580 930.874 3.740.917 1.019.625 -5,64 9,53

BANGLADESH 8.425.300 884.121 10.733.919 1.017.089 27,40 15,04

SINGAPORE 729.901 467.758 1.228.761 1.015.118 68,35 117,02

KAZAKHISTAN 995.389 1.652.595 961.124 1.011.220 -3,44 -38,81

INDONESIA 434.176 225.852 2.121.031 947.911 388,52 319,70

JORDAN 6.749.778 466.096 12.672.404 934.876 87,75 100,58

NETHERLANDS 1.196.557 678.312 1.718.485 922.935 43,62 36,06

MEXICAN 1.789.737 849.256 1.280.111 910.358 -28,47 7,19

BELGIUM 4.963.556 929.008 1.965.588 878.100 -60,40 -5,48

AZERBAIJAN-NACHCHIVAN 779.578 403.613 1.398.095 816.692 79,34 102,35

ALGERIA 5.298.317 989.761 6.349.696 777.912 19,84 -21,40

LEBANON 1.199.737 248.525 6.310.901 776.522 426,02 212,45

HUNGARY 734.714 324.124 1.911.607 766.957 160,18 136,62

TOTAL 1.093.716.441 278.552.898 1.145.675.867 306.424.769 4,75 10,01

AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT VALUE JANUARY-FEBRUARY 2021 JANUARY-FEBRUARY 2022 % CHANGE COUNTRY NATURAL STONE PERFORMANCE REPORT OF COUNTRIES 37

Blok mermer değerde % 10,11 düşüş

Türk doğal taş sektörü 2022’in ilk iki ayında en büyük blok alıcısı Çin’e, 71.600.961 dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Satılan taş miktarı ise 360.269.752 kilo. Geçen senenin aynı dönemine göre değerde % 23,11 miktarda ise % 22,98 düşüş yaşandı. Blok pazarında Türkiye’nin ikinci en büyük alıcısı Hindistan’a ise 16.157.089 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış %31. Blok mermer – traverten genel ihracat tablosunu incelediğimizde ise toplam blok ihracatından 103.304.922 dolar kazanç elde edildiğini görüyoruz. Değerde yaşanan düşüş ise %10,11 oldu. Çin başta olmak üzere Hindistan, Mısır, İtalya, Bangladeş,Tayvan, Cezayir, Ürdün,Yunanistan, Endonezya Ocak-Şubat 2022’de en fazla blok ihracatı gerçekleştirilen ülkeler olarak kayıtlara geçti.

% 10,11 decrease in block marble

The Turkish natural stone sector exported 71.600.961 dollars worth of natural stone to China, the largest block buyer, in the January-February 2022 period. The amount of stones sold is 360.269.752 kilograms. Compared to the same period of the previous year, there was an decrease of 23,11% in value and 22,98% in amount. The total value of blocks exported to India, the second leading block purchaser, was $ 16.157.089 dollars in the January- February 2022 period. The increase in value is 31%. When we examine the block marble – travertine general export table, we see that 103.304.922 dollars have been gained from the total block exports. Compared to the same period of the previous year, the decrease in value was 10,11 %. Turkish natural stone sector made the highest block exports to China, India, Egypt, Italy, Bangladesh, Taiwan, Algeria, Jordan, Greece and Indonesia in the January- February 2022 period.

NATURAL STONE PRODUCT GROUP REPORT

REPUBLIC OF CHINA

465.606.594 92.851.335 358.722.177 71.297.202 -22,96 -23,21

INDIA 70.188.953 11.902.905 104.440.770 15.567.989 48,80 30,79

EGYPT 46.005.551 2.987.191 82.042.361 6.019.851 78,33 101,52

ITALY 2.559.385 902.698 3.675.255 1.597.840 43,60 77,01

BANGLADESH 8.425.300 884.121 10.733.919 1.017.089 27,40 15,04

TAIWAN 3.943.080 916.118 3.716.310 990.398 -5,75 8,11

ALGERIA 4.071.282 788.989 6.165.076 740.859 51,43 -6,10

JORDAN 5.541.970 270.780 11.460.770 619.294 106,80 128,71

GREECE 8.327.080 716.339 3.707.450 556.033 -55,48 -22,38

INDONESIA 225.771 68.382 1.576.913 496.820 598,46 626,54

TOTAL 630.300.951 114.929.636 610.042.580 103.304.922 -3,21 -10,11

JANUARY-FEBRUARY JANUARY – FEBRUARY 2022
AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT VALUE
2021
% CHANGE MARBLE TRAVERTINE RAW BLOCK
İHRACAT / EXPORT 38

Travertine is formed through the rapid precipitation of calcium carbonate in ground at the mouth of hot springs which is a quite unique.

by nature perfected by

39natamar.com
Factory 1 : Yassihuyuk Mh. 56 Sk. No:13, Sanayi Alani, Acipayam, Denizli, Turkiye 20800 Phone : +90 258 5644701 - Fax: +90 258 5644710 Factory 2 : Gürleyik Mh. Gürleyik Sk. No:4029, Honaz, Denizli, Turkiye 20330 E-mail : info@natamar.com Solid and High Quality Travertines Created
NATAMAR

İşlenmiş mermer değerde %30,27 artış

Ocak-Şubat 2021 - Ocak-Şubat 2022 dönemi işlenmiş mermer ihracatı raporlarına göz attığımızda miktarda %21,29 , değerde ise % 30,27 artış yaşandığını görüyoruz. Sektör, 2022 yılının Ocak-Şubat ayında işlenmiş mermer ihracatından 132.430.574 dolar kazanç elde etti. En fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke ise başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Irak, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Libya, Katar, Fas, Umman ve Fransa. Gelelim işlenmiş traverten ihracatına..Sektör 2022 yılının ilk iki ayında 48.798.876 dolar ihracat gerçekleştirdi. Değerde yaşanan artış %2,40. Sırası ile Amerika Birleşik Devletleri ( artış %1,20), Fransa ( düşüş % 24,51), Avustralya artış%98,12), Almanya ( düşüş % 17,63), İsrail ( artış %7,70), Birleşik Arap Emirlikleri ( artış %142,79), Avusturya ( düşüş %12,63), Romanya (artış %28,53), Arjantin (artış %51,79), İspanya (artış %32,10) Türkiye’den en fazla işlenmiş traverten ithal eden ülkeler olarak kayıtlara geçti.

30,27% increase in processed marble

When we take a look at the processed marble export reports for the period January- February 2021-2022 period, we see that there has been an increase of 21,29% in amount and 30,27 % in value in processed marble exports. The sector earned 132.430.574 dollars from processed marble exports in the JanuaryFebruary 2022 period. The top 10 countries where the Turkish natural stone sector makes export to are the United States of America, Iraq, Israel, United Arab Emirates, Australia, Libya, Qatar, Morocco, Oman and Kuwait. Let’s look at the situation in the export of processed travertine. The sector exported 48.798.876 dollars worth of processed travertine in January- February 2022 period . The increase in value is 2405%. Respectively, the United States (1,20% increase), France ( 24,51 % decrease), Australia (98,12% increase), Germany (17,63% decrease), Israel (7,70% increase), United Arab Emirates (142,79 % increase), Austria (12,63% decrease), Romania (28,53% increase), Argentina( 51,79% increase), Spain (32,1o % increase) were the countries that exported the highest amount of processed travertine from Turkey.

NATURAL STONE PRODUCT GROUP REPORT

MARBLE

UNITED STATES OF AMERICA 70.322.904 33.990.239 78.953.143 43.739.925 12,27 28,68

IRAQ 37.245.680 10.798.087 45.586.962 13.525.060 22,40 25,25

ISRAEL 49.718.254 11.626.900 52.685.406 13.417.532 5,97 15,40

UNITED ARAB EMIRATES 12.502.112 5.213.359 24.843.664 9.362.277 98,72 79,58

AUSTRALIA 8.069.933 4.396.611 8.803.679 4.619.489 9,09 5,07

LIBYA 12.596.964 3.255.278 16.770.550 4.185.189 33,13 28,57

QATAR 5.416.423 2.435.032 5.735.166 3.665.359 5,88 50,53

MOROCCO 8.044.821 2.555.012 7.659.466 3.189.878 -4,79 24,85

OMAN 867.825 382.158 8.307.415 2.790.359 857,27 630,16

FRANCE 8.662.258 3.072.183 7.681.556 2.755.735 -11,32 -10,30

KUWAIT 7.234.449 2.829.499 5.143.143 2.375.883 -28,91 -16,03

ITALY 693.957 831.476 4.788.202 2.189.387 589,99 163,31

RUSSIAN FEDERATION 728.287 556.135 1.600.103 1.810.582 119,71 225,56

TRNC 2.480.469 565.675 3.259.842 1.561.575 31,42 176,06

ENGLAND

1.365.315 1.249.607 1.321.872 1.542.022 -3,18 23,40

CANADA 1.502.810 1.643.226 1.318.174 1.387.154 -12,29 -15,58

REPUBLIC OF SOUTH KOREA

1.467.538 764.446 2.537.868 1.207.360 72,93 57,94

ROMANIA 2.614.117 804.653 3.428.401 1.107.787 31,15 37,67

GERMANY 1.521.586 798.330 1.921.839 1.091.063 26,30 36,67

SINGAPORE 519.501 429.118 1.203.006 993.240 131,57 131,46

BAHREIN

MEXICO

1.250.543 517.757 1.891.457 931.936 51,25 79,99

1.717.277 818.206 1.246.701 879.137 -27,40 7,45

TOTAL 262.967.238 101.662.363 318.964.119 132.430.574 21,29 30,27

AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT VALUE JANUARY-FEBRUARY 2021 JANUARY – FEBRUARY 2022 % CHANGE
PROCESSED
İHRACAT / EXPORT 40

NATURAL STONE PRODUCT GROUP REPORT

UNITED STATES OF AMERICA

60.129.557 21.298.221 53.675.605 21.554.620 -10,73 1,20

FRANCE 32.290.161 11.022.618 23.808.467 8.321.106 -26,27 -24,51

AUSTRALIA 4.889.406 1.810.325 7.819.706 3.586.530 59,93 98,12

GERMANY 8.982.009 2.890.947 6.966.743 2.381.235 -22,44 -17,63

ISRAEL 5.134.025 1.642.400 5.293.022 1.768.883 3,10 7,70

UNITED ARAB EMIRATES 1.155.655 573.188 2.966.955 1.391.618 156,73 142,79

AUSTRIA 4.200.809 1.346.134 3.335.714 1.176.086 -20,59 -12,63

ROMANIA 2.114.937 762.089 3.251.394 979.518 53,73 28,53

ARGENTINA

1.009.013 552.344 1.510.214 838.408 49,67 51,79

SPAIN 1.027.963 390.109 1.312.683 515.317 27,70 32,10

LIBYA 1.298.962 330.851 2.017.751 460.893 55,34 39,31

HUNGARY 562.715 228.808 858.099 443.975 52,49 94,04

QATAR 492.434 195.891 1.037.483 356.719 110,68 82,10

BULGARIA 592.308 146.868 1.003.092 354.940 69,35 141,67

KUWAIT 909.795 409.707 754.588 350.813 -17,06 -14,37

OMAN 46.350 52.190 738.820 319.761 1.494,00 512,68

TOTAL 133.511.549 47.656.696 125.108.947 48.798.876 -6,29 2,40

AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT KG VALUE $ AMOUNT VALUE JANUARY-FEBRUARY 2021 JANUARY – FEBRUARY 2022 % CHANGE
PROCESSED TRAVERTINE
İHRACAT / EXPORT 42
43

Ülke gruplarında durum nasıl?

Ülke grubu ihracat tablolarını incelediğimizde Diğer Asya ülkelerinde düşüş; Avrupa Birliğine üye Avrupa, Diğer Avrupa, Kuzey- Batı Afrika, Orta/Doğu/Güney Afrika, Kuzey Amerika, Orta-Güney Amerika, YakınOrta Doğu Asya ülkelerinde ise artışın yaşandığı istatistiklere yansıdı. Rakamlara gelecek olursak (OcakŞubat 2022 verileri):

Diğer Asya ülkelerine 94.363.210 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan düşüş % 14,48

Kuzey Amerika ülkelerine 72.349.877 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış %19,70

Yakın ve Orta Doğu Asya ülkelerine 57.308.655 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış %41,51

Avrupa Birliğine üye Avrupa ülkelerine 41.775.352 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış % 15,44

Kuzey Afrika ülkelerine 15.504.934 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış % 34,03

Diğer Avrupa ülkelerine 10.106.553 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış % 30.63

Orta ve Güney Amerika ülkelerine 4.578.575 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış % 48,06

Batı Afrika ülkelerine 1.040.263 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış % 28,03

Orta, Doğu ve Güney Afrika ülkelerine 823.906 dolar ihracat gerçekleştirildi. Değerde yaşanan artış %59,82

What is the situation in country groups?

According to the country group statistics, natural stone export to countries of Other Asian has decreased; while natural stone export to other countries European countries, which are members of the European, European Union, North America, Central-South America, Near and Middle East Asian, Middle, Eastern and South Africa, North Africa and West Africa have incresed. The figures according to the data of January- February 2022:

Total value of natural stone exports to Other Asian countries was 94.363.210 dollars. Decrease in value is 14,48 %.

Total value of natural stone exports to North American countries was 72.349.877 dollars. Increase in value is 19.70 %.

Total value of natural stone exports to the Near and Middle East Asian countries was 57.308.655 dollars. Increase in value is 41,51%.

Total value of natural stone exports to European countries, which are members of the European Union was 41.775.352 dollars. Increase in value is 15,44 %.

Total value of natural stone exports to North Africa countries was 15.504.934 dollars. Increase in value is 34,03 %.

Total value of natural stone exports to other European countries was 10.106.553 dollars. Increase in value is 30,63%.

Total value of natural stone exports to Central and South American countries was 4.578.575 dollars. Increase in value is 48,06 %.

Total value of natural stone exports to West African countries was 1.040.263 dollars. Increase in value is 28,03 %.

Total value of natural stone exports to Middle, Eastern and South Africa countries was 823.906 dollars. Increase in value is 59,82 %.

İHRACAT / EXPORT 44

Mermere adanan bir ömür:

Hacı Mehmet Şen

Yıl 1953... Afyonkarahisar'daki azimli, zorlu çalışma şartlarından korkmayan henüz 1213 yaşlarındaki Mehmet Şen, ilk defa doğal taş ile tanışmıştı. Teknolojinin yetersiz olduğu, tamamen el gücü ile çalışıldığı günlerdi. “Yeri geliyor ocaklara su taşıyor, yeri geliyor yine ocaklarda bileğimizin gücü ile taş kırıyorduk. Madırga, murç denilen aletlerle taşta

Mehmet Şen, an ambitious boy who was not afraid of the harsh working conditions in Afyonkarahisar, was introduced to natural stone for the first time at age of 12 in 1953... Those were the days when technology was insufficient and all natural stone operations were made manually. Honorary President of Şentaş, Hacı Mehmet Şen tells about those days as follows: “Some

www.sentasmarble.com
Röportaj / Interview: Şehriban ÇİMEN 46 RÖPORTAJ / INTERVIEW

delikler açıyor, dağdan taşı ayırmak için gerektiğinde günlerce balyozlarla çivi çakıyorduk, külünklerle de taşları yontarak düzeltiyorduk. O yıllarda pasayı tezgene ve yalkı dediğimiz ahşaptan yapılmış el arabasına benzer aletlerle ocaktan el gücüyle dışarı atardık ve ellerimiz nasır tutardı. Ocağa gidebilmek için her gün 5-6 kilometre yol yürürdük. İlerleyen zamanlarda merkeple gitmeye başladık. O zamanlar ocaklarda yemek olmadığı için de öğle yemeğinde yanımızda götürdüğümüz peyniri ve ekmeği yerdik. Ocaklardaki çalışma şartları da çok zordu. Herhangi bir korunaklı alan, şantiye yoktu.” diye anlatıyor o dönemin zorluklarını Şentaş’ın Onursal Başkanı Hacı Mehmet Şen. Çalışma şartları ağır; hayalleri, hedefleri de bir o kadar güçlüydü. Yıllar içerisinde ocak yatırımı, fabrika yatırımı derken sektöre yön verenler arasında yer almaya başladı Duayen. Cümleleri arasında 1955-1956 yıllarında Anıtkabir’e Afyondan taş gönderdiklerini de belirtiyor. Dile kolay, mermere adanmış 69 yıl...Bugün 82 yaşında olan, çetin çalışma şartlarına karşı başarısını ilmek ilmek dokumuş Hacı Mehmet Şen konuk oluyor sayfalarımıza.

days, we carried water to the quarries and some days we used to break stones with the power of our wrists in the quarries. We used to drill holes in the stone with tools called lump hummer and bush hummer and try to separate the stone from the mountain by sledgehammers for days. Then, we used to smooth the stones by chipping them with ashlars. In those years, we used to throw the waste out of the quarry with the help of tools similar to a wooden wheelbarrow, which we call a loom and a shovel. We used to walk 5-6 kilometers every day to go to the quarry. Later on, we started to travel on donkeys. Since there was no food in the quarries at that time, we would eat the cheese and bread that we took with us for lunch. Working conditions in the quarries were also very difficult. There was no sheltered area, no construction site.” The working conditions were harsh but his dreams and goals were just as strong. Over the years, he has become a doyen in the sector with the quarry and factory investments he made. He sent stones from Afyon to Anıtkabir between 1955 and 1956. He dedicated his 69 years to marble... Today, he is 82 years old. In this issue, we interviewed with Hacı Mehmet Şen, who succeeded in the sector despite tough working conditions.

“Çalışmazsak karnımız doymazdı”

Mermerin başkenti Afyonkarahisar’dayız. Hem sektörün hem de Afyonkarahisar’ın dününe ve bugününe tanıklık etmiş Şentaş’ın Onursal Başkanı Hacı Mehmet Şen ile görüşeceğimiz için heyecanlıyız. Her gün geldiği fabrikasında bizi bekliyor Hacı Mehmet Şen ve başlıyor, mermere adanan o zorlu yolculuğun hikayesini anlatmaya...“Babam mermerci değildi. Ailemizde mermerciliğe ağabeyimle ben başladım. O zamanlar yoksulduk, çalışmazsak karnımız doymazdı.”

“We would starve if we had not worked hard”

We are in Afyonkarahisar, the capital of marble. We are excited to meet with the Honorary President of Şentaş, Hacı Mehmet Şen, who has witnessed the past and present of both the sector and Afyonkarahisar. Mehmet Şen is waiting for us in his factory where he comes every day, and he begins to tell the story of that challenging journey devoted to marble… “My father was not a marble producer. My brother and I started marble business in our family. We were poor back then, and if we hadn’t worked hard, we would starve.”

47 RÖPORTAJ / INTERVIEW

İş hayatına henüz 12-13 yaşlarındayken, yol çalışmalarında işçi olarak başlamış Hacı Mehmet Şen. “Adnan Menderes zamanında, Demirellerin maden suyuna giden bir yol vardı. Kazma ve kürek kullanarak bu yolu açmıştık. Daha sonra da mermer ocaklarında çalışmaya başladım'' diyen Hacı Mehmet Şen, “İlk çalıştığım mermer ocağı Alimoğlu Mermer'e aitti. İki sene boyunca Alimoğlu Mermer'in ocaklarında yevmiye usulü çalıştım. Ardından farklı ocaklarda da çalışmaya devam ettim. Zaman zaman rahmetli ağabeyim Ahmet Şen ile mermer ocaklarında taşeron olarak da çalıştık. Yine ağabeyim ile Bekir Üre’nin ocaklarında sekiz yıl çalıştık. O günün şartları çok zordu. En büyük mermerin uzunluğu 2,5-3 metre, ağırlığı ise maksimum 9 tondu. Makine yok, teknoloji yok. Bilek gücü ile çalışıldığı dönemlerdi. Güç yetmezdi. Emek emek geldim bugünlere, kolay olmadı” diyor.

“Ekmeğimizi bölüşürdük”

“Bizim zamanımızda mermer alıcıları her hafta sonu İstanbul'dan Afyon'a taş almaya gelirlerdi. Biz de heyecanla onları beklerdik” diyen Hacı Mehmet Şen, “En iyi taş kimde ise taşı ondan alırlardı. Taşını satmakta zorlananlar olurdu ; fakat ben o konuda sıkıntı çekmedim. Dürüst ticaretim sayesinde sağ olsunlar bana güvenirlerdi. Mermerci arkadaşlarımız ile aramızda rekabet yoktu. Birbirimize destek olurduk, ekmeğimizi bölüşürdük'' diye anlatıyor o günlerdeki sektör dayanışmasını.

Manual working conditions

Mehmet Şen started his career as a road worker when he was only 12-13 years old. He tells about those days as follows: “During Adnan Menderes’ presidency, there was a way to Demireller mineral water. We dug this path using pickaxes and shovels. Afterwards, I started working in marble quarries. The first marble quarry I worked at belonged to Alimoğlu Marble. For two years, I worked on a daily basis in the quarries of Alimoğlu Marble. Then I continued to work in different quarries. From time to time, we also worked as a subcontractor in marble quarries with my deceased brother Ahmet Şen. Again, my brother and I worked in Bekir Üre’s quarries for eight years. The conditions of that day were very difficult. The length of the largest marble was 2.5-3 meters, and its weight was a maximum of 9 tons. There were no machine, no technology. It was the time when we did everything manually. The power was not enough. I came to these days with hard work, it wasn’t easy.”

“We shared our bread”

“In the past, marble buyers used to come to Afyon from Istanbul to buy stones every weekend. We used to wait for them with excitement,” said Hacı Mehmet Şen. He continued: “They would buy the stone from whoever had the best stone. Some people had difficulty in selling their stone; but I didn’t have any problems with it. Thanks to my honest trade, they would trust me. There was no competition between us and our marble producer friends. We would support each other, we would share our bread.”

Bilek gücü ile çalışılan dönemler
48 RÖPORTAJ / INTERVIEW

İşçilikten patronluğa

1969 yılına kadar gerek yevmiye gerek taşeron olarak çalışan Hacı Mehmet Şen, 1969 yılında ağabeyiyle beraber, özel idare ruhsatlı ilk mermer ocağını satın alıp kendi ocağında çalışmaya başlıyor. 1971 yılında Rahmetli Ekrem Demirel ve Kardeşleri ile ortak iş yapmaya başladıkları dönemi şöyle anlatıyor: “Mozaik üretimi yapmak için konkasör makinesi almıştık. Hem ocağı hem konkasörü çalıştırdık. İlk ürettiğimiz taş, o zamanlar ‘çıtır’ denilen Afyon Balı’ ydı”. Yaşadığı dönemleri büyük bir heyecan ile anlatan Hacı Mehmet Şen bir an duraksıyor ve “Yıl 1974 Kıbrıs harekatının ilk günüydü. İstanbul’a mermer götüren ağabeyim Ahmet Şen’in dönüş yolunda trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini öğrenmiştim. O kayıp sonrası duygusal çöküntü yaşadım” diyor o günleri hüzünle hatırlayarak. Sektördeki dostlarının desteği ile moralini toplayıp tekrar iş hayatına dönen Hacı Mehmet Şen, daha sonra 1981 yılına geldiğinde ortaklığı sonlandırıp kendi ocak işletmeciliğine devam ediyor. 1986 yılında çocuklarının da işe başlamasıyla sektörde fabrika işletmeciliğine başlıyor Hacı Mehmet Şen.

From being an employee to being a boss Hacı Mehmet Şen, who worked as a daily wage and subcontractor until 1969, bought the first privately licensed marble quarry with his brother in 1969 and started working in his own quarry. He describes the period when they started to work together with the deceased Ekrem Demirel and his brothers in 1971: “We bought a crusher machine to produce mosaics. We operated both the quarry and the crusher. The first stone we produced was Afyon Honey, which was called ‘crunchy’ at the time”. Explaining the times he lived with great excitement, Hacı Mehmet Şen pauses for a moment and says, “In year 1974, it was the first day of the Cyprus operation. I had learned that my brother Ahmet Şen, who went to deliver marble to Istanbul, died in a traffic accident on the way back. I had an emotional breakdown after that loss.” Hacı Mehmet Şen, who regained his morale and returned to business life with the support of his friends in the sector, ended the partnership in 1981 and continued his own quarry operation business. In 1986, Hacı Mehmet Şen started to operate a factory with his children joining his company.

49 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Adım adım yükseliş Hemen ardından fabrika kurmaya karar veriyor Hacı Mehmet Şen. Kuruyor ancak fabrikada sadece tek bir yarma makinesi var. Pes etmiyor duayen. Çalışıyor çabalıyor ve fabrikaya este, katrak gibi yeni makineler alıyor. Fabrikanın şimdiki geldiği konumu gururla anlatıyor Hacı Mehmet Şen: ''Çalışma şartları ne kadar zor da olsa, asla pes etmedik. Elbirliği ile mücadele ederek fabrika ve ocağımız için gerekli makineleri aldık. Zamanla da şirketimizi büyüttük. Şu an şirketi çocuklarım ve torunlarım yönetiyor. Hepsi bu işin içinde doğup büyüdükleri için kendilerini geliştirdiler, tecrübeliler. Kendileriyle gurur duyuyorum. Ben de hemen her gün fabrikaya geliyorum. Galerimizdeki taşların arasında dolaşıyorum. Ziyarete gelen dostlarımla sohbet ediyorum.''

Duayen 'in öğüdü

Bazen gülerek bazen gözleri dolu dolu anlattığı hikayesini, bu sektördeki yeni genç nesile verdiği şu öğütlerle noktalıyor Hacı Mehmet Şen: “Gençlere tavsiyem; 'Ne olursa olsun, asla doğruluktan ve dürüstlükten vazgeçmeyin. Heyecanınızı kaybetmeden işinizi merakla ve sevgiyle yapın. İşin içinde dürüstlük, sevgi ve azim olunca, emin olun kazanan siz olacaksınız.”

Dile kolay… Mermere adanmış bir ömür Hacı Mehmet Şen.. Bugün 82 yaşındaki sektörün dev çınarı, hemen her gün fabrikasını ziyaret ediyor.. Sevdalısı olduğu mermerlerin arasında geziyor. Her gelen yeni plakayı heyecanla karşılıyor, onlara dokunuyor. Dostları ile buluşup eski günleri yad ediyor. Onun hikayesi bize; hayattaki tüm zorlukları aşıp, kendimiz için en iyisini elde edebilecek gücün mümkün olduğunu gösteriyor. Yeter ki pes etme!

He made it to the top level step by step Immediately after, Mehmet Şen decides to establish a factory. But there was only one splitting machine in his factory. He doesn’t give up. He works hard and buys new machines such as ST and gang saw to the factory. Hacı Mehmet Şen proudly explains the current position of the factory: “We never gave up, no matter how hard the working conditions were. We bought the necessary machinery for our factory and quarry. We have grown our company in time. My children and grandchildren now run the company. Since they were all born and raised in this business, they developed themselves. I am proud of them. I come to the factory almost every day. I wander among the stones in our gallery. I chat with my friends who come to visit.”

Advice from the Doyen Hacı Mehmet Şen Hacı Mehmet Şen ends his story with the following advice he gives to the new generation in this sector: “I advice young people never to give up on honesty under all conditions, to do their job with curiosity and love without losing enthusiasm. When there is honesty, love and perseverance involved, you will be the winner.”

Easier said than done… The life of Hacı Mehmet Şen is devoted to marble. Today, the 82-year-old giant plane tree of the sector visits his factory almost every day.. He walks among the marbles that he loves. He excitedly welcomes each new plate and touches them. He meets with his friends and reminisces about the old days. His story shows us that it is possible to have the strength to overcome all difficulties in life and achieve the best for ourselves. Just don’t give up!

50 RÖPORTAJ / INTERVIEW
51
www.sentasmarble.com

SENTAS ALTINTAS QUARRY

Location Calacatta Viola Calacatta Green
SHOWROOM

FACTORY

53

Joey Marcella:

“Mermerden sanat yapmak ayrıcalıktır”

“Making art out of marble is a privilege”

“Kendinizi ve malzemenin sınırlarını zorlamalısınız”

Joey Marcella...Hem doğal taş üreticisi hem de heykeltıraş. Bunların yanı sıra müzisyenlik geçmişi de var Joey Marcella’nın. Çocukken hayali, dünyanın en büyük davulcusu olmaktı. Müziğe olan derin bağlılığını ise zaman içerisinde heykel sanatına yönlendirmiş. Eserlerinde bunu görebileceğimizi söylüyor heykeltıraş. Ana malzemesi ise çok sevdiğini söylediği, mermer. Mermer için, “Heykel yapmak için elbette daha kolay malzemeler var, ancak hiçbiri mermerle çalışmak kadar tatmin edici değil. Mermer; aydınlık, zarafet, incelik ve zenginlik yansıtıyor. Zamansız bir malzeme ve ondan sanat yapabilmek bir ayrıcalıktır” diyor. Carrara Mermer’inden yaptığı ‘Aura’ adını verdiği eseri, Doğal Taş Enstitüsü tarafından ‘Grande Pinnacle’ ödülüne layık görülmüş. Joey Marcella’ya göre başarısının sırrı: Korkusuzluk! “Korkmadan, taşı en ince ayrıntısına kadar zorluyorum” diyen Joey Marcella bu sene düzenlenecek Marble İzmir Fuarı’na da katılacağını söylüyor. Joey Marcella, “Kesinlikle çok güzel Türk mermerleri var. Hangilerinin heykel için en iyisi olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum” diyor.

Joey Marcella is a natural stone producer and a sculptor. In addition to these, Joey Marcella also has a musical background as a drummer. He was dreaming to be the world’s greatest drummer when he was a kid. He directed his deep devotion to music to the art of sculpture over time. He says, his love for music can be observed in his sculptures. His main material is marble, which he says he loves very much. He says: “Of course there are easier materials to sculpt other than marble, but none are as satisfying as working with marble. Marble; reflects light, elegance, refinement and wealth. It is a timeless material and it is a privilege to be able to make art from it.” His work named ‘Aura’ made from Carrara Marble was awarded the ‘Grande Pinnacle’ award by the Natural Stone Institute. According to Joey Marcella, the secret to his success is Fearlessness! “I push the stone down to the smallest detail without fear,” says Joey Marcella. Joey Marcella, who stated that he will attend the İzmir Marble Fair to be held this year, said, “ There are so many absolutely gorgeous Turkish marbles and I am anxious to learn about which ones are best for sculpting.”

Röportaj / Interview: Şehriban ÇİMEN

“You have to push the limits of the material”
54
55

Taşlara yeni formlar verme tutkunuzu nasıl yönlendirdiniz? Sizi yakından tanımak için aldığınız eğitimler, bugüne kadar çalışmalarınızda ilgilendiğiniz konular hakkında bilgi verir misiniz?

