4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 10

Page 44

KAPAK KONUSU

görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamalı, kendilerini mutlu kılacak birer meslek seçmelerini sağlamalısınız. Bunu başarmanın yegane yolu bu mesleğe gönülden bağlı olmaktan geçiyor.

“Doğru ve tarafsız olmalısınız” Bizim meslek başka hiçbir mesleğe benzemez. Hiçbir meslekte hastası doktor, müvekkili avukat olmak istemez. Ama öğrenciniz öğretmen olmak ister sizin gibi. Demek istediğim günün yarısını ailesiyle, diğer yarısını sizinle geçirince size benzer öğrencileriniz.

ARZU ÖĞRETMENDEN ANILAR

“Günün yarısını ailesiyle, diğer yarısını sizinle geçirince size benzer öğrencileriniz.” Olaylara yaklaşımınız, hayattaki duruşunuz sürekli izleniyordur meraklı gözlerle. Hayatınızda öne çıkardığınız değerler, siz farkında olmadan onlar tarafından da benimsenmiştir. Yani hep doğru ve tarafsız insan olma durumundasınız. Öğretmenlik başka hiçbir mesleğe benzemez dedim ya. Gerçekten benzemez. Hemen hiçbir meslekte bizim gibi öğretirken öğrenemezsiniz. Hayatta hiç kimse size ʻʼBulutlardan

mavi öğretmenim, Güneş gibi parlayan öğretmenim…ʼʼ diye başlayan bir şiir yazamaz. Ya da “Canım öğretmenim, sizin öğrenciniz olmaktan, okumayazmayı sizden öğrenmekten, Atatürkʼü sizinle tanımaktan, hayata sizinle başlamaktan gurur duyuyorumʼʼ diye iltifat edemez. Sonuç olarak öğretmenlik gönlünüzü ortaya koyarak yapılan ve yapılması gereken bir meslektir. Ancak o zaman duyduğunuz sevgi karşınızdakine geçer ve bu sevgi sayesinde yeni yeni şeyler öğrenmek açlığı duyarlar…

“TAVUKLARI HEP SİZ YİYORSUNUZ” Geçen yıl bir akşam çıkışı öğrencilerimden birini babası almaya gelmiş. Hal hatır sorup sohbet ettik, giderken elime bir poşet tutuşturdu. Poşet de sıcacık, el yakıyor. Herhalde babaanne börek yaptı, bana da gönderdi diye düşündüm. Eve geldim, zaten acıkmışım. Poşeti açtım ne göreyim, kızarmış piliç. Çok şaşırdım, hiç böyle bir hediye almamıştım. Hem güldüm hem afiyetle yedim. Ertesi gün öğrencimin annesini görünce sordum. “Hocam hiç sorma” dedi. “Aylardır kızım başımızın etini yiyor, ‘Hep tavukları siz yiyorsunuz, öğretmenim ise zap zayıf kaldı’ diye.” Meğer babası tavuk sektöründeymiş ve kızarmış piliç yapmakta işinin bir parçasıymış. Benim sevgili Melissa Ece'm beni zayıf bulmuş ve tavuk yersem büyüyeceğimi düşünmüş.

“TANESİNİ 500 GAYMEYE ALMIŞ”

44

KASIM 2010

Yıllar önce Çorum'un bir köyünde öğretmenim. Meslekte üçüncü yılım. Derken öğretmenler günü geldi. Sabahın köründe bir öğrencim kapıyı çaldı. Elinde üzerinde domates ve biber resimleri olan bir soket çorap. “Al” dedi, “Babam bunların tanesini 500 gaymeye almış. (Halk ağzında 500 lira, şimdinin 50 kuruşu) Birini sana getirdim, öğretmenler günün kutlu olsun” dedi ve elimi öptü. Sanırım o sene öğretmenler günümü bir o öğrencim kutlamıştı. Adı Şükrü Dikbıyık idi. Ben hala o çorapları saklarım, dünmüş gibi hatırlarım.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.