İllluminati

Page 114

114

orantılarına bakıldığında yumuşak bir şekil gibi görünmesine rağmen, bugün gezegenin büyük bir kısmını kontrol eden okült öğretide ölümcül bir amblem. Çember, kendi içersinde, kahredici bir kuvvet arzusunu ve aldatılmış ama ahlaksız adamlar sayesinde insan şekline bürünmüş şeytana köle gibi tapınmayı sembolize ediyor.

Çember Şeytan İlahı Temsil Ediyor Mason yayınlarının en itibarlı eserlerinden biri olan Farmasonluk Ansiklopedisi'nde Dr. Albert Mackey, çemberin az kişi tarafından bilinen anlamını şöyle açıklıyor: Çember: Çember yeniden kendine dönen bir şekildir ve bu yüzden ne başı ne de sonu vardır. Tüm medeniyetlerde ve tüm zamanlarda evreni, bazen de sonsuzluğu sembolize etmek için kullanılmıştır. Bu fikirden hareketle Pers'lerin Zerdüşt ve Kelt'lerin putperest inançlarında başlangıç tapınağı çember şeklindeydi. Eski ingiliz sisteminin yürürlükten kalkmış derslerinde şöyle denirdi: "Çember her zaman ilahın sembolü olmuştur; ne bir başlangıcı ne de sonu olduğu için, ne bir doğum günü ne de ölümü olacak bir çeşit Tanrı gibi kabul edilebilir. Bu bize aynı zamanda, sonsuza dek mutluluk ve neşe içinde yaşayacağımız, geleceğe dair bir ülkeyi de anımsatıyor.1 Dikkat ederseniz, Mackey bizlere "çemberin her zaman için İlahı temsil ettiğine inanılan bir sembol olduğunu" söylüyor. Mason Locasının şeytana taptığını göz önünde bulundurursak, Farmasonluk ilahının da şeytandan başkası olmadığı ortaya çıkıyor. Elbette kendisine tapanların ona hangi isimle seslendiği iğrenç şeytanın umurunda bile değil. Mackey'nin de belirttiği gibi, "Pers'lerin Zerdüşt ve Kelt'lerin putperest inançlarında" ilah genellikle çemberle ifade ediliyordu. Zerdüştler tanrılarına "Ahura Mazda", Ketler ise "Hu" diyordu. Her ikisi de Güneş tanrısıydı, bu yüzden güneşi temsil eden bir daire ya da çember çok uygun düşüyordu. Ama incil'de Tek Tanrı dışındaki tüm tanrılar şeytandır. Çemberle temsil edilen şeytanın, yıllar boyunca gizemciler ve gizli cemiyetler tarafından kuvvetlendirildiği yadsınamayacak bir gerçek. Eski Mısır İskenderiye'sinde kendisine tapılan -bu da ayrı bir şeytan- "Üçüncü Büyük Büyücü" Hermes Trismegistus'un şunu söylediğine inanılıyor: "Tanrı merkezi her yerde, etrafı ise hiçbir yerde olmayan bir çemberdir".2 1-Albert Mackey, An Encyciopedia of Freemasonry, Sayı.l, (Chicago: The Masonic History Co.), s.l 51. 2- Hans Bieermann, Diclionary of Symbolism (New York Penguin Books, 1994), s.36-37.

Vaat Edilen Ütopya Sembolü Mackey'nin iyimser bir şekilde, çemberin bize sonsuza dek mutluluk ve neşe içinde yaşayacağımız bir ülkeyi anımsattığını söylemesine dikkat edin. Bu daima Şeytan'ın en büyük yalanı olmuştur. İnsanlar onun Planı sayesinde sözde sevgiye, mutluluğa ve doyuma ulaşabilirler. Bugün İlluminati'nin ve Gizli Kardeşliğin tüm dünyayı inandırmaya çalıştığı sahte umut ve kandırmaca da bu. Cennet bahçesinden kurulduğundan beri Yılan, insana dünya üzerinde muhteşem bir cennet, bir ütopya vaat ediyor. Tabii ki Tanrı'nın emirlerine karşı gelmesi koşuluyla. Babil Kulesi, şeytandan ilham alan yöneticilerin kurduğu kendini beğenmiş krallıklardan birinin sembolüydü. Kötü bir şöhreti olan Babil Kulesi'sinde en çok rastlanan figür, tepesinde mabet bulunan bir kule oluşturacak şekilde ortak merkezli çemberlerden oluşmuş yükselen bir yapı tasviri. Doğrusunu söylemek gerekirse, tarihteki tüm kana susamış diktatörler ve zorbalar halklarını, dünyada bir cennet kurmanın insanın kendi elinde olduğuna inandırmaya çalışarak krallıklar kurmuşlardır. Çemberin sembol olarak geçmişi, yılana dayanıyor. Manly P. Hall, Tüm Çağların Gizli Öğretileri isimli eserinde şöyle yazıyor: "içinde yılan bulunan tüm semboller güneş enerjisini temsil ederler".3 İlluminati'nin ouroboros'un dairesini, yılanı ve kendi kuyruğunu ısıran ejder figürlerini benimsemesi için daha iyi bir sebep olamazdı. Simya: Gizli Sanat isimli kitabında


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.