marketing europe & anatolia Sayı:016

Page 44

Gezi

yangında büyük hasar görmesi üzerine büyük bir yenilenmeden geçmiş. Rönesans tarzı mimariyle yenilenen kale, 14. yy’ da Avusturya - Macaristan İmparatorluğu’nun kalbinin attığı yer hâline gelmiş. 17. yüzyıl’a kadar sürekli olarak yenilenen kale her dönemin mimari akımınlarından izler taşıyor. 17. yüzyıl’da İmparatorluğun başkenti değiştirmesi üzerine kale önemini yitirmiş. 1920’lerde Çekoslovakya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla kale ve içerisindeki yapılar genel bir onarım geçirmiş ve Çek Cumhurbaşkanlığı makamına verilmiş. Günümüzde de hâlâ kalenin bir bölümü Çek Cumhurbaşkanı’nın ofisi olarak kullanılmakta ve diplomatik bir önem taşıyor. Kale inşa edildikten sonra kralın hizmetinde çalışan insanların yaşaması için kalenin yanına yeni bir yerleşim yeri kurulması gerekmiş ve bugün Hradcany Bölgesi olarak bilinen yerleşim, Prag Kalesi’nin ana giriş kapısının hemen karşısındaki açıklık alana kurulmuş. Meydanın batısında 17. yüzyıl Barok mimarisine ait Toskan Sarayı ve sarayın yanındaki erken Rönesans mimari 42 / marketing europe & anatolia

Katedralin duvarları boyunca sıralanan şapellerin en önemlisi Aziz Vaclav Şapeli. Prensin lahiti için Gotik tarzda bir oda tasarlanmış. tarzındaki Martinic Sarayı yer alıyor. Farklı mimari tarzları görebileceğiniz Schwarzenberg Sarayı meydanda dikkati çeken bir diğer yapı. Saray 2007’de oldukça kapsamlı bir restorasyon geçirmiş. Meydanda görebileceğiniz en süslemeli yapı, başpiskoposluk Sarayı’dır. Saray yılda sadece bir gün, Paskalya’dan önceki Perşembe günü, ziyarete açık. Sarayın hemen yanında Avrupa Sanatları Ulusal Galerisi (Narodni Galerie) yer alıyor. Hradcany Meydanı’ndan Kale’nin içine girmeden önce bu büyüleyici şehri yukarıdan görmek isteyenler için teraslar yapılmış. Buradan şehri seyredip fotoğraf çekebiliyorsunuz. Yaklaşık 46 hektarlık bir alanda 3 avluya sahip olan kalenin içinde çok fazla tarihi

bina var ve hepsi de çok ihtişamlı. Kaleye girip ilk iki avlusuyu geçtiğinizde karşınıza Roman Katolik kilisesi olan Prag Başpsikoposluğu’nun bulunduğu Prag’ın en büyük ve en önemli kilisesi çıkıyor. Aziz Vitus Katedrali, sivri kuleleriyle Gotik mimarinin muhteşem örneklerinden biri. Kalenin içinde bulunan en dikkat çekici yapı olan bu katedralde sayısız ulusal hazineyi ve Bohemya krallarının mezarlarını görmek mümkün. IV.Karl tarafından 1344’ te yapımına başlanılan katedralin tamamlanması yaklaşık 600 yıl sürmüş. Katedralin duvarları boyunca sıralanan şapellerin en önemlisi Aziz Vaclav Şapeli. Prensin lahiti için Gotik tarzda bir oda tasarlanmış. Duvarlarda kral Vaclav’ın hayatının resmedildiği freskler, değerli taşlar ve altın yapraklar dikkat çekmekiyor. Şapelin bir odası da Kraliyet Mücevherlerine ayrılmış. Çek kraliyet tacının da içinde bulunduğu mücevherler sadece önemli resmi günlerde ortaya çıkarılıyor. Uzunluğu 120 m, genişliği 60 m olan Aziz Vitus Katedrali’nde halen ayinler düzenleniyor. Katedralde, Çek tarihinin önemli kral ve prenslerinin lahitlerinin (4.Karl, 2.Rudolf vs) de bulunması yapıyı, Çek tarihi açısından önemli kılıyor. Kale çevresini de dolandıktan sonra eski şehir merkezine gitmek için tekrar yürümeye başladık. Bu arada şunu söyleyeyim. Tüm buraları yürüyerek gezdik. Sadece havaalanından şehre kadar otobüs kullandık. O kadar yolu, müzeyi, kaleyi dolaşınca acıktık tabii ve sex müzesini dolaşırken gözüme kestirdiğim arjantin restauranına gitmeye karar verdik. Prag’ da daha çok av hayvanı yememizi önermişti herkes ama bana Arjantin restaurant cazip geldi. Neticede et, ettir-:) Restaurantta oturup yemek yerken yorulduğumu farkettim. Aheste aheste yemek yemek beni çok rahatlattı ve dinlendirdi. Bu sefer de Krusovice Beer


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.