Bu yıl, tam otuz bir yaşıma girdim, Ne uttum, oynadım, şöyle bir sordum, Çıkmak için, çırpındıkça boğuldum, Anlamadım gitti, nedir bu halim...
Felek ile, bölünecek kozum çok, Doydum, düzenine, artık karnım tok, KURTOĞLU'mdan başka, kadersiz mi yok? Anlamadım gitti, nedir bu halim... Bilir Misin Sen? Issız gecelerin karanlığında Yalnız avunmayı, bilir misin sen? Umutların bir bir karadığında, Çaresiz kalmayı, bilir misin sen?
İstemeden alçalmak, başka taç iken, Boş hayaller kurmak, karnın aç iken, İlgiye sevgiye çok muhtaç iken, İtilip-kakılmayı, bilir misin sen?
Dost düşman halime hep gülüyorlar, Güngüne bir kaçı, el oluyorlar, Hakk’ın selamını, çok görüyorlar, Dışlanmak nasıldır, bilir misin sen?
Elinde var iken can verenleri, Kaybeder-kaybetmez, sırt dönenleri, Yıkılıp düşününce, ilk vuranları, Kalleşçe silleyi, bilir misin sen?
137