ABD Liberty Lake Washington’da doğal taş üreticisi Mario & Son’un başkanı olarak 31 yıldır mermer sektörünün içindeyim. Bir heykeltıraş olarak, yaratıcı doğamı profesyonel bir müzisyen olarak daha önceki kariyerime atfetmeme rağmen, bu işi tamamen kendi kendime öğrendim. Spokane Valley Sanat Konseyi’nin Yönetim Kurulu’nda görev yaptım ve 2019’da SVAC sanatçı sergisinde ve 2013’te Spokane Sanat ve Kültür Müzesi’nde “Patrons Ödülü” aldım. Carrara mermerinden yaptığım heykelim “Aura”, 2018 yılında Natural Stone Institute’un ‘Grande Pinnacle’ ödülüne layık görüldü. Bu ödül ilk kez, bir sanat eserine verildi. Çalışmalarımdaki konular değişkenlik gösteriyor. Geçmişteki müzisyenlik hayatımın bariz bir yan ürünü olan eserlerimde, müzikal temalar ve pop kültürü üzerinde bir vurgu var. Bunları, Beatles veya Jimi Hendrix gibi ikonların ele aldığım taş duvar sanat eserlerinde veya bir dizi benzersiz mermer trampette görebilirsiniz. Soyut çalışmalarım ise hoş desenler ve şekiller arasında vurgulanan negatif alana odaklanıyor. Spokane Belediye Binası için gerçek boyutlu bir çalışma olan şu anki projem ise, taşın hafif ve havadar hissini korurken, bu temayı daha çok figüratif bir alana getiriyor.

I have been in the marble industry for 31 years as the president of Mario & Son, a natural stone fabricator in Liberty Lake Washington, USA. As a sculptor, I am entirely self taught, although I attribute my creative nature to my earlier career as a professional musician. I have served on the Board of Directors of the Spokane Valley Arts Council, and have received the “Patrons Award” at the SVAC artist showcase in 2019 and at the Spokane Museum of Arts and Culture in 2013. My sculpture in Carrara marble, “Aura”, is the recipient of the Natural Stone Institute’s Grande Pinnacle award in 2018, the first time this award has been given to a piece of art. The subject of my work varies. There is an emphasis on musical themes and pop culture, an obvious by-product of my past musician life. This can be found in simple stone wall art pieces of icons like the Beatles or Jimi Hendrix, or in a series of unique marble snare drums. My more abstract work focuses on negative space, highlighted between pleasing patterns and shapes. My current project, a life-size commission for Spokane City hall, brings that theme into more of a figurative realm, while maintaining the light and airy feel of the stone.

How did you drive your passion for giving new forms to stones? Can you give information about the trainings you have taken, exhibitions you’ve participated, subjects you have dealt with in your works so far ... etc
56 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Heykel ve mermer sizin için ne ifade ediyor?

Mermeri seviyorum. Aydınlık, zarafet incelik ve zenginlik yansıtıyor. Zamansız bir malzeme ve ondan sanat yapabilmek bir ayrıcalıktır. Heykel yapmak için daha kolay malzemeler var, ancak hiçbiri mermerle çalışmak kadar tatmin edici değil. Bazen ne kadar zor olursa olsun, her yeni işte deneyim kazanır ve risklerle yaşamayı öğrenirsiniz. Kendinizi ve malzemenin sınırlarını zorlamazsanız, o zaman sadece daha önce yapılanları yapmış olursunuz. Sanatın güzel bir tablodan daha fazlası olması gerektiğini düşünüyorum. Bir ressam güzel bir manzara veya portre çizebiliyorsa, evet, yetenekleri dikkat çeker, ancak görüntü zaten orada olanın bir kopyasıdır. Klasik bir büstü yapan bir heykeltıraşla aynı şey. Sanatın seni harekete geçirmesi gerekiyor. İlham vermeli, düşünmeni ve analiz etmeni sağlamalı. Nedenini merak etmeye sevk etmeli ve hatta seni şok etmeli.

What does sculpture and marble mean to you?

I love marble. It is luminous, elegant and it projects sophistication and wealth. It is timeless. To be able to make art from it is a privilege. There are certainly easier mediums in which to create, but none as satisfying as working with marble. As difficult as it can be sometimes, you gain experience with each new work, and learn to live with the risk. If you don’t push yourself and the boundaries of the material, then you’re just creating things that have been done before. I think art needs to be more than a pretty painting. If a painter can draw a beautiful landscape or a portrait, then yes their talent is noted, but the image is just a replication of what was already there. Same with a sculptor sculpting a classical bust. Art needs to move you. To inspire. To make you think and study it. To wonder why. To even shock you.

57 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Mermer ile çalışmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Bir ressamın sadece boyası vardır. Çalışmaları ancak tuval üzerinde yarattıkları kadar iyidir. Mermer bir heykelde, yalnızca işin güzelliği değil, aynı zamanda sanatı tamamlayan malzemenin kendisi de ek bir avantaja sahiptir. Tabii dezavantajı da var. Mesela kil ile yaptığınız çalışmada ekleme, çıkarma yapabilir, bükebilirsiniz. Ama mermer ile sadece yarattığınız formu iyileştirebilirsiniz.

What are the advantages and disadvantages of working with marble?

A painter only has paint. Their work is only as good as what they create on the canvas. A marble sculptor has an added advantage not only in the beauty of the work, but the material itself is nature complimenting the art. The disadvantage of course is that you can only remove material. With clay you can add, subtract, bend.... With marble you must see the form within and only refine.

Ağırlıklı olarak hangi mermeri kullanıyorsunuz?

Ticari bağlantılarımız nedeniyle neredeyse sadece İtalyan mermeriyle çalışıyorum.

Which marble do you use mainly?

I have been working almost exclusively with Italian marble, mainly because of our commercial contacts.

Taşı seçerken bütün taşlar içerisinde onun doğru taş olduğunu, hayalinizdeki eseri en iyi yansıtacak mermerin o olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

Eserlerimde kullanmak için İtalya’daki blokları seçiyorum. Özelliklerime dayanarak aradığımı bulabileceğim, güvenilir kişiler ve heykeltıraşlardan oluşan bir ağa sahibim. Taş seçimi esere bağlıdır. Eserin “mermerliğini” gerçekten vurgulamak istiyorsam, güçlü ve seçkin bir damar yapısı isteyebilirim. Fakat ‘Aura’ adlı eserimden örnek vermek gerekirse; Aura’nın çok ince olacağını biliyordum. Bu çalışmamda güçlü ve istikrarlı bir malzemeye ve taşın yarı saydam özelliklerini gösterecek bir malzemeye ihtiyacım vardı. Kulağa ne kadar klişe gelse de, kadın bedeni var olan en güzel formdur. Aura da, bu duyusal kadınsı kıvrımları göstermek içindi ve mermer bunu doğal ve güzel bir şekilde yapıyor. Belirgin bir damarı olan bir malzeme fazla erkeksi olarak algılanırdı. İşi hayal ettiğinizde düşündüğünüz şeyler bunlar oluyor.

When choosing a stone, how do you understand that it is the right stone among others? How do you feel that it is the marble that best reflects what you feelings and your dream work? Do you have certain criteria when choosing stones?

I have selected blocks in Italy personally, but mostly have a network of trusted contacts and sculptors that can find me what I’m looking for based on my specifications. Choosing a stone depends on the piece. I may want a strong and distinguished veining if I’m wanting to really convey the “marbleness” of the piece if that’s what the vision calls for. Otherwise, in the case of Aura for example, I knew the piece was going to be very thin. I needed a strong and stable material, and one that would show the translucent qualities of the stone. As cliché as is sounds, the female body is the most beautiful form there is. Aura is meant to suggest those sensuous feminine curves, and the marble does that naturally and beautifully. Something with a distinct vein would have been perceived as too masculine. These are things you think about when you envision the work.

58 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Daha önce eserlerinizde Türk taşı kullandınız mı? Bildiğiniz, ilginizi çeken ve çalışmak istediğiniz Türk mermerleri var mı?

Bir üretici olarak, evet. Bir heykeltıraş olarak ise henüz değil. Ama bağlantılar kurup, Türk malzemelerini getirmek adına bu yıl İzmir Marble Fuarı’na katılıyorum. Kesinlikle çok güzel Türk mermerleri var. Hangilerinin heykel için en iyisi olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum. İmalat işimde de oldukça büyük miktarda malzeme ithal ediyoruz ve kendimizi en iyi levhalardan oluşan bir “butik galeri” olarak görüyoruz. İnşaat sektöründe mermerin yeniden canlandığını görüyoruz, bu nedenle zamanlama her iki çaba için de doğru.

As a fabricator, yes. As a sculptor, not yet. But I am attending the Izmir fair this year with the sole intent on establishing some contacts to bring in some Turkish material. There are so many absolutely gorgeous Turkish marbles and I am anxious to learn about which ones are best for sculpting. In my fabrication business, we also import a sizable amount of material and consider ourselves a “boutique gallery” of the finest slabs. We are seeing a resurgence of marble in the building sector, so the timing is right for both endeavors.

Heykellerinizi yaparken teknolojiyi ne kadar kullanıyorsunuz? El işçiliğinin sanatınızdaki yeri nedir?

İlk çalışmalarım çoğunlukla el yapımıydı. Ama işimin fabrikasyon kısmından farklı olarak heykel tarafında çırağım ya da başka bir işçim yok. Sadece ben varım ve bu işler tek başına çok uzun sürüyor. Şimdi ise ilk çalışmayı modellemek, kabalaştırmak ve gerisini elle bitirmek için teknolojiye güveniyorum. Bu, yerleşik heykel stüdyoları için bile norm gibi görünüyor. Bazı sadelik yanlıları bunu sorun ediyor. Tek yapman gereken onu bir heykeltıraşın elinden çıkmış gibi hayata geçirmek. Bu doğal bir evrim. Eminim Michelangelo veya Bernini de teknolojiyi sonuna kadar kullanırdı. Ne yapmış olabileceklerini hayal edebiliyor musunuz? Benim için önemli olan, çalışma tekniği ne olursa olsun, vizyonumu konseptten gerçeğe dönüştürmektir.

It’s been a progression. Most of my early work has been mostly manual. But unlike the fabrication side of my business, I have no apprentices or other workers in the sculpture side, it’s only me, and these works take too long just by myself. I now rely on technology to model and rough out the initial work, and hand finish the rest. This seems to be the norm, even for established sculpture studios. Some people, the purists, take issue with that. But nothing can come off a machine that’s worth anything. You must finesse it to life as only a sculptor’s hand can do. It’s natural evolution. I’m sure Michelangelo or Bernini would have used technology to its fullest extent. Can you imagine what they could have done? What matters to me is seeing my vision through from concept to reality regardless of the working technique.

Have you ever used Turkish stone in your works before? Are there any Turkish marbles that you know, that interest you and want to work with?
How much do you use technology while making your sculptures? How important is the manual practice of sculpture in your art?
60 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Taşların esnek görünmesi konusunda inanılmaz bir yeteneğiniz var. Başarınızın sırrı nedir?

Korkusuzluk! Taşı en ince görüneceği noktaya kadar zorlamak ve çok fazla boş alan yaratmak, taşın bilinçaltında asla olmaması gereken şeye, yani ağırlıksız olmasına izin vermek. Beyniniz “bunun ağır olması gerekiyor” diyor ama gözleriniz “tüy kadar hafif görünüyor” diyor. Ülkenizdeki semazen dervişlerinden esinlendiğim daha önceki bir çalışmam, bu konsepti ek bir dönme hareketi yanılsaması ile kullanıyor. O çalışmam favorilerimden biriydi, şimdi özel bir koleksiyoncunun evinde. Ağır, hantal mermer heykeller çok sıkıcı olabilir. Mermerin açık alanla nefes almasına izin verdiğinizde, hayat buluyor.

You have an amazing ability to make stones look flexible. What is the secret of your success?

Fearlessness! Pushing the stone very thin and creating a lot a negative space allows the stone to become what it is subliminally never meant to be: weightless. Your brain says “this is supposed to be heavy,” but your eyes say “It looks light as a feather”. An earlier work of mine, inspired by the whirling dervishes of your country, uses that concept with the added illusion of spinning motion. It was one of my favorites, now in the home of a private collector. Heavy, bulky marble statues can be so boring. When you let the marble breathe with open space it comes to life.

Klasik sanat literatüründe yapıtlarıyla sizi etkileyen ilham verici bir heykeltıraş var mı, yaşasaydı ona ne sormak istersiniz? Bernini. Ona ve diğer eski ustalara hangi tekniklerin ve araçların zamanla unutulduğunu sormak istiyorum. Ayrıca bir mermer heykeltıraş olarak bana ilham veren kişi ise Fabio Viale. Mermeri Mona Lisa şeklinde bir strafor gibi gösterebilmesi veya David heykeline Rus çete dövmeleri yapması! Bu bir sanat aşığı olarak bana heyecan verici geliyor. Üstelik bu eserler mermerden yapılmış!

Is there an inspiring sculptor in the classical art literature who impressed you with his works, what would you like to ask him if he were alive?

Bernini. I would like to ask him as well as the other old masters what techniques and tools have been forgotten to time. Who inspires me as a marble sculptor is Fabio Viale. When you can make marble look like Styrofoam in the form of the Mona Lisa or give the statue of David Russian gang tattoos, this is new and exciting as an art lover. And it’s made with marble!

Aura
62 RÖPORTAJ / INTERVIEW
63 www. retma .com.tr DEM‹RELLER MERMER SANAY‹ VE T‹CARET A.. Tepecik Mah. Dangış Cad. No: 5, 03750 İscehisar/AFYONKARAHİSAR Tel: +90 272 341 32 00 (10 Lines) • Fax: +90 272 341 27 21 ✆ 444 71 03 www.demmermarble.com info@demmermarble.com • Uzman personel • Yüksek üretim kapasitesi • En iyi kalite ve süreklilik • En yeni işleme teknolojileri • Uluslararası standartlara uygunluk LUGGA WHITELUGGA SALMONLUGGA GREY Üretimde 53. yıl Tüm inşaat ve doğaltaş projelerindeki güçlü ve güvenilir çözüm ortağınız...

Önce blok olarak önünüzde duran mermer, hayalleriniz ve yeteneğinizle tanıştıktan sonra başka bir forma dönüşüyor. Eserinizi tamamladıktan sonra ona baktığınızda ilk olarak ne düşünüyorsunuz ve ne hissediyorsunuz?

Pek çok sanatçının yaptığı gibi, asla tatmin olmadığımızı düşünüyorum. Her zaman daha iyi olabilecek bir şey vardır. Tamamen mutlu olduğum bir parçayı henüz tamamlamadım ve bunun her zaman böyle olacağından şüpheleniyorum.

The marble that stands before you as a block at first turns into another form after meeting your dreams and talent. When you look at it after you have completed your work, what do you think of first and how do you feel?

I think as many artists do, that we are never satisfied. There is always something that could have been better. I have yet to complete a piece that I’m totally happy with and I suspect that will always be the case.

Çocukken hayaliniz neydi? Ve bugün ne hayal ediyorsunuz?

Çocukken, dünyanın en büyük davulcusu olmayı hayal ediyordum. Şimdi bu yaratıcılığı alıp heykele yönlendirmenin yollarını buluyorum. İlhamı, bulabileceğim her yerde arıyorum ve yakından bakarsanız, müziğime ömür boyu bağlılığımın işimde de kendini gösterdiğini göreceksiniz. Bilinçli veya duygusal olarak daha gizli bir şey olabilir, fakat orada.

What did you dream about as a child? And what are you dreaming of today?

When I was a child, I was going to be the greatest drummer in the world. Now I am finding ways of taking that creativity and channeling it into sculpture. I look for inspiration where I can find it, and if you look closely, you will see a lifelong devotion to music manifesting itself into my work. It may be deliberate, or it may be something more emotionally hidden, but it’s there.

Dervish
64 RÖPORTAJ / INTERVIEW
66

Doğanın etkileyici tablosu: Bianco Foresta

Bianco Foresta: The Impressive art of nature

Beyaz zemin üzerindeki kırmızı tonları ile iç ısırtırken, içinde bulunan sarının ve mavinin tonlarıyla gökyüzünün sonsuzluğunu sunan, görenlerde hipnoz etkisi yaratan bir taş. Doğanın asaletini, eşsizliğini, tüm gizemini üzerine çekmiş bir taş Bianco Foresta.

Bianco Foresta is a stone that warms up with its red tones on a white background, presents the infinity of the sky with its yellow and blue tones and creates a hypnotic effect on people. It has captured the nobility, uniqueness and mystery of nature.

67

Çobanlar Mermer’in imza taşı

Çobanlar Mermer, imza taşımız diyor Bianco Foresta için. Bu büyüleci taş ile tanışmaları ise firmanın beş yıl önce Muğla ocağını açmasıyla başlamış. Ve beş yıldır, tüm güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. İçinde bulunan mineraller ve doğal oluşumların dağılımı sebebiyle tek bir seleksiyon ve birden fazla görünüm sunuyor Bianco Foresta.

Çobanlar Marble’s signature stone

Bianco Foresta is Çobanlar Marble’s signature stone. The Company opened the quarry of this fascinating stone in Muğla five years ago. It has been fascinating those who see it with all its beauty for five years, Bianco Foresta offers more than one look in a single selection due to the distribution of minerals and natural formations in it.

Işıltısıyla dört bir yanda

Bianco Foresta, dünyanın dört bir yanında, mermerin ışıltısının ve ihtişamının gösterildiği bütün projelerde yerini alıyor. Kullanıldığı her projeye fark katıyor. Amerika, Çin, Rusya, Güney Afrika, İngiltere, Kanada, Hindistan gibi ülkelerin hepsine ihracatı yapılan Bianco Foresta, estetik ve canlı görüntüsüyle iç mekanları güzelleştiriyor. Cilalama, honlama ve fırçalama gibi yüzey işlemleri uygulanabiliyor Bianco Foresta’ya. Ama ona en çok, doğallığı ve görünüşündeki gizemi en iyi şekilde ortaya çıkaran cilalama işlemi yakışıyor.

All around with its brilliance

Bianco Foresta takes its place in all projects around the world where the brilliance and splendor of marble are presented. It adds difference to every project it is used in Bianco Foresta which beautifies spaces with its aesthetic and vivid appearance is exported to countries such as America, China, Russia, South Africa, England, Canada and India, Surface treatments such as polishing, honing and brushing can be applied to Bianco Foresta. The polished form of the stone best reveals the naturalness and the mystery of its appearance.

68 HABER / NEWS

‘’Bianco Foresta projelerin en güzel alanında kullanılıyor’’

Diğer bütün doğal taşlar gibi doğanın o canlılığını, asaletini ve nasıl eşsiz güzelliklere sahip olduğunu bize gösteren bir doğal taş olan Bianco Foresta için Çobanlar Mermer şunları söylüyor: ‘’Mermer üreticileri olarak biliyoruz ki evlerimizde, otellerde ve birçok projede kullanılan mermerler, sadece o projeye özeldir. Onları özel kılan ise bizim o mermerlere her baktığımızda, bizlerde bıraktığı izlenimlerdir. İçinde barındırdığı damarların birbiri ile dansı, her bir noktasındaki renklerin usta bir ressamın elinden çıkmışçasına birbiri ile ahengi, yüzyıllardır mermerin yaşamımızın bir parçası haline gelmesini sağladı. Bianco Foresta seleksiyonumuz da bize bu hissi veriyor ve değerine yakışır bir şekilde projelerin en güzel alanında kendine yer buluyor.”

‘’Bianco Foresta is used in the most beautiful parts of projects’’

Çobanlar Marble says the following for Bianco Foresta, which represents the vitality, nobility and unique beauties of nature like all other natural stones: “As marble producers, we know that the marbles applied in our homes, hotels and many projects are only specific to that project. What makes them special is the impressions they leave on us every time we look at those marbles. The dance of the veins it contains, the harmony of the colors in it as if they came from the hand of a master painter, made marble a part of our lives for centuries. Our Bianco Foresta selection gives us this feeling and finds a place for itself in the most beautiful parts of the projects.”

69 HABER / NEWS

Travertine Quarry Owner

OFFİCE: Hoşnudiye Mah. 732. Sok. Gürdal Abacı Plaza No:12/ 44 Eskişehir / TURKIYE

QUARRY: Eskişehir Seyitgazi Beykışla Mevkii / TURKIYE www.yvzmarble.com traverten@yvzmarble.com +90 538 030 65 25

70

N ura y From Us

CENAL ORO
Alper Küçükbezirci: +90 539 611 49 32 cenalmaden@gmail.com KONYA / TURKEY VERSACE GOLD
Ege Maden İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya : Röportaj / Interview: Şehriban ÇİMEN
“Bugüne kadar başımı yere eğecek bir hata yapmadım” 74

“Beni değil, bizi önceleyen; inadına üretim, inadına ihracat; 16 STK ile tek ses olmayı başardık.” Bu sözler kimse ait diye sorsak eminiz ki bir çoğunuz hemen bilecektir. Evet. Ege Maden İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya’ya ait. Her bulunduğu ortamda birlik olmanın, tek ses olmanın, üretimin önemini bıkmadan usanmadan anlattı. Onun döneminde sektörde özlenen birlik ve beraberlik duygusu can buldu. Kendisi, Nisan ayında yapılacak seçimin ardından, başkanlık koltuğunu devretmeye hazırlanıyor. Dile kolay 8 yıl! Neler yaşandı, neler yarım kaldı? Yolculuğa çıkarken hangi hedefler vardı? Hepsini konuşmak için Ege İhracatçı Birliği’nde kendisi ile buluştuk.

Sekiz yıllık başkanlık süreci Mevlüt Kaya’ya neler kattı, neler öğretti?

Hayatımızın son dakikasına kadar hayat bize bir şeyler öğretiyor. Öncesinde üç dönem yönetim kurulu üyeliğimi de sayarsak şunu gördüm ki; eğer egonuzu yenerseniz, ben değil bizi öncelerseniz ve kelimelerinizi eğip bükmeden yüreğinizden gönderirseniz, hedefinize ulaşıyorsunuz. Şu örneği hep veririm; pırıl pırıl tertemiz bir kova suyun içine küçük bir şey düşerse, o suyu içemez dökersiniz. Şu anda 16 STK’nın bir araya gelmesindeki başarının nedeni de 16 tane egosu şişik olmayan, ben değil bizi, sektörü önceleyen başkanların olmasıdır. Sektörün buna çok ihtiyacı vardı. Yaklaşık 40 senedir bu sektördeyim. En büyük sıkıntı STK’ların, özellikle de başkanlar düzeyinde sağa sola çekiştirilmesiydi. Bu da Ankara’nın işine geliyordu. Çünkü o birlik ve bütünlük olmayınca yaptığımız tüm hamleler savuşturuluyordu. Biz 16 STK ile tek ses olmayı başardık ve Ankara’ya keşkelerimizi tüketerek gittik. Çok da ciddi sonuçlar elde ettik. Şu

an tüm sektörlerde olduğu gibi bizde de bazı sıkıntılar var. Buna rağmen en derli toplu, tek ses çıkarabilen sektörlerden birisi, madencilik sektörü. Beni değil, bizi öncelediğimizde çok daha saygınlık kazanıyorsunuz.

“Birlikleri bozacak, egosu şişik, benden ötesini görmeyen başkan ve yönetimlerin olmamasını istedik ve bunu da her yerde söyledik.”

Biz bunu söylediğimiz zaman bazı arkadaşlarımız, siz taraf gibi konuşuyorsunuz diyor. Aslında biz tarafız ama birlikteliğin, sektörün bütünlüğünün, oluşan bazı geleneklerin sürdürülmesinin tarafıyız. Birlikleri bozacak, egosu şişik, benden ötesini görmeyen başkan ve yönetimlerin olmamasını istedik ve bunu da her yerde dillendirdik. Bunu destek olduğumuz, sevdiğimiz insanların seçilmesi anlamında asla söylemiyorum. Sektör adına, gelinen noktanın korunması adına söylüyorum. Hayatımız Maden, Amorf gibi çok güzel çalışmalar yapıldı. Yaptığımız tüm etkinliklerde, etkinliği kim yaparsa yapsın 16 STK’nın tamamı üyeleriyle birlikte, o etkinliğin sahibi oldu. Bunlar, yönetimler de değişse yeni yönetimlerin heyecanıyla çok daha üstte taşınmalı. Umarım nisandaki seçimlerde sektör, bu düşünceler ışığında yönetimleri belirler.

Seçimden sonra yönetim kadroları değişirse bu birlikteliğin sarsılacağını, devam edemeyeceğini düşünüyor musunuz?
75 RÖPORTAJ / INTERVIEW

“Gençlerin iyi bir teknik direktöre ihtiyacı var”

Bu yolculuğa çıkarken sizin hedefiniz, hayaliniz neydi?

Madencilik sektörünün inanılmaz kötü bir algısı vardı. Lobi yapabilecek ne maddi ne manevi olanağımız vardı. Türkiye genelinde tek ses olabilmek, madenciliğin yanlış bilinen doğrularını anlatmak ve üzerimizdeki bu algıyı yıkmak hayalimdi. Sadece benim değil, arkadaşlarımızın da hayaliydi ve bunu başarabildik. Fakat yetiyor mu? Hayır. Umarım bundan sonraki yönetimler bunu daha da ileri seviyeye taşırlar. Kendi öz denetimlerimizi yapmamız gerekiyor. Bunun için bakanlık nezdinde girişimlerde bulunduk. Önce insan ve çevreyi sözde değil, eylemde

de sahiplendiğimizi göstermek istedik. Bununla ilgili başlattığımız çalışmalar, pandemi ve ekonomik dalgalanmalar gibi durumlardan dolayı benim dönemimde sonuçlanamadı. Pandemide de yerli değerlerimizin ne kadar önemli olduğunu anladık. Kendi topraklarımızdan çıkan madenleri ‘bu değer benim’ diyerek sahiplenirsek, marka olmada üst aşamalara geliriz. Bunun için gençlerin dinamizminin öneminden bahsediyorlar. Kesinlikle katılıyorum ama deneyimleriyle, birikimleriyle dünü sağlam olan teknik direktöre de ihtiyaç var. Şu an yönetim şekillenirken, gençlere bırakalım diyorlar. Tabii ki bırakalım fakat o gençlerin dinamizmini doğru mecralara yönlendirecek ve onların bu heyecanını daha pozitif hale getirecek iyi bir teknik direktör ve ekibin içine de abiler koymak lazım. Ben kesinlikle yönetim yapılanmalarında da buna özen gösterileceğine inanıyorum ve başarılı olunacağına inanıyorum.

Dünyanın en pahalı spor kulüpleri o takımın başına teknik direktör olarak 20-23 yaşındaki çocukları değil de, sahalarda ter dökmüş deneyimleri olan birini getiriyorlar. Sahaya da genci çıkarıyorlar. Üniversiteye giden birisi, önce stajını yapıyor. Böylece edindiği bilgilerin pratiğini işliyor. Yönetim yapılanmaları sadece gençlerden ya da yaşlılardan olmamalı. Bu harmanı iyi kurmak lazım. Yapılanmada benim de destek verdiğim kurula, “Kuracağınız yapının %80’i genç olmalı” ricasında bulundum. O dinamizme, farklı pencereleri kullanan gençlere ihtiyacımız var. Gençlere güvenim, sonsuz.

Dolar kurunun 18 TL’ye çıktığı süreçte yapılan zamlar, dolar kuru düştüğünde geri alınmadı. Enflasyon ve yüksek girdi maliyetleri ihracatçıyı nasıl etkiliyor?

Dünya nasıl etkileniyorsa biz de öyle etkileniyoruz. Ülke olarak enerjinin tamamını dışarıdan almamızdan kaynaklı, çevremizdeki olaylardan da etkileniyoruz. Döviz 18’e çıktığında zam yağmuruna yakalandık. Bir anda dolar 12,5 seviyelerine düştüğünde ise o zam yağmurundan bir tanesi bile çekilmedi. Dolayısıyla bu dalgalanmadan etkilenmeyecek bir tek sektör yok.

Çok fazla tecrübeleri olmadığını düşündüğünüz için yönetimin başında gençler değil de tecrübesi olan kişiler mi olmalı diyorsunuz?
76

Peki ne yapılmalı? Sektör bu durumda sabretmeli mi? Bununla ilgili almaya çalıştığınız bir önlem var mı? Sektörden size gelen talepler neler?

Döviz dalgalanmaları sektörü inanılmaz rahatsız etti. Gelen zamların artık tolere edilemez duruma gelmesiyle küçülmeye gidildi. Mevcut müşteri portföyü 20 tane ise bunu 15’e düşürmeye çalışan birçok firma tanıyorum. Bu dönemi kar etmeden çok az tolere edilebilir bir zarar ile geçirebilmek, en büyük kardır düşüncesi var. Ben de aynı düşüncedeyim. Bu fırtınalı dönemde yapabileceğimiz en hızlı bir şekilde daha

korunaklı bir yere geçmek. Islanacak mıyız? Tabii ki ıslanıyoruz. Her firma kendi özelinde tedbirlerini alırken makro düzeyde devletin de alması gereken tedbirler var. Bununla ilgili de çalışmalar var. İhracatı geliştirme fonumuz daha devreye girmedi. KGF (Kredi Garanti Fonu) tekrar devreye girdi. Merkez bankasından daha düşük faizli kredilerle sektör takviye edilmeye çalışılıyor. Bizim sloganımız belli: ‘’Başka Türkiye yok. İnadına üretim, inadına ihracat.” Bunu yapmak zorundayız. Burada öncü kuvvetler de ithal girdisi olmayan öz kaynaklarımız. Fırtınadan çıkabilmemizi sağlayacak tarım ve maden gibi değerlerimizi işleyip, ihraç etmeliyiz.

“Çin çok iyiyken 4 milyar 750 milyon dolar olan ihracat rakamı, Çin’in yavaşladığı dönem 6 milyar dolara yükseldi. Demek ki doğru bir iş yapmışız.”

İşlenmiş mermer ihracatı arttı fakat bu kez de Çin’e gerçekleştirilen ihracatta düşüş oldu. Çin’de neler oluyor? Pandemi, Çin’in kendi kaynaklarına dönmesi gibi durumlar Çin ihracatını etkiledi. Evet Çin durdu ama toplam maden ihracatımızda kaybımız olmadı. İhracatımızda %38’e varan bir artış yaşandı. Dolayısıyla tüh Çin’de blok satışı azaldı gibi bir durum yok. Ben toplam ihracat rakamına bakıyorum. Çin çok iyiyken 4 milyar 750 milyon dolar olan ihracat rakamı, Çin’in yavaşladığı dönem 6 milyar dolara yükselmişse o zaman doğru bir iş yapmışızdır.

