söz

Page 258

Ya mur çiseliyor. TORNACI EF

N GÖMLE

Ya mur çiseliyordu. D arda, demir parmakl klar n arkas ndaki deniz ufkunda ve bu ufkun üstündeki bulutlu gökte sabah olmu tu. Bugün bile gayet iyi hat rl yorum. lkönce omuzumda bir elin dokunu unu duymu tum. Dönüp bakt m. Tornac efik. çleri l l, kapkara gözlerini yüzüme dikmi : - Bu gece uyumad n galiba, diyor. Art k yukardan e yalar n zincir sesleri gelmiyordu. Ortal k a ar nca onlar uykuya varm olmal lar. Gün nda nöbetçilerin düdük sesleri de manalar kaybediyor. Boyalar siliniyor ve ancak karanl kta belli olan sert çizgileri yumu uyor. Ko un kap d ardan aç ld . çerde çocuklar teker teker uyan yorlar. efik soruyor: - Ne oldun, bir tuhaf halin var senin? efi e geceki maceram anlat yorum: - Fakat, diyorum, hani gözümle gördüm. Nah u pencerenin arkas na geldi. Yekpare ak bir gömle i vard . Elimden tuttu. Bütün bir yolculu u yan yana, daha do rusu onun rehberli iyle yapt m.. Tornac efik gülüyor. Bana pencereyi göstererek: - Sen, diyor, yolculu u Mustafan n müridiyle de il, benim gömle imle yapm n. Bak, dün gece asm m. Hâlâ pencerede.. Ben de gülüyorum. Simavne Kad o lu Bedreddin hareketinde bana rehberlik eden tornac efi in gömle ini demirlerin üstünden al yorum. efik gömle ini s rt na geçiriyor. Bütün ko arkada lar «yolculu umu» ö rendiler. Ahmed: - Bunu yaz i te, diyor. Bir «Bedreddin destan » isteriz. Hem sana ben de bir hikâye anlatay m onu da kitab n sonuna koyars n... Ahmedin anlatt hikâyeyi i te kitab n sonuna koyuyorum. AHMED N H KÂYES Balkan harbinden önceydi. Dokuz ya ndayd m. Dedemle, Rumelinde, bir köylüye misafir olduk. Köylü mavi gözlü ve bak r sakall yd . Bol k rm biberli tarhana içtik. K , Rumelinin kuru, çok bilenmi bir b çak gibi keskin lar ndan biri. Köyün ad hat rl yam yorum. Yaln z, yola kadar bizimle gelen jandarma, bu köyün insanlar dünyan n en inatç , en vergi vermez, en dik kafal köylüleri diye anlatt yd . Jandarmaya göre bunlar, ne müslüman, ne gâvurdular. Belki k lba lar. Ama, tam da k lba de il. Köye giri imiz hâlâ akl mdad r. Güne batt batacak. Yol don tutmu . Yolda cam parçalar gibi p ld yan kaskat su birikintilerinde k lt lar. Köyün karanl a kar ya ba yan ilk çitlerinde bizi bir köpek kar lad . ri, alacakaranl k içinde kendi kendinden daha kocaman görünen bir köpek. Havl yordu. Arabac z dizginleri kast . Köpek atlar n gö üslerine do ru s çray p sald yor. Ben, «Ne oluyoruz?» diye ba arabac n arkas ndan d ar uzatt m. Arabac n k rbac tutan kolu dirse iyle yüzüme çarparak kalkt ve y lan sl gibi ince bir aklamayla köpe in ba na indi. Tam bu s rada kal n bir ses duydum: - Hey. Vurdu unu köylü, kendini kaymakam m sand n? Dedem arabadan indi. Köpe in kal n sesli sahibine «merhaba» dedi. Konu tular. Sonra köpe in bak r sakall , mavi gözlü sahibi bizi evinde konuk etti. Kula mda çocuklu umdan kalan birçok konu malar vard r. Bunlardan ço unun mânas büyüdükçe anlam , kimisine , kimisine gülmü , kimisine k zm md r. Fakat çocukken yan mda büyüklerin yapt hiçbir konu ma mavi gözlü köylüyle dedemin o geceki konu malar gibi bütün hayat n boyunca müessir olmam r. Dedemin yumu ak, çelebice bir sesi vard . Ötekisi kal n, h rç n ve inanm bir sesle konu uyordu. Onun kal n sesi diyordu ki: - Hünkâr n iradesi ve ranl Molla Haydar n fetvas yla Serezde, çar da, yapraks z bir a aç dal na as lan Bedreddinin ç lç plak ölüsü iki yana a r a r sallan yordu. Geceydi. Çar n kö esinden üç adam belirdi. Birisinin yede inde k r bir at vard . E ersiz bir at. Bedreddinin as ld a ac n alt na geldiler. Soldaki pabuçlar ç kard . aca t rmand . A da kalanlar kollar aç p beklediler. A aca ç kan adam Bedreddinin uzun ak sakal alt ndan ince boynuna bir y lan çevikli iyle sar lm olan slak, sabunlu ipin dü ümünü kesme e ba lad . B ça n ucu birdenbire ipten kayd ve ölünün uzam boynuna sapland . Kan ç kmad . pi kesmekte olan delikanl sapsar oldu. Sonra e ildi, yaray öptü, do ruldu. B ça att ve yar ndan ço u kesilen dü ümü elleriyle açarak uyuyan o lunu anas n kollar na b rakan bir baba gibi Bedreddinin ölüsünü a da bekliyenlerin kollar na teslim etti. Onlar ç plak ölüyü ç plak at n üstüne koydular. A aca ç kan a indi. En gençleri oydu. Ç plak ölüyü ta yan ç plak at yede inde çekerek bizim köye geldi. Ölüyü yamac n tepesinde kara a ac n alt na gömdü. Ama sonra hünkâr atl lar köyü bast lar. Atl lar gidince delikanl , ölüyü kara a ac n alt ndan ç kard . Hani belki bir daha köyü basarlar da cesedi bulurlar diye. Bir daha da dönmedi.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.