ıslah

Page 36

(5) yıllık ya da (10) yıllık süreler işlemeye başlamaktadır. İşte, deniyor ki ıslah dilekçesi dava tarihinde yeniden işlemeye başlayan bu zamanaşımı süreleri içinde ve bu süreler dolmadan verilmelidir. Biz bu görüşe karşıyız. Çünkü dava devam ettiği sürece ve zararın veya alacağın tamamı hesaplanıp hüküm altına alınıncaya kadar zamanaşımının (süregelen davada) işlememesi gerekir. b) Bizim görüşümüze göre, Borçlar Yasası 42.çerçevesinde zararı ve kapsamını doğrudan araştırmakla yükümlü yargıç,ilk dilekçedeki ve ıslah dilekçesindeki tazminat ve alacak tutarlarının tamamı için yargılamayı bitirip karar aşamasına gelmedikçe zamanaşımı işlememelidir. Yavaş işleyen yargı,toplanması zaman alan kanıtlar, geciken ve geç verilen raporlar, yılın üçte biri kadar zaman diliminde görülen davalar bir yana, dava açılması ile zamanaşımı kesildiğine, aynı dava içinde dava değerinin artırılması ve ilave harç yatırılması, yeni bir dava olmayıp, bir usul işlemi olduğuna göre; yargının ve yargıcın araştırıp belirlemekle yükümlü olduğu gerçek alacak ve tazminat tutarının tümü için ilk dava dilekçesinin verilmesiyle zamanaşımının kesileceği, değer artırma (ıslah) dilekçesine karşı davalının zamanaşımı ileri süremeyeceği görüşünü benimsiyoruz ve savunuyoruz. X - YAPILMASI GEREKENLER Anayasa Mahkemesi’nin Usulün 87/son maddesini iptal eden kararından sonra başlatılan “ıslah” yoluyla “ dava değerinin artırılması” biçimindeki yeni uygulama, öteden beri süregelen sorunlara bir çözüm getirmemiş, eski durumda bir değişiklik yaratmamıştır. Yargıya egemen olan katı biçimci anlayışın, haksız eylem mağdurlarına ve işçilere hoşgörülü davranmak istemediği düşünülmektedir. Oysa istenilen hoşgörü ya da kayırma değil, hakkın özünü gerçekleştiren adil bir yargılama düzenidir. Bununla da kalınmayıp, yasalarımızda çağın gereklerine uygun bir ayıklama yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz : 1-

Yasal düzenlemeler :

a) Borçlar Yasası 60. maddesindeki bir ve on yıllık süreler, pek çok ülkede olduğu gibi artırılmalıdır. b) Usul yasasında köklü değişiklikler yapılarak, çoğu ülkelerde bulunmayan davanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı kaldırılmalıdır. Böylece ıslah kurumuna da gerek kalmayacak; yargılamada Anayasa’nın 141. maddesinde öngörülen “davaların en az giderle ve olabildiğince hızlı bir biçimde bitirilmesi” kolaylığı sağlanmış olacaktır. c) Haksız eylemlerle ilgili tazminat ve işçi alacağı davalarının “türüne özgü” nitelikleri gözetilerek (Yargıtay kararları ile engellenen) tespit davaları için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 2-

İçtihat değişikliği :

a) Yasal düzenlemeler yapılıncaya kadar, yerel mahkemelerin yargıçları, gerçek hakkı ortadan kaldırıcı nitelikteki Yargıtay bozma kararlarına direnerek, uyarı görevlerini yerine getirmelidirler. b) Yüksek Yargıda görevli yargıçlar, katı biçimselliğin maddi hukuku ortadan kaldırmasına, gerçek hakkı değil de biçimselliği üstün tutan kararlara onay vermemeli, karşı oy yazılarıyla çoğunluğu uyarmalıdırlar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.