Fakat bir tarafta da sadece blok çalışan firmalar var. Onlar bu durumdan ciddi anlamda etkilenmiyor mu? İşletmenizin farklı bölümleri vardır. Bazı bölümleri zarar verebilir. Firma sahibi olarak o firmanın totaline bakarsınız. Bu firma yıl sonu itibariyle ne kazandı? Zarar ettiğini düşündüğünüz bölümü rehabilite edersiniz. Şu anda blokçular da kendilerini rehabilite etmeye başladılar. Dediler ki bir dakika tek başına blok satma ile bu iş olmuyor. Yanında fabrikan da olacak.

Sadece aracılık yapan fabrikası olmayan firmalar da var. Onlar ne yapmalı?

Aracılık yapan çoğu firma da işlenmiş ürün satmaya başladı. Önemli olan madencilik sektörünün totalde ülkemize ne getirdiği, nasıl bir seyir izlediğidir. Şu anda da doğru bir yolda. En önemli şey uç ürünlere

78 RÖPORTAJ / INTERVIEW

yönelim başlandı. Dünya doğal taş pazarı 18-25 milyar dolar arası bir rakam ve bunu çok büyütemezsiniz. Bu dilimden pay almak, miktarla olmaz. 85 milyonun sahip olduğu bu değerleri çok düşük fiyatlarla miktar arttırarak satmak, ev sahibine yani ülkeye yanlıştır. İşte bizim tüm sektörlerden farkımız burada. Bizim bir kere değil bin kere düşünmemiz gerekiyor. O yüzden bu 25 milyarın en az %20’sini almamız gerekiyor. Bu da uç ürünlerle olur. Sektör de buna yöneldi. Beni de en çok mutlu eden budur. En zor zamanlarda bile mucizeler yaratan bir sektör. Ekmeğini taştan çıkarmak da böyle bir şey zaten.

“Egonu evde bırak!”

Şu an yeni dönem başkanının karşınızda olduğunu düşünün ve koltuğu ona devrediyorsunuz. Kendisine neler söylemek istersiniz? Bu zamana kadar öğrendiklerimle kendisine sadece şunu söyleyebilirim: “Ne olur egonu evde bırakıp ihracatçı birliklerine gel. Egon üzerinde geldiyse de toplantıya girmeden kapının dışında bırakıp içeriye gir. Bunu başardığın an her şeye objektif bakıp tüm fikirlere açık bir hale geliyorsun. Böylece muhteşem bir servet, ortak akıl ortaya çıkıyor.” Benim bir ağabey olarak sadece tek ricam bu olur.

Tek tek markalaşmak biraz zor ve güç isteyen bir şey. İtalyanların yaptığı Made in Italy markasıdır. Firma 6 ay önce bile sektöre başlasa, ‘Made in Italy’ markası adı altında satış yapabiliyor. Eğer 85 milyonu bu sektöre sahip çıkar hale getirirseniz, ülke markasını yaratır. Algı problemi çözülür ve madencilik sektörü ülkenin tamamının sahiplendiği bir sektör haline gelirse zaten o zaman markayı ülke, mimarıyla tasarımcısıyla hükümetiyle kendisi yaratıyor. Dünyanın en büyük renk seleksiyonuna sahip olan, hangi renk moda olursa anında bunu bağrından çıkaran bir ülkede yaşıyoruz. Fakat rezervlerinizin olması tek başına yeterli değil. Rezerv açışından avantajlı durumumuzun zaman içerisinde ülke markasını yaratacağına inanıyorum.

Bugüne kadar başımı yere eğecek bir hata yapmadım

Sizi bundan sonra da sahalarda görmeye devam edecek miyiz? Seçimden sonraki planlarınız nelerdir? İşin başına çocuklarım geçtiler. Çok çalıştım ve bu yüzden kendimi eşime karşı borçlu hissediyorum. Kalan ömrümü de eşime olan borcumu ödemek için çalışacağım, ona zaman ayıracağım. Başka hiçbir düşüncem yok. Arada dostlarımı ziyaret edeceğim. Tabi ben yine de duramam fakat en azından her gün sabah 6’da işe gitmeyeceğim. Bugüne kadar başımı yere eğecek bir hata yapmadım. Seçim bittiğinde genel kurulda arkadaşlarımın gözlerinin içine bakarak onlardan helallik isteyip, hayatıma döneceğim.

Sektörün markalaşma konusuna yeterli özeni gösterdiğini düşünüyor musunuz?
80 RÖPORTAJ / INTERVIEW

STONE

81 NATURAL
REQUIRES EXPERTISE
82

Rolex’e Başaranlar Mermer dokunuşu

Başaranlar Marble touch on Rolex…

Birbirinden güzel renk ve dokusu, sürdürülebilir doğasıyla antik çağlardan beri hayatımıza girdiği her alana ayrı bir hava katıyor doğal taş… Ekolojik bir yapı malzemesi olması sebebiyle oluşumunun izlerini yapısında taşıyarak, kullanıldığı ortamı görkemli hale getirerek, lüks ve asalet algısını güçlendiriyor. Doğal taş kullanarak anlam ve bütünlük kazanan mimari tasarım projelerinden; ROLEX mağazalarının mimarisinde tercih ettiği Başaranlar Mermer taş koleksiyonunu yeni sayımızda sizler için derledik.

Natural stone, with its beautiful colors and textures, and its sustainable nature, adds a different atmosphere to every space it has entered our lives since ancient times. Since it is an ecological building material, it carries the traces of its formation in its structure and strengthens the perception of luxury and nobility by making the environment magnificent in which it is used. One of the architectural design projects that gain meaning and integrity by using natural stone; We have compiled the Başaranlar Marble stone collection for you in our new issue, which is preferred by ROLEX stores.

83

Zamana meydan okuyan tasarımlar Saat denilince ilk akla gelen, kalitesi ile bir marka olan Rolex’in tercihi, doğal taş denilince yine ilk akla gelen, doğal taşın öncü firmalarından Başaranlar Marble oldu. İzmir’in en prestijli bölgelerinde yer alan İstinye Park, Hiltown AVM ve Alsancak mağazalarının üçünde de projeyi yöneten İtalyan mimarlık firmalarının Türk doğal taşını kullanmaları, Türk doğaltaşının değerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Time Defying Designs

One of the leading companies of natural stone, Başaranlar Marble was the choice of Rolex, a quality brand, that first comes to mind when it comes to watches. The use of Turkish natural stone by the Italian architectural firms that managed the project in all three of the İstinyePark Izmir Mall, Hiltown Mall and Alsancak stores located in the most prestigious areas of İzmir, once again revealed the value of Turkish natural stone.

84 HABER / NEWS

Külahçıoğlu Saat’in sahibi olduğu üç ayrı mağaza için de krem ve açık bej tonlarının hakim olduğu üç farklı doğal taşa yer verildiğini belirten Başaranlar Marble üçüncü kuşak temsilcilerinden Hasan Serter, Rolex Mağazalarında kullanılan doğal taşlarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Rolex mağazalarında kullanılan doğal taşlar, sıcak ve samimi bir ortamın yanı sıra, aynı zamanda marka konseptinin ciddiyetinden ödün vermediği görkemli mekanlar oluşturmuştur. Hilltown AVM ve Alsancak mağazalarının tasarımlarında kullanılan Karia Cream ve Oscar Beige, Başaranlar Marble doğal taş koleksiyonumuzda mükemmelliğin ve sonsuz zarafetin temsilidir. İç mekanda yarattığı sade ve zarif ortamın yanı sıra, dış cephelerde de kullanılan açık renkli bej mermerler, şıklığının yansımalarını henüz mağazaya girmeden fark edilebilir kılmaktadır. İstinye Park AVM’de ise mağazanın zemin ve duvarlarında tüm zamanların vazgeçilmez klasiği Denizli Traverten taşı tercih edilerek, iç mekan tasarımına zamana meydan okuyan, natürel ve özgün bir atmosfer katıyor.”

Hasan SERTER, one of the third generation representatives of Başaranlar Marble, stating that three different natural stones with cream and light beige tones are featured in all three separate stores owned by Külahçıoğlu Saat, gives the following information about the natural stones used in Rolex Stores:

“The natural stones used in Rolex stores have not only created a warm and friendly atmosphere, but also magnificent spaces where the brand concept does not compromise on its dignity.

Karia Cream and Oscar Beige, used in the designs of Hilltown Mall and Alsancak stores, represent perfection and endless elegance in our Başaranlar Marble natural stone collection. In addition to the simple and elegant atmosphere it creates in the interior, the light-colored beige marbles used on the exterior also make the reflections of its elegance recognizable even before entering the store.

In İstinyePark Izmir Mall, on the floor and walls of the store, the essential classic Denizli Travertine stone of all times is preferred, adding a timeless, natural and unique atmosphere to the interior design.”

85 HABER / NEWS
86

Doğal taş işçiliğinde sınırları zorlayan proje

The project that pushes the limits in natural stone applications

Doğal taşlar kendine özgü dokularıyla uygulandığı her projeye fark katıyor; mekanları görkemli hale getiriyorlar. Ve doğal taşların estetik gücünü ortaya koyan o projelerden biri yer alıyor sayfalarımızda... Memur Kardeşler Cami. Mimar Salim Alp tarafından tasarlanan ve modern mimarlık kültürünün özgün bir eseri olarak karşımıza çıkan caminin doğal taş tedariği ve proje yönetimi Alimoğlu Mermer Granit San ve Tic. A.Ş .tarafından gerçekleştirildi. “İzmir Mavişehir, Karşıyaka ve Atatürk OSB halkına yönelik bir ibadethane olması ve mimari yönden eşsiz ve bir

o kadar uygulamasının zor olması firmamızın projeye olan inancını fazlası ile arttırmıştır” diyen Alimoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başk.Vk. Burak Alimoğlu, “Doğal taş işçiliğinin sınırlarını zorlayan bu proje için CC Traverten, Afyon Şeker, Afyon Menekşe ve Aqua Shadow taşlarımız tercih edildi” dedi. Doğallığı, dokusu ve sıcak bir görünüşü nedeniyle projelerinde doğal taşları özellikle seçtiğini belirten Mimar Salim Alp ise, ‘’Projede kullanılacak taştan önce, doğal taş firmalarını araştırdık” dedi.

Natural stones, with their unique textures, add difference to every Project and make places magnificent. One of those projects that reveal the aesthetic power of natural stones is Memur Kardeşler Mosque. The natural stone supply and project management of the mosque, which was designed by the architect Salim Alp and is an original work of modern architectural culture, was carried out by Alimoğlu Mermer Granite Ind. And Trade Alimoğlu Marble Chairman of the Board of Directors Burak Alimoğlu said: “Our Company believes in this Project since it is unique in terms of architecture and difficult to implement. Furthermore, its being a place of worship for the people of İzmir Mavişehir, Karşıyaka and Atatürk OIZ makes is even more significant. Our CC Travertine, Afyon Şeker, Afyon Violet and Aqua Shadow stones were preferred for this project that pushes the limits of natural stonework.” Architect Salim Alp, who stated that he chose natural stones in his projects because of their naturalness, texture and warm look, said, “We researched natural stone companies before we look for the stone to be used in the project.”

87

5.000 metrekare doğal taş

Yapımı devam eden ve 2022 Temmuz ayında tamamlanması planlanan proje ile ilgili detaylı bilgileri ise bize, Alimoğlu firmasından Yapı & Otomasyon Mimarı - Cnc Programcısı & Geliştiricisi Burak Yıldırım ve Proje Müdürü Kıdemli Mimar İlker Uzunoğlu veriyor. Zemin alanı 1500 m² olan projenin, iç ve dış doğal taş yüzey toplamının 5.000 m² olduğunu söyleyen Yıldırım ve Uzunoğlu, “Cami 4 fil ayağı sütun üzerinde yükselen yekpare kubbenin örttüğü mono hacimlidir. 4 cephesine olan uzantıları tonozlar ile desteklemiş, geleneksel mimari unsurların modern bir üslup ile yorumlanarak tasarlanan çift minareli bir yapıdır. Ayrıca caminin ana gövdesinden ayrı olarak 1 adet sosyal tesis ve 1 adet ticari tesis bulunuyor. Yapının minareleri, pandantifleri, iç mekanları ve diğer tesislerin tüm yüzeyleri, doğal taş ile mekanik montaj yöntemi ile kaplandı” diyorlar.

5,000 square meters of natural stone

Alimoğlu Company Building & Automation Architect - Cnc Programmer & Developer Burak Yıldırım and Project Manager Senior Architect İlker Uzunoğlu give us detailed information about the project, which is under construction and will be completed in July 2022. Yıldırım and Uzunoğlu said: “The total floor area of the Project is 1500 m² and the total surface to be implemented natural stone is 5,000 m². The mosque has a mono volume covered by a monolithic dome rising on 4 elephant foot columns. It is a double minaret structure that has been designed by traditional architectural elements with a modern style, supported by vaults on its 4 facades. In addition, apart from the main body of the mosque, there is 1 social facility and 1 commercial facility. The minarets, pendentives, interior spaces and all surfaces of the other facilities of the building were covered with natural stone via the mechanical assembly method.”

88 HABER / NEWS

Ana taş “CC Traverten”

Gelelim projede kullanılan taşlara...CC traverten, Afyon Şeker, Afyon Menekşe ve Aqua Shadow... Hepsi Alimoğlu’nun kendi ocağından üretilen taşlar. Projede, ortalama 130x70 cm uzunluklarında ve 3 cm kalınlığında taşlar kullanılmış. Alimoğlu Mermer Granit San.Tic. A.Ş’nin Denizli’nin Honaz ilçesindeki ocağından çıkarttığı traverten taşı ile dış cephelerde sade bir görüntü yakalamak adına dolgulu kumlama CC Traverten taşı tercih edilmiş. İç cephelerin tamamına dolgulu honlu CC Traverten uygulanırken, dış cephe söveler dolgulu cilalı CC Traverten ile kaplanmış. İlerleyen süreçlerinde projenin iç merdiven basamaklarında firmanın Afyon İscehisar ocağından çıkarılan Afyon Şeker taşı ve dış merdivenlerde dairesel olarak Afyon Menekşe taşı kullanılacak. Peyzaj zemin döşemelerinde ise yine aynı ocaktan temin edilen Fırçalı Aqua Shadow taşı tercih edilmiş. Kalsiyum karbonat içeriği olan travertenin, UV ışığına maruz kaldığında mevcut rengi farketmeksizin, renginin açıldığını söyleyen Alimoğlu firması, “Bu durum da projede kullanılan taşın, ocağın farklı kademelerinden çıkarılmasına rağmen kumlama ve güneş ışığını görmesi sonucunda, projenin bütününde aynı rengi yakalamasını sağlıyor” diyor.

The main stone in the Project is “CC Travertine”

The stones used in the Project are CC travertine, Afyon Şeker, Afyon Violet and Aqua Shadow... All Stones mined from Alimoğlu’s own quarry. Stones with an average length of 130x70 cm and a thickness of 3 cm were used in the project,. The exterior surfaces are applied with travertine and filled sandblasted CC travertine of Alimoğlu Marble Granite Ind. Treade Co. From Honaz district of Denizli. Filled honed CC Travertine is applied to all interior façades, while exterior jambs are covered with filled polished CC Travertine. In the further stages of the project, Afyon Sugar stone mined from the company’s Afyon İscehisar quarry will be used on the inner stair steps of the project, and Afyon Violet stone will be used circularly on the outer stairs. Brushed Aqua Shadow stone, which is also supplied from the same quarry, will be applied to landscape flooring. Alimoğlu Company representatives said: “The travertine with calcium carbonate content lightens when exposed to UV light, regardless of its current color. This allows the stone used in the project to catch the same color throughout the project as a result of sandblasting and exposure to sunlight, although it was mined from different layers of the quarry.”

89 HABER / NEWS

“Ortaya çıkan sonuç mükemmel”

Peki proje süreci nasıl gerçekleşti? Şöyle anlatıyorlar Yıldırım ve Uzunoğlu: “Kaba inşaat bittikten sonra teslim aldığımız şantiyede öncelikle tarama verisine ihtiyacımız vardı. Çünkü cami hatları genellikle oval olduğu için metre ile ölçü çıkarılması mümkün değildi. Bu yüzden nokta bulutu (Point Cloud) dediğimiz sistem ile yapının tüm alanlarına en az 20 nokta/ cm² yoğunlukta lazer ışınlar atılarak taraması yapıldı. Yapının tüm alanları, üç boyutlu olarak dijital ortama aktarıldı. Dijital veri ile elde ettiğimiz sonuçlar doğrultusunda inşaatta oluşan tüm bozuk yüzeyler ve kalıp hataları tespit edilerek, kaplanacak taşlar ile bu sorunların çözümü hedeflenmiştir. Sonuç olarak ; kullanılacak her taşın ankraj sisteminde kaba betonda geldiği noktalar işaretlenerek montaja başlandı. Pandantif ve tonoz yüzeyleri kıvrımlı olmalarına rağmen, kullanılan 2 boyutlu taşlar ile bu detaylar, projede belirtildiği gibi 3 boyutlu olarak gösterildi. Kullanılan her taş, dijital ortamda üç boyutlu çizime eklenmiş olduğundan, bizden sonra çalışacak olan diğer ekiplere de büyük kolaylık sağlamış ve hatasız üretim çizimleri aktarılmış oldu. Mekanik montajda bırakılan 5 mm’lik derz boşlukları sayesinde Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminde, hiçbir taşta milimetrik bir oynama ya da taşlarda kırılma meydana gelmedi. Ayrıca montaj ekiplerimizin tamamının profesyonellerden oluşması, taş zaiyatının azalması ve ortaya çıkan sonucun mükemmel olmasını sağladı. Bu bağlamda uygulamacı arkadaşlarımızın başarısı es geçilemez.”

“The result is excellent” Yıldırım and Uzunoğlu explains the Project implementation process as follows:“We needed the scanning data at the construction site that we received after the rough construction was completed. Since mosque lines are usually oval, it was not possible to measure by meters. For this reason, the scanning was made via the laser beams with a density of at least 20 points/cm² with the system we call the Point Cloud. All parts of the building were transferred to digital media in three dimensions. In line with the results we obtained with digital data, all damaged surfaces and formwork errors in the construction were detected. Thus, we aimed to solve this problem via covering these parts with stones. Finally, the points for each stone were marked in the anchor system in the rough concrete and the assembly started. Although the pendentive and vault surfaces are curved, these details were shown as 3D as stated in the project with the covering of 2D Stones. Since every stone used was added to the three-dimensional drawing in the digital environment, it provided great convenience to other teams who would work after us, and errorfree production drawings were transferred. Thanks to the 5 mm joint gaps left in the mechanical assembly, there was no millimetric movement or breakage in any stone during the Izmir earthquake in October 2020. In addition, our professional installation teams ensured reduced stone wastage and the result was perfect. We appreciate the work of our fellow practitioners in this project.”

90 HABER / NEWS

‘’Taştan önce, doğal taş firmalarını araştırdık’’

Henüz tamamlanmamış olmasına rağmen modern mimari görüntüsü ile tüm dikkatleri şimdiden üzerine çekiyor Mavişehir Memur Kardeşler Cami. Caminin tasarımını gerçekleştiren isim ise mesleğinde 50 yıllık tecrübeye sahip olan, yaklaşık 30 camii ve külliyesine imza atan Mimar Salim Alp. Tüm projelerin yapımı, detayların hazırlanması, malzeme seçimi ve uygulama kontrollüğünün kendileri tarafından gerçekleştirildiğini belirten Mimar Salim Alp, “Memur Kardeşler Cami, yaklaşık 4 yıl boyunca her 10 günde bir Ankara’dan İzmir’e gelinerek, çok titiz yürütülen bir çalışmanın ürünüdür” diyor. Doğallığı, dokusu ve sıcak bir görünüşü olması nedeniyle projelerde doğal taşları özellikle seçtiğini belirten Mimar Alp şunları söylüyor: “Projede kullanılacak taştan önce, doğal taş firmalarını araştırdık. Çok değerli ve taşları çok güzel firmalar var. Bunlar içerisinden Alimoğlu Firması ile çalışmaya karar verdik. Taş tercihimiz ise, beyaz traverten oldu. Birlikte çalıştığımız firma Ceo’su Sn. Burak Alimoğlu ile mimarlar İlker Uzunoğlu ve Burak Yıldırım proje ve detaylarda çok emek verdiler. Başarılı bir çalışma oldu.”

Although Mavişehir Memur Kardeşler Mosque has not been completed yet, it is attracting the attentions with its modern architectural appearance. The name that designed the mosque is Architect Salim Alp, who has 50 years of experience in his profession and has built around 30 mosques and complexes. Stating that the construction of all the projects, the preparation of the details, the selection of materials and the supervision of the application are carried out by his team, Architect Salim Alp says, “Memur Kardeşler Mosque is the product of a very meticulous work. I travelled between Ankara and İzmir every 10 days for 4 years for this Project. Architect Alp, who stated that he chose natural stones in projects because of their naturalness, texture and warm appearance, says: “In this project, we researched for natural stone companies before the natural stone to be applied. There are very valuable companies that produce very beautiful stones. Among these, we decided to work with Alimoğlu Company. Our stone preference was white travertine. The CEO of Alimoğlu Company, Mr. Burak Alimoğlu and architects İlker Uzunoğlu and Burak Yıldırım put a lot of effort into the project and details. It has been a successful work.”

“We researched natural stone companies before be look for the stones’’
91 HABER / NEWS

Sağlamlığı ile yıllara meydan okuyor: CC Traverten

Alimoğlu Ailesi’nin dört kuşaktır işlettiği DenizliHonaz ocağının bir ürünü olan CC Traverten, yıllardır projelerin vazgeçilmez taşlarından. Özellikle ; tekdüze yapısı, yüksek mukavemeti, homojen yapısı, bakım gerektirmeyen özelliği ve açık rengi ile pazarda ayrı bir yere sahip. Traverten, yapısı gereği gözenekli olduğu için diğer doğal taşlara oranla daha hafif bir taş. Malzemenin hafifliğine karşın bir o kadar sağlam olması, dış cephe kaplamalarda gerek yapıştırma gerekse mekanik montaj için biçilmiş kaftan desek yerinde bir kullanım olmuş olur. Ayrıca taşın gözenekli yapısı ona eskimiş, yıpranmış ve doğal bir görünüm kazandırıyor. İç mekanlarda kullanılan renklere göre dolgu renginin koyu ya da açık renkle kullanılması, taş ile diğer objeler arasında yumuşak ve homojen bir geçiş sağlıyor. Taşın kolay işlenebilir olması ise CNC gibi oyma işlemi yapan makinelerin üretim süresini kısaltıyor ve taşın üretim maliyetlerini diğer taşlara nazaran daha uygun hale getiriyor. Dayanıklılığı da onun, yüzyıllardır popüler bir inşaat malzemesi haline gelmesini sağladı. Roma Kolezyumu gibi binalara bakarak da ne kadar dayanıklı olduğunu görebiliyoruz.

CC Travertine challenges the time with its durability

CC Travertine, a product of the Denizli-Honaz quarry that the Alimoğlu Family has operated for four generations, has been one of the indispensable stones of projects for years. It has a special place in the market with its uniform structure, high strength, homogeneous structure, maintenance-free feature and light color. Since travertine is porous due to its structure, it is a lighter stone compared to other natural stones. It is a highly strong stone despite its lightness. This makes it a perfect fit for both bonding and mechanical assembly in exterior cladding. In addition, the porous structure of the stone gives it an aged, aged and natural appearance. Depending on the colors used in the interior, the use of a dark or light fill color provides a smooth and homogeneous transition between the stone and other objects. The easy processibility of the stone reduces the production time of machines that perform engraving such as CNC and makes the production costs of the stone more affordable than other stones. Its durability has also made it a popular construction material for centuries. We can see its durability by looking at buildings such as the Roman Colosseum.

92 HABER / NEWS
93
İcikli / Şuhut / Afyonkarahisar
95 İscehisar Organize San. Bol. 3. Cadde 4. Sokak 7. Parsel No:11 AFYON / TURKEY Tel:+90 272 341 28 80 • Fax: +90 272 341 43 43 Mobile: +90 549 367 03 03 e-mail: pazarlama@ayyildizmarble.com www.ayyildizmarble.com NEW QUARRY Shining Cloud Rising Star
Doğanın olağanüstü işçiliği: The extraordinary craftsmanship of nature: Fire Fantastic 96 HABER / NEWS

Masstone Madencilik’in Afyonkarahisar’ın İscehisar bölgesindeki ocağı seleksiyon açısından oldukça zengin bir ocak. Öyle ki burası, Romalılar döneminden beri mermer üretiminin yapıldığı ve seleksiyon geçişliliğinin son derece fazla olduğu bir bölge. Bu minvalde Masstone’un yaptığı çalışmalar ve gözlemler neticesinde yaklaşık 60 hektara yayılan İscehisar ocağında, onlarca seleksiyon var demek mümkün. Ancak halihazırda mevcut açık ağızlıklarda üretilen 5 ana seleksiyon var. İşte bunlardan biri de görkemli ve tam anlamıyla fantastik bir taş. Fire Fantastic...

Masstone Mining quarry in the İscehisar region of Afyonkarahisar is a very rich quarry in terms of selection. This is a region where marble pro duction has been made since the Roman period and selection transition is extremely high. In this respect, as a result of Masstone’s studies and observations, it is possible to say that there are dozens of selections in the İscehisar quarry, which spans approximately 60 hectares. However, there are currently 5 main selections produced in the existing open parts. One of them is a magnificent and literally fantastic stone. That is Fire Fantastic...

Dinamik ve taklit edilemez

Fire Fantastic, doku itibariyle Romalılardan beri üretilen Afyon İscehisar mermerlerinin eşsiz kristal yapısına sahip. O dönemin mimarisinde, eserlerinde kullanılan taşların yapısını bünyesinde bulunduruyor. Bununla birlikte, damarlı yapısıyla taşın her bir plakası bir diğerinden farklı olarak kullanıcıya, özel ve taklit edilemez bir değer sunuyor. Kısacası Roma döneminin ruhunu yaşam alanlarında hissetmek isteyenler için bulunmaz bir taş diyebiliriz.

Dynamic and inimitable

Fire Fantastic has the unique crystal structure of Afyon İscehisar marbles in terms of texture, which have been produced since the Romans. It incorporates the structure of the stones used in the architecture of that period. However, with its veined structure, each slab of the stone presents a special and inimitable value to the user, unlike the other. In short, we can say that it is a unique stone for those who want to feel the spirit of the Roman period in their living spaces.

97 HABER / NEWS

İlk görüşte aşk gibi

Yapısı itibariyle her parçası bir diğerinden farklı özellikler taşıyan Fire Fantastic, benzersiz bir seleksiyon. Taşın arka planında bulunan Afyon beyaz ve şeker taşlarının dokusu ile üstündeki kırmızı renkli kil ve oniks özellikli damarlar ona, dinamik bir yapı kazandırıyor. Tabii ki ışık geçirgenliği ile döşendiği ortama sürreal bir enerji katabilmesi de yine Fire Fantastic'in bir artısı olarak karşımıza çıkıyor. Estetik amaçlı uygulamalara uygun bir taş olduğundan genellikle cilalı tercih ediliyor. Özünde bir İscehisar mermeri olması nedeniyle çok güzel cila alabilen Fire Fantastic, damarlı yapısı nedeniyle mat cila ve fırça işlemiyle 3 boyutlu yüzey elde edilerek de kullanılabiliyor. Ayrıca bookmatch uygulamaları ile kullanıldığı her mekana dinamik, lüks, çarpıcı, sofistike, fantastik ve enerjik bir hava katıyor. Tıpkı ilk görüşte aşk gibi; göz göze geldiğiniz an sizi büyülüyor. Her bakışta, her dokunuşta birbirinden farklı çarpıcı bir etkinin içinde hissediyorsunuz kendinizi.

Like love at first sight

Fire Fantastic is a unique selection, each part of which has different features from the other due to its structure. The texture of Afyon white and sugar stones in the background of the stone and the red colored clay and onyx veins on it give it a dynamic structure. Its light transmittance makes Fire Fantastic add a surreal energy to spaces. Since it is a stone suitable for aesthetic applications, it is generally preferred as polished. Fire Fantastic, which can holds polish well since it is an İscehisar marble in its essence, can also be used as 3-dimensional surface due to its veined structure after it is applied matte polish and brush process In addition, it adds a dynamic, luxurious, striking, sophisticated, fantastic and energetic look to every space with bookmatch applications. Just like love at first sight; It fascinates you the moment you see it. You feel yourself surrounded by a striking effect in every glance and every touch.

Şimdiden Hindistan ve İtalya’ya ihraç ediliyor

Fire Fantastic yeni bir seleksiyon ancak şimdiden blok olarak Hindistan ve İtalya’ya ihraç ediliyor. Bununla ilgili Masstone, ‘’Fire Fantastic mermerini de diğer seleksiyonlar gibi çok yakın zamanda Çin ve diğer pazarlara ihraç etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ diyor.

Exported to India and Italy

Fire Fantastic is a new selection but is already being exported to India and Italy in blocks. Regarding this, Masstone says, "We continue our efforts in order to export Fire Fantastic marble to China and other markets in the very near future."

98 HABER / NEWS

Masstone'un İscehisar ocağından sadece Fire Fantastic çıkmıyor. İscehisar ocağının seleksiyon açısından oldukça zengin bir ocak olduğunu söylemiştik. Şimdi ise sizi yine en az Fire Fantastic kadar büyülü bir taş ile tanıştıracağız. Deep River...

Fire Fantastic is not the only selection that is mined from Masstone’s İscehisar quarry. İscehisar quarry is quite rich in terms of selection. Now we will introduce you to a stone that is at least as magical as Fire Fantastic. It is Deep River...

Göz alıcı güzellik: A Glamorous beauty Deep River 99 HABER / NEWS

Deep River, büyülü tonları ve etkileyici damar yapısı ile uygulandığı projelerde odak noktası haline gelen çok özel taşlardan. Doğanın olağanüstü işçiliğinin bir ifadesi olarak karşımıza çıkan bu muhteşem taş, sahip olduğu mavi ve tonları ile huzuru ve sükuneti ruhunuzun en derinliklerinde hissetmenizi sağlıyor. Her taşta farklı bir formasyonda oluşan bordo ve kırmızı renklerdeki damar yapısı ile de doğanın mucizesini ve kudretini en çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. Cilalı yüzey işlemi ise taşın tüm cazibesini ve güzelliğini kusursuz bir şekilde ortaya çıkarıyor. Bütün bu özellikler İscehisar Mermeri’nin göz alıcılığı ve eşsiz kristal yapısı ile birleştiğinde, onu muadil diğer taşlardan çok daha farklı bir noktaya taşıyor. Blok mermer olarak İtalya ve Hindistan’a, plaka olarak ise Amerika Birleşik Devletleri’nden Uzak Doğu’ya kadar onlarca ülkeye ihracat edilen Deep River, uygulandığı elit projeleri çoktan stil sahibi dokunuşlara kavuşturdu. İç ve dış mekan uygulamaları için ideal olan Deep River, doğanın aykırı ama büyüleyici güzelliklerini projelerine taşımak isteyen mimarlar için tam anlamıyla biçilmiş bir kaftan niteliğinde.

