Sosyal Mecmua olduğu gibi genç orta sınıfın yükselişi Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Moises Naím’in de “gücün sonu” olarak tanımladığı fenomene işaret ediyor. İster otokratik ister demokratik rejimlerde olsun, gücün kötüye kullanılmasına karşı ortaya konulan muhalefette orta sınıflar her zaman başı çekmiştir. Önlerindeki zorluk ise protesto hareketlerini yeni kurumlar ve politikalar şeklinde ifade edilen kalıcı bir politik değişime dönüştürmektir. Latin Amerika’da Şili ekonomik büyüme ve demokratik politik sistemi açısından en iyi performansı gösteren ülke oldu. Bununla birlikte son yıllarda ülkenin kamu eğitim sistemindeki aksaklıklar nedeniyle lise öğrencileri birçok protesto düzenledi. Yeni orta sınıf yalnızca otoriter rejimler ya da yeni demokrasiler için zorluk anlamına gelmiyor. Kurulan hiçbir demokrasi seçimle başa geldiği ve lideri kamuoyu yoklamalarında önde olduğu için yan gelip yatabileceğini düşünmemelidir. Teknolojiyle güçlenmiş orta sınıfın politikacılardan büyük talepleri olacaktır. ABD ve Avrupa da yavaşlayan büyümenin yanında sürekli yüksek seyreden ve İspanya gibi ülkelerde genç nüfus arasında yüzde 50’ye varan işsizlik oranlarıyla karşı karşıya. Zengin dünyada diğer taraftan eski kuşak gençlere ezici borçlar miras bıraktı. ABD ve Avrupa’daki hiçbir politikacı İstanbul ya da São Paulo sokaklarında yaşanan olaylara kendinden memnun bir şekilde, küçümseyerek bakmamalı. “Burada olamaz” demek ölümcül bir hata olacaktır. (T24)
164