Tehlikeli Oyunlar

Page 195

(Sahne kararır. Aydınlanan küçük bir köşede Hikmet, II görünür.) HİKMET İL Ah ne olur söylemese. (Ellerini yukarı kaldırır.) Tanrım! Benim adıma onun ne sözler verdiğini bilmiyorum ki. Hepsine birden nas-ıl yetişeyim? Bu gece çocuklar kumar oynuyorlar ve muhakkak benden bahsediyorlar. Onun öldüğünü, verdiği sözleri tutmayacağımı., mirası reddettiğimi nasıl anlatsam? (Boşluğu tekmeler.)) Beni mahvettin alçak! 366 367 IhUKinei ıı Kararır, xvui FİKRET: Bence bu işin sonu yok. Pipo çakmağınız vaı mı? BEHÇET: Ben kızı bir yerden tanıyorum galiba. Bende yok; kibritle yakıver. NAZMİ (Bir kâğıt çeker): İşte bunu bekliyordum. Neredeyse ümidi kesmek üzereydim. (Güler.) Hikmetin yerinde olsaydınız siz de biri ikiyi karıştırırdınız. FİKRET: Bana biraz fiş verin. (Elini cebine sokar.) Bu çocuğu bana tanıştırmayacak mısınız? BEHÇET (Parayı alır): Bozuk yok; üstünü sonra veririm. Şu sırada kimseyi gözü görmüyor. Ayrıca, tanıştırılmayı da sevmez. Kendi bulup çıkarmalıdır. Saat kaça kadar oynuyoruz beyler? FİKRET: Bir işin mi var? BEHÇET (Güler): Yarına taze olarak girmeliyim: Bir kızla tanıştım da. (Başını kaşır.) Hikmet'e de bir tane ta-nıştıracaktım. Oturmuş evlenmeye kalkıyor. Biraz dolaş-saydı hiç olmazsa. DUMRUL: Kâğıtları ben mi dağıtıyorum? (Masanın üzerinden iskambil kâğıtlarını toplar.) Siz durumu anlamıyorsunuz. Kıza, İkinci Hikmet'i tanıttı. Ötekinin öldüğünü sanıyor. Onun için bizimle buluşmuyor. Eskisinin ölümüne üzülmüş gibi yapıyor. Aslında, onunla karıştırılmaktan korkuyor. Bütün eski elbiselerini sattı; kitap da okumuyor. BEHÇET: Ben yüznumaraya gidiyorum. Bu el beni boş geçin. Okumuyor değil, okuyamıyor. Kız da okumayı çok sevmiyormuş. Biraz da yaşasınlar bakalım. (Kalkar, çıkar.) DUMRUL: Behçet'e de kâğıt verin. Annesinin ölümünde de böyle olmuştu: Babası bir yıl bekledi. Sonunda, muamelelerin bitmesini beklemeden Safiye Hanımla evlendi. Ölüm kâğıdını genel müdürlük kaleminden geri çevirmişler. Dilekçelere artık pul yapıştırılmıyor, demişler. 368 Kararır. Hikmet köşesi aydınlanır. Hikmet I, Hamit Bey, Safiye Hanım.) HAMİT BEY: Bu bizim yeni hanım işte. (Utangaç, gülümser.) Hanım, Hikmet I'e, hoş geldin desene. (Kadını sahnenin ortasına iter.) SAFİYE HANIM (Kırıtır): Hikmet oğlum hoş geldin. Bundan sonra babana ben bakacağım, tıraş takımlarını ben yıkayacağım, su böreğim ben pişireceğim, gömleklerini değiştirmesini ben söyleyeceğim, çöpü kapıya ben bırakacağım, bilmeceleri çözmeme yardım etmesine ben izin vereceğim, 'benim akıllı kocacığım'ı ben diyeceğim, Hamit Bey yeter artık diye ben azarlayacağım. Bütün haklar bana geçti. HİKMET I: Yarma su böreği isterim. Yalnız, kırıtmayın. Annem kırıtmazdı çünkü. SAFİYE HANIM (Nazlı bir gülümseyişle): Ben annenden daha iyi su böreği yapıyorum. Baban da öyle söylüyor. Yeni gelinler biraz farklı olurlar elbette. HİKMET I (Homurdanır): Hayatta her şeye boş vermeseydim evinize gelmezdim.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.