Deep River, with its magical tones and impressive vein structure, is one of the very special stones that has become the star of the projects. This magnificent stone, which is an expression of the extraordinary craftsmanship of nature, makes you feel the peace and tranquility in the depths of your soul with its blue and tones. It reveals the miracle and power of nature in the most striking way with its burgundy and red vein structure that occurs in a different formation in each stone. The polished surface treatment perfectly reveals all the charm and beauty of the stone. When all these features are combined with the glamor of İscehisar Marble and its unique crystal structure, it takes it to a very different point than other equivalent stones. Deep River, which is exported to Italy and India as block marble and to dozens of countries from the United States to the Far East as slabs, has already brought stylish touches to the elite projects it has been applied to. Deep River, which is ideal for indoor and outdoor applications, is a perfect fit for architects who want to bring the contradictory but fascinating beauties of nature to their projects.

100 HABER / NEWS

Pianeta

Gökyüzü ile yeryüzünün kavuşması: The meeting of the sky and the earth

Pianeta and Brezza

Pianeta ve Brezza... Her ne kadar bir aşk romanındaki karakterleri andırıyor olsalar da aslında İvme Marble’ın Denizli Çal’daki ocağından çıkan taşlarının ismi.

Pianeta and Brezza... Although they resemble characters in a romance novel, they are actually the name of İvme Marble’s stones from the quarry in Çal district of Denizli

102 HABER / NEWS

Uçuk bucaksız göz alıcı sonsuzluk: Pianeta

Pianeta... İtalyancada ‘’Gezegen’’ demek. Gezegen deyince hemen hemen hepimizin aklına uçsuz bucaksız maviliklerdeki göz alıcı, beyaz parlak yıldız kümeleri gelir. İvme Marble da kristalsiz yapısı, koyu mavi zemin üstündeki beyaz çizgileriyle bu görkemli taşı gördüğünde aynen böyle düşünmüş ve bu göz alıcı taşa Pianeta ismini vermiş. Daha görüldüğü ilk anda uzayın derinliklerindeymişsiniz gibi hissettiriyor Pianeta. Mavinin en güzel tonu beyaz çizgilerle buluşmuş. Dolomitik bir yapıya sahip olan bu büyülü taş, görenleri kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Ocağın doğal güzellikleri ise sadece Pianeta ile sınırlı değil. En az Pianeta kadar görkemli bir güzellik daha var. Brezza...

Tatlı bir esinti: Brezza İtalyancada ‘’Esinti’’ anlamına geliyor Brezza. Buz mavisi zeminindeki sarı geçişleriyle ılık bir esinti hissi veriyor bu taş. Yazın kumsalda güneşlenirken denizden gelen tatlı bir esintiyi andırıyor adeta. Bu yüzden de en çok Pianeta ile yakışıyor. Bu iki taş birlikte kullanıldığında tüm yaşam alanlarına, özellikle banyo gibi alanlarda kusursuz bir uyum yakalıyor. Pianeta ve Brezza, gökyüzü ile yeryüzünün kavuşması gibi...

Pianeta: A Glamorous Infinity

Pianeta... means “Planet” in Italian. When we think of planets, almost all of us think of brilliant white star clusters in the sky. When İvme Marble saw this magnificent stone with non-crystalline structure and white lines on a dark blue groun named this eyecatching stone Pianeta. Pianeta feels like you are in the depths of space from the very first moment you see it. The most beautiful tone of blue met with white lines. This magical stone, which has a Dolomitic structure, fascinates those who see it. The natural beauties of the quarry are not limited to Pianeta. Another beauty is at least as magnificent as Pianeta. That is Brezza...

Brezza: A sweet breeze

Brezza means “breeze” in Italian. This stone gives the feeling of a warm breeze with its yellow transitions on an ice blue background. It reminds of a sweet breeze coming from the sea while sunbathing on the beach in summer. That is why it goes best with Pianeta. When these two stones are used together, they achieve a perfect harmony in all living spaces, especially in areas such as bathrooms. Pianeta and Brezza, like the meeting of the sky and the earth...

Brezza
103 HABER / NEWS

En çok talep Hindistan’dan geliyor Homojen geçişleri ve çizgileriyle bookmatch’e oldukça uygun Pianeta ve Brezza. Ayrıca üretimde de çoğu yüzey işlemi uygulanabiliyor. Honlu yüzey işlemi Brezza’da mükemmel duruyor. Brezza’nın sarı ve kahve tonlarındaki çizgilerini kusursuzlukla gün yüzüne çıkarıyor. Bu görkemli taşlara en yoğun ilgi ise Hindistan’dan geliyor. Önemli bir blok alıcısı olan Hindistan bu kusursuz güzellikteki taşlara özellikle ilgi duyuyor. Sadece blok olarak değil plaka olarak da üretimleri yapılıyor bu eşsiz taşın. Bu yüzden İvme Marble yetkilileri plaka olarak Amerika, Avustralya ve Portekiz’i, blok olarak Hindistan, Vietnam ve 2022 Nisan ayında ise Çin pazarını hedefliyor. 2 üründen de maximum 1000 ton/ay satış planı hedefleyen İvme Group, butik taş üzerine pazar liderliğini devam ettirmekte kararlı .

Most demand comes from India Pianeta and Brezza are very suitable for bookmatch application with their homogeneous transitions and lines. In addition, most surface treatments can be applied in production. The honed surface treatment looks perfect on the Brezza. It perfectly brings out Brezza’s lines in yellow and brown tones. The most demand for these magnificent stones comes from India. India, a major buyer of block marble, is particularly interested in these beautiful stones. These two unique stones are also processed as plates. That is why İvme Marble targets the USA, Australia and Portugal for slab export and India, Vietnam and China for block export. Aiming to sell 1000 tons/month of both stones, İvme Group is determined to maintain its market leadership in boutique stone production.

104 HABER / NEWS
Cutting Technologies

Şahinler Mermer’den

çarpıcı bookmatch uygulaması

Stunning bookmatch application by Şahinler Marble

Siyah ve beyaz... Her ne kadar birbirlerine zıt iki renk olsalar da yüzyıllardır birlikte anılırlar. Siyah renk gücü, asaleti, ihtişamı, gizemi temsil eder. Beyaz renk ise, saflığın, masumiyetin, adaletin simgesidir. Karanlıkta gelen bir ışık nasıl ki ortalığı aydınlatır beyaza dönüştürür; yeni başlangıçların, umutların rengi olur, siyah da beyazın ortaya çıkmasına sebeptir. Birbirine bu kadar zıt iki renk bir araya geldiğinde olağanüstü bir kontrast oluşturur. Bu yüzdendir ki mimarlar, tasarımcılar, bu birliktelikten muhteşem eserler çıkarırlar. Yine bu iki rengin birlikteliğinden muhteşem bir eser çıkaran bir mimardan bahsedeceğiz size. En yaratıcı, en kusursuz eserler veren mimar, ‘’Doğa’’.

Bu sefer doğanın bu eşsiz eserini Şahinler Mermer kullandı. Bu eserin adı ise güçlü damarları ve dikkat çeken rengi ile ‘’Stingrey’’.

Black and white... Although they are two opposite colors, they have been mentioned together for centuries. Black color represents power, nobility, magnificence and mystery. The color white is the symbol of purity, innocence and justice. Just as a light enlightens the darkness and transforms the black shades into white, it becomes the color of new beginnings and hopes. Black on the other side, makes the color white meaningful. When two such contrasting colors come together, they create an extraordinary contrast. That is why architects and designers create magnificent works with this combination. We will talk about an architect who produced a magnificent work from the combination of these two colors. It is the “Nature”, who produces the most creative and perfect art works. This time, Şahinler Marble used this unique work of nature. The name of this work is “Stingrey” which attracts with its veins and striking color.

106
107

Muazzam çaba, olağanüstü sonuç Stingrey taşı, beyaz zemin üzerindeki siyah geçişleri ile zıtlığın uyumunu gözler önüne seriyor. Ve bir evin salonunun zemini ile duvarını kaplıyor. Şahinler Mermer’in Kuveytli partnerlerinin evini süsleyen bu güzel renkler, firmanın Orta doğu pazarındaki marketing çalışmaları için de referans oluyor. Salon duvarı ve zemine döşenen Stingrey taşı, siyah ve beyazın en güzel tonunu içerisinde barındırırken, bookmatch kullanımı ile de bir sanat eserine dönüşmüş. Proje için, üretimden çıkan her bir plakaya bookmatch bozulmayacak şekilde sıra ile ayrı ayrı kodlar verilmiş. Ve bu kodlar, Şahinler Mermer’in depo ekibi tarafından yine bookmatch bozulmayacak şekilde bundle halinde sevkiyata hazır hale getirilmiş. Akabinde gideceği araca yerleştirilip herhangi bir zarar gelmeyecek şekilde yeni yerine götürülüp, ortaya nefis bir tablo çıkarılmış. Biliyoruz ki bookmatch uygulamalarında mermer damar ve desenlerinin, kesintisiz süreklilik izlenimini aktaracak bir şekilde eşleştirilmesi büyük önem taşıyor. Hassas bir işçilik gerektiren bu uygulama için bir milimetrelik tek bir hata dahi, tüm projeyi mahvedebiliyor. Bu projede de görüyoruz ki Şahinler Mermer, mükemmelliğe ulaşmak için muazzam bir çaba harcamış ve ortaya olağanüstü, kusursuz bir iş çıkmış.

‘’Çünkü her taş kendine özeldir’’ 1500 m² ‘lik bu projenin tüm taşlarını üstlenirken, partnerlerinin salonu için 80 m² 2 cm’lik Stingrey mermer kullanan Şahinler Mermer, ‘’Çalıştığımız 50 çeşitten fazla taşımız bulunuyor. 4000 m² kapalı alan depomuzda uygulamasını yaptığımız projelerin bookmacht’leri önce ekibimiz tarafından depomuzda sergileniyor, daha sonra kodlarına göre kasalanıyor veya bundle yapılıyor. Her taşın yapısı gereği kullanıldığı projeler farklıdır. Hepsinin kendini gösterdiği alan farklıdır. Bu nedenle bu tarz projeler karşımıza çıktığında ilk düşündüğümüz şey hangi taşın, mermerin kendini projede nasıl göstereceğidir. Çünkü her taş kendine özeldir’’ diyor.

108

Enormous effort and extraordinary result

Stingrey stone reveals the harmony of contrast with its black transitions on a white background. It covers the floor and the wall of the living room of a house. These beautiful colors adorning the house of the Kuwaiti partner of Şahinler Marble also functions as a reference for the company’s marketing efforts in the Middle East market. The Stingrey stone covered on the living room wall and floor includes the most beautiful tones of black and white. It has also turned into a work of art with the application of bookmatch. Each plate was given separate codes without damaging the book match. These codes have been prepared for shipment as bundles by Şahinler Marble’s warehouse team. Afterwards, it was placed in the vehicle and taken to its new location with caution. We know that matching marble veins and patterns in a way that conveys the impression of uninterrupted continuity is of great importance in book match applications. For the application that requires precision artisanship, a single millimeter error can ruin the entire project. In this project, we see that Şahinler Marble has made a tremendous effort to achieve perfection and created an extraordinary and flawless work.

“Because every stone is unique and individual”

Şahinler Marble, which provided all natural stone of its partner’s 1500-m2 house project, applied 80 m² of 2 cm Stingrey marble for the hall coverings only. Şahinler Marble representatives says: “We have more than 50 types of stones. The bookmachts of the projects we implement are first displayed in our 4000 m² indoors warehouse by our team. Then they are crated or bundled according to their codes. Every stone is applied in different projects depending on their structure. For this reason, when we take part in such projects, the first thing we consider is the suitability of stones with the project. Because every stone is unique and individual.’’

109
110

Kullanıldığı

Luvi Bej

Luvi Beige: The star of spaces

Onur Mermer, Mersin'in Mut İlçesi'ndeki ocağından çıkarıyor Luvi Bej ismini verdikleri taşlarını. Luvi Bej öyle bir taş ki her görende farklı bir algı oluşturuyor. Kimi, taşın bej renginde olduğunu söylerken kimisi de açık gri olduğunu düşünüyor. İşte Luvi Bej'i de diğerlerinden ayıran bu renk algısı. Luvi Bej'in kişiler üzerinde yarattığı bu algı, projelerde kullanımında daha geniş bir yelpazeye açılmasını sağlıyor.

Onur Marble mines Luvi Beige, from its quarry in Mut District of Mersin. Luvi Beige creates a different perception for everyone who sees it. Some say the stone is beige, while others think it is light gray. It is this color perception that distinguishes Luvi Beige from others. This perception created by Luvi Beige on people makes it a popular stone in projects.

alanın yıldızı:
111

Şimdiden dünya pazarında

Üç farklı seleksiyon bulunan ocakta, zemin olarak aynı olan üzerindeki hareketlere göre ayrım yapılan bir taş Luvi Bej. Estetik görüntüsü ile mimarların ilgisini hemen üzerine çekmesinin yanı sıra iyi cila alması ve dayanıklılığıyla da projelerin vazgeçilmez taşı olmayı başarıyor. Luvi Bej hem iç hem de dış her mekanda kullanılabiliyor ve kullanıldığı alanın yıldızı haline geliyor. Piyasaya yeni sunulmasına rağmen şimdiden Çin, Hindistan ve Körfez ülkeleri pazarlarının belli noktalarında çoktan yerini almış olan Luvi Bej, sadece Türkiye’de değil dünyada da epey ses getireceğe benziyor.

It is already in the world market

Three different selections of Luvi Beige distinguishes from each other according to their movements. In addition to attracting the attention of architects with its aesthetic appearance, Luvi Beige also manages to be the indispensable stone of projects with its good polish keeping capacity and durability. Luvi Beige can be used both indoors and outdoors and becomes the star of the space where it is applied. Although it has just been introduced to the market, Luvi Beige, which has already taken its place in certain points of the markets of China, India and Gulf countries, seems to atract high attention not only in Turkey but also in the world.

Ar-Ge ekibiyle her sene yeni ocak keşfi Finike bölgesinde Limestone Classic ve Limestone Cloudy adı altında 2 ocakları, Konya’da Icon Brown adını verdikleri bir ocakları, Isparta’da Ozzy Grey dedikleri bir ocakları, Mersin bölgesindeki Luvi bej taşı ve Muğla bölgesindeki dolomitik yapıdaki yeni bir diğer ocak ile birlikte toplamda 6 ocak sahibi olan Onur Mermer’in yetkililerinden Oğuzhan Onur, ‘’Sektörde sürekliliğimizi sağlayabilmemiz ve ürün çeşitliliği açısından rekabet halinde olabilmemiz için sahip olduğumuz rezervlerimizi güncel tutmamız ve bunlara yenilerini ekleyerek yola devam etmemiz, her zaman önemlidir. Bu yüzden de her sene ocak arama çalışmalarına, Ar-Ge ekibimizle devam ediyoruz’ diyor.

Her yolculuk bir hedefle başlar

Her yolculuğun bir hedefle bir hayalle başladığını söyleyen Oğuzhan Onur son olarak, marka bilinirliğine sahip olmanın kolay olmadığını vurgulayarak şunları söylüyor: ‘’Marka bilinirliğine sahip olmak elbette kolay değildir. Fakat daha da zoru, marka bilinirliğine sahip olduktan sonra onu koruyabilmek ve geliştirebilmektir. Bunun için doğaya, çevreye, yeniliklere ve insana olan güvenimizi hiçbir zaman yitirmedik. Tüm bunlardan aldığımız güç ile saygın bir firma olma yolunda adımlarımızı hep ileriye attık.’’

New quarry discoveries by the R&D team

Onur Marble has 6 marble quarries in total including the Limestone Classic and Limestone Cloudy quarries in the Finike region, Icon Brown quarry in Konya, Ozzy Grey quarry in Isparta, a Luwi beige stone in Mersin and a new dolomitic quarry in the Muğla region. The Company owner Oğuzhan Onur said, “It is always important for us to keep our reserves up-to-date and add new stones in order to ensure our continuity in the sector and to be competitive in terms of product diversity. That’s why our R&D team continue our quarry exploration work every year.”

Every journey starts with a goal

Saying that every journey starts with a goal and a dream, Oğuzhan Onur finally emphasizes that it is not easy to have brand awareness and says: “Certainly, it is not easy to have brand awareness. However, even more difficult is to maintain and develop it. For this reason, we have never lost our trust in nature, environment, innovations and people. With the strength we derive from all these, we have always taken our steps forward to become a reputable company.”

112 HABER / NEWS
113
114

Tasarımcıların vazgeçilmez tutkusu :

Elegance Grey ve Mimosa

Elegance Grey and Mimosa: Indispensable passion of designers

Doğanın güzelliğini ve benzersizliğini kullanıldığı projelere taşıyan iki iddialı taş süslüyor sayfalarımızı. Elegance Grey ve Mimosa...Hem dinamik hem şıklar. Efendioğlu Mermer’in Kastamonu’daki ocağından çıkıyorlar ve kullanıldıkları alanları, doğanın kalbindeymişsiniz gibi hissedeceğiniz özel mekanlara dönüştürüyorlar.

This article is about two elegant stones that carry the beauty and uniqueness of nature to the projects in which they are used. Elegance Grey and Mimosa are. dynamic and stylish stones. They are mined from the quarry of Efendioğlu Marble in Kastamonu and transform the spaces into special places.

115 HABER / NEWS

Yalın ve elegan görünüm: Elegance Grey

Koyu gri zemin üzerine yayılan beyaz damarları ile adeta “farklı olmak, ayrıcalıklıdır” diye fısıldıyor Elegance Grey. Doğanın içinde milyonlarca yıl saklı kaldıktan sonra gün yüzüne çıkan bu çarpıcı doğal güzellikler, tasarımcıların vazgeçilmez tutkusu olmayı başarıyor. “Mekanlarda yalınlığı ve elegan görünümü bir arada yakalamak isteyen mimarların aradıkları dokunuş, Elegance Grey olabilir” diyen Efendioğlu Mermer, “Ton ve damar yapısı sayesinde modası asla geçmeyecek olan Elegance Grey, zarafetiyle zamansız mekanlar yaratmaya yardımcı olacaktır” diyor.

Elegance Grey: Plain and elegant look

Elegance Grey, with its white veins on a dark gray background, almost whispers “Being different is privileged”. These striking natural beauties, which emerged after being hidden in nature for millions of years, manage to become the indispensable passion of designers. Efendioğlu Marble says, “Elegance Grey can be the touch that architects who want to capture simplicity and elegance in spaces look for. Elegance Grey will never go out of fashion thanks to its tone and vein structure and will help create timeless spaces with its elegance.”

116 HABER / NEWS

Güçlü ve özgün: Mimosa

Ve diğer olağanüstü bir güzellik... Milyonlarca yıllık macera sonrası, rüzgarın nefesini, suların sesini, doğaya ait tüm yaşanmışlıkları mekanlara taşıyan Mimosa... Gri ve altın tonlarının kusursuz birleşimi ile dokunduğu mekanları zenginleştiren Mimosa için, “Mimosa ürünümüz, gri breşli zemin üzerine gold örümcek ağı dokuya sahiptir. Modern, avangart ya da rustik; tarzınız ne olursa olsun Mimosa her projede kendine bir yer bulacak kadar güçlü ve özgün!” diyor Efendioğlu.

Mimosa: Powerful and original

Mimosa is another extraordinary beauty... Mimosa carries the breath of the wind, the sound of the water and all the experiences of nature to spaces, after millions of years of adventure. It beautifies the spaces with the perfect combination of grey and gold tones. For Mimosa, Efendioğlu says: “Our Mimosa product has a golden spider web texture on a grey breccia background. Modern, avant-garde or rustic; whatever your style, Mimosa is strong and unique enough to find a place for itself in any project!”

Projelere değer katıyor

Özellikle kapalı alanlarda; basamak, döşeme, kaplama olarak kullanıma uygun olan Efendioğlu’nun bu nadide taşları, masa ve sehpa yüzeylerinde de oldukça tercih ediliyor. Müşterilerin taleplerine ve projeye göre cilalı, honlama, kumlama, çekiçleme ve fırçalama gibi pek çok yüzey işlemi uygulanabilen Elegance Grey ve Mimosa; Amerika, Avrupa, Rusya, Uzak Doğu başta olmak üzere birçok projenin vazgeçilmez taşı.

Adds value to projects

These precious stones of Efendioğlu, which are suitable for use as steps, flooring and coverings especially in closed areas; are also highly preferred on table and coffee table surfaces. Elegance Grey and Mimosa, can be applied many surface treatments such as polishing, honing, sandblasting, hammering and brushing according to the demands of the customers and the Project. These Stones are the popular materials of many projects especially in America, Europe, Russia and the Far East.

117 HABER / NEWS

“Hammaddeyi kendi ocağımızdan tedarik etmek büyük avantaj”

Efendioğlu Mermer, Elegance Grey ve Mimosa taşının üretildiği Kastamonu ocağının, satılabilir taş rezervinin tahmini 1.000.000 ton civarı olduğunu belirtiyor.

“Ocağımızda üretim seviyelerini 2022 yılı için 10.000 ton, 2023 yılı için 20.000 ton, 2024 yılı için ise 30.000 tona çıkarmayı hedeflemekteyiz. Talebe göre üretimi arttırma ve düşürme senaryolarını değerlendireceğiz” diyen Efendioğlu için ocak yatırımları şirket için en yüksek öneme sahip yatırımlar. “İşimizin büyük kısmı hammadde ile ilgili. Fabrikada işlediğimiz ürünün hammaddesinin kendi ocağımızdan tedarik edilmesi hem maddi anlamda hem de büyük projeleri alabilmek anlamında çok ciddi avantajlar getirmektedir” diyen firma şunları söylüyor: “Özellikle büyük projelerde taş tedariğinin riske girmemesi açısından projenin verildiği fabrikanın

Efendioğlu Marble states that the stone reserve of the Kastamonu quarry, where Elegance Grey and Mimosa stones are produced, is estimated to be around 1,000,000 million tons. The representatives say: “We aim to increase the production levels at our quarry to 10,000 tons for 2022, 20,000 tons for 2023, and 30,000 tons for 2024. According to the demand, we will evaluate scenarios to increase or decrease production. “Most of our business is about raw materials. Being the producer of raw materials that we process in our factory is a serious advantage both in financial terms and in terms of being able to take on large projects. “Especially in big projects, Project owners prefer to work with quarry owner factories, in order not to put the stone supply at risk. Apart from this, the profitability of quarries is generally much

“It is a great advantage to supply the raw material from our own quarry”
118 HABER / NEWS

ocak sahibi olması tercih edilmektedir. Bunun dışında sektörümüzün bir gerçeği de ocakların karlılığının fabrikalara göre genel olarak çok daha yüksek olması. Bu durum da ocak yatırımlarının önemini arttırmaktadır. Ocak yatırımı gerçekleştirirken dikkate aldığımız en önemli kriterler; rezervin uzun yıllar çalışmaya yetebilecek olması, taşın piyasada satılabilecek renk ve karaktere sahip olması, en azından epoksi ve file ile işlenebilecek seviyede sağlam olması ve şirket merkezimize en fazla 500-600 km çapında bir mesafede bulunmasıdır. Diğer önemli kriterlerimiz ise ocak için açılacak yol maliyeti, elektrik ve su çekme altyapı maliyetleridir. Tüm bu kriterlerin ortalaması bizim için makul bir seviyede ise yatırıma karar vermekteyiz.”

higher than that of factories in our sector. This situation increases the importance of quarry investments. The most important criteria we consider when making a quarry investment are; the reserve adequacy, the color quality and character of stone, the hardness of the stone which will qualify for epoxy and net application and the distance of the quarry to our factory. (We prefer quarries around 500-600 km from our company headquarters at most.) The other important criteria are the cost of the road to be opened for the quarry, electricity and water infrastructure costs. If the average of all these criteria is at a reasonable level for us, we decide on the investment.”

119 HABER / NEWS

“Önemli bir eksiğimizi giderdik”

Yeni açılan ocaklar, fabrikalar... Doğal taş sektöründe rekabet her geçen yıl artıyor. Sektörde 50 yılı geride bırakan bir firma olan Efendioğlu, rekabet karşısında hangi stratejileri uyguluyor? Şöyle açıklıyor firma: “Firmamızın en büyük artısı sektörde 50 yılı geride bırakmış olmasıdır. Bu nedenle pazardaki bilinirliğimiz yüksek. Bu durum da müşterilerin bizi tercih etmesi hususunda bize ciddi bir güven unsuru olarak geri dönüyor. Bu yıl belki de yıllardır olan bir eksiğimizi giderip, agresif pazarlama çalışmalarımızı arttırdık. Kendi pazarlama departmanımızı kurup, gerek online ortamda gerekse sahada ciddi olarak pazarlama üstüne yoğunlaştık. Şirketimiz için 2022 yılını pazarlama yılı ilan ettik.”

The Competition in the natural stone sector is increasing every year with the opening of new quarries, factories as a company that has left 50 years behind in the sector; Efendioğlu Marble explains his competitive strategies as follows: “The biggest plus of our company is our 50 years of sectoral experience. Therefore, our awareness in the market is high. This situation returns us as a serious element of confidence in the fact that customers prefer us. This year, we have increased our aggressive marketing efforts; we established our own marketing department and focused on marketing seriously, both online and on field. We have declared 2022 the year of marketing for our company.”

“We have declared 2022 the year of marketing for our company”
120 HABER / NEWS

Hedel’den multiwire

Ocak yatırımının yanı sıra üretim kalitesini arttırmaya yönelik de ciddi yatırımlar içerisinde olduğunu söyleyen Efendioğlu, “Brezilya Hedel firmasından sipariş ettiğimiz multi wire makinemiz (telli katrak) ile kesim hızımızı ve kalitemizi yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Makine şu an fabrikamızda kurulum aşamasında. Mart ayı sonunda faaliyete geçmesini hedefliyoruz. Bir sonraki yatırım planımız ise şu an piyasada bulunan en üst kalite epoksi ve plaka cila hatlarından birini kurmak. İtalya’daki firmalar ile görüşmelerimiz bu amaçla devam etmektedir” diyor. Çalışılabilir her taşın, kendini farklı kılan bir özelliğinin olduğunu da söyleyen firma son olarak şunları söylüyor: “Bu özellik de doğadan geliyor. Üreticinin misyonunun da taşa hak ettiği hassasiyeti göstererek kaliteli bir üretim süreci sonrasında, üründeki benzersiz yapıyı ortaya çıkarmak olduğunu düşünüyoruz. Bu misyon yerine getirilebildiği ölçüde, taş dünya pazarında kendine yer buluyor.”

Multiwire Machine from Hedel

Stating that they are making serious investments to increase the production quality in addition to the quarry investments, Efendioğlu said, “We aim to increase our cutting speed and quality with our multi wire machine (wire gang saw) that we ordered from the Brazilian Hedel company. The machine is currently in the installation phase in our factory. We will put it to operation by the end of March. Our next investment plan is to install one of the top quality epoxy and plate polish lines currently on the market. Our negotiations with companies in Italy continue for this purpose. Every stone has a feature that makes it different. We think that the mission of the manufacturer is to reveal the unique structure of the product after a quality production process by showing the sensitivity it deserves to the stone. As long as this mission can be fulfilled, the stone finds a place in the world market.”

121 HABER / NEWS
Mitolojiye konu olan bir güzellik: A beauty that is subject to mythology Ida Grey 122 HABER / NEWS

İda Dağı.. Bereketli toprakları ve güzeliğiyle birçok devlete ev sahipliği yapmış Balıkesir’in Kaz Dağlarında mitolojik olayların geçtiği en önemli yerlerden biri. Troya Prensi Paris’in ; Hera, Athena ve Afrodit arasından en güzel kadını seçtiği, Truva savaşının çıktığı yer İda Dağı. İşte bu mitlere konu olmuş, efsaneleşmiş dağ, günümüzün efsanesi olan bir taşa isim vermiş. Ida Grey...

Mountain Ida is one of the most important places where mythological events took place in the Kaz Mountains of Balıkesir, which was home to many states with its fertile lands and beauty. Mountain Ida was the place where the Trojan War took place and where the Prince of Troy Paris chose the most beautiful woman between Hera, Athena and Aphrodite. This legendary mountain, which has been the subject of myths, gave its name to Ida Grey stone...

123 HABER / NEWS

Demkaya Maden, Denizli Tavas’daki ocağından çıkarıyor Ida Grey’i. Ida Grey dolomitik kökenli, kristalize olmuş bir doğal taş. Bu sebepten, cila kalitesi çok yüksek. Rengi de kendine has açık, pastel grisi. Ve aynı zamanda üzerinde dağılan desenler de kendine özgü. Tamamen homojen bir yapıya sahip olan Ida Grey, beyaza yakın bir griye sahip olduğu için grinin kasvetli havasını barındırmıyor. Grinin modernliği ve beyazın ferahlığını bir arada sunuyor. Başka renklerle de mükemmel bir kombinasyon yakalayan Ida Grey, iyi cila alma özelliği ile de farkını ortaya koyuyor.

Demkaya Mining mines Ida Grey from its quarry in Tavas, Denizli. Ida Grey is a crystallized natural stone of dolomitic origin. For this reason, the polish quality is very high. Its color is a distinctive light, pastel grey. Ida Grey, which has a completely homogeneous structure, does not reflect the gloomy air of gray colour since it is a whitish gray. It offers the modernity of gray and the freshness of white together. Capturing a perfect combination with other colors, Ida Grey also stands out with its good polish holding feature.

124 HABER / NEWS

Ida Grey tüm dünyaya hitap ediyor

Homojen görünümüyle içinde kırmızı sarı gibi renkleri barındırmayan, bu sayede uygulama kolaylığı sağlayan Ida Grey, farklı renklerle mükemmel bir kombinasyon yaratması ve honlu, cilalı gibi birçok yüzey işleminin de uygulanmasıyla tek bir ülkeye değil Çin’den Kuzey Amerika’ya kadar tüm dünyaya hitap ediyor. Bütün bu özellikleriyle Ida Grey, uzun yıllar ismi gibi efsaneleşeceğe benziyor.

Ida Gray appeals to the whole world

Ida Grey, which does not contain colors such as red and yellow with its homogeneous look, appeals not to a single country but to the whole world, from China to North America thanks to its perfect combination with different colors and suitability for many surface treatments such as honing and polishing. With all these features, Ida Grey just like its name seems to become a legend stone for many years.

