Blog Dergisi Sayı 14 Ekim 2010

Page 21

>>Sami Hazinses

Mesela bazen eve geç kaldığım zaman annem telefon açıp “Oğlum börek yaptım.’’ der de beni öyle eve erken getirtir. Genel olarak bizde yapılan yemekten daha lezzetlisiyle karşılaşmadım. Her şeyi güzel yaparlar ama börek de ayrıdır. Evcil biri gibisin (Burada kıkırdıyoruz.) hiç ailenden uzak kaldın mı? Valla moruk, biraz evcilim ama bu ilgi görmekle değil de, işte evde olmakla, onlarla zaman geçirmekle evcil olduğum bir durum. Eğitim hayatın ne oldu? Ne okudun, ne yapıyorsun? Öğrencilik yıllarımda falan bayağ çalışkandım. Sınavlardan önce muhakkak çalışırdım. Üniversiteyi ise Gaziantep’te “Gümrük İşletme” okudum. 2-3 yıl güzel güzel işimi yaptım. Sonra baktım ortam bana göre değil, yapamıyorum bıraktım. Öyle oturup insanlara uzun uzun bir iş anlatmak bana göre değil, alışamadım. Birazda klasik sorular sorayım, boş zamanlarında ne yapıyorsun? (İkimiz de gülüyoruz.) Boş zamanlarımda ne yapayım, arkadaş, eş dostlarla filan buluşuyoruz. Muhabbet şamata gırla gidiyor. Bide ney aldım, evde kendi kendime öğrendim, arada ney çalıyorum. Rahatlatıyor beni. Gerçi buna yakın üflemeli çalgılara zaafım var. Rahatlatıyorlar beni. Şimdi son sorumu sorayım, kitabının tanıtımı için sana soyunma teklifi gelse kabul eder misin? Soyunurum ya ne var ki bunda. Yeterki teklif etsinler.

Bu konulardan biri de; 'Sami Hazinses adını kullanması etik mi? Değil mi?'' tartışmasıydı. Bu konuda şöyle diyor: Sami Hazinses ismini kullanmak etik mi? diye soruyorlar. Etik mi? Değil mi bilemem. Zaten daha popüler birini kullansam da, o olmazdı. Hem onu neden kullanmıyım ki? 2 senedir kullanıyorum, hep vardı ve bugüne kadar kimse kullanman etik mi? değil mi? demiyordu. Birde ben onu seviyordum, halada seviyorum. İnsan sevdiği kişinin adını neden kullanmasın ki? Ayrıca onu sevdiklerinden dolayı böyle bir soru sorduklarını söyleyip, beni eleştirenler, Sami Hazinses fakirlik, yokluk içinde sahipsizlikten öldüğünde nerdeydiler. Madem ismine bu kadar saygı duyuyorlardı, adamın kendisine neden saygı duyup o şekilde ölmesine izin verdiler. Şunu bilsinler ki, eleştirenler istedikleri kadar eleştirsinler, ben onun adını bok atmak için kullanmıyorum, onu sevdiğim ve saygı duyduğum için kullanıyorum ve kullanmaya devam edeceğim.' ...Diyor. Bu konuda kendisiyle hemfikirim. Gerçektende söylediği gibi, Sami Hazinses yokluk içinde hayata gözlerini kapatırken, ona sahip çıkmayanlar, nasıl oluyorda bugün onu sevdiğinden dolayı, birinin onun ismini kullanmasını eleştirebiliyorlar. Bu birazcık çekememezlik gibi geliyor bana.

Sami Hazinses o sımsıcak sohbeti, içtenliği ve samimiyetiyle hiç farkında olmadan saatlerinizi rahatlıkla alabiliyor. Sonra bi bakıyorsunuz saatler geçmiş ve siz hala o güzelim insanın sohbetine doyamamışsınız. Bu yüzden size tavsiyem, olurda bi gün kendisiyle buluşup bir şeyler yapmaya karar verirseniz, resmi tatil günlerinizden bir gün olsun...

Röportaj bitti... Bitti bitmesine ama biz uzun uzun konuşmaya devam ediyoruz. Sonra kalkıp Galata’ya doğru yol aldık, oradan Karaköy’e varıyoruz ve kahramanımız Sami Hazinses özel yatının kalkış saati gelince ayrılmak zorunda kalıyoruz. O yatına binerken, ben kenarda balık tutan amcalardan bir kova balık alıp ardından denize döküyorum. Oda ultra, hatta ultra ultra lüks yatından el sallıyor. Benden ayrıldığı için, gözlerinden akan deniz suyu tadındaki gözyaşlarını silip arkasını dönerken, güneş tepenin arkasına doğru yavaş yavaş çekiliyordu. Sırt çantamdan fotoğraf makinamı çıkarıp, kıyıya yakın bir kaç sümüklü çocuğun, ellerindeki ekmek kırıntılarını martılara attıkları anki hallerini fotoğraflayıp olay mahallinden hızlıca ayrıldım.

Sohbetimiz esnasında değindiğimiz konular çeşitlilik göstersede, genel anlamda yazıya dökmeye karar verdiğim bir kaç belli konu vardı. Bende onları belirleyip roportaja koydum.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle esen kalın. (Burada kendimi TRT spikeri gibi hissettim.) Bir de herkes kendine iyi baksın. Çünkü herkes kendine iyi bakarsa, dünya daha yaşanılır bir yer olur…

Hazırda bekliyosun yani... :))

www.blogdergisi.com 10/2010 BLOG DERGİSİ | 21


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.