qazaq

Page 41

göre hal ederler. Bununla beraber, anlaşmazlıkların hallinde dini esaslar'da çok m ü h i m rol oynar. Mesela, Osmanlı imparatorluğu zamanında tatbik edilen şe­ riat h ü k ü m l e r i n i n hemen-hemen aynısı .dava'İann hal­ linde esas unsur teşkil eder. Herhangi bir sebeple meydana gelen bir anlaş­ mazlığa mahalle başkanı el koyar. Bunlar semtin en sayılan ve İtimat edilen adamlarıdır. Mahalle başkan­ larının, «Onbası-onbaşı», «Elüvbaşı-EÜİbaşı», «Cüzbası -Yüzbaşı» denilen gibi resmi adları olduğu g i b î « A q saqaI-Ak Sakallı» ve «Bîy-beğ veya h a k e m » gîbî ü n van'da taşırlar. Başkan, yani, « a q s a q a l » , « b i y » veya d i ­ ğerleri İlk önce tarafları sulh yolu . İle anlaştırmağa çalışır. Banş m ü m k ü n olmadığı takdirde kendinden yüksek olan kimselere davayı havale eder. Şayet o n lar'da meseleyi hal edemezlerse, taraflar muhitin ka­ dısına ve «töbe bıy-: yüksek beğ ,veya h a k e m ' e » baş­ vururlar. B ü y ü k davaların halli 1694 senesinde Ka­ zak Türklerinin meşhur Hanı Tâvke Han'ın çıkardığı h ü k ü m e göre senede bir defa toplanılan b ü y ü k Kurultay'da çözüme bağlanır. O r d . Prof. Sadri Maksûdİ Arsal'ın «Türk Tarihi v e H u k u k » denilen kitabında be­ lirtildiğine göre, Tâvke Hanın adı geçen h ü k ü m ü «anayasa m a h i y e t i n d e d i r » . Yukarı makamlara, yani «töbe b î y » veya b ü y ü k Kurültay'a göterîlen davaları, hakiki dava sahipleriyle beraber « A t b e k e t » denilen şimdiki avukat yerine ge­ çen kimseler'de takip ederler. Davayı takip eden «afbeketlerîn» çok İyî konuşan, ata sözleri ile m i l l î gele­ nek ve crf-adetlerî tam manasıyle bilen kimseler o l ­ ması gerekir. «Atbeketler»le İlgili olarak burada şunu'da belir­ telim ki, güzel söz söylemek Kazak Türkleri arasında bir sanat sayılır. Kazakların İrticalen şiirler söyleme__ 46 —


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.