Paris Grey

Adı gibi mitolojilere konu olacak güzellikte bir taş Ida Grey. Öyle özel bir taş ki Demkaya Maden bu ocağı sadece Ida Grey için açmış. Ancak farklı bir seleksiyon daha mevcut. Paris Grey... Taşın ismi Truva savaşının geçtiği Ida bölgesi olunca, diğer seleksiyona da Truva Prensi’nin ismi olan Paris ismi verilmiş. Paris Grey, Ida Grey gibi ancak, içindeki sarı damarlar onu Ida Grey’den farklı kılıyor. Bu özelliği ile Paris Grey bookmatche oldukça uygun bir taş.

Paris Grey

Ida Grey, like its name, is a beautiful stone that can be the subject of mythologies. It is such a special stone that Demkaya Mining opened this quarry only for Ida Grey. However, there is another selection. That is Paris Grey... Since the mountain Ida was the region, where the Trojan War took place, the other selection was named Paris, after the Trojan Prince. The yellow veins inside Paris Grey make it different from Ida Grey. With this feature, Paris Grey is a very suitable stone for book match.

125 HABER / NEWS
Markalaşma yolunda bir başarı öyküsü A success story on the way to branding RÖPORTAJ / INTERVIEW 126

Son zamanlarda adını çok sık duyduğumuz bir firma... Sezgin Mermer... 60 ülkeye ihracat yapan, 15 yılda hızla büyüyen bu firmanın hikayesini öğrenmek için şirketin kurucuları Reyhan Sezgin ve Özgür Sezgin ile İzmir Bayraklı Tower’daki ofislerinde buluşuyoruz. Ofiste ise, yaklaşan Marble Fuarı için hummalı bir çalışma var. Özgür Bey Marble Fuarı için ekip arkadaşlarıyla planlama yaparken biz de başlıyoruz Reyhan Sezgin ile sohbet etmeye...

Sezgin Marble... It is one of the most popular companies of recent times. We meet with the founders of the company, Reyhan Sezgin and Özgür Sezgin, at their offices in İzmir Bayraklı Tower to learn the story of this company, which exports to 60 countries and has grown rapidly in 15 years. In the office, there is a frantic operation work for the upcoming Marble Fair. While Özgür Bey is planning the Marble Fair with his teammates, we start chatting with Reyhan Sezgin...

ÇİMEN

Röportaj / Interview: Şehriban
RÖPORTAJ / INTERVIEW 127

Azimli, güçlü, üretken, enerjik, kadın dayanışmasına inanan şahane bir kadın Reyhan Sezgin. İçindeki bitmek bilmeyen yeni şeyler öğrenme aşkı ve dünyayı keşfetme duygusu ile çıktığı bu yolculuğu, büyük bir heyecan ile anlatıyor. Eşi Özgür Sezgin ile yolları kesiştiğinde ise bugün kendi alanlarında fark yaratan firmalarının da tohumu atılıyor. “Ben 23, Özgür 25 yaşındaydık. Şirketin aile şirketi olduğu düşünülüyor, 2 yeni mezun öğrencinin, hiç sektör deneyimi olmadan ihracat yapabileceğine inanamıyorlardı” diyor Reyhan Sezgin. Girişimcilik ruhu ile 14 yıl önce mermer sektörüne adım atan o

Reyhan Sezgin is a determined, strong, productive, energetic woman who believes in women's solidarity. He tells with great excitement about this journey she embarked on with his never-ending love for learning new things and the feeling of discovering the world. When her path crossed with her husband Özgür Sezgin, the seed of a company that makes difference in the sector was planted. She tells this story as follows: “I was 23 and Özgür was 25. People thought that we had taken over the company from our family. They could not believe that 2 newly graduated students could make natural stone export without any sectoral experience.” Sezgin Marble, which was founded by

RÖPORTAJ / INTERVIEW 128

iki gencin kurduğu Sezgin Mermer bugün, yurt içi ve dışında 42 kişilik ekibi ile Türkiye’deki yaklaşık 500 çeşit taşı 60’dan fazla ülkeye ihraç ediyor. Carrara’da ve Miami’de mermer deposu, Hindistan ve Çin’de ise irtibat büroları olan firma hem ülke içinde hem de global çapta gururla büyümeye devam ediyor. Ve işte...Bana inanılmaz ilham veren ve sizlere de ilham vereceğini düşündüğüm Sezgin Mermer’in hikayesi..

those two young people who stepped into the marble sector 14 years ago with the spirit of entrepreneurship, exports about 500 kinds of stones to more than 60 countries with a team of 42 people in Turkey and abroad. The company, which has a marble warehouse in Carrara and Miami, and liaison offices in India and China, continues to grow proudly both locally and globally. And here is the story of Sezgin Marble, who inspired me incredibly and I think will inspire you too..

Çok genç yaşta şirketinizi kurmuşsunuz. Sezgin Mermer’den önce bir iş deneyiminiz olmuş muydu?

İkimiz de öğrenciyken küçük çapta iş deneyimleri yaşasak da mermer sektöründe hiç iş deneyimimiz olmamıştı. Üniversitedeyken Work and Travel programı ile Amerika’da 4 ay geçirdim. Benim için çok büyük bir deneyimdi. Döndüğümde, “Bundan sonra dünyanın neresine gidersem gideyim, kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim” demiştim. Özgürle tanıştıktan sonra birlikte yaş meyve ve tekstil ihracatı yaptık. O dönemde internet üzerinden ihracat yapmak henüz çok yeniydi. Üreticilerden aldığımız bilgileri B to B sitelere yüklüyor ve o şekilde müşteri buluyorduk. Gençliğimizin avantajını teknolojiyi iyi kullanarak yakalamıştık.

Even though we both had small-scale work experiences when we were students, we had no work experience in the marble industry. While I was at university, I stayed 4 months in the USA with the Work and Travel program. It was a huge experience for me. When I came back, I had said, “Wherever I go in the world, I can stand on my own feet.” After meeting Özgür, we exported fresh fruits and textiles together. At that time, digital trade was still very new. We uploaded the information we received from the manufacturers to B to B sites and found customers for the products We used the advantage of our young age by using technology well.

You started your company at a very young age. Have you had a work experience before Sezgin Marble?
RÖPORTAJ / INTERVIEW 129

Mermere geçiş hikayeniz nasıl başlıyor? Özgür’ün babasının ilkokul arkadaşı Ragıp Güngören, “Siz çok başarılı çocuklarsınız. Satış konusunda yeteneklisiniz, bir de mermeri deneyin” dedi. Denedik ve ilk satışımızı Tayvan’a blok olarak yaptık. 2008 Mart ayında ise ilk ebatlı mermer ihracatımızı Romanya’ya otel projesi olarak gerçekleştirdik. Bu projenin taşları Alacakaya Mermer’in Rosso Levanto ve Bandırma Mermer’in Rosalia Pink mermeriydi. 4 otelden oluşan bu proje ile birlikte tamamen mermer ihracatına yöneldik.

How does your story of marble begin?

Özgür’s father’s elementary school friend, Ragıp Güngören, said, “You are very successful children, you are talented in sales, why don’t you try selling marble.” We tried it and made our first block sale to Taiwan. In March 2008, we realized our first dimensional marble export to Romania for a hotel project. The stones of this project were Rosso Levanto by Alacakaya Marble and Rosalia Pink marble by Bandırma Marble. With this project consisting of 4 hotels, we have completely focused on marble exports.

Şu an sektörde birçok firma sizinle çalışmak istiyor. Birçok firmanın içinden sıyrılıp, marka olmayı nasıl başardınız?

Öncelikle bizi destekleyen, bizimle çalışmak isteyen firmalara teşekkür etmekle başlamak isterim.

Sürdürülebilir ihracat elbette kolay değil. Çok çalışmak, asla pes etmemek gerekiyor. Doğru ve dürüst olmak da çok önemli. İlk baştan beri hem şirketimize hem sektöre neler katabiliriz diye sürekli araştırdık. Kazandığımızı tekrar şirketimize yatırdık. Kimi zaman para kaybettik ama deneyim kazandık. Ocakları, fabrikaları gezdik. Sektördeki fuarların çoğunda yer aldık. Böylece bilgi birikimimiz arttı, çevremiz genişledi.

Şu an geldiğimiz noktada, bilgiye çok hızlı ulaşıyoruz. Türkiye’nin tüm bölgelerinde yerel experlerimiz var. Türkiye’nin herhangi bir şehrinde yeni bir taş çıktığında, çok kısa sürede bilgiye ulaşıyor, detayları öğreniyoruz. Son yıllarda ocak sahipleri yeni bir ocak açtığında, karotlarını bize gönderiyor, fikrimizi soruyor. Bununla gurur duyuyorum. Biz, bilgiyi karşılıksız paylaşmayı seven bir firmayız. Bu sayede dünyanın birçok noktasında çok güçlü bir çevremiz oldu. Çin’in yavaşladığı dönemde olumsuz anlamda etkilenmedik. İkili ilişkilerimizin gücü ile hemen Hindistan ihracatına başlayabildik. Şu an Hindistan’a en fazla blok ihracatı yapan ilk üç firmadan biriyiz.

Currently, many companies in the sector want to work with you. How did you manage to become a brand?

First of all, I would like to start by thanking the companies that support us and want to work with us. Sustainable export, of course, is not easy. You have to work hard and never give up. Being truthful and honest is also very important. From the very beginning, we have constantly researched for something we can add to both our company and the sector. We invested our earnings back into our company. Sometimes we lost money but gained experience. We visited the quarries and factories. We took part in most of the fairs in the sector. This way, our knowledge has increased, our circle has expanded. Today, we reach information very quickly; we have local experts in all regions of Turkey. When there is a newly introduced stone in any city in Turkey, we get information and learn the details in a very short time. In recent years, when quarry owners open a new quarry, they send us their sample and ask for our opinion. This makes me feel proud. We are a company that likes to share information free of charge. In this way, we have a very good environment in many parts of the world. We were not affected in the period when China slowed down. With the strength of our bilateral relations, we were able to start exporting to India immediately. We are currently one of the top three companies exporting blocks to India.

RÖPORTAJ / INTERVIEW 130

Şirketin ilk büyümesi ne zaman oldu?

İlk büyümeyi Sofita diye bilinen Bilecik bejini Çin’e yüksek miktarda satmamız ile yaşadık. Taşa o kadar çok inanmıştım ki her yere numune göndermiştim. Sofita sayesinde 2010'da da Çin'e en çok blok ihracatı yapan firmalar arasında yerimizi aldık.

When the company did first started to grow?

We experienced the first growth when we sold Bilecik beige, known as Sofita, to China in large quantities. I believed in the stone so much that I sent samples everywhere. Thanks to Sofita, we took our place among the companies that exported the most blocks to China in 2010.

O zaman mı hissettiniz 'evet biz başarılıyız' duygusunu?

Hayır. O duyguyu çok yeni hissettim. Pandemiden önce şirketimiz için bir ilerisi ne olmalı, neler yapmalıyız diye düşünüyorduk ve bunun için yaklaşık üç yıl önce bir danışmanlık hizmeti aldık. Hikayemizi dinleyen danışman, “Cumhuriyet meydanına gidip, 'Ben çok başarılıyım' diye bağırır mısınız? Kısa sürede destek almadan büyük bir başarı elde etmişsiniz ve farkında değilsiniz, önce başarılı olduğunuzu kabullenin” dedi. Bu, “Başarılıyız” duygusunu hissettiğim ilk andı.

No. I just felt that feeling. Before the pandemic, we were thinking about what should be next for our company and what we should do. We had received a consultancy service about three years ago for this. Listening to our story, the counselor said, “You should go to Cumhuriyet Square and shout, ‘I am very successful?’ Because, you have achieved a great success in a short time without support and you are not aware of it. First, you need to accept that you are successful”. That was the first time I felt the feeling of “Success”.

O başarı duygusu size neler hissettiriyor?

Bu işi hobi olarak yapmıyoruz. Manifestomuz: “Türk doğal taşlarını dünya piyasasında hak ettiği yere getirmek için çalışmak.'' Bunun için çok çalışıyoruz ve emeğimizin karşılığını almaya başladığımızı hissediyoruz. Bizim için, sevilen ve seçilen firma olmak çok kıymetli. Amerika ‘da Fendi Chateau Residences, Aqcualina Estates, Ritz Carlton Residences, Porsche Design Tower gibi çok büyük ve prestijli projelere Türk mermerinin yazılmasına ve tedarik edilmesinde rol oynuyoruz, bununla gurur duyuyoruz.

How does that sense of success make you feel?

We don’t do this business as a hobby. Our Manifesto is; “Working to bring Turkish natural stones to the place they deserve in the world market.” For us, being a loved and chosen company is very valuable. We play a role in the supply of Turkish marble for very large and prestigious projects in America such as Fendi Chateau Residences, Aqcualina Estates, Ritz Carlton Residences, Porsche Design Tower, and I am proud of it.

Was that the time when you felt the feeling success?
RÖPORTAJ / INTERVIEW 131

Kadın olarak sizi zorlayan anlar oldu mu? Mermer sektörü bildiğiniz gibi erkek egemen bir sektör. İlk başlarda hem küçük yaşta olmamın hem de kadın olmamın dezavantajlarını tabi ki yaşadım. Fuarlara katıldığımızda, “Firma sahibi ile görüşebilir miyim? diyen ziyaretçilere; “Buyrun benimle görüşebilirsiniz” dediğimde, “Firma babanızın mı? Eşinizin mi?” soruları ile karşılaşıyordum. Şimdi tabi 15 yıl öncesine göre dünya genelinde kadın yönetici/ şirket sahibi sayısının artması da mutluluk verici. Sezgin Mermer’de de çalışanlarımızın %50 si kadın. İdari kadroda ise bu oran %70. Zamanla sektörde kadın sayısının daha da artacağına eminim.

Was there any challenging moments you faced as a woman?

As you know, the marble industry is a maledominated industry. At first, of course, I experienced the disadvantages of both being young and being a woman. When we attended the fairs, the visitors would ask me, “Can I talk to the owner of the company?”

When I said that I was the owner of the company, they would assume that I have taken over this company from my family or my husband.” Of course, the increase in the number of female managers/company owners around the world compared to 15 years ago is also pleasing. In Sezgin Marble, 50% of our employees are women. In the administrative staff, this rate is 70%. I am sure that the number of women in the sector will increase over time.

RÖPORTAJ / INTERVIEW 132

Şu an Sezgin Mermer sizin için ne ifade ediyor?

Sezgin Mermer, ilk göz ağrımız, ilk çocuğumuz gibi. Büyütürken çok emek verdik, hala da emek veriyoruz. Çalışanlarımızla büyük bir aile olduk. Firmamız birbirine değer veren insanlardan oluşuyor. Bu yapıyı kurduğumuz için, Reyhan & Özgür’den çıkıp kocaman bir aile olduğumuz için mutluyum. Carrara depomuz 1. yılını kutladı. O da yeni bir bebek. Tüm Sezgin Mermer Ailesi yeni bebeğimizi büyütmek için müthiş bir özveriyle çalışmaya devam ediyoruz. Kurumsal değil ama profesyonel bir firma olduğumuz için, kurduğumuz bu, “Sezgin Mermer Ailesi” kültürü için gururluyum.

What does Sezgin Marble mean to you right now?

Sezgin Marble is like our first child. We worked hard while growing it, and we still do. We have become a big family with our employees. Our company consists of people who value each other. I am happy that we have established this structure that we have come out of Reyhan & Özgür and become a big family. Our Carrara warehouse celebrated its 1st year. It is also a new baby. The entire Sezgin Marble family continues to work with great devotion to raise our new baby. I am proud of this “Sezgin Marble Family” culture that we have established, since we are not a corporate but a professional company.

RÖPORTAJ / INTERVIEW 133

Eş olarak aynı yerde çalışmak nasıl bir duygu?

Eşinizle tüm gün birlikte çalışmak dezavantaj gibi görünüyor olabilir. Fakat artıları da yadsınamaz. Sorunlara birlikte göğüs germek, birimizin moralini bozan şeyi çok iyi bilmek ve ona göre davranmak çok büyük artı. Ayrıca hafta sonları birbirimize zaman ayırmaya çalışmak yerine, hobilerimize ve arkadaşlarımıza zaman ayırabilmek de avantajlarından biri.

How does it feel to work in the same place with your spouse?

Working with your spouse all day can seem like a disadvantage. But its advantages are undeniable. It is a huge plus to face problems together, to know very well what upsets one of us and to act accordingly. Furthermore, to be able to spare time for our hobbies and friends instead of trying to spend time with each other on the weekends is another advantage.

Üniversiteden yeni mezun olan; o heyecanlı, hayalleri olan genç Reyhan’la karşılaşsanız ona ne demek istersiniz?

“Şu anda senin için çok önemli olan şeyler, ileride önemsiz gelebilir. Hayat iyi ve kötü tecrübelerden oluşuyor. Tüm tecrübeler çok kıymetli, hepsinden bir şeyler öğreneceksin. Su akıyor yolunu buluyor. Sen kendine inan ve doğru bulduğun yolda ilerlemeye devam et, başaracaksın.”

What would you like to say to that excited, young Reyhan when she was graduated from the university?

“Things that are very important to you now may seem unimportant in the future. Life is made up of good and bad experiences. All experiences are very valuable; you will learn something from them. The water is flowing and finding its way. Believe in yourself and continue on the path you find right, you will succeed.”

134 RÖPORTAJ / INTERVIEW
135

Fırtınanın en estetik hali: Storm Grey

Storm Grey: The most aesthetic form of the storm
136

Beyaz zemin üzerindeki gri bulutlar....

En net bu şekilde tanımlanabilir Storm Grey. Doğal taş sektöründe 15 yıldır faaliyet gösteren Euromer’in Isparta Ayvalıpınar Köyü’ndeki ocağından çıkan yeni bir taş. ‘’ Storm Grey’’ denilmiş çünkü beyaz zemindeki gri çizgiler, gökyüzünde çıkan bir fırtınayı anımsatıyor. Euromer’in Kurucusu Aybars Ali Yılmaz ise, Storm Grey için şunları söylüyor: ‘’Bölgede şu an Storm Grey’e benzer bir taş yok. Sağlamlığı ve kendine has deseniyle farklılık gösteriyor Storm Grey. Zemin renginin açıklığı ise bu taşı diğer birçok gri mermerden ayrı bir yerde tutuyor.’’

Gray clouds on a white background....

This is how Storm Grey can best be described. This is a new stone from the quarry of Euromer, which has been operating in the natural stone sector for 15 years, in Isparta Ayvalipınar Village. It was called “Storm Grey” because the gray lines on the white background remind of a storm in the sky. Euromer’s founder Aybars Ali Yılmaz says the following about Storm: “There is currently no stone similar to Storm Grey in the area. Storm Grey differs with its durability and unique pattern. The lightness of the ground color sets this stone apart from many other gray marbles.”

137

Elegan ve fresh görünümleri sevenlerin tercihi

Mimari açıdan ise birçok alanda yapının kimliğini ve özgünlüğünü yansıtacak bir renge sahip Storm Grey. Özgün bir tasarım ortaya koymak isteyenler için etkili iç mekan tasarımına uyum gösterecek estetik bir taş diyebiliriz. Farklı tasarımlarda renk tonunun, dayanıklılığının ve dokusunun konsepte göstereceği uyum şimdiden mimarların ilgisini çekeceğe benziyor.

The choice of those who like elegant and fresh looks

Architecturally, Storm Grey has a color that will reflect the identity and originality of the buildings in many aspects. For those who want to present an original design, this aesthetic stone will adapt to interior design. The harmony of its color tone, durability and texture to the concept in different designs seems to attract the attention of architects.

Sağlamlığıyla dış cepheye uygun

Yapı itibariyle zemin kaplama ve dış cephe için uygun özelliklere sahip olan Storm Grey’e cilalama, kumlama ve eskitme gibi yüzey işlemleri kolaylıkla uygulanabiliyor. Sadece iç pazarda değil, ABD ve İtalya’da da ilgi gören Storm Grey, grinin özellikle son yıllardaki popülerliği göz önüne alındığında bu furyada adı gibi fırtına estireceğe benziyor.

Suitable for exterior covering with its robustness

Surface treatments such as polishing, sandblasting and aging can be easily applied to Storm Grey, which has suitable features for floor covering and exterior in terms of structure. Storm Grey, which attracts attention not only in the domestic market, but also in the USA and Italy, seems to storm like its name in this trend, especially considering the popularity of gray in recent years.

138 HABER / NEWS

Tile & Stone. Connected & Together.

It’s time to get back to business. Connect at Coverings 2022 and find the solutions and sources you need at the preeminent ceramic tile & natural stone exhibition in North America. Coverings offers essential opportunities to discover innovative equipment, products, machinery, and materials to keep stone fabricators current with the latest trends. Find sources for natural and dimensional stone products from more than 25 countries that meet LEED criteria. Participate in complimentary demonstrations and seminars for technical and marketing know-how to improve your ability to market and sell to specifiers and dealers.

Coverings: providing the solutions you need to thrive.

Register at no cost at coverings.com

April 5–8, 2022

Las Vegas, NV

Caramel White’ın yolculuğu Journey of Caramel White

Her taşın bir hikayesi, yolculuğu vardır. Yaşam alanlarımıza gelene kadar uzun bir yolculuktan geçer. Şimdi sizleri çok uzun bir yolculuk sonrası doğanın kalbinden çıkıp yaşadığımız yerleri güzelleştiren, görkemli yapısıyla ülke sınırlarını aşan taşlardan biriyle tanıştıracağız.. Caramel White...

Every stone has a story, a journey. It goes through a long journey until it reaches our living spaces. Now, we will introduce you to one of the stones that come out of the heart of nature, beautify the spaces we live in, and exceed the borders of the country with its magnificent structure.. That is Caramel White...

140 HABER / NEWS

Işık geçirgenliği yüksek

Kahverengi ve beyaz... Güven ve huzurun, denge ve umudun iki rengi. Modern yaşamın stresiyle başa çıkmamız için ihtiyaç duyduğumuz hisler, Caramel White’ın renklerinde saklı. Kahverenginin en sakin tonu ile beyazın dinliğini bir araya getiren Caramel White ile göz göze geldiğiniz anda, doğanın ruhuna temas ettiğinizi hissediyorsunuz. Beyaz kalsitlerin ışık geçirgenliğinin çok iyi olması ve bookmatch’e uygun deseniyle, kullanıldığı alanda etkileyici bir görsel şölen de sunuyor Caramel White. Taşın tüm bu özellikleri ise şirket olarak farklı ve yeni taşlar ile çalışmayı seven Yesmar Marble’ın da dikkatini çekiyor.

High light transmittance

Brown and white are the two colors of trust and peace, balance and hope. The feelings we need to cope with the stress of modern life are hidden in the colors of Caramel White. Combining the calmest tone of brown with the serenity of white, Caramel White makes you feel like you are in contact with the spirit of nature the moment you see it. Caramel White also offers an impressive visual feast in the spaces it is applied, with the perfect light transmittance of white calcite and its pattern suitable for book match. Caramel White. All these features of the stone attract the attention of Yesmar Marble, who likes to work with different and new stones as a company.

Yaşam alanlarını güzelleştiriyor Standartların dışında olduğunu düşündükleri için Caramel White’ı ilk olarak sürekli çalıştıkları müşterilerine sunduklarını söyleyen Yesmar Marble, “Hemen akabinde de Marmomac Fuarı’nda (İtalya) Caramel White’ın tanıtımını yaptık. Ve bu ürünü plaka olarak Rusya, Amerika, Hindistan ve Avustralya gibi ülkelere ihraç ettik” diyor. Göz alıcı etki oluşturulmak istenilen lobi, restoran, şömine, duvar, kolon gibi alanlarda daha çok tercih edilen Caramel White’ın yolculuğu, yurt içindeki ve yurt dışındaki yaşam alanlarını güzelleştirerek devam ediyor.

Caramel White beautifies the living spaces

Yesmar Marble representatives said: “We first offer Caramel White to our regular customers since we think it is not an ordinary stone. We introduced Caramel White at the Marmomac Fair (Italy). And we exported this product as a plate to countries such as Russia, America, India and Australia.” The journey of Caramel White, which is preferred mostly in spaces such as lobby, restaurant, fireplace, wall and column, where an eye-catching effect is desired, continues to beautify the living spaces in Turkey and abroad.

141 HABER / NEWS

of

Master of MasterDiamond
Diamond HALL D/103
143 ÖRNEK DIAMOND TOOLS www.ornekelmas.com.tr /ornekelmastestere S ince 1 9 8 0 M a nu f a c t u r e r Factory & Center: Köseler Köyü S.S. Koop Mermerciler Küçük Sanayi Sitesi 6. Caddesi. No:5 Dilovası / Koacaeli - TURKEY Tel: +90 262 728 15 20 | Fax: +90 262 728 15 21 +90 507 247 02 43 ornekelmas@gmail.com • info@ornekelmas.com.tr gang saw
144

Mutluluğun en güzel hali:

The most beautiful form of happiness: Vena Bella

Vena Bella..Beyaz zemin üzerindeki gri geçişleriyle muhteşem bir uyum sahneliyor, kullanıldığı alanların yıldızı oluyor Vena Bella. Mabella Marble, Muğla Yılanlı’daki ocağından çıkartıyor bu güzel taşı. Kendine has stili ile prestijli projelere hayat veriyor Vena Bella. Hem estetik görünümü hem de sağlamlığıyla iç ve dış mekanların aranılan taşı durumunda. Cila, hon, kumlama, kum fırça, fırça, eskitme gibi farklı yüzey işlemleri ile de mutheşem bir estetik algı oluşturan Vena Bella, Mısır, Çin ve Hindistan’a blok olarak, Amerika ve Avustralya’ya ise ebatlı olarak ihraç ediliyor. Rengi ve yapısıyla doğanın zamansız güzelliğini mekanlara taşıyan Vena Bella, kullanıldığı her alana asil görünümüyle de fark katarken, grinin modernliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Vena Bella... With gray transitions on white background, Vena Bella presents a magnificent harmony and becomes the star of spaces where it is applied. Bella which was mined by Mabella Marble from Yılanlı, Muğla, gives life to prestigious projects with her unique style. It is the sought-after stone of indoor and outdoor spaces with its aesthetic appearance and durability. Vena Bella, which creates a magnificent aesthetic look with different surface treatments such as polish, honing, sandblasting, sand brush, brush, and aging, is exported to Egypt, China and India in blocks and to America and Australia in cut to size material. Bringing the timeless beauty of nature to spaces with its color and structure, Vena Bella makes a difference with its noble appearance in every space it is used, while revealing the modernity of gray.

145
146

Doğal taş sektöründe devrim niteliğinde yatırım: Revolutionary investment in the natural stone industry:

MITRA 147

Tamamı 2021 teknolojisiyle geliştirilmiş İtalyan Simec markalı makineler ile donatılan, alanında ezber bozan bir yatırım... Mitra Mermer. Ahmet Güldiker ve Selçuk Çolak'ın “Doğal taş sektörüne yüksek katma değer sağlamak” hedefiyle yola çıkarak Dilovası OSB 'de kurdukları fabrikalarında doğal taşlar, yüksek İtalyan teknolojisi ile büyük bir titizlikle işleniyor. “İtalyanların makineleri ile onlardan çok daha kaliteli üretim gerçekleştireceğiz” diyen firma ortaklarından Ahmet Güldiker, “Doğal taş sektöründeki firmalarımızın karşılaştığı sorunların farkındaydık. Hem rezerv hem de çeşitlilik bakımından zengin olup, 'İtalyanların' gölgesinde kalmak üzücü bir durum. Günümüzde daha da çekişmeli geçen rekabet ortamında mücadeleyi kazanmak adına hem yüksek teknolojiye hem de nitelikli iş gücüne yatırım yapmaya karar verdik. Fabrikamız gelişmiş teknoloji ve uluslararası standartların üzerinde bir üretim bandına sahip. Tesisimizdeki makinelerimizin hepsi, 2021 teknolojisiyle geliştirilmiş İtalyan Simec markasıdır. İtalyanların makineleri ile onlardan çok daha kaliteli üretim gerçekleştireceğiz. Bunu da yapmış olduğumuz çalışmalarla test edip, kanıtladık” diyor.

A game-changing investment in its field, equipped with Italian Simec branded machines, all developed with 2021 technology... Mitra Marble. In the factories that Ahmet Güldiker and Selçuk Çolak have established in Dilova OIZ, who have started out with the aim of “providing high added value to the natural stone industry”, natural stones are processed with great care using high Italian technology. “We will produce much higher quality products with the machines of the Italians,” said Ahmet Güldiker, one of the company partners, and then added, “We were aware of the problems faced by our companies in the natural stone sector. Being rich in both reserves and diversity, it is a pity to be overshadowed by the ‘Italians’. In today’s competitive environment, we have decided to invest in both high technology and the qualified workforce in order to win the competition. Our factory has advanced technology and a production line above international standards. All of our machines in our facility are of the Italian Simec brand developed with 2021 technology. Our aim is to provide high added value to natural stones. With the machines of the Italians, we will produce much higher quality products compared to them. We have tested and proven this with the studies we have conducted.”

148 HABER / NEWS

Ticaret alanı

Kapalı alanı 14 bin 800 m² 'ye sahip, toplam 15 bin 200 metrekare alana kurulu bir fabrika burası. Sabiha Gökçen'e 20, İstanbul havalimanına 45, Gebze limanlarına 20 dakika mesafede olması nedeniyle fabrika için özellikle Dilovası OSB tercih edilmiş. Yüksek kaliteli üretim merkezi olan Mitra aynı zamanda 365 gün açık bir fuar alanı gibi. Fabrikaya gelenlerin Türkiye'de kesilen taşları bulabilecekleri, ocak sahipleriyle satıcıların ve nihai tüketicinin bir araya gelip ticaretlerini de yapabilecekleri bir yer. Ayrıca firmalar, tesis içerisinde bulunan ofislerde ya da kafeteryada müşterilerini ağırlayabilecek, günlük üretim takibi ve pazarlama işlemlerini de gerçekleştirebilecekler.

2. etap makine yatırımı

Fabrikada 2 katrak makinesi, 2 fırın epoksi hattı ve cila hattıyla, günlük yaklaşık 1.000 m² üretim yapılıyor. Siparişleri verilen 2. etap makinelerin gelmesiyle birlikte ise 2022 yılı sonuna kadar 6 katrak ile günlük 3.000 m²'lik üretim kapasitesine ulaşılması hedefleniyor.

Trade area

This is a factory that is established on a total area of 15,200 square meters, with an indoor area of 14,800 square meters. Dilovası OIZ was especially preferred for the factory as it is 20 minutes away from Sabiha Gökçen, 45 minutes from İstanbul airport and 20 minutes from Gebze ports. Mitra, which is a highquality production center, is also like a fairground that is open 365 days. It is also a place where those who come to the factory can find the stones cut in Turkey, where the owners of the quarries, the sellers, and the final consumer can come together and do business. In addition, companies will be able to host their customers in the offices or cafeteria within the facility and perform daily production follow-up and marketing processes.

