Gül Şehri Diyarbakır

Page 170

Gül Şehri DİYARBAKIR Üzeyr deresini Bir kutlu yaprak gibi Doğuda sallayarak Zülküfül Tepesini Göğsünü vakte geren yoksul ülke Zenginliği baharda çobanların kavallarında çocukların türkülerinde İğde kokularında üzüm asmalarında güllerde Zengindir gülleriyle bu ülke her şeyden önce Kırk yıl öteye gitseler de Bu yerliler Gül açar gül kapanır boyuna gönüllerinde Yaşlısıyla genciyle Gül taşırlar dünyanın bütün ülkelerine Bir tek denizle avunurum o ülkesiz Deniz ki gelip çarpınca karaya Sanki bembeyaz güller açar dudaklarında Güneş ki doğuda ay ki gökyüzünde Bir işarettir bana Unutmamak için o ülkeyi Develer çölde neyse geceleri Bir kere daha doğsam orda doğarım elbet Batsam orda batmak isterim Bir güneş gibi

Sezai KARAKOÇ Gül nezaketin, zarafetin, aşkın ve sevginin simgesidir. Vahdetin remzi, Hazreti Muhammed'in teridir. Gül ile gönül arasında ulvi bir aşkın, erişilmez bir hazzın onurlu ilişkisi vardır. Gülün açması sevindirici, iyi bir haber demek olan muştudur. Gülün kendisi de muştudur. Bu muştu tabiatın diriliş günü olan bahardır. Baharın şiiri de güldür. İyiliğin artması, sevginin çoğalması için bir uyanış işaretidir. “Gül Muştusu” şiiriyle Gönüllere ilham doğmuş, düşüncelere gül hakim olmuştur. Bahar yüzlü bir süreç başlamıştır. Gül aydınlıktır. Gül aydınlığı “erdemli toplumun, ideal insan”ın durduğu yeri, huzur ve mutluluk atmosferini ifade eder. Gül düşüncesi estetik duygusunu, güzelliğe yönelme arzusunu uyandırmıştır. Çağımızı sevgi ve saygı dünyasına, geçmişin görkemli karelerini alarak taşıma vakti gelmiştir. Kara Fazlî'nin “Gül ü Bülbül” ünü, Şeyh Galip'in

170


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.