KARŞILAŞTIRMALI DİNLER TARİHİ

Page 69

VAHYE DAYALI DİNLER

4.2. İslam’ın Doğuşu İslam, 7. yüzyılın başında Arabistan’da doğmuş olan evrensel bir dindir. İslam’ın çıktığı dönemde yeryüzünde pek çok din bulunmaktaydı. Taoizm, Konfüçyanizm, Hinduizm, Budizm, Caynizm, Zerdüştlüğün devamı olan Mecusilik, Maniheizm, Sabilik, Yahudilik ve Hristiyanlık bu dönemde bilinen dinlerdendi. Aynı dönemde, belli bir adı olmayan geleneksel putperestlik dinleri de yaygındı. Arabistan o devirde, ticaret yollarının geçtiği önemli bir kavşak noktasında bulunmaktaydı. Hz. İbrahim’in inşa ettiği Kâbe’nin yer aldığı Mekke hem dinî hem de ticari açıdan Arap Yarımadası’nda önemli bir rol oynamaktaydı. Arap toplumu İslam’ın doğuşundan önce DÜŞÜNELİM ahlaki açıdan tam bir çöküntü içinde idi. Kız Cahiliye Döneminde Mekkeli çocukları diri diri gömülüyordu. Halk, putmüşrikler yaratıcı bir ilahı kabul lara tapıyor, çeşitli hurafe ve batıl inançlarla ettikleri hâlde niçin ona yaklaştırıömürlerini geçiriyordu. Kâbe’de Arap kabilecı bir puta ihtiyaç duymuş olabilirler? leri sayısınca put vardı. Bu putların en büyüğü Düşününüz. Hübel idi. Kişiler, kabilesinden çıkmadıkça putunu değiştiremezdi. Evlerde de put bulundururlar ve onu yüceltirlerdi. Cahiliye Arapları putperest olmalarının yanında Allah’ı biliyorlardı. Fakat putları Allah’la kendi aralarında aracı kabul ediyorlardı. Bununla beraber, sayısı az da olsa putları reddeden ve tek ilah fikrini benimseyenler de vardı. Bunlara Hanif denilmekteydi. Arap Yarımadası’nda genellikle putperestlik hâkim iken çevresinde farklı dinlere bağlı devletler bulunmaktaydı. Bunlardan Bizans’ın ve Habeşistan’ın dini Hristiyanlık, Sasanilerin ise Mecusilikti. Yemen, Taif ve Medine gibi şehirlerde önemli miktarda Yahudi nüfus bulunmaktaydı. Ayrıca Yemen’in Necran bölgesinde Hristiyanlar yaşamaktaydı. İslam’ın ortaya çıktığı dönemde Arabistan ve çevresinde savaş, haksızlık, mezhep çatışmaları, kabilecilik anlayışları ve benzeri olaylar yaygınlaşmıştı. Yanlış yorumlar ve uygulamalar nedeniyle daha önceki peygamberlerin tebliğ ettiği dinin, yani tevhit dininin canlandırılması gerekiyordu. Allah, bunun için Arap toplumundan bir peygamber seçti ve onu bu işle görevlendirdi. Bu, son peygamber Hz. Muhammed idi. Hz. Muhammed, kendisine peygamberlik görevi gelmeden önce Mekke’de sevilen ve güvenilen bir kişiydi. Bundan dolayı Mekkeliler ona el-Emin sıfatını vermişlerdi. O, tefekkür etmek amacıyla zaman zaman Mekke’de bulunan Hira Mağarası’na gidiyordu. Bir gün 610 yılında bu mağarada tefekkür hâlinde iken ona “Oku!” emriyle ilk vahiy geldi. Cebrail’in getirdiği bu ilk vahiylerle artık risalet başlamış oluyordu. Hz. Muhammed başına gelen bu durumu eşi Hz. Hatice’ye anlattı. Hz. Hatice de eşini teselli ederek amcası Varaka bin Nevfel’e götürdü. Varaka, Hz. Muhammed’i dinleyerek ona gelenin Cebrail olduğunu söyledi. Bunun üzerine eşi Hz. Hatice, Hz. Muhammed’e iman ederek ilk Müslümanlardan oldu. Daha sonra Hz. Ali, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Muhammed’in azatlı kölesi Zeyd bin Harise Müslüman oldu. Zaman içerisinde İslam hızla yayıldı.102 4.3. İslamiyetin Temel Özellikleri ve Farklılıkları İslam, Hz. Muhammed’in peygamberliği ile tamamlanmış ve son şeklini almış bir dindir. Bu dinin Kur’an-ı Kerim’de belirtilen temel özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür: 102 Günay Tümer-Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, s. 333.

69


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.