2nd stage machinery investment

Approximately 1,000 m² of daily production is carried out at the factory with 2 gangsaw machines, 2 epoxy curing oven lines, and a polishing line. With the arrival of the 2nd stage machines, which have been ordered, it is aimed to reach a daily production capacity of 3.000 m² w

149 HABER / NEWS

Mitra’da üretim süreci

*Sağlamlık kontrolünden geçirilen bloklara; sarma, bohçalama, vakumlama, blok güçlendirme işlemi uygulanıyor.

*Güçlendirme işleminin ardından blok katrak makinesine alınıyor ve müşterinin talebine göre kesim ölçüsü belirlenerek, kesim işlemi gerçekleşiyor.

*Levha haline gelen bloklar fırınlarda kurutularak ön yüzeyine epoksi, arka yüzeyine epoksi ve file uygulamasından geçiriliyor. Burada taşın ön yüzeyine honlama ve fırçalama işlemleri uygulanıyor. Böylece taşın epoksi dolgudan önce yüzeyi tamamen kirden ve tozdan arındırılıyor.

*Epoksi uygulamasından sonra ürün, minumum 24 saat bekleme ünitesinde (kürlenme alanı) kalıyor. Daha sonrasında 12 kafalı honlama makinesinde yüzey honlama işlemi yapılıyor.

Production process in Mitra

*For blocks that have undergone strength testing; wrapping, bundling, vacuuming, block strengthening processes are applied.

*After the reinforcement process, the block is taken to the gangsaw machine and the cutting size is determined according to the customer's demand, and the cutting process is carried out accordingly.

*The blocks that have become slabs are dried in ovens, and epoxy is applied on the front surface, whereas, epoxy and mesh are applied on the back surface. Herein, honing and brushing processes are applied to the front surface of the stone. Thus, the surface of the stone is completely cleaned of dirt and dust before epoxy filling.

*After the epoxy application, the product stays in the waiting unit (curing area) for a minimum of 24 hours. Afterward, surface honing is done in a 12-head honing machine.

150 HABER / NEWS

*Honlamadan sonra çıkabilecek çatlaklar, boşluklar için hızlı bir şekilde ultra viyole dolgu işlemi uygulanıyor ve taş 18 kafalı cila makinesine veriliyor. Burada cilalanan taş, tamamen gözeneklerinden kurtarılıyor. Yüksek parlama kabiliyetinde cilalanması sağlanıyor.

*Taşın cilalanmış olan yüzeyine Wax uygulamasıyla, koruyucu kimyasal uygulanıyor.

*Üretim işlemi tamamlanan taşın karanlık odada, yüksek çözünürlüklü fotoğrafları çekiliyor. En-boy ve metrekare hesaplamaları yapılıyor. (Fotoğraflar talep edildiği takdirde müşteriye mail olarak gönderiliyor)

*Fotoğraflandıktan sonra ürünler; üretim tarihi ve saati, blok numarası, üretim ölçümleri gibi tüm detaylı bilgileriyle barkodlanarak, ambajlanmaya sevk ediliyor.

*Ayrıca projeye sunulacak bir taş ise, bitmiş lehvaya ebatlama işlemi uygulanıyor.

Büyüme stratejisini yenilikçi teknolojiler, Ar-Ge ve inovasyon üzerine kuran Mitra, doğal taş sektöründe muhteşem bir işe imza atmış. En son teknoloji ile donatılan tesislerinin kapılarının herkese açık olduğunu belirten Ahmet Güldiker son olarak şunları söylüyor: “Sektör büyük bir dönüşüme doğru gidiyor. Küresel rekabet ortamında firmaların sürekli bir yenilik ve gelişim içinde olmaları gerekiyor. Yapmış olduğumuz ileriye dönük yatırımımız ile de sektörümüze büyük değer katacağımıza inancımız sonsuzdur.”

*Ultraviolet filling process is applied quickly for cracks and gaps that may occur after honing and is transferred to an 18-head polishing machine. Herein, the polished stone is completely purified from its pores. It is polished to have high gloss ability.

*Protective chemicals are applied to the polished surface of the stone with the Wax application.

*High-resolution photos are taken in the darkroom of the stone whose production process has been completed. Width-length and square meters calculations are made. (Photos are sent to the customer by e-mail upon request)

*After being photographed, the products are barcoded with all detailed information such as production date, time, block number, production measurements, and transferred to packaging.

*Also, if it is a stone that is to be submitted to a project, sizing is applied to the finished slab.

Establishing its growth strategy on innovative technologies, R&D and innovation, Mitra has achieved a great success in natural stone sector. Stating that the doors of his factory equipped with the latest technology is open to everyone, Ahmet Güldiker says: “The sector is going though a major transformation. In the global competitive environment, companies need to achieve constant innovation and development. We believe that we will add great value to our sector via our innovative investments.”

151 HABER / NEWS

Modern bir seyyah: A modern traveller İsmail Vural

Beyaz ve butik taşlar denildiğinde akla ilk olarak onun ismi geliyor. İsmail Vural... Aslında kendisi ne bir jeolog ne de maden mühendisi. Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun bir matematikçi. Ailesinde de bu zamana kadar mermer işi ile ilgilenen olmamış. Bir tesadüf üzerine kendisini doğal taş sektörünün içerisinde bulmuş. Yaptığı uzun yollar ve keşifler ile şu anda taşlarda trendi neredeyse kendisi belirliyor. “Benim yaptığım bilinmeyene bir yolculuk, yeni şeyler keşfetmek” diyor İsmail Vural. Biz de merak ediyoruz bu keşfetme yolculuğunu ve kendisine soruyoruz. Ve işte.. Modern Seyyah İsmail Vural’ın keşfetme yolculuğunun hikayesi sizlerle...

The name İsmail Vural comes to minds first when white and boutique stones are mentioned ... Actually, he is neither a geologist nor a mining engineer. He is a mathematician graduated from Boğaziçi University. No one in his family was interested in marble business until this time. He found himself in the natural stone sector incidentally. Thanks to the long journeys and discoveries, he is a trend setter in natural stone sector at the moment. “What I do is a journey into the unknown, discovering new things,” says İsmail Vural. We are also curious about this journey of discovery and we present you the story of the “A Modern Traveller of Natural Stone” İsmail Vural.

Röportaj / Interview: Şehriban ÇİMEN 152

Aslında matematikçisiniz. Sektöre girişiniz nasıl oldu?

Boğaziçi Üniversitesi matematik bölümü mezunuyum. Bankacılık, sigortacılık, saat, turizm gibi çeşitli sektörlerde çalıştım. Sonrasında da kendimi bir tesadüf üzerine mermer sektöründe buldum. Bir arkadaşım ile ortak olmuştuk ve ilk sattığım taş, travertendi. Traverten taşının düşüşe geçtiği yıllardı. Tabi ben ne taştan anlıyorum ne ocakçılığı biliyorum. İki sene kadar mücadele ettik. Zamanla 7-8 ülkeye blok sattım. Ortaklık bittikten sonra üniversiteden bir arkadaşım ile oniks ocağı çalıştırdık. Yaklaşık 8 senedir de Beyza Stone markası ile kendi işimi yapıyorum. İlk yıllarda oniks ve sonrasında beyaz mermerler ile çalıştım. Zaman zaman değişik bulduğum seleksiyonları da müşteriye sundum.

How did you get into this sector?

I graduated from Boğaziçi University, Department of Mathematics. I have worked in various sectors such as banking, insurance, watch and tourism. Afterwards, I found myself in the marble industry by chance. We became partners with a friend and the first stone I sold was travertine. Those were the years when travertine stone was in decline. Of course, I neither understand stone nor know quarrying. We struggled for two years. Over time, I sold blocks to 7-8 countries. After the partnership ended, we operated an onyx quarry with a friend of mine from university. I have been doing my own business under Beyza Stone brand for about 8 years. In the first years, I worked with onyx and later with white marble. From time to time, I presented the selections that I found original to my customers.

Neden butik taşlar?

Hareketli taşları, desenleri seviyorum. Ayrıca bir dönem Burdur beji çok popülerdi fakat kar marjları düşüktü. Rekabet çok olduğu için, ocaktan o ürünü alabilmeniz için de çok sıra beklemeniz gerekiyordu. Ben de rekabetin olmadığı bir bölümde olmayı tercih ettim.

İsmail Vural yeni taşları nasıl keşfediyor?

Aslında ben taşı değil, taş beni buluyor. Ne kadar çok mavi araba düşünürseniz, o kadar çok mavi araba görürsünüz. İlgi duyduğum taşlar dikkatimi çekiyor ve sektörde tarzım bilindiği için de bana yönlendiriyorlar. Bir sanat galerisinde, sergilenen çok ünlü tabloları düşünün. O sanat galerisi yetkilileri tabloyu yapan kişiyi değil, tabloları sergiliyorlar. Hangi eserlerin galeride olacağını belirliyorlar. Ben de sanat eserlerinden seçim yapıyorum. Zaten var olanı buluyorum. Tam olarak bilmiyorum ama piyasaya 1015 tane taş kazandırmış olabilirim. Şu an ortalama 20 çeşit taş ile çalışıyorum. Bu rakam zaman içerisinde değişiklik gösteriyor. Emek verdiğim çok taş oldu. Piyasa, taşları bazen hızlı bir şekilde kabul ediyor bazen de yavaş. Ocakçı arkadaşların sabretmesi gerekiyor.

Why boutique stones?

I love colorful stones, patterns. Also, Burdur beige was very popular for a while, but the profit margins were low. Since there was a lot of competition, you had to wait a long time to get that product from the quarry. I preferred to be in a section where there was no competition.

How does İsmail Vural discover new stones?

Actually, I do not find the stone, the stone finds me. The more blue cars you think of, the more blue cars you’ll see. The stones that I am interested in attract my attention and since people know my style in the sector, they direct me to them. Think of very famous paintings on display in an art gallery. Those art gallery officials are exhibiting the paintings, not the person who made the painting. They determine which paintings will be exhibited in the gallery. I also choose from works of art. I find what already exists. I don’t know exactly, but I may have brought 10-15 stones to the market. I am currently working with an average of 20 types of stones. This figure changes over time. There are so many stones that I have worked on. Sometimes the market accepts stones quickly and sometimes slowly. Quarry owner friends should be patient.

153 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Sizin sabrınızın tükendiği anlar olmadı mı ? Tabii oldu. Bu taşta ışık var dediğim kimi taşları satamadım. Fakat iki sene önce satılmayan o taşın, iki sene sonra çok sattığını da gördüm. Demek ki ben erken davranmışım.

Siz keşfetmiştiniz ama o dönem satılmamıştı. Bu durum motivasyonunuzu düşürmedi mi?

Tam tersine, kendimle gurur duydum. Çünkü, yanılmadığımı gördüm. Ben ya da bir başkası, burada taşı kimin sattığı önemli değil. O inadığım taş satılmasaydı, kendimden şüphe ederdim. Kendinizden şüphe ederseniz, yol alamazsınız.

Yol alamazsınız demişken, sürekli yollardasınız. Rekorunuz nedir?

Covid döneminden önce ayda 15-16 bin kilometre yol gidiyordum. Şimdi ise ayda10 bin kilometre yapıyorumdur. Hatta bir gün telefonuma bir blok fotoğrafı gelmişti. İçlerinden bir tanesi, çok dikkatimi çekmişti. Blok o kadar güzel ki, Türkiye'de öyle bir beyaz yoktu. Fotoğrafın çekim açısından da kaynaklı olabilirdi. Fakat aklımda 'Ya gerçekten bu kadar muazzamsa' düşüncesi vardı. Ve hemen yola çıktım. O bloğu görebilmek için bir günde 900 km yol gittim. Bloğu gördüğümde çekim açısından kaynaklı bir durum olduğunu farkettim, çok üzülmüştüm. Ama gitmeseydim hep aklımda kalırdı.

Haven't you had any moments when you ran out of patience?

Of course it had. I could not sell some of the stones that believed to sell. But I also saw some stones which did not sell two years ago, become popular two years later.

You discovered it, but it wasn't sold at that time. Didn't this lower your motivation?

On the contrary, I was proud of myself. Because I saw that I was not wrong. It doesn't matter who is selling the stone here, me or anyone else. What matters is to see the stone I discover sell in the end. If you doubt yourself, you can't move forward.

You are always on the road. What is your record?

Before the Covid period, I was traveling 15-16 thousand kilometers a month. Now I'm doing 10,000 kilometers a month. In fact, one day, a block photo was sent to my phone. One of them caught my attention. There was no such white block in Turkey. It could also be due to the shooting aspect of the photo. But I had a thought in my mind, 'What if it's really this great?' And I set out right away. I traveled 900 km in one day to see that block. When I saw the block, I realized that it was an illusion created during shooting, I was very upset. But if I hadn't gone, it would prepossess me.

154 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Karşınızda sıralanmış taşlar var ve bir tanesi diyor ki, “En iyisi benim”. Hangi özellikteki taşlar size bunu hissettiriyor?

Kendisinin taş olduğunu unutturuyorsa, ona baktığımda başka çarpıcı çağrışımlar yaptırıyorsa, en mükemmel taş benim için odur. Tabi bu işin bir de matematiği olduğu unutulmamalı. Hareketli taşlarda birden fazla renk ve desen olabiliyor. Benim ilk dikkat ettiğim şey renkler, desenler birbiriyle kavga ediyor mu? Taşın ruhunda bir çatışma var mı yok mu ? Benim için en önemlisi bunlar.

Renkler, desenler birbiriyle nasıl kavga eder?

Halka hareketler ile çizgiler aynı anda varsa, bunlar birbiriyle kavga ediyor demektir. Halka hareketler olan bir taşta, sadece halka hareketler varsa o bir uyumdur, kavga değildir. Çizgili bir taşa, spot benek girdiğinde bu bir kavgadır. Onikslerde, suyollu taşlarda su yolunu ters kesen böyle bir desen varsa, o taşın satışı zordur. Çünkü taşta bir çatışma vardır. Hem desen hem renkte, kavga değil de uyum varsa, o taşın satılabilme ihtimali daha yüksektir. İkincisi ise hareketli taşlar büyük ebatlı kullanılır. Bu nedenle de ocağın büyük blok vermesi gerekir. Renkler konusuna da gelecek olursak; açık renkler bana göre feminen, dişi renklerdir. Siyah, lacivert gibi koyu renkler ise maskülen renklerdir. Mesela 'Statuario' çok satar. O taşa, griler yerine füme renkler girseydi bu kadar ilgi duyulmazdı. Çünkü zemin feminen, desen maskülen olur, bir çatışma yaşanırdı. Siyah taşlarda da müşteri genelde sade bir siyahlık ister. Siyah taşın içine beyaz damar giriyor ve damar fazlalaşıyorsa orada da bir çatışma görülür. Peki o taş nasıl satabilir? Çok daha geniş hareketlerle çatışma ortadan kalkarsa. Çinlilerin Panda taşı gibi. Orada çatışma yoktur, bir uyum vardır.

Which stones make you feel the perfection?

If a stone makes you forget that it is a stone when you look at it and if it brings other striking associations to your mind, it is the perfect stone for me. Of course, it should not be forgotten that this is also a matter of mathematics. Colorful stones can have more than one color and pattern. The first thing I pay attention to is the fight between the colors and patterns. I look to see if there is a conflict in the soul of the stone or not? These are the most important factors for me.

How do colors and patterns fight with each other?

If the circular movements and the lines are present at the same time on the stone, that means they are fighting with each other. If there are only circular movements in a stone it is a harmony, not a fight. When a striped piece has a spot, it's a fight. If there is such a pattern in onyx and stones with waterways that cross the waterway, it is difficult to sell that stone. Because there is a conflict in the stone. If there is harmony in both pattern and color, that stone is more likely to be sold. Second, the colorful stones are used in large sizes. For this reason, the quarry should give large blocks. If we come to the subject of colors, I can say that I find light colors feminine. Dark colors such as black and navy blue are masculine colors. For example, 'Statuario' sells well. If that stone had smoked colors instead of grays, it wouldn't have attracted so much attention. Because there would be masculine pattern on feminine ground and this would be a conflict. For black stones, the customer generally wants a plain blackness. If the white vein enters the black stone and the vein increases, that is also a conflict. So how can we sell that stone? If the conflict is removed with much broader movements, like the Chinese Panda stone, there is no conflict there, there is harmony.

155 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Eskiden dikkat çekmeyen ama şu an popüler olan taşlar var. Belki ileride de tüketicinin düşünceleri değişebilir, taştaki çatışma sevilebilir. Olamaz mı?

Şu anda kabul görmeyen örneğin pembe taş, ileride kabul görebilir. Desenlerinde çatışma olan bir taşta ise ileride de çatışma olacağı için, o taş yine kabul görmez. Taş bir dekorasyon malzemesidir. Örneğin 5 yıldızlı bir otelin lobisinde doğal taş kullandınız. İnsanlar konaklamak için o otele ciddi paralar ödüyor ve haliyle bir beklenti içine giriyor. Orada huzur bulmak, dinlemek istiyor. Lobide kullandığınız taşta çatışma varsa, göz rahatsız olur. Bu tarz yerlerde göz takılmadan taşa bakılabiliyorsa, o taş doğru taştır.

Sizin için 'mermer avcısı' diyorlar. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Avcı yerine kaşif denirse daha iyi olabilir. Çünkü benim yaptığım bilinmeyene bir yolculuk, yeni şeyler keşfetmek. Bu da insanın doğasında olan bir dürtü.

There are stones that used to seen inconspicuous but are now popular. Maybe in the future, the consumer's thoughts may change; they may love the conflict in the stone. Wouldn’t it be possible?

The pink stone, which is not currently on demand, may be demanded in the future. If there is conflict in its patterns, that stone will not be demanded again, as there will be conflict in the future too. Stone is a decoration material. For example, you are using natural stone in the lobby of a 5-star hotel. People pay serious money to that hotel to stay and naturally they have expectations. They want to find peace there. If there is conflict in the stone you use in the lobby, their eyes will be disturbed. If the stone used in such spaces does not bedazzle the eyes, that stone is the right stone.

They call you the 'marble hunter'. How do you describe yourself?

It might be better if they call me explorer instead of hunter. Because what I do is a journey into the unknown, discovering new things. This is an instinct of human nature.

156 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Plaka serüveni de başlıyor ondan da bahsedebilir misiniz?

İnandığım blokları, plaka halinde de sunmak istedim. Müşterilerim zaman zaman çok beğendiğim bazı blokların plakasını soruyorlardı. Ben de yok demek zorunda kalıyordum ya da başka arkadaşlara yönlendiriyordum. Mimtaş Mermer’den Cem Altun Bey ile plaka işinde bir ortaklık ve güç birliği kurduk. Amacımız sadece plaka satmak değil, o taşların güzel projelerde kullanılmasını sağlamak. Plakaları İstanbul'daki Mitra'da kestireceğiz. Muhteşem bir tesis olmuş. Tesisin içinde ofis amaçlı kullanılabilecek odalar var. Biz de bir ofis kiraladık. Ayrıca plakalarımızın sergileneceği bir alan da olacak.

Birçok sektörde deneyiminiz olmuş ama mermerde devam etmiştiniz. Mermer size neler hissettiriyor?

Bir tabloya veya bir taşa bakmak arasında bir fark göremiyorum. Onlar benim gözümde birer sanat eseri. Sektörde, “Taş insana sıcak gelecek” diye bir söz vardır. Sıcak gelecek sözünün anlamı da bence şudur: Hepimiz hayatımızda iyi kötü birçok şey yaşıyoruz. Beynimizde o taş ile ilişki kurabilecek bir hikaye varsa, işte orada o taş size sıcak gelir. O an farkında olmasanız bile o taş size bir şeyi, bir hikayenizi çağrıştırır. Bende de böyle oluyor.

Başarı sizce nedir? Başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bence mutluysanız, başarılısınızdır. Ben de mutluyum. Son zamanlarda, “Taşa bakış açımızı değiştirdin. Eskiden hatalı olduğunu düşündüğümüz taşları şimdi satabiliyoruz”' sözünü çok duyuyorum. Bu da bende 'sektöre bir şey katabiliyorum demek ki' diye düşünmemi sağlıyor. Bu güzel bir his.

Can you talk about the adventure of slab production?

I wanted to present the blocks that I believe in, also in the form of slabs. From time to time, my clients were asking for the slab forms of the blocks I like very much. But I had to direct them to other friends since I didn’t have any slabs. We established a cooperation and partnership with Cem Altun from Mimtaş Marble in slab business. Our goal is not just to sell slabs, but to use those stones in beautiful projects. We will cut the slabs at Mitra in Istanbul. It’s an amazing facility. There are rooms in the facility that can be used as office. We also rented an office. There will also be a slab display area.

You had experience in many sectors, but you decided to work in marble sector. How does marble make you feel?

I see no difference between looking at a painting or a stone. They are works of art in my eyes. There is a saying in the sector that “Stone will be warm to people”. I think the meaning of the word “warm is this: We all go through a lot of good and bad things in our lives. If there is a story in our brain that can relate to any stone, that stone will be warm to you there. Even if you are not aware at that moment, that stone reminds you of a story. That happens to me too.

How do you describe success? Do you think you are successful?

I think if you are happy, you are successful. I am happy too. Recently, I hear people saying to me, “You’ve changed the way we look at Stone. We can now sell the stones that we thought were faulty in the past.” This makes me think that ‘I can bring some plus to the sector’. It’s a nice feeling.

157 RÖPORTAJ / INTERVIEW

Factory investment from İmsa Marble İmsa Mermer’den fabrika yatırımı

Daha kaliteli üretim, daha fazla kapasite, daha fazla müşteriye ulaşma ve daha fazla ihracat hedefleriyle yola çıkan İmsa Mermer, bu hedefler doğrultusunda Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikalarında inovasyon odaklı yatırım gerçekleştirdi. 5.000 m²si açık 5.000 m²si kapalı olmak üzere 10.000 m² alan üzerine kurulan mevcut fabrikanın, kapalı alanının yaklaşık 2.800 m²lik kısmı, 2021 yılında sıfırdan inşa edildi. “Kalite ve kapasite artışı vazgeçilmez hedeflerimizdir” diyen İmsa Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tekin, sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübeleri ile birlikte inovasyon odaklı yatırımlarına devam edeceklerinin altını çizdi.

İmsa Marble made innovation-oriented investments in its factory in Antalya Organized Industrial Zone in line with its higher quality production, higher production capacity, and increased export volume goals. The company owns a factory, which was built on an area of 10.000 m² including 5.000 m² indoors and 5.000 m² open field. Approximately 2.800-m² indoor space of the existing factory was rebuilt in 2021. Saying “Quality and capacity increase are our main goals”, İmsa Marble Chairman of the Board Ahmet Tekin underlined that they will continue their innovationoriented investments with their sectoral experience of many years.

158 HABER / NEWS

Yerli sermaye ve yerli üreticiler ile güç birliği Bu yeni yatırımla birlikte yıllık 100.000 m² üretim gerçekleştirmeyi hedefleyen İmsa Mermer, şu an için aylık tek vardiya çalışma ile yaklaşık 8.000 m² üretim yaparak, hedefine neredeyse ulaşmış durumda. Ayrıca fabrikasında HTS (fırın hattı ve çoklu ebatlama), ZİMEK (silim) ve MKS (Katrak ve köprü kesim) firmalarının makinelerini kullanmayı tercih eden İmsa Mermer, bu makineleri tercih etmesinin nedeni için, ‘’Yerli sermaye, yerli üreticiler ile güç birliği tercihimizi belirleyen kriterlerin başında gelmekteydi. Bu ürünlerin firmamıza sağladığı avantajlar hem yedek parça temininde kolaylık ve fiyat avantajı, hem olası herhangi bir arıza durumunda hızlı ve kaliteli servis hizmetidir’’ diyor.

Joining forces with domestic capital and domestic producers

Aiming to realize an annual production of 100,000 m² with this new investment, İmsa Marble has almost reached its target by producing approximately 8,000m² production in a single shift per month. Furthermore, İmsa Marble, which prefers to use the machines of HTS (furnace line and multiple sizing), ZİMEK (polishing) and MKS (Carved and bridge cutting) companies in its factory, explains the reasons for preferring these machines as follows: “Our main criteria while choosing these products was to support domestic capital and domestic manufacturers. The price and spare part supply convenience along with and fast and high quality service in case of any malfunction are the advantages of these products to our company.”

159 HABER / NEWS

Fabrikalarında; honlu, cilalı, kumlama, çekiçleme ve fırçalama olmak üzere 5 farklı yüzey işlemi uygulandığını belirten İmsa Mermer, ‘’Kapasitemizi arttırırken kalitemizi de arttıyoruz. Kalite ve kapasite vazgeçilmez hedeflerimizdir. Yapmış olduğumuz yatırım da bu dengeyi sağlamaya ve korumaya yöneliktir. Ülke ekonomisi için üretimin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir firmayız. Sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübemiz ile birlikte inovasyon odaklı yatırımlara devam edeceğiz” dedi.

‘’Both quality and capacity are our indispensable goals’’

İmsa Marble representatives said: “In our factory, we are applying 5 different surface treatments such as honing, polishing, sandblasting, hammering and brushing. While we increase our capacity, we also increase our quality. Quality and capacity are our indispensable goals. The investment we have made is aimed at achieving and maintaining this balance. We are a company that is aware of the importance of production for the country’s economy. With our long years of experience in the sector, we will continue to invest in innovation.”

‘’Hem kalite hem kapasite vazgeçilmez hedeflerimizdir’’
160 HABER / NEWS

Marmara Marble; the building stone of history

Abroz Mah. Belde Üstü Ocaklar Küme Evleri No:4 Marmara Adası-Balıkesir/TÜRKİYE +90 (266) 887 70 73 info@dostlarmermer.com.tr www.dostlarmermer.com.tr

Didim Apollon Tapınağı

162

Turizm açısından zengin potansiyele sahip olan Didim’de mermerin dile gelip bize hikayeler anlatacağı Apollon Tapınağı’na bir yolculuk yapalım. Apollon mitolojide; kehanet yapan, iyileştirici özelliği olan ve bu özelliğini diğer insanlara aktarabilen aynı zamanda güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Artemis’in ikiz kardeşi, Zeus ve Leto’nun oğludur.

Didim’deki Apollon Tapınağı ile ilgili ilk yazılı kaynak Herodot’tur. Herodot M.Ö. 600’lerde Mısır ve Likya krallarının bu tapınakta adaklar sunduğu yazmaktadır. Bir kehanet merkezi olan tapınak, kralların olduğu kadar halkın da ilgi odağıydı. Binlerce insan bu tapınağa kendi geleceklerini görebilmek ve Tanrı Apollona şükranlarını iletmek için hediyeler ve adaklarla geliyordu.

Let’s take a trip to the Temple of Apollo in Didim, which has a rich tourism potential. Apollo in mythology is also the god of the sun, fire and poetry, who can prophesy, have healing properties and can transfer this feature to other people. He is the twin brother of Artemis and the son of Zeus and Leto. The first written source about the Temple of Apollo in Didim is Herodotus. It is written in Herodotus BC. 600 that the Egyptian and Lycian kings made offerings in this temple. The temple, which was a center of prophecy, was the center of attention of the people as well as the kings. Thousands of people came to this temple with gifts and offerings to see their future and to express their gratitude to God Apollo.

Apollon Tapınağı ile ilgili bir diğer yazılı kaynak ise Strabon’un ‘ Geographika’ sıdır. Strabon kitabında ; diğer tapınaklarla birlikte bu yerin Pers Kralı Kserknes tarafından ateşe verildiğini, baş rahiplerin tapınağın hazinelerini Pers Kralına teslim ettiğini ve rahiplerin Pers Kralıyla kaçtıklarını belirtir. Fakat sonradan Miletoslular buraya dünyanın en büyük tapınağını yaptılarsa da genişliğinden ötürü bu tapınağın çatısı örtülememiştir’ sözleriyle devam eder yazısına. ( STRABON XIV.1 sayfa 187)

Another written source about the Temple of Apollo is Strabo’s ‘Geographika’. In the book of Strabo; It states that this place, along with other temples, was set on fire by the Persian King Xerknes, the chief priests handed over the treasures of the temple to the Persian King, and the priests fled with the Persian King. But later on, even though the Miletos people built the largest temple in the world here, the roof of this temple could not be covered because of its width. (STRABON XIV.1 page 187)

163 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Devasa sütunlar

Tapınağın mermer basamaklarından yukarıya doğru çıkarken karşılaşılan manzara, gökyüzüne uzanan devasa sütunlar, insanlığın Tanrı Apollon karşısında ne kadar küçük ve aciz olduğunu göstermek için yapılmış sanki.

Huge columns

The landscape that greets you while climbing up the marble steps of the temple, the gigantic columns reaching to the sky, seems as if they were made to show how small and helpless humanity is in the face of God Apollo.

El işçiliğinin mükemmel örnekleri

Döneminin en iyi mermer işçiliğine örnek gösterilebilecek olan sütunlarına, motifler çok ince ve zarif bir şekilde işlenmiştir. Günümüzde genellikle son teknoloji ürünü robotik makineler ile yapılan bu sanatın, bir insan eliyle ne kadar mükemmel yapıldığına tanık oluyorsunuz. Ve hayranlıkla her parçasında farklı bir hikayenin yattığını izliyorsunuz.

Excellent examples of handcraft

Its columns, which can be shown as an example of the best marble workmanship of the period, are embroidered in a very fine and elegant way. You witness how perfectly this art, which is usually made via latest technology robotic machines today, is made by a human hand. And you find a different story in each piece.

164 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Miletos mermer ocakları

Tapınağın yapımında kullanılan doğal taşlar Miletos mermer ocaklarından üretilmiştir. Bu mermer ocakları Bafa Gölü kıyılarında Söke-Milas yolu üzerinde bulunan, Pınarcık Köyü Büyükasar Tepe’sindedir. Tapınak inşaası için bu bölgedeki mermer ocaklarında yoğun çalışmalar yapılmış ve üretilen mermer bloklar kızaklar yardımıyla dağdan indirilerek, İonapolis Limanı’na taşınmıştır. Buradan da Didim’e Panarmos Limanı’na (Mavişehir) sevk edilmiştir.

Miletos marble quarries

The natural stones used in the construction of the temple were produced in Miletos marble quarries. These marble quarries are on the Büyükasar Hill of Pınarcık Village, on the Söke-Milas road on the shores of Lake Bafa. For the construction of the temple, intensive work was carried out in the marble quarries. The marble blocks that were descended from the mountains with the help of sledges were transported to the Ionapolis Port. From here, they were shipped to o Panarmos Port (Mavişehir) in Didim.

ARAŞTIRMA / RESEARCH 165

Blok mermer olarak sevk ediliyordu Genellikle mermer bloklar, nakliye sırasında zarar görmemesi için işlenmeden sevk ediliyordu. Bu yüzden Apollon Tapınağı şantiyesine ham olarak gelen bloklar, muhtemelen burada mermer ustaları tarafından işleniyor, şekil alıyor ve uygulanması gereken yerlere koyuluyordu. Tapınağın yapımında Anadolu doğal taşının yanı sıra Paros taşı da tercih edilmiştir. Paros taşı antik dünyanın en ünlü mermerlerinden birisi olmuş, genellikle heykel yapımında kullanılmıştır. ( Paros Adası, Ege Denizi’nde Yunanistan’a bağlı adalardan birisidir. Antik Çağlarda işletilen mermer ocakları, günümüzde de turistik faaliyetler çerçevesinde ziyarete açıktır.)

The marbles were shipped as raw block

Usually, marble blocks were shipped unprocessed to avoid damage during shipping. For this reason, the blocks that came to the Temple of Apollo as raw materials were probably processed here by marble masters and applied to planned spaces. In addition to Anatolian natural stone, Paros stone was also preferred in the construction of the temple. Paros stone was one of the most famous marbles of the ancient world, and was often used in sculpture. (Paros Island is one of the Greek islands in the Aegean Sea. The marble quarries operated in ancient times are still open to visitors for touristic activities.)

“Tapınağı kötü ruhlardan korumak için yapılmış Medusa heykeli.” “Medusa statue made to protect the temple from evil spirits.”
166 ARAŞTIRMA / RESEARCH
Spider
167 Nuvolato Striato Olimpico White Dolomite
Dolomite FactoryQuarries Uluslararası Ceza Mahkemesi - Lahey / 6.000 m²Viaport Marina - İstanbul / 14.000 m² Watergate Hotel - Washington D.C. / 12.000 m² TÜRER MADENCİLİK www.turermadencilik.com.tr İSTANBUL FACTORY Ramazanoğlu Mahallesi Çukurova Cad. Bayati Sok. No: 4, Pendik - İSTANBUL / TURKEY Phone: +90 (216) 378 21 61 - 378 21 65 - 595 06 78 info@turermadencilik.com.tr BALIKESİR FACTORY Marmara Adası, Saraylar Viranköy Mevkii Phone: +90 535 492 75 00 QUARY 1: MARMARA EKVATOR Marmara Adası, Saraylar Sivritepe Mevkii +90 535 492 75 00 QUARY 2: DOLOMİT Marmamara Adası, Badalan Mevkii +90 532 396 95 31 Yıl 63.

“Birbirinden farklı firmaların bir araya gelmesiyle oluşan bir listeyle seçime gireceğiz” diyen İstanbul Maden İhracatçılar Birliği Başkan adayı Aydın Dinçer, “Çok farklı fikirlerin ortaya çıkacağı ve sektörümüzün bu fikirlerden yola çıkarak yeni icraatların yapılacağı bir yönetim olmasını istiyoruz. Madencilik sektörü için çalışıyorsak aklımızı ve finansal imkanları boşa harcamadan, birbiriyle ortaklaşa çalışılması gerektiğini her zaman vurguladık. Yeni dönemde de bunun devam etmesini istiyoruz. Bunun yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki etkinliklerde tüm kurul üyelerinin uzman oldukları alanda görev alabildiği bir yapı kuracağız. Böylelikle herkes aktif olarak iş üretip fayda sağlamış olacak. Diğer kurumları da sektörün geleceği ve faydası için bir araya getireceğiz” dedi.

Aydın Dinçer’in hedefler *İhracat başarısı ve maden üretimini kolaylaştırabilmek adına kamuoyunu doğru bilgi ve iletişim kanallarıyla bilgilendirmeye devam edeceğiz.

*Madencilik faaliyetlerinin önünün açılabilmesi için de akaryakıttaki ÖTV’nin kaldırılması yönündeki çalışmaları yürüteceğiz.

*Bunun yanı sıra ihracatı artırmak adına yeni ve mevcut pazarlarımızda ticaret heyetleriyle fuarlara katılmaya devam edeceğiz.

*Sektörün ana fuarlarının yanında butik fuarlara da yaptığımız katılımla madenlerimizi daha çok pazarla buluşturmayı hedefliyoruz.

*Doğal taş özelinde Turkish Stones, madenlerle ilgili de Turkish Minerals markalarını tüm dünyada tanıtabilmek adına online ve fiziki her türlü faaliyetin içinde yer alacağız.

*Önemli problemlerimiz arasında yer alan konteyner sorununa dair de yeni dönemde çözümcü adımlar atarak firmalarımızın yanında yer alacağımızı göstereceğiz

* Ayrıca uzun süredir üzerine ciddi çalışmalar

Seçim 2022

gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilir madencilik çalışmalarını da yeni dönemde devam ettireceğiz.

Seçim Listesi

Yönetim Kurulu Başkan

• Tür-Er Madencilik

Yönetim Kurulu Asil

• Alacakaya Dış Ticaret ve Pazarlama

• Altınsoy Madencilik

• Aynurlar Madencilik

• Dimer Mermer

• Emek Mermer

• Esan Eczacıbaşı

• Esmer Mermer

• Marmor Madencilik Mrt Maden

• Vezir Madencilik

Yönetim Kurulu Yedek

• Barit Maden • Eminler Granit Mermer

• Kartal Mermer • Madkım Maden

• TMG Doğaltaş • Tramertaş

• Turk Maadın • Yunus Çelebi Maden

Denetim Kurulu Asil

• Assos Antik Mermer

• Kasmer Mermer

• Trustum

Denetim Kurulu Yedek

• Alkan Mermer • Turmet Madencilik

TİM Delege Asil

• Alser Madencilik • Arcent Planlama Mühendislik

• Artmar Artı Mermer • Delta Mermer

• Diva Doğaltaş • Granitaş

• Sirmersan Mermer • Medas Maden

• Öztürktaş Madencilik • Formtaş Mermercilik

İMİB Başkan adayı Aydın Dinçer: “Birlikte başaracağız”
168 HABER / NEWS
The Brand of Natural Stone Marble Travertine Granite Quartz Onyx Block 629/9 Sokak No: 3 Seyhan Mah. Buca/İZMİR-TURKEY +90 232 254 44 41 +90 532 291 47 64 info@ttgranit.com.tr • zafer_t35@hotmail.com www.ttgranit.com.tr TT GRANİT MERMER İNŞ. HIRDAVAT NAK. GIDA TUR. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. MERMER GRANİT QUARTZ PRODUCTION EXPORT - IMPORT

EMİB Başkan adayı İbrahim Alimoğlu: “Gençlerin enerjisi tecrübe ile buluşacak”

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan doğal taş sektörünün en tecrübeli isimlerinden İbrahim Alimoğlu, “Gençlerimiz teknolojiye yakın ve üretmek için taş üstüne taş koymak için her türlü donanıma sahip. İşte bu yüzden yönetimde söz sahibi olacaklar. Onlar bizim tecrübelerimizden, biz onların enerjilerinden faydalanacağız. Hedefimiz “sürdürülebilir ihracat”. Sektörün 6 milyar dolar olan ihracat gelirini, 2025 yılı sonunda 12 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 5.Madencilik Çalıştayı’nı, yıl sonuna doğru Afyonkarahisar’da düzenleyeceğiz” dedi.

İbrahim Alimoğlu’nun projeleri:

“Sınırları belirli, yönetmeliğin tüm maddeleriyle açık olduğu bir Maden Kanunu’na ihtiyacımız var. Bunun için çalışacağız”

“Madencilik için 8 ayrı bakanlığın kapısını çalıyor, 21 kurumdan izin alıyoruz. Buna rağmen ihracattaki en büyük sıkıntımız olan navlun fiyatları , konteyner ve gemi bulmadaki belirsizlikler karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu bürokrasi, herkesi yoruyor. Bu yüzden Tabi Kaynaklar Bakanlığı kurulmasını talep edeceğiz ve bu konuyu takip edeceğiz. Bu konudaki raporumuzu Cumhurbaşkanlığı ile hükümete ileteceğiz”

“Türkiye Madenciler Derneği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin aralarında olduğu 16 STK’nın katılımıyla Madencilik Platformu’nu kurduk. Madencilik Platformu ile sorunların çözümü için ortak hareket ediyoruz. Bu güç birliği ile sorunlara karşı hızlı çözümler üreteceğiz”

“Bizim için önce insan gelir. Sonra çevre, daha sonra maden gelir. Yeşil madencilik anlayışını gençlerimizin desteğiyle tüm sektöre iyice yerleştireceğiz”

“Türk madenlerinin Dünya’ya tanıtılması ve pazarlanması için Metaverse’de projeler hayata geçirilecek. Sanal gerçeklik gözlükleri ile görülecek stand çalışmalarına hız verdik. Böylece ülkemizin potansiyel ocak ve işletmeleri daha farklı bir alanda da tanıtılacak.

“Afyonkarahisar ve ülkemizin mermer ocaklarının aynı zamanda birer sanat merkezi haline gelmesi için çalışma grupları oluşturuyoruz. Bu sayede ticari ürün yelpazesinin de gelişimini hızlandıracağız. Bu amaçla AMORF Tasarım Yarışması uluslararası boyuta taşınacak. Mimar, tasarımcı ve öğrencilere birebir ulaşılarak Türk taşlarının tanıtımına, projelerde kullanılmasına ve katma değerli ürün üretimine katkıda bulunulacak.

Seçim 2022

“Maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği öğrencilerine yönelik konferanslar düzenlenerek onların sektörde istihdamına kaynak aktarılacak. Başarılı öğrencilerin ilimizde kalmaları desteklenerek tersine beyin göçünü başlatmış olacağız. Afyonkarahisarımızın gelecek vaad eden gençliğine sahip çıkmak boynumuzun borcudur.”

“Sürdürülebilir Taş-Mimari için AR-Ge çalışmaları yapılacak. Bu sayede atık moloz problemini ortadan kaldırarak, atık molozu daha yaygın kullanıma ulaştırmayı hatta yeni bir müteahhit kültürü yaratmak hedefleniyor.

“Taş öğütme kooperatifleri için çalışmalar yapılacak. URGE projeleri, sektöre istişare zemini sunan ‘Hayatımız Maden Çalıştayı, EMİB bünyesinde büyüyerek devam edecek. Sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri güçlendirilecek.”

Seçim Listesi

Alimoğlu Mermer: İbrahim Alimoğlu Batı Ege Mermer: Olcay Arslan Çelikkol Petrol Mermer: Mehmet Hikmet Çelikkol Gençler Mermer: İrfan Çelikten İbrahim Altınpınar Mermer: İbrahim Altınpınar İnter Abrasiv: Faik Tokatlıoğlu Kaymin Mermer: Hayrullah Kaya Nif Doğaltaş: Efe Nalbantoğlu Özçınar Maden: Selahattin Çınar Sezgin Mermer: Reyhan Sezgin Şenler Mermer: Mehmet Şen İz Granit Madencilik: Burak Ülper Haz Mermer: Akın Yeşilkaya Olimar Madencilik: Togan Akkoç Dumanlar Mermer: Zeynep Duman Ayhan Mermer: Yücel Ayhan D-Stil Mermer: Semih Karaoğlan Piano Tile Mermer Madencilik: Tezcan Avşar Turkmar Mermer: İsmail Giray Yardım Alimoğlu Mermer Granit Sanayi: Burak Alimoğlu Çizgi Mermer ve Granit Sanayi: Remzi Boncuk Demmer Demireller Mermer: Ekrem Demirel Bandırma Mermer: Hakan Öztürk Stonext Yapı Taşı: Prof. Faruk Çalapkulu Orca Dış Tic. ve Maden: Ümit Kaygusuz Yavuz Aktaş Mermer: Fahri Öztürk

170 HABER / NEWS
171 YOUR PROJECT PARTNER info@qnaturalstone.com www.qnaturalstone.com +90 538 030 06 46 qnaturalstone

EMİB Başkan adayı Serkan Sarıçiçek: “Güç almaya değil, güç vermeye geliyoruz”

“Sektörden güç almaya değil, sektöre güç vermeye geliyoruz” diyerek hizmete hazır olduklarını belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan adayı Serkan Sarıçiçek, “EMİB üyeleri olarak, demokratik bir ortamda kongremizi yapacağız. Seçimden sonra sen, ben, o olmayacak. Oy veren, vermeyen tüm üyelerimize eşit mesafede olacağız” dedi.

Serkan Sarıçiçek’in hedefleri:

*Üretimdeki yüksek enerji maliyetleri, izinler ve çevre ile ilgili konular, işçi ve işçilik maliyetleri vb. ilgileneceğimiz başlıca konularımız arasında bulunmaktadır. Gerekli tüm açıklamaları ve proje değerlendirmelerimizi İzmir Marble Fuar döneminde yapacağımız geniş kapsamlı basın toplantımızda tüm meslektaşlarımızla ve siz değerli basın mensuplaarımızla paylaşacağız.

*Sektörümüze genç ve dinamik ekiple desteklenen yeni, farklı bir bakış açısı ile hizmet etmek başlıca misyonumuzdur.

*Sorunlarımızı biliyoruz ve bu sorunların çözümü için gerekli yol haritalarımız ve planlarımız hazır. Üretimde ve ihracatta yaşadığımız bu sorunları ortak akıl ile çözmeyi hedefliyoruz.

*EMİB’nin sadece doğal taştan ibaret olmadığının da bilinciyle tüm sektörü karar aşamalarına dahil etmeyi hedefleyen güçlü bir yönetim kurulu oluşturduk.

*Limanlarda yaşadığımız yüksek navlun ve ekipman sıkıntılarının çözümü için bürokrasinin tüm kademeleri ile temaslarımızı etkin ve etkili tutacağız. Sadece büyük firmalara değil kobilere de hizmet edeceğiz.

*Tüm fuarlardaki yüksek ücretlendirmeler ve stant seçimindeki haksız rekabet ile mücadele edeceğiz. Adil ve adaletli olacağız.

Seçim Listesi

Marble City Maden Serkan Sarıçiçek

Tolga Öner İnşaat Mermer

Tolga Öner

Medmar Madencilik

Erol Berberoğlu

Reisoğlu Mermer Osman Çağrı Uysal Sese-Mak Mermer Makinaları Selim Kılınç

Şahin Kardeşler Mermer Ali Şahin Özçakım Mermer Ersin Çakım

Berat Marble Granit Halil Ürün

Erdem Mermer Maden Halil Öksüz

Adataş Mermer Madencilik Bahattin Say

Portsan Mermer

Muhammet Cadıl Alpay Mermer Melike Alpay Mehmet Aygün Mermer Şuayip Aygün

Fam-Mer Mermer Granit Fırat Biçici

Yöntaş Madencilik Mermer Yalçın Yöner Ack Mermer

Soner Ozan

Seçim 2022 172 HABER / NEWS
Doğal Taş Kataloğunda GERÇEK MARBLE CATALOG CENTER info@qajans.com.tr www.qajans.com.tr +90 272 214 63 21 q.ajansofis

Once Upon a Time İscehisar

“Synnadan büyük bir kent değildir. Fakat önünde, çevresi hemen hemen altmış stadion (Antik Çağ mesafe birimi) olan zeytin ağaçları dikili bir ova uzanmaktadır. Bu ovanın öte tarafından Romalıların adlandırması üzere Docimia Kasabasıyla Synnada mermer ocakları vardır. Her ne kadar yerliler bu kasabaya Docimite ya da Docimee derseler de Romalılar bu adı vermişlerdir. Başlangıçta bu mermer ocaklarından ancak orta derece büyüklükte parçalar çıkarırlardı. Fakat şimdi Romalıların aşırı istekleri üzerine buradan büyük tek parça sütunlar alınıyor. Bunlar renk çeşitliliği bakımından hemen hemen su mermerine yakındır. Kaymak taşı denilen en güzel renkli bu mermerleri ağırlık açısından deniz kenarına kadar taşımak çok zor olmakla beraber, hayran kalınacak güzellikte sütun ve parçalar yine de Roma’ya taşınır.”

“Synnadan is not a big city. There is an almost sixty stadions (Ancient Age distance unit) big meadow with olive trees in front of it. On the other side of this meadow are the Docimia Town and the Synnada marble quarries as the Romans named it. Although the locals call this town Docimite or Docimee, the Romans gave it this name. In the beginning, they only mined medium-sized pieces from these marble quarries. But, upon the extreme requests of the Romans, large monolithic columns are taken from here. These are almost close to water marble in terms of color variety. Although it is very difficult to carry these most beautiful colored marbles, called alabaster, to the seaside in terms of weight, admirably beautiful columns and pieces are still transported to Rome.”

Afyonkarahisar’a yolu düşen ilk seyyahlardan Antik Çağ’da yaşamış ünlü Yunan tarihçi, coğrafyacı ve filozof olan Amasyalı Strabon böyle anlatıyor İscehir’daki izlenimlerini... Ve Strabon gibi daha nice seyyahların, misyonerlerin, ünlü isimlerin İscehisar ile ilgili izlenimleri, mermer sektörünün gelişimi, geçtiğimiz yüzyıldaki fotoğrafları ile kitaplaştırıldı. Araştırmacı Yazar, Hasan Özpınar’ın hazırladığı kitap ile 2000 yıl öncesinden başlayarak özellikle 1700, 1800 ve 1900’lü yılların başında İscehisar’a gelen seyyahların hatıralarının yanı sıra Osmanlı arşivlerindeki İscehisar mermer ocaklarına dair belgeler de ilk kez gün yüzüne çıkarıldı.

This is how Strabon from Amasya, a famous Greek historian, geographer and philosopher who lived in Antiquity, one of the first travelers to land in Afyonkarahisar, tells about his impressions in İscehisar. And the impressions of many travelers, missionaries and famous names like Strabo, about İscehisar, the development of the marble industry, and the photographs of the last century have become a book. With the book prepared by researcher author Hasan Özpınar, the documents about the marble quarries in İscehisar in the Ottoman archives were unearthed for the first time, as well as the memories of travelers who came to İscehisar starting from 2000 years ago, especially in the early 1700s, 1800s and 1900s.

174

Kitapta yer alan fotoğraflar ilçenin 1890’lı yıllardan başlayarak 1980’lere varıncaya kadar geçirdiği değişimi belgeliyor. Mermer sektörü geçmişte nasıldı? Bugünlere nasıl geldi? İscehisar’a kimler geldi, kimler geçti? İscehisar’ı nasıl gördüler? Tüm bu soruların cevapları bu kitapta toplandı. Binlerce yıl önce yolu İscehisar’a düşenlerin gözünden o dönemki şehrin hikayesini okumak muazzam bir şey. Bu muhteşem eserin oluşmasına katkı sağlayan OSB Yönetim Kurulu Üyeleri Adnan Demirel, Ahmet Şahin, Necmettin Ayyıldız ve Cihat Özcan, OSB Müdürü Muhammed Bacaksız kocaman bir alkışı hak ediyor.

The photographs in the book document the change that the district went through from the 1890s to the 1980s. How was the marble industry in the past? How did it come to be today? Who came to İscehisar and who passed from here? How did they see İscehisar? The answers to all these questions are gathered in this book. It is a tremendous thing to read the story of the city at that time through the eyes of those who passed by İscehisar thousands of years ago. OIZ Board Members Adnan Demirel, Ahmet Şahin, Necmettin Ayyıldız and Cihat Özcan, who contributed to the creation of this magnificent work, and Muhammed Bacaksız, OIZ Director, deserve a huge applause.

175

Ülke olarak dünya doğal taş sektörünün, en büyük dört ihracatçısından biriyiz. Dünya maden çeşitliliği sıralamasında 10. sırada yer alan Türkiye’nin 80 türde madene, 650 farklı renk ve desende mermere, 150 farklı çeşitlilikte doğal taşa sahip olduğunun altını çizmek istiyorum. Sektörümüz gücünü, güçlü ve çeşitliliği zengin ülke rezervlerinden alıyor. Pandeminin de azalmasıyla birlikte, sahip olduğumuz zenginliklerimiz ile dünya pazarındaki etkimizi, pay ve gücümüzü şüphesiz ki arttıracağız. Tabi işimiz kolay değil. Navlunlar iki katına yükseldi. Bazı pazarlarda ise navlun fiyatları çok daha fazla oranla artarak, rekor kırdı. Navluna razı olan alıcı-satıcı, bu kez de boş konteyner sıkıntısını göğüslemek zorunda kaldı. Arabistan resmen kontak kapattı. Üretici, sürekli artan mali girdiler sebebi ile taahhüdüne uyma uğruna, zararına dahi olsa malzeme vermek zorunda kaldı. Çoğu firmanın ürettiği malzeme elinde kaldı, sevk

dahi edemedi. Ve tüm bunlara rağmen sektörümüz bu sene, hızlı zamanlardaki iktisadi koşulları dahi geçerek, sektör paydaşlarının azimli çalışmaları sonucunda adeta bu zorlu gartlara kafa tutarak, rekor kırmaya devam etti. Maden ihraçatcısı, üreticisi bu kadar zorluğa, engele, umutsuzluğa rağmen kendini ispatlayarak, bir de devlet desteği alsa daha neler başarabileceğini adeta ispatlamıştır. Bizler daha çok çalışarak, yılmadan, yorulmadan Türk doğal taşlarını küresel çapta markalaştırmalıyz. Nitelikli projeler ile Türk doğal taşlarının dünya üzerindeki etkisinin kabul edilebilirliğini attırmalıyız. Bunun davasında olmalıyız. İlgili sektör Sivil Toplum Kuruluşları da toplumdaki olumsuz maden algısını kırmalı. Madenin her alanda olduğunu ve ‘Hayatımız Maden’ sloganı ile bu işin bir ağaç sökmekten çok ötede; milli bir duruş, temel ihtiyaç girdisi, yapılan ihracat ile en büyük vatana hizmet vesilesi olduğunu, en yüksek perdeden seslendirmeli. Tabiri caiz ise haykırmalıdır!

Our country is one of the four largest exporters of the world natural stone industry. Ranking 10th in the world mineral diversity, Turkey has 80 types of minerals and 650 different colors and patterns of marble and 150 different types of natural Stones. Our sector draws its strength from the strong and diversified reserves of the country. With the decrease of the pandemic, we will undoubtedly increase our influence, share and power in the world. Of course, our mission is not easy. Freight costs have been doubled. In some markets, freight prices increased even more, breaking records. The buyers and sellers, who agreed to the freight costs, had to face the shortage of empty containers this time. Arabia officially stopped trade. Due to the ever-increasing financial inputs, the manufacturer had to give materials even at a loss in order to comply with its commitment. The materials produced by most companies remained in their hands; they could not even be shipped.

And despite all these challenges, our sector continued to break records, surpassing the economic conditions, almost defying these tough challenges as a result of the determined efforts of the industry stakeholders this year.

The mineral exporters and producers proved its success despite all the difficulties, obstacles and despair, and proved what they could achieve if he received government support. We must work harder and tirelessly to brand Turkish natural stones on a global scale. We must increase the impact of Turkish natural stones on the world with qualified projects. Non-Governmental Organizations of the relevant sector should also break the negative perception in the society.

vWe should claim that minerals are our national wealth and they are the greatest means of service to our country via export, with the motto ‘Our Life is Mineral’.

Fimar Mermer Satış Müdürü-Askon Maden Komisyon Başkanı
Fimar Marble Sales Manager - Askon Minerals Head of Commision Muhammed Salih Yıldız:
“Madenin milli bir duruş olduğu haykırılmalı” “We should claim that the mines are our national wealth” 176 HABER / NEWS

Geçmişten günümüze doğal taş

Natural stone from past to present

Yurdumuzun altı da üstü de zenginliklerle dolu. Bu zenginliklerden bir tanesi de doğal taştır. Ülkemizde hali hazırda 5.000 civarında ruhsatlı saha, 2800’ü aşan işletme izinli aktif ocak bulunmaktadır. Ülkemizin zengin doğal taş rezervlerinin ise çok küçük bir bölümü kullanılmaktadır. Uzun yıllar nesilden nesile ticaret yapıp tüm dünyaya yayılacak kapasitedeki bu oluşumları, günümüzdeki şartları da değerlendirerek ülkemize katma değer sağlayabilir ve doğal taş ihracat oranlarını daha da artırabiliriz. Sağlıkta da ticari hayatta da insan, elindekinin değerini kaybettikten sonra anlıyor; fakat iş işten geçmiş oluyor. Bu duruma düşmeden, madenlerimize sahip çıkalım.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün resmi olarak açıklamış olduğu ülkemizdeki doğal taş yatakları;

Our country is rich of over ground and underground resources. One of these resources is natural stone. There are currently around 5,000 licensed sites and more than 2800 active quarries with operating permits in our country. A very small part of the rich natural stone reserves of our country is being used. By evaluating these formations, which have the capacity to trade from generation to generation for many years in today’s conditions, we can add value to our country and increase the natural stone export rates even more. People understand the value of their possessions after they lose it. Before it’s too late, let’s protect our mines before we fall into this situation.

Natural stone deposits in our country, officially announced by the General Directorate of Mineral Research and Exploration;

178 ARAŞTIRMA / RESEARCH

“Dünyayı doğal taş ile tanıştıran ülkemizdir”

Marmara kelimesinin kökeni Rumca'dan gelir. Anlamı ise mermerdir. Bazı ülkeler mermer diye Marmara adını kullanırlar. Dünyayı doğal taş ile tanıştıran ise ülkemizdir. Doğal taşın tarihini araştırmacılar, Marmara Adası'ndan esinlerek, 4.000 yıllık olarak dikkate alıyorlardı. Göbeklitepe Tepe'nin tarihinin keşfi ile mermerin geçmişinin de 14.000 yıllık olduğu ortaya çıkmış oldu.

The origin of the word Marmara comes from Greek. It means marble. Some countries use the name Marmara as marble. It is our country that introduced natural stone to the world. According to researchers who took the Marmara Island as their reference, natural stone production was 4,000 years old, However, with the discovery of Göbeklitepe, it has been revealed that the first natural stone production was made 14,000 years ago.

İlk insandan günümüze

Jeolojik oluşumları ve bilimsel açıdan mermer olarak isimlendirilen her taş, doğal taştır. Dayanıklı ve güvenilir olmasının yanı sıra hijyenik bir malzemedir. İnsanlar onun güvenilir ve sağlıklı bir malzeme olarak kullanıldığını, yaşayarak öğrenirler. İlk insandan günümüze insanoğlu hep, doğal taş kullanmıştır.

From the first human to the present

Every stone named as marble due to its geological formations and scientific point of view is a natural stone. In addition to being durable and reliable, it is a hygienic material. People learn by experience that it is used as a reliable and healthy material. From the first human to the present, mankind has always used natural stone.

“Our country was the first to introduce natural stone to the world”
İlk mermer fabrikası / Marmara Saraylar Adası The first marble factory / Marmara Saraylar Island Marmara Mermerinden yapılmış, İstanbul Suriçi Süleymaniye’deki sebil The fountain in Istanbul Suriçi, Süleymaniye, made of Marmara Marble Bursa Ulu Cami- Marmara Mermeri (Şadırvan) Bursa Ulu Mosque - Marmara Marble (Sadirvan)
179 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Doğal taş tarihi

Osmanlı İmparatorluğu en güzel mimari yapılarına, mermerin ruhunu yansıtarak renk vermiştir. Günümüzde de mimarların en çok zevk alarak kullandığı ürün, mermerdir. Doğal taşın eşsiz oluşu, yıllarca kalıcılık sağlaması, milyonlarca yıllık bir yolculuğun mucizesi olması geçmişte de günümüzde de onu dekorasyonun vazgeçilmez bir ürünü olmasını sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.

Natural stone history

The Ottoman Empire beautified the most beautiful architectural structures with the spirit of marble.

Today, marble is the most popular product among architects. The uniqueness of natural stone, its permanence for years, its millions of years of miraculous journey have made it an indispensable product of decoration in the past and today.

Göbeklitepe

Şanlıurfa Göbeklitepe, yapılan arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılan toplam 20 futbol sahası büyüklüğünde, 24 ton dik sütunlar halinde keskin taşlar kullanılarak yapılan, 14.000 yıllık geçmişi olan bir yerdir. Göbeklitepe 14.000 yıl temsil ettiği inancı, medeniyetleri ve kültürleri şekillendirmeye devam etmiştir. Neolotik bir inanç sisteminin Ayasofya’sı olan Göbeklitepe’de sütunların üzerindeki şekillerin hepsi, özel ustalık isteyen çizimlerdir.

Göbeklitepe

Şanlıurfa Göbeklitepe which was unearthed through archaeological studies is an ancient place with 14.000 years of history. It is in the size of 20 football fields in total and was built by sharp stones in the form of 24-ton vertical columns. Göbeklitepe has continued to shape civilizations cultures and the beliefs it represented for 14,000 years. All the shapes on the columns in Göbeklitepe, the Hagia Sophia of a Neolithic belief system, are drawings that require special mastery.

Süleymaniye Camii / Süleymaniye Mosque
180 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Doğal taş kullanılan yerler Spaces built by natural stone

Ayasofya

Ayasofya’nın taşıyıcı sütun ile duvar ve yer kaplamalarında yoğun bir şekilde Yunan Adaları'ndan getirilen Serpantin Breşi ile Marmara Adası’ndan getirilen Marmara Mermeri kullanılmıştır. Mısır’dan getirilen Eski Kırmızı Porfir taşı taşıyıcı sütun olarak kullanılırken, kaplama taşı olarak ise Afyon Menekşe Mermeri kullanılmıştır. Duvar kaplama detaylarında ise onikslerin kullanıldığı görülmektedir. Ayasofya’daki ilginç bir taş kullanım örneği ise, simetrik mermer panolardır.

Hagia Sophia

Serpentine Breccia from the Greek Islands and Marmara Marble from the Marmara Island were used extensively in the construction of carrier columns, wall and floor coverings of Hagia Sophia. While the Old Red Porphyry stone from Egypt was used as a carrier column, Afyon Violet Marble was used as the covering stone. The walls were covered with onyx details. It is seen that onyx is used in the wall covering details. An interesting example of stone use in Hagia Sophia is the symmetrical marble panels.

Yerebatan Sarnıcı

Bizans Döneminde İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak üzere, açık hava su depolarının yanı sıra, yer altı sarnıçları da yapılmıştır. Bu yapılarda suya dayanıklı Ezine-Kestanbol granitleri ve Marmara Adası Mermerleri kullanılmıştır. Bunların en ünlüsü, 336 mermer ve granit sütun üzerine oturan Yerebatan Sarnıcı’dır.

Basilica Cistern

In the Byzantine Period, underground cisterns were built as well as open-air water tanks to meet the water needs of Istanbul. In these structures, water resistant Ezine-Kestanbol granites and Marmara Island Marbles were used. The most famous of these is the Basilica Cistern, which sits on 336 marble and granite columns.

Bizans İmparatoru Justinianus tarafından yaptıralan Yerebatan Sarnıcı The Basilica Cistern, built by the Byzantine Emperor Justinian
181 ARAŞTIRMA / RESEARCH

• Cumhuriyet Dönemi'nin ekonomik açıdan zorlu geçen ilk yıllarında yapılan kamu binalarında, yöresel taşlar, örneğin Ankara Andezitleri yoğun olarak kullanılmıştır.

• İstanbul’un batısında, Cebeciköy-Atışalanı dolaylarında bulunan kaynak sularını şehre getirmek üzere Valens tarafından yaptırılan Bozdoğan Su Kemeri’nde, Bakırköy küfeki taşının yanı sıra az miktarda Şirinçavuş volkanik tüfleri, Karamürsel od taşları, İstanbul siyah kalkeri ile Marmara Mermeri kullanılmıştır.

• İstanbul'da Sultanahmet ile Beyazıt arasında bulunan, bir dikme sütun taş yapıt olan Çemberlitaş, Mısır'daki Duhan Dağı’ndan çıkarılan ve Kırmızı Somaki olarak bilinen Eski Kırmızı Porfirden yapılmıştır. Ayasofya, Süleymaniye ve Sultanahmet Camilerinde de taşıyıcı sütun olarak birçok yerde kullanılmıştır.

• Vatikan’ın en önemli kiliselerinden Saint Pierre’nin sütun kaplamalarında Afyon İscehisar mermeri kullanılmıştır.

• In the public buildings constructed in the first years of the Republic Period, local stones such as Ankara Andesites, were used extensively.

• Besides Bakırköy limestone, small amounts of Şirinçavuş volcanic tuffs, Karamürsel od stones, İstanbul black limestone and Marmara Marble were used in the construction of Bozdoğan Aqueduct, which was built by Valens to bring the spring waters in the west of İstanbul, around Cebeciköy-Atışalanı to the city.

• Located between Sultanahmet and Beyazıt in Istanbul, Çemberlitaş, an erected column stone, is made of Old Red Porphyry, known as Red Somaki, mined from Duhan Mountain in Egypt. It was used in many places as carrier columns in Hagia Sophia, Süleymaniye and Sultanahmet Mosques.

• Afyon İscehisar marble was used in the column coverings of Saint Pierre, one of the most important churches of the Vatican.

• Yapımına M.Ö. 3000 yıllarında başlanan ve Roma Döneminde tamamlanan Diyarbakır’ın kenti baştan başa çevreleyen tarihi surlarının yapımında, yörede yaygın olarak bulunan Karacadağ bazaltları kullanılmıştır.

İstanbul’daki tarihi yapıların malzeme kullanımında çoğunlukla, kentin yakın çevresinde bulunan kaynaklardan yararlanılmıştır. Ancak, ayrıcalıklı yapıların oluşumunu isteyen imparator ve sultanların istekleri doğrultusunda yurt dışından getirilen değişik tür ve desendeki renkli doğal taşlar da yapılarda kullanılmıştır. Bu taşlar ise deniz yoluyla Yunan Adaları’ndan, Mısır, İtalya ve Malta’dan getirilmiştir. Çeşitli dönemlerde anıtsal etkinliğin en yoğun olduğu İstanbul’daki tarihi eserler (camiler, saraylar ) kullanılan taşlar açısından incelendiğinde, bunların gerçek anlamda bir doğal taş muzesi zenginliğine sahip olduğu görülür.

• The historical city walls of Diyarbakır, which was started to be constructed in 3000 BC and completed in the Roman Period was built by Karacadağ basalts. In the construction of the historical buildings in Istanbul, mostly the local natural stone were used. However, in line with the wishes of the emperors and sultans who wanted the formation of privileged buildings, colored natural stones of different types and patterns were also used in the buildings. These stones were shipped from the Greek Islands, Egypt, Italy and Malta. The historical artifacts (mosques, palaces) in Istanbul, where monumental activity is most intense in various periods, were made of varieties of natural stone.

182 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Türkiye’nin en gözde doğal taşı: Elazığ Vişne Elazığ Vişne...Türkiye’nin en değerli taşı. Elazığ’ın Alacakaya İlçesinde çıkan iddialı rengi ve çarpıcı damar hareketleriyle bu nadide taş; Beyaz Saray’dan, Disneyland’ta, Amerika Birleşik Devletler Senatosu Binası’ndan, Fransa Parlementosu’na, Hindistan Parlementosu’na kadar pek çok seçkin yapıda kullanılmıştır. Elazığ Vişne dışında, Tundra Grey, emprador, limra, onix, traverten gibi ülkemizden çıkıp çok önemli projelerde yer bulan eşsiz taşlarımız vardır. Kimi iç mekanda kimi de dış mekanda kendini kanıtlar, kullanıldığı mekana asalet, değer katar. Doğal taş, ruhu olan, milyonlarca yıllık geçmişe ait hikayesi olan bir malzemedir. Onunla göz göze geldiğinizde, dokunduğunuzda kendi hikayesini anlatmaya başlar. Bu değeri anlayıp, hikayesini hak ettiği şekilde devam ettirmek ise, bizim elimizde.

Turkey’s most popular natural stone: Elazığ Cherry

Elazığ Cherry is Turkey’s most precious stone. This precious stone with its assertive color and striking veining movements is mined in Alacakaya District of Elazığ. It has been used in many distinguished buildings from the White House to Disneyland, from the United States Senate Building to the French Parliament and the Indian Parliament. Apart from Elazığ Cherry, we have unique stones such as Tundra Grey, emprador, limera, onix, and travertine that are produced in our country and take place in very important projects. It adds nobility and value to indoor and outdoor spaces where it is applied. Natural stone is a material that has a soul and has a history of millions of years. The stone starts to tell its own story as soon as you touch it. It is in our hands to appreciate this value.

Beyaz Saray -Elazığ Vişne Sütunlar White House -Elazığ Cherry Columns Dolmabahçe Sarayı - Marmara Mermeri Marmara Marble Elazığ Vişne Elazığ Cherry
183 ARAŞTIRMA / RESEARCH

Until 1750, the balance of the carbon cycle (CO2) was in order, - the amount of carbon dioxide in the atmosphere was stable because the emitted CO2 was completely absorbed by photosynthesis and the oceans.

ProtecD Teknik Müdürü Jean Pierre Allegre: The Technical Director of ProtecD, Jean Pierre Allegre:
“Neden doğal taşları ve beton yapıları korumamız gerekiyor?” “Why do we need to protect the natural stones and concrete structures?” 1750 yılına kadar, karbon döngüsü (CO2) dengeli ve düzenliydi, - atmosferdeki karbondioksit miktarı sabitti, çünkü yayılan CO2 fotosentez ve okyanuslar tarafından tamamen emilirdi.
184

Sonra kömür çağı başladı. Ve 100 yıl sonra petrol çağına geçildi. O zamandan beri, üretilen CO2 doğal döngüde yeterince ayrıştırılamadı. Sanayi devrimi nedeniyle, 1945'ten itibaren bu artış sertçe yükselmeye devam etti. Büyük oranda ormansızlaşma nedeniyle, atmosferdeki karbon yoğunluğu kömür döneminden bu yana% 41 arttı, öyle ki bu artışın yarısı son 50 yılda gerçekleşti.

Then the era of coal began. And 100 years later the oil era. Since that time, the CO2 produced could no longer be sufficiently decomposed. It became quite drastic from 1945 onwards due to the industrial revolution. Due to massive deforestation, the carbon concentration in the atmosphere has increased by 41% since the coal era, half of it in the last 50 years.

Karbon yoğunluğundaki artış yağmur suyunun asidik hale gelmesi sonucunu doğurarak, PH değerinin 5’e düşmesine neden olur.

Karbonik aside dönüşen yağmur suyu kireçtaşına ve beton taşlara saldırarak onları çözülmesine neden olur. Bu kimyasal işlemde kireçtaşı bikarbonat (suda çözünür) haline dönüşmektedir.

CaCO3 + CO2 + H2O -> Ca2+ + 2HCO32Kireçtaşı + karbondioksit + su > Kalsiyum + bikarbonat ile karıştırılır

Kükürt dioksit de yağmur suyunu asidik hale getirir. Bu, bazı doğal gazların, kömürün, petrolün ve atıkların yanma yoluyla havaya karışması sonucu oluşur. C02 ve kükürt dioksitteki artışın beton ve kireçtaşı yapılar için neden tehlike yarattığı ve onları yavaş yavaş tahrip ettiği artık anlaşılmaktadır.

Bu ilerici yıkımı önlemek için ne yapabiliriz?

Petrol; plastik, çeşitli reçineler, akrilatlar ve silikonlar üretmek için kullanılır.

Doğal ve çimento taşlarının bu petrol ürünleri ile emprenye edilmesi yaygındır.

Doğa ltaşlar ve betonun tahrip olmasının temel nedeninin petrol olmasına rağmen, koruma ve emprenye için tekrar petrol kullanılması anlamına gelir. Bu ürünler sadece aşırı dolgu yapar ve yüzeyin yeterince nefes almasına izin vermeyerek, korumaları gereken taşa onarılamaz zararlar vermekle kalmadığı gibi, aynı zamanda uygulanan herhangi bir

The consequence of the increase in carbon concentration causes the rainwater to become acidic and its PH value to drop to 5.

The rainwater converted into carbonic acid attacks the limestone and the concrete stones and dissolves them. In this chemical process, the limestone is converted into bicarbonate (water-soluble).

CaCO3 + CO2 + H2O -> Ca2+ + 2HCO32Limestone + carbon dioxide + water > Calcium + water mixed with bicarbonate

Sulphur dioxide also makes rainwater acidic. This happens when it gets into the air through the combustion of certain natural gases, coal or petroleum and diffuses.

Sulphur dioxide also makes rainwater acidic. This happens when it gets into the air through the combustion of certain natural gases, coal or petroleum and diffuses.

It is now understood why the increase in C02 and sulphur dioxide is endangering and gradually destroying concrete and limestone structures.

Petroleum is used to produce plastics, various resins, acrylates and silicones. It is common to impregnate natural and cement stones with these petroleum products.

This means that the actual causes of the problem are used for impregnation.

What can we do to prevent this progressive destruction?
185

boyadan daha uzun süre dayanmaz ve çok hızlı bir şekilde ayrışır. Yeraltı sularına karışarak nehirlere ve okyanuslara taşınırlar, mikro plastik partiküller olarak besin zincirine emilirler ve yukarıda açıklanan döngüye tekrar girerler. Dolayısı ile bu doğru bir çözüm olamaz!

Kalıcı ve % 100 doğal bir şekilde nasıl bir çözüm olabilir?

Bunu şu örnek ile inceleyelim. Nehirden bir çakıl taşı alıp kırarsanız, dışı ıslak ve nemli iken içinin kuru olduğunu görürsünüz. Eko mimetik ilkelerine göre yapılan araştırma sonuçları, diatom kolonileri ve plankton gibi tek hücreli organizmaların bu sonucu oluşturduğunu göstermiştir. Diatomlar, serbest kireç ve / veya CO2 ile kristalize olan ve taşı su geçirmez hale getiren sıvı silisten oluşur. Diatomlar böylece taşı mineralleştirir.

ProtecD'nin Teknik Müdürü Jean Pierre Allegre, araştırma laboratuvarında aynı sonucu elde eden bir mineralizatör geliştirdi. Fırça, merdane veya sprey şişesi ile alt tabakaya uygulanan sıvı mineralizatör, doğal veya çimento taşlarının görünümünü değiştirmeden kristalleşme ile CO2'yi bağlar. Taşın kendisi gibi mineral moleküllerden oluşan mineralizatör, taşla bir bütün olur ve güneş, yağmur veya çevre tarafından saldırıya uğrayamaz.

Koruma kesindir. Beton yapıları ph kaybından ve dolayısıyla beton içindeki metalik parçaları korozyondan korur. Doğal ve çimento taşlarını Mohs ölçeğine göre 2 puan sertleştirerek aşınmaya karşı daha dayanıklı hale getirir. Beton veya doğal taşın kendi kendine toz oluşturmasını engeller. Olumlu diğer bir etki olarak, kontaminasyon ve kirin nüfuz etmesini önler, temizliği daha kolay ve hızlı hale getirir ve taş veya betonun doğal renklerini muhafaza eder.

The technical director of ProtecD, Mr. Jean Pierre Allegre has developed a mineraliser in the research laboratory that achieves the same result.

The liquid mineraliser, which is applied to the substrate with a brush, roller, or spray bottle, binds the CO2 by crystallisation without changing the appearance of the natural or cement stones. The mineraliser, which, like the stone itself, consists of mineral molecules, becomes one with the stone and cannot be attacked by sun, rain, or the environment. The protection is definitive.

It protects concrete structures from ph loss and thus the metallic parts from corrosion. It hardens the natural and cement stones by 2 points on the Mohs scale, making it more resistant to abrasion. (treads) And as a positive side effect, it prevents the penetration of contamination and dirt, makes cleaning easier and faster and stabilises the natural colours of the stone or concrete.

Not only are these products often over-dosed and cause irreparable damage to the stone they are supposed to protect by not allowing it to breathe enough, they also do not last longer than an applied paint and decompose very quickly. They enter the rivers and oceans with the water, are absorbed into the food chain and re-enter the cycle as described above. This cannot be a justifiable solution!

But what helps permanently and in a 100% natural way?

Look at this example: If you take a pebble from the river and split it, you find that it is moist on the outside and dry on the inside. Research results according to the principles of Eco mimetics have shown that diatom colonies, single-celled organisms like plankton, produce this result. Diatoms consist of liquid silicon silicic, which in turn crystallises with the free lime and/ or CO2 and makes the stone waterproof. The diatoms thus mineralise the stone.

186
187 THE BIG 5 SHOW DUBAI Dubai World Trade Centre 5 - 8 ARALIK‘22 DÜNYA BURADA BULUŞACAK! 2022 Yılında Uluslararası Boyutta Organize Edilecek Tek Fuar! pazarlama@expotim.com www.expotim.com0 (212) 356 00 56 EXPOTİM ULUSLARARASI FUAR ORGANİZASYONLARI A.Ş. ZİYARETÇİ 67,070 FUAR ALANI 103,000 m2 ULUSLARARASI KATILIMCI 2,507 KATILIMCI ÜLKE 61 TOP 10 ZİYARETÇİ ÜLKELER S.Arabistan Afrika Hindistan KuveytUmman Irak İtalya CezayirMısırBAEÇin

Doğal taş sektöründe Marble Bayramı

Marble festival in natural stone sector

Türk doğal taş sektörü 3 yıl aranın ardından Marble Bayramına hazırlanıyor. Türk Doğal Taş Sektörü, dünyanın en büyük ve prestijli üç fuarı arasında yer alan İzmir Marble Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı'nı pandemi nedeniyle 3 yıl beklemek zorunda kaldı. Pandemi nedeniyle 2020 yılında iptal edilen, 2021 yılında da pandemi şartlarında eski görkemli halinden çok uzakta kalan İzmir Marble Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, 30 Mart – 2 Nisan 2022 tarihleri arasında kapılarını 27. kez dünyaya açıyor. Fuara, binden fazla firmanın katılımı bekleniyor. Marble Fuarı zamanı İzmir’de sadece doğal taş sektöründe değil; restoranlardan taksici esnafına, otellerden matbaalara, dijital baskı merkezlerinden çiçekçilere, 50 farklı sektörde bayram coşkusu yaşanıyor. Marble Fuarı’nın İzmir ekonomisine 100 milyon dolarlık sıcak para girişi sağladığı değerlendirilirken, Türk doğal taş sektörü 2 milyar doları aşan ihracat hacminin yüzde 40’lık anlaşmalarını Marble Fuarı sırasında kurduğu ticari bağlantılarla sağlıyor.

The Turkish natural stone industry is preparing for the Marble Festival after 3-years. The Turkish Natural Stone Sector had to wait 3 years for the Izmir Marble Natural Stone and Technologies Fair, which is among the three largest and most prestigious fairs in the world, due to the pandemic. Izmir Marble Natural Stone and Technologies Fair, which was canceled in 2020 due to the pandemic and remained far from its former glory in 2021 under pandemic conditions, opens its doors to the world for the 27th time between 30 March - 2 April 2022. More than a thousand companies are expected to attend the fair. Marble Fair is not only important for the natural stone sector but also for 50 different sectors including the restaurants, taxi drivers, hotels, printing houses, digital printing centers and florists. While Marble Fair is said to provide 100 million $ of hot money inflow to the Izmir economy, the Turkish natural stone sector provides 40 % of the 2 billion $ amounted commercial volume thanks to the connections established during the Marble Fair.

188 HABER / NEWS

Marble Fuarı, bu yıl seçim kulislerinin merkezi olacak

27. İzmir Marble Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı aynı zamanda Nisan ayı içinde gerçekleşecek olan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Ege Maden İhracatçıları Birliği Genel Kurul Toplantıları öncesinde yoğun kulislere ev sahipliği yapacak. Nisan ayında yapılacak Genel Kurul Toplantısı’nda 8 yıllık başkanlık görevi sona erecek olan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Marble Fuarı öncesinde yaptığı basın açıklamasında Marble Fuarı’nın sektör için neler ifade ettiğini paylaştı.

İzmir Marble Fair will be the center of election lobby this year

The 27th Izmir Marble Natural Stone and Technologies Fair will also host intense lobbying before the General Assembly Meetings of the Istanbul Mineral Exporters’ Association and Aegean Mineral Exporters’ Association, which will take place in April. Mevlüt Kaya, Chairman of the Board of Aegean Mineral Exporters Association, whose 8-year term as chairman will end at the General Assembly Meeting to be held in April, shared what Marble Fair means for the sector in the press statement before the Marble Fair.

“2021 yılı doğal taş sektörü için ‘altın yıl’ oldu”

Doğal taş sektörünün 2021 yılında ihracatını yüzde 28 artırarak 2 milyar 92 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdığını hatırlatan EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, 2021 yılının Türk doğal taş sektörü açısından “Altın Yıl” olduğunu, 2022 yılında İzmir Marble Fuarı’nda yapacakları ihracat anlaşmalarıyla 2,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Türkiye’nin maden sektöründe 2021 yılında 6 milyar dolarlık ihracat hedefini aştığını aktaran Kaya, “İnadına üretim, inadına ihracat diyerek 4 yıl önce yola çıktık. Türk ekonomisine 40 milyar dolarlık katma değer sağlayan, Türk Madencilik Sektörü olarak “Hayatımız Maden” mottosuyla üretim ve ihracat için çalıştık. Türk madencilik sektöründe 16 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek oluşturduğumuz Madencilik Platformu’nun birlikte hareket etmesi sayesinde pandeminin olumsuz etkilerini azalttık. 2020 yılında pandemi nedeniyle ertelenen talebin 2021 yılında realize olması ve Amerika ve Avrupa’nın Uzakdoğu’ya

2021 has been a “golden year” for the natural stone sector

Reminding that the Natural Stone Industry increased its exports by 28 % in 2021 and brought 2 billion 92 million $ of foreign currency to Turkey, EMIB President Mevlüt Kaya said that 2021 will be the “Golden Year” for the Turkish Natural Stone Sector together with the export agreements to be signed at İzmir Marble Fair in 2022. He underlined that they aim to reach an export figure of 5 billion dollars.

Noting that Turkey’s mining sector exceeded its export target of $ 6 billion in 2021, Kaya said: “We started 4 years ago with the idea “Production and export against all odds”. As the Turkish Mining Sector, which provides an added value of $ 40 billion to the Turkish economy, we worked for production and export with the motto of “Our Life is Mineral”.

We have reduced the negative effects of the pandemic thanks to the Mining Platform, which we created by coming together with 16 non-governmental organizations in the Turkish mining industry. The

189 HABER / NEWS

alternatif tedarikçi arayışına girmesi, bu başarıyı getirdi” şeklinde konuştu. Doğal taş sektörünün 2 milyar 92 milyon dolarlık performansıyla maden sektöründe mal grupları bazında açık ara birinciliğini koruduğunu aktaran Kaya,“Çinko cevheri 467 milyon dolar, bakır cevheri 451 milyon dolar ve demir cevheri 422 milyon dolarlık dövizi ülkemize kazandırdı” dedi.

realization of the demand delayed in 2020 due to the pandemic and the search for alternative suppliers to the Far East by America and Europe brought this success. Kaya said: “The Natural Stone Sector maintains its clear lead in the mining sector in terms of goods groups with a performance of $ 2 billion 92 million. Zinc ore brought $ 467 million, copper ore $ 451 million and iron ore $ 422 million to our country.”

Doğal taş ihracatında uç ürünlerin payının her geçen gün artıyor olmasından büyük mutluluk duyduğunu da dile getiren EMİB Başkanı Kaya, “2020 yılında 1 milyar 57 milyon dolarla ilk kez 1 milyar dolar barajını aşan işlenmiş doğal taş ihracatımız, 2021 yılında 1 milyar 282 milyon dolara yükseldi. 2021 yılında ihraç ettiğimiz her 100 dolarlık doğal taşın, 61 doları işlenmiş ürünlerden oluştu. İşlenmiş ürün ihracatında ilk sırayı 832 milyon dolarla işlenmiş mermer grubu alırken, işlenmiş traverten ihracatından 362 milyon dolarlık döviz geliri elde ettik. Ege Maden İhracatçıları Birliğimizin, işlenmiş doğal taş ihracatı, 2020 yılında 425 milyon dolarken, 2021 yılında 557 milyon dolara çıktı. İşlenmiş doğal taş ihracatının payı toplam ihracatımızda yüzde 73’ten, yüzde 76’ya yükseldi. Uç ürün ihracatımız Türkiye ortalamasını 15 puan geçti” değerlendirmesinde bulundu. “Blok mermer ihracatı da sektörümüzün bir gerçeği” tespitinde bulunan EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, Çin ve Hindistan’ın, blok mermer talep ettiğini, sektörün blok mermer ihracatını sürdürmek durumunda olduğunun da altını çizdi.

Our processed product exports are increasing day by day.

Kaya further said: “We are very happy that the share of end products in natural stone exports is increasing day by day. Our processed natural stone exports, which exceeded the $ 1 billion threshold for the first time in 2020 with $ 1 billion 57 million, increased to $ 1 billion 282 million in 2021. Of every $100 natural stone we exported in 2021, $61 consisted of processed products. While the processed marble group took the first place in the export of processed products with $ 832 million, we obtained a foreign currency income of $ 362 million from processed travertine exports. The processed natural stone exports of our Aegean Mine Exporters Association increased from $ 425 million dollars to $ 557 million dollars between 2020 and 2021. The share of processed natural stone exports increased from 73 % to 76 % in our total exports. Our end product exports exceeded Turkey’s average by 15 points.

“As China and India demand block marble, the sector has to continue block marble exports. China, has been the leading exporter of Turkish natural stone exports with a demand of $ 615 million dollars’ worth natural

“İşlenmiş ürün ihracatımız her geçen gün artıyor”
190 HABER / NEWS

2021 yılında Türkiye’nin doğal taş ihracatında Çin’in 615 milyon dolarlık taleple ilk sıradaki yerini koruduğu bilgisini paylaşan Başkan Kaya, Amerika Birleşik Devletleri’ne 2021 yılında 462 milyon dolarlık doğal taş gönderildiğini, ABD’nin işlenmiş ürün talebindeki artış nedeniyle bu ülkeye gerçekleştirilen doğal taş ihracatının yüzde 42 artış gösterdiğini vurguladı. Kaya, “Fransa’ya doğal taş ihracatı yüzde 46’lık artışla 67 milyon dolardan, 98 milyon dolara çıktı ve Fransa en çok ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında iki basamak yükselerek üçüncü basamağa yükseldi. Irak, Hindistan, İsrail, Almanya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Libya ilk 10’daki diğer ülkeler oldu. Ege Maden İhracatçıları Birliği üyelerinin doğal taş ihracatında işlenmiş ürüne yönelmeleri nedeniyle en çok ihracat yaptıkları ülke 226 milyon dolarla ABD oldu. EMİB üyeleri Çin’e 114 milyon dolarlık doğal taş ihraç ederken, üçüncü ülke 54 milyon dolarla İsrail oldu. Bu ülkeleri; Fransa, Almanya, Avustralya, Hindistan, Irak, Libya ve Avusturya takip etti” dedi.

“Verdiğimiz sözleri yerine getirdik”

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’na 2018 yılında aday olduklarında yapmayı vaat ettikleri pek çok projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Başkan Kaya, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği alanında Avrupa Birliği Projesi’ni sektöre kazandırdık. İşlenmiş ürün ihracatının artması için 3 tane URGE Projesi hayata geçirdik. Tasarımcı ve mimarlarla sektörümüzü buluşturan AMORF Doğal Taş Tasarım Yarışmamızı 2 kez başarılı bir şekilde düzenledik, üçüncüsünün hazırlıkları devam ediyor. Madencilik Platformu’nda Ben yerine Biz olgusunu öne çıkararak 16 Sivil Toplum Kuruluşunu bir araya getirdik ve sektörün orkestra gibi hareket etmesini sağladık. EMİB olarak “Biz” olgusuna vurgu yaptık, “Biz” olgusu içinde büyümeye çalıştık. Her zaman söylediğimiz gibi “Biz Hep Birlikte Güçlüyüz” söylemini önceliklendirdik” şeklinde konuştu. Pandemi öncesinde fiziki olarak Avustralya, BAE, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, Katar’a yönelik Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonları yaptıkları bilgisini paylaşan EMİB Başkanı Kaya, “Pandemi sürecinde Vietnam, Ortadoğu ve Avustralya’ya yönelik “Sanal Ticaret Heyetleri” gerçekleştirdik. Sektöre kalifiye Maden Mühendisi, Cevher Hazırlama Mühendisi ve Jeoloji Mühendisleri kazandırmak için Burs Projesini sektöre kazandırdık. 2019 yılında Hayatımız Maden Çalıştayı’nı üçüncü kez düzenledik. Görev alanımızdaki illeri defalarca ziyaret ederek sektörel toplantılar ve ödül törenleri düzenledik, üyelerimizle bir arada olduk. Maden Kanunu çıkarken 9 gün Ankara’ya kamp kurduk, maden sektörümüzün menfaatine olan hususların torba kanunlarda yer bulması için azami gayret gösterdik.”

stone in 2021. The value of the stone we shipped to U.S.A. was $ 462 million dollars in 2021, due to the increase in the demand for processed products from the USA. Our exports increased by 42 %. Natural stone exports to France increased from $ 67 million to $ 98 million with an increase of 46 %. This carried France to the third place in the ranking of the countries, which import natural stone from Turkey. Iraq, India, Israel, Germany, Australia, United Arab Emirates and Libya were other countries in the top 10. Due to the fact that the members of the Aegean Mineral Exporters’ Association gave weight to the export of processed products, the value of processed natural stone exported to the USA was $ 226 million dollars. While EMIB members exported $ 114 million of natural stone to China, the third country was Israel with $ 54 million. France, Germany, Australia, India, Iraq, Libya and Austria followed them.

We kept our election promises

Kaya said: “We have implemented many projects that we promised to do when we became candidates for the Aegean Mine Exporters Association Board of Directors in 2018. We started the European Union Project in the field of Occupational Health and Occupational Safety. We have implemented 3 URGE Projects to increase the export of processed products. We have successfully organized our AMORF Natural Stone Design Competition, which brings designers and architects together with our industry, twice. The preparations for the third one is in progress. In the Mining Platform, we brought together 16 NonGovernmental Organizations and enabled the sector to act in unity. As EMİB, we prioritized the rhetoric of “We Are Stronger Together”.

Sharing the knowledge that they had physically organized Sectoral Trade Delegation Organizations for Australia, UAE, India, the United States and Qatar before the pandemic, EMİB President Kaya said, “We held “Virtual Trade Delegations” for Vietnam, the Middle East and Australia during the pandemic process. We started the Scholarship Project in the sector in order to bring qualified Mining Engineers, Mineral Processing Engineers and Geological Engineers to the sector. In 2019, we organized “Our Life is Mineral Workshop” for the third time. We visited the provinces in our field of duty many times, held sectoral meetings and award ceremonies, and got together with our members. We camped in Ankara for 9 days when the Mining Law was enacted, and we did our best to include the issues that are in the interest of our mining industry in bag bill.”

191 HABER / NEWS
26 - 29 NİSAN APRIL 2023

2022

MARBLE İZMİR

IZMIR / TURKEY marble.izfas.com.tr

FAIRS CALENDER

COVERINGS05-08

APRIL 2022

LAS VEGAS / NEVADA / USA www.coverings.com

STONE FAIR05-08

MAY 2022

XIAMEN / CHINA www.stonefair.org.cn

MARBLE TECH İSTANBUL26-29

MAY 2022

İSTANBUL/ TURKEY www.cnrmarbletech.com

BUILDING IRAQ25-28

MAY 2022

BAGDAT/IRAQ

PROJECT QATAR06-09

JUNE 2022

DOHA / QATAR www.projectqatar.com

STONE+TEC NURNBERG22-25

JUNE 2022

STONE+TEC NÜRNBERG www.stone-tec.com/en/

MARMO+MAC27-30

SEPTEMBER 2022

VERONA / ITALY www.marmomacc.com

BLOCK MARBLE FAIR23-26

NOVEMBER 2022

BURSA / TURKEY www.blokmermerfuari.com

THE BIG5 CONSTRUCT EGYPT25-27

JUNE 2022

NASR/ EGYPT www.thebig5constructegypt.com

THE BIG 5 CONSTRUCT09-11

NOVEMBER 2022

NAIROBI / KENYA www.thebig5constructkenya.com

STONEMART10-13

NOVEMBER 2022

JAIPUR / INDIA www.stonemart-india.in

196
30 MARCH 02 APRIL

VITORIA STONE07-10

GRANDE VITORIA -

FAIRS CALENDER

& BUILDING

DUBAI BIG 5 SHOW MIDDLE EAST STONE

DUBAI /

05-08 DECEMBER 2022
UAE www.thebig5.ae ARCHISTONE-EPOWER
15-18 NOVEMBER 2022 SPAIN / MADRID
FEBRUARY 2023
BRAZIL www.vitoriastonefair.com.br Please scan the qr code to read the magazine 197
25 - 28 May 2022 Baghdad, IRAQ International Building, Construction Materials and Infrastructure Exhibition THE BIGGEST INTL. BUILDING AND CONSTRUCTION SHOW IN IRAQ EXHIBITING COUNTRIES info@buildingiraq.org www.buildingiraq.org Official Supporters IraqTurkey Germany Italy Greece UAE KSA India Iran NUMBERS OF 2019 ORGANIZATION Visitors: 5,000+ 6,000 Exhibition Space: m 2 Exhibitors: 115

TURKISH

MARBLE EXPORTER

Shine with Us

KEMALPAŞA WHITE

DENİZLİ

TRAVERTINE fatihtastan@sivak.com.tr Tel: +90 543 427 63 09

MUĞLA WHITE

AFYON SUGAR

tarikcelik@sivak.com.tr Tel: +90 532 356 34 34

Paşapınarı Mah. Ticaret Alanı 4. Cadde Bayır / Muğla / TURKEY www.sivak.com.tr

HALL A/